- Kadın ve İlim

Adsense kodları


Kadın ve İlim

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Wed 15 August 2012, 08:47 pm GMT +0200

Yasemin GÜLEÇYÜZ

Kadın ve İlim


İLİM: Kâinat içinde meydana gelen olayların sebep, oluş, sonuç ve tesirleri konusunda, aklın ölçüleri çerçevesinde tahsil ve tecrübe ile edinilen doğru bilgi. Kulun marifet sayesinde idrak ettiği şey. Marifet, vukuf…

İlmî faaliyetler, Rabbimizin Alîm isminin aynaları, tecellileri. Biz ilim öğrenmeye çalıştığımızda, talebe olduğumuzda bu isme âyinedarlık yapmaktayız.

RABBİMİZİ TANITAN DÖRT REHBER…
“Rabbimizi bize tanıtan, bildiren üç küllî muarrif vardır: Kur’ân, kâinat ve Peygamberimiz” (Bediüzzaman Said Nursî, 19. Söz.)—ki buna ‘fıtrat’ da eklenerek dört olur…
Bu dörtlü, ilim yoluyla bizi Rabbimize nasıl götürür ana hatlarıyla müzakere edelim:

FITRAT
Önce yaratılışımızı inceleyelim…
İlme ihtiyaçlı olarak yaratılıyoruz. İnsan yavrusu, sair canlıların aksine öğrenmeye muhtaç olarak doğuyor… Bir arı, doğar doğmaz bal yapabilirken, bir ceylan hemen ayağa kalkıp, annesinin yanında dolaşabilirken insanın ayakları üstünde durup, hayatını idame edebilmesi yıllar alabiliyor.
Sair mahlukatın ihtiyaçları sınırlıyken insanın ihtiyaçları sınırsız…
Dünyaya gelişimizdeki bu farklılık bile insanoğlunun ilim öğrenmeye muhtaç olduğunu göstermekte.
İnsan hayatını anlamlandırabilmek için, “Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Dünya ve kâinatın anlamı ne?” sorularını cevaplandırma durumunda…

AYDINLIK, KALİTELİ BİR HAYAT İÇİN…
Bilgi çağındayız. Bilgiye ulaşmak eskisi gibi meşakkatli değil artık, çok kolay. TV, İnternet, CD, dergiler… bizi adeta bilgi yağmuruna tutmakta. Bu bilgileri seçerken dikkat edeceğimiz şey şu: Öğrendiğimiz bilgi bizi Allah’a yakınlaştırmalı…
Bizi marifetullaha ve iman-ı billâha götüren her şey ilimdir. Bilgi bize Rabbimizi tanıttırıp, imana götürmüyorsa, nurânîleşmesi gereken kuru odun yığınları hükmündedir.
Bediüzzaman Hazretleri bu gerçeği 23. Söz’de şöyle ifade ediyor:
“İnsan bu dünyaya ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla her şey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin (hakikat ilimlerinin) esası, madeni ve ruhu marifetullahtır. Ve onun üssül esası (özü) iman-ı billahtır.”

KÂİNAT
Kâinattaki her şey, belli bir intizam dahilinde hareket etmesiyle intizamı yerleştiren Zâta işaret ediyorlar. Tüm fen ilimleri zaten bu düzen ve intizam üzerine kurulmuş. Matematik, biyoloji, kimya… Eşyanın düzenli işleyişini formüle etmekle meşguller… Buldukları her ilmî hakikat Rabbimizin varlığına ve isimlerine deliller hükmünde.
Bize düşen kâinattaki her mahlûk ve olayın Rabbimizin isimlerinin tecellisi olduğu hakikatini tefekkürle fark etmek. Rabbimizi tesbih etmek…
KUR’ÂN
Dinimizde ilim öğrenmek kadın erkek her Müslümana farz. Kur’ân’ın ilk emri “Oku”.
Kaynaklarda kadınlara özel teşvikler yapıldığını görüyoruz.
Rabbimiz peygamber hanımlarının şahsında bütün mü’min hanımlara şöyle sesleniyor:
“Evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti anın.” (Ahzab Suresi: 34.) “O evler ki, Allah o evlerde isminin yüceltilmesine ve anılmasına izin vermiştir. İnsanlar oralarda sabah ve akşam Allah’ı tesbih ederler.” (Nur Suresi, 34.)
Müfessirler âyetin tefsirini yaparken evlerin âyet ve hadislerin okunup tefsirlerinin yapıldığı bir ilim merkezi hâline gelmesi gerektiğini, evlerde beraberce bu ilimleri talim edip, hayata geçirerek amel edilmesi gerektiği şeklinde yorumluyorlar.
Rabbimiz, kadınlara ilim öğrenmelerini, öğrendiklerini müzakere etmelerini ve hayatlarını buna göre düzenlemeleri gerektiğini emrediyor. Öğrendiklerimizi başkalarıyla paylaşmak, neşretmek de biz hanımlara düşen bir vazife.

ASR-I SAADET HANIMLARI VE İLİM
Sahabelerin hayatlarında tek hedefleri vardı: “Allah’a daha yakın olabilmek.” Bunun için yaşadılar, bunun için öldüler.
Onların hayatlarının her ânı ilimle iç içeydi.
Sözgelimi; Hz. Ayşe (r.anhâ) için bir sahabe şöyle diyor: “Biz Resûlullahın sahabileri olarak manasını anlama hususunda sıkıntıya düştüğümüz hiçbir hadis yoktur ki, Ayşe’ye soralım da o bize bu hususta bir bilgi vermesin.”
Hz. Ayşe (r.anhâ) dinî ilimler yanında, edebiyat, şiir, tarih ve sağlık konularında da hatırı sayılır bir uzmandı.
Hanımlar arasında genel hava ilimden yanaydı. İlim yaygın ve revaçtaydı.
Bir defasında sahabe bir hanım Peygamberimize (asm) gelerek: “Ya Resûllullah, erkekler sizin derslerinizi dinliyorlar, bize de bir gün tayin eder misiniz? O gün gelsek, Allah’ın size öğrettiklerini bize öğretir misiniz?” demişti. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm), hanımlara belli bir gün tahsis etmişti.
Evet “Ayaktayken, yatarken, otururken Allah’ı anmak, Onun âyetlerini okuyup düşünmek” hayatımızda vazgeçilmez bir prensip olarak yerleşmeli.
Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeli, gördüğümüz, öğrendiğimiz her şeyi, Allah’a yakınlaştıran bir basamak olarak hayatımıza yerleştirmeyi vazifemiz bilmeliyiz. Arıların çiçek özlerini toplayıp bal yapması gibi, eşyanın özü olan Rabbimizin isimlerini yaşadığımız her olaydan, tefekkür ettiğimiz her mahlukattan okumaya çalışarak bilgilerimizi bal haline getirebilmeliyiz.
Rabbimiz bir hadis-i kudsîde, “Zenginliği istediğime, ilmi isteyene veririm” diyor. Rabbimizden, bilgilerimizi “terbiye-i Kur’âniye” potasında eritip, İslâmîleştiren, kuru odun yığını hükmündeki bilgilerini nuranileştiren ilim sahibi kullarından olmayı talep ediyoruz…
“İnsanlar helâk olurlar, âlimler kurtulurlar. Alimler helak olurlar ilmiyle amel edenler kurtulurlar. İlmiyle amel edenler de helâk olurlar ihlaslı olanlar kalırlar. Onlar da her an ihlası kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadırlar” hadisinin rehberimiz olması duâsıyla, “Hayat okulunda ilim öğrenmeye devam” diyoruz…

Nurefşan
Wed 15 August 2012, 11:59 pm GMT +0200
Rabbimiz ilmimizi artırsın ama hayırlı ilimle taltifetsin inşaalah...özellikle kadınların ilim öğrenmeye çok ihtiyaçları var ,özellikle kendi haklerını bilmeleri çok önemli...