sümeyra
Wed 21 December 2011, 04:44 pm GMT +0200
4179) "... Iyaz bin Himar (Radiyallahü anh)den rivayet edildiğine göre
4179) "... Iyaz bin Himar (Radiyallahü anh)den rivayet edildiğine göre :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onlara bir konuşma yaparak şöyle buyurmuştur:
Allah (Azze ve Celle) : Birbirinize karşı alçak gönüllülük ediniz ki hiç kimse hiç kimseye üstünlük taslamasın, diye bana vahiy etti."[70]
İzahı
Enes (Radıyallâhü anh) 'in 4178 nolu hadîsini Tirmizî de rivayet ederek râvi Müslim el-A'var'ın zayıf sayıldığını bildirmiştir. Bu hadîste geçen bâzı kelimeleri açıklıyalım:
Resen: Yulardır. lif: Hurma yaprağıdır. İkaf: Merkeb semeridir. Hadîste sözü edilen Kurayza savaşı hicretin 5. yılı, Nadir savaşı 4. yılı ve H a y b e r savaşı 7. yılı vuku bulmuştur. Bu savaş müslümanlarla yahûdîler arasında meydana gelmiştir. Savaş nedenleri, safhâlan ve sonuçları hakkındaki bilgi için siyer kitabları-na bakılmalıdır. Şunu belirtmekle yetineyim: Bu savaşlarda zafer müslumanların oldu.[71]
Hadîsten Çıkan Hükümler
Hastayı ziyaret etmek, cenazeye gitmek, davete icabet etmek ve merkebe binmek sünnettir, bunların hepsi tevâzuun birer güzel örnekleridir.
Bir noktayı açıklıyayım:
Bilindiği gibi köle olan bir kimse, mülkiyet ve mal edinme hak ve yetkisine sahip değildir. Bütün kazancı sahibine aittir. Bu itibarla sahibinin izni olmaksızın ne kazancından ne de sahibinin malından kimseye bir ikramda bulunamaz, yediremez. içiremez. Fakat sahibi kendisine izin verdiği takdirde izin çerçevesi içinde tasarrufta bulunur. Bu nedenle Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) 'in dâvetine icabet ettiği köle yetkili ve mezun olan köledir. Yâni sahibi kendisine bu davet için izin vermiştir. Sindi böyle yorum yapmıştır.
Iyâz bin Himâr (Radıyallâhü anh)ın hadîsini E b û D â v û d, Edeb kitabında Tevazu hakkında açtığı bir bâbta rivayet etmiştir. Bu hadiste geçen Fahr kelimesi, azamet ve kibir iddiasında bulunmak demektir.[72]
4179) "... Iyaz bin Himar (Radiyallahü anh)den rivayet edildiğine göre :
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onlara bir konuşma yaparak şöyle buyurmuştur:
Allah (Azze ve Celle) : Birbirinize karşı alçak gönüllülük ediniz ki hiç kimse hiç kimseye üstünlük taslamasın, diye bana vahiy etti."[70]
İzahı
Enes (Radıyallâhü anh) 'in 4178 nolu hadîsini Tirmizî de rivayet ederek râvi Müslim el-A'var'ın zayıf sayıldığını bildirmiştir. Bu hadîste geçen bâzı kelimeleri açıklıyalım:
Resen: Yulardır. lif: Hurma yaprağıdır. İkaf: Merkeb semeridir. Hadîste sözü edilen Kurayza savaşı hicretin 5. yılı, Nadir savaşı 4. yılı ve H a y b e r savaşı 7. yılı vuku bulmuştur. Bu savaş müslümanlarla yahûdîler arasında meydana gelmiştir. Savaş nedenleri, safhâlan ve sonuçları hakkındaki bilgi için siyer kitabları-na bakılmalıdır. Şunu belirtmekle yetineyim: Bu savaşlarda zafer müslumanların oldu.[71]
Hadîsten Çıkan Hükümler
Hastayı ziyaret etmek, cenazeye gitmek, davete icabet etmek ve merkebe binmek sünnettir, bunların hepsi tevâzuun birer güzel örnekleridir.
Bir noktayı açıklıyayım:
Bilindiği gibi köle olan bir kimse, mülkiyet ve mal edinme hak ve yetkisine sahip değildir. Bütün kazancı sahibine aittir. Bu itibarla sahibinin izni olmaksızın ne kazancından ne de sahibinin malından kimseye bir ikramda bulunamaz, yediremez. içiremez. Fakat sahibi kendisine izin verdiği takdirde izin çerçevesi içinde tasarrufta bulunur. Bu nedenle Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) 'in dâvetine icabet ettiği köle yetkili ve mezun olan köledir. Yâni sahibi kendisine bu davet için izin vermiştir. Sindi böyle yorum yapmıştır.
Iyâz bin Himâr (Radıyallâhü anh)ın hadîsini E b û D â v û d, Edeb kitabında Tevazu hakkında açtığı bir bâbta rivayet etmiştir. Bu hadiste geçen Fahr kelimesi, azamet ve kibir iddiasında bulunmak demektir.[72]