- İntikam Almanın Hükmü

Adsense kodları


İntikam Almanın Hükmü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Sat 14 April 2012, 03:04 pm GMT +0200
41. İntikam Almanın Hükmü


 

4896... Said İbn el-Müseyyeb'den demiştir ki:

(Birgün) Rasûlullah (s.a.), sahabilerile birlikte otururken bir adam Hz. Ebu Bekire diliyle sataştı ve onu incitti. Hz. Ebû Bekirse ona karşılık ver­medi. Biraz sonra (adam) onu ikinci defa incitti. Hz. Ebu Bekir (yine) ses­siz kaldı. Sonra adam Hz. Ebu Bekir'i üçüncü kez rahatsız etti. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir de (ona gereken cevabı vermek suretiyle) ondan intikam aldı.

Hz. Ebu Bekir intikam alma yoluna gidince Rasûlullah (gitmek üzere) ayağa kalktı. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir:

Ey Allah'ın Rasûlü, yoksa bana kızdın mı? dedi. Rasûlullah (s.a.) de:

"(O adam sana atıp tutmaya başlayınca senin adına ona cevap vermek üzere) gökten bir melek inip onun sana karşı söylediği sözleri yalan­lamaya başladı. Sen ona karşılık vermeye başlayınca (araya) bir şey­tan çıkıp geldi. Bense şeytanın bulunduğu yerde oturmam" buyurdu.[418]

 

4897... (Said b. Ebi Said'in) Hz. Ebu Hüreyre'den (naklettiğine göre); "Bir adam, Hz. Ebu Bekir'e sövmüş..." (Hadisin kalan kısmında Said b. Ebi Said bir önceki hadisin) bir benzerini rivayet etti.

Ebu Davud der ki; Bu hadisi (aynen) Süfyan gibi Sapan Ibni Isa da ibn Adan dan rivayet etmiştir.[419]

 
Açıklama

 

"Kötülüğün cezası da ona denk bir kötülüktür, fakat kim bağışlar ve (kendisiyle düşmanı arası­nı) düzeltirse onun mükâfatı Allah'a aittir. Elbette o zalimleri sev­mez"[420]

"Eğer bir ceza ile mukabele edecek olursanız ancak size yapılan azab ve cezanın misli ile yapın (daha fazla ileri gitmeyin); sabredersi­niz and olsun ki bu tahammül edenler için daha hayırlıdır"[421] âyeti kerimelerinde açıklandığı üzere insanın kendisine zulmeden kimseye onun zulmüne denk olacak yani onu aşmayacak şekilde mukabelede bulunarak intikam alması caiz olmakla birlikte, onun bu zulmünü sabırla ve afla karşılaması kendisi için daha hayırlı ve sevabh olur. Nitekim (2894) numaralı hadisin şerhinde de açıklamıştık.

Her ne kadar Hz. Ebu Bekir, kendisine yapılan saldırının ikisini sabır­la karşılayıp birine haddi tecavüz etmeyecek şekilde karşılık vermek su­retiyle, âyet-i kerimelerde açıklanan ruhsat ve azimet yollarının her iki­siyle de amel etmiş ve kendisini haddi tecavüz etmekten korumuş ise de, kendisi için daha hayırlı olacağı cihetle Rasûl-i zişan efendimiz, bu hu­susta kendisine azimet yolunu tavsiye etmiş, azimet yolunu tuttuğu süre­ce, kendisi adına bir meleğin cevap vereceğini, ruhsat yolunu tutması ha­linde ise münakaşanın uzaması söz konusu olup bu durumda şeytanların devreye gireceklerini haber vermiştir. Perde arkasını bilip ona göre hare­ket etmenin değerini bilenler için ne güzel bir öğüt! Her ne kadar bu riva­yetler mürsel iseler de birbirlerini teyid ettikleri için zayıflıktan kurtul­muşlardır.[422]

 

4898... (Abdullah) İbn Avn dedi ki:

Ben (ilmine güvendiğim kimselere): "Kim, kendisine edilen zu­lümden sonra hakkını alırsa artık böyleleri üzerine (ceza için) bir yol yoktur"[423] (âyet-i kerimesinde sözü geçen) intikam almanın hükmü­nü sorardım. Bana AH İbn Zeyd İbn Cud'ân, babasının hanımı olan Ümmü Muhammed'den (bir hadis naklederek bu soruma cevap verdi)

İbn Avn dedi ki (bana bu hadisi başkaları da rivayet etti. Ravilerin hep­si de şöyle) rivayet ettiler:

"Ümmü Muhammed, Müminlerin annesi (Hz. Âişe')nin yanına girer (çıkar)dı. (Birgün) mü'minlerin annesi (Hz. Aişe ona şöyle) demiş:

Bir defasında yanımda Zeyneb bint Cahş varken Rasûlullah (s.a.) ya­nıma gelmişti. (Hz. Zeyneb'i görmeden) eliyle (kan-koca arasında geçen bir hareket) yaptı. Ben de kendisine bir işarette bulunarak kendisini Zeyneb'in varlığından haberdar ettim. Rasûlullah da (bu hareketi) bıraktı ve (Hz. Aişe'nin verdiği bu habere göre) Hz. Zeyneb de Hz. Aişe'ye (dönüp O'na) dili ile sataşmış, Hz. Peygamber onu (bundan) nehyetmiş ise de Hz. Zeyneb sataşmasından vazgeçmemiş. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Hz.Aişe'ye:

Sen de ona dil uzat, demiş o zaman Hz. Aişe de Hz. Zeyneb'e dil uzatmış ve Hz. Zeyneb'in hakkından gelmiş. Bunun üzerine Hz. Zeynep, Ali (r.a.)'e (şikayete gitmiş) ve: "Muhakkak ki Aişe (r.anha) (bana haka­ret etmekle Haşimoğullanndan olan) size (de) hakaret etmiş oldu" demiş. (Aynı şekilde varıp Haşimoğullarına şikayet) etmiş, derken Hz. Fatma (durumu arzetmek ve Hz. Zeyneb'in hakkını aramak üzere Hz. Peygamber'in huzuruna) gelmiş (Hz. Peygamber de) O'na:

"Ka'be'nin sahibine yemin olsun ki o, (Aişe) senin babanın sevgi­li eşidir. (O Haşimoğullarına dil uzatmış bile olsa sakın onun aleyhinde birşeyler söyleme)" buyurmuş. Hz. Fatma da dönüp gitmiş Haşimoğulla­rına varıp:

Gerçekten ben Hz. Peygambere (varıp) şöyle şöyle dedim; o da bana şunları şunları söyledi, demiş; ayrıca Ali (r.a.) Peygamber (s.a.)'e varıp O da bu mevzuda kendisiyle konuşmuş.[424]

 
Açıklama

 

Bir Önceki hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi aslında (sözlü çekişmelerde) yapılan saldırıyı ona denk olacak şekilde karşılamak caiz olmakla birlikte, tamamen sükût yolunu tercih ederek çekişmenin uzamasını önlemek daha faziletli bir iş­tir, fazilet erbabının yoludur.

Bir Önceki hadis-i şerifte söz konusu edilen böyle bir çekişmede Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekir için sükûtu tavsiye ederken mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte, Hz. Aişe'nin kendisine saldıran Hz. Zeyneb'e kar­şılık vermesini tavsiye etmiştir. Bu husus açıklanması gereken önemli bir meseledir.

Hadis sarihlerinin açıklamalarına göre, Hz. Peygamber'in Hz. Ebu Be­kir'e bir münakaşa esnasında sükûtu tavsiye ederken, Hz. Aişe'ye cevap vermeyi tavsiye etmesi, Hz. Ebu Bekir'le, Hz. Aişe'nin manevi makam­larının farklılığından kaynaklanmaktadır.

Hz. Ebu Bekir, makam itibariyle daha yüksek ve hadiselere tahammül gücü daha fazla olduğu cihetle ona tahammülü daha zor olan sükût yolu­nu tavsiye ederken, Hz. Aişe'ye tahammül gücünü aşacağı için sükûtu tavsiye etmemiş, hasmının saldırısını dengeleyecek şekilde bir cevap ver­mesini tavsiye etmiştir.

Eğer Hz. Ebu Bekir'e de bu yolu tavsiye etseydi, evlayı terk demek olan bu yol, onun yüksek makamına uygun düşmezdi.

Ayrıca bir önceki hadisede Hz. Ebu Bekir'in hasmına cevap vermesi­nin münakaşanın uzamasına sebep olması şeytanın da bu münakaşadan dolayı iki müslüman arasına fitne girmesi için ümitlenmesine yol açması söz konusu idî.

Nitekim Hz. Ebu Bekir'in sükûtu, Hz. Aişe'nin de cevap vermesi mü­nakaşaların kısa zamanda sona ermesinde müessir olmuştur.

Bu bakımdan münakaşada sükûtu tercih etmek evla olmakla beraber münakaşanın sona ermesi ya da çıkması muhtemel bir fitnenin önlenme­si hasma karşı tonlu bir cevabın verilmesine bağlı ise o zaman tehlikenin durumuna göre cevap vermek bazan müstehab, bazan da vacip olur.

Hz. Peygamberin Ebu Bekir'e sükût tavsiye etmesi, bir meleğin O'nun namına hasmına cevap vermiş olması ile açıklanabilir. Fakat Hz. Peygam­ber, Hz. Aişe adına Hz. Zeyneb'e böyle bir meleğin cevap vermesine gön­lü razı olmadığı için, Hz. Aişe'ye cevap vermeyi tavsiye etmiş olabilir. Ayrıca Hz. Zeyneb'in Hz. Aişe'ye saldırısı Hz. Peygamber'in bir hareke­tinden doğmuş olduğu için, bu saldın netice itibariyle Hz. Peygamber'e yapılmış bir saldırı haline dönüşebilirdi. Hz. Peygamber, Hz. Zeyneb için

böyle bir tehlikenin doğmasından korktuğu ve bunun önlenmesinin de Hz. Aişe'nin vereceği cevapla mümkün olacağına inandığı için Hz. Ai­şe'ye cevap vermeyi tavsiye etmiş olabilir.

Bu hadisin ravisi Ali İbn Zeyd güvenilir bir ravi değildir. Ümmü Muhammed ise Münzirî'nin zannettiği gibi Ümmü Ced'ân değildir. Zeyd İbn Ced'ân'ın hanımıdır.[425]

[418] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/108-109.

[419] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/109.

[420] Şûra (42), 40.

[421] Nahl (l6) 126.

[422] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/109-110.

[423] Şûra (42), 41.

[424] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/110-111.

[425] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/111-113.

halim
Sun 6 September 2015, 05:02 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ; Kötülüğün cezası da ona denk bir kötülüktür, fakat kim bağışlar ve (kendisiyle düşmanı arası­nı) düzeltirse onun mükâfatı Allah'a aittir. İnşaallah bu düsturla hareket eden hayırlı insanlardan oluruz.

Allah razı olsun

ceren
Sun 6 September 2015, 06:32 pm GMT +0200
Aleykümselam.İntikam almak şöyle olur;sana yapılan kötülüğe denk bir kötülük yapabilirsin.Ama kötülüğe iyilik  ile karşılık verirse Rabbimin mükâfatına erişir.

ikranur 7d
Thu 12 November 2015, 07:27 pm GMT +0200
ve aleykümüsselam ve rahmetullah ve berekatuh. Rabbim hiçbir kimseye karşı intikam alma duygusu yaratmasın inşAllah yani bizlere kötülük yapasalar bile biz onlara karş iyilikle yaklaşalım ..

Edanur 8/D
Thu 12 November 2015, 07:46 pm GMT +0200
Es Selaun Aleyküm.
Hz. Ebu Bekir kendisine hakaret eden adama karşılıksız kalınca cevap vermeyince gökten bir melek inerek adamın Ebu Bekir e söylediklerini yalanladı.Ebu Bekir sonunda ona cevap verince ise gökten bir şeytan indi ve Peygamber Efendimiz (S.a.v) onu gördüğü anda kalktı ve Şeytanın bulunduğu yerde bulunmayacağını söyledi. Allah c.c razı olsun

HALACAHAN
Wed 29 June 2016, 12:54 pm GMT +0200
Intikam duygusu Allah korusun çok kötü duygulardan biri..Bu duygudan inşaallah uzak dururuz.. Intikam almak yerine uygun zamanew sorun yaşadığımiz kişi ile oturup konuşmak sorunları cozmeye çalışmak en güzeli .. Rabbim korusun böyle durumlardan

damla6d
Wed 29 June 2016, 01:01 pm GMT +0200
#Esselamu aleykum..Sabretmek her zaman güzeldir..Sabrın olduğu yerde şeytan olmaz.Bunu yukarıdaki rivayetten de öğrenmiş olduk..Rabbim bizi sabırlı kullarından eylesin inşAllah..Rabbim razı olsun..#

Lal-i Hal
Wed 29 June 2016, 02:32 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.Allah razi olsun.hadisi seriflerinac iklamalari cok aydinlatici
Bu gibi durumlarda nasil karsilik vermemiz gerektigini de ogrendim.Rabbim uygulayabilmeyi de nasip eyler insallah

Kevser D
Wed 29 June 2016, 05:27 pm GMT +0200
Ve aleykumus selam ve rahmetullah
İntikam duygusu arkasından hırsı ardından da hasedi getirir. Rabbim bizleri intikam duygusu ile yanıp tutusacak kadar gözü dönmüşlerden eylemesin İnşallah.

RAMAZAN 7/D
Wed 29 June 2016, 05:29 pm GMT +0200
Ve Aleykümüs Selam .  İntikamın caiz olanı yapılana denk bir şey ile intikam alınmasıdır .
Hz. Ebu Bekir r.a. gerçekten çok sabırlıymış . Düşünsenize sizin aleyhinizde birisi atıp tutuyor . Buna ne kadar sessiz kalabiliriz ki . Ama sessiz kalmak daha güzeldir .
Rabb'im dili belalı insanlardan uzak eylesin bizleri .

ALLAH cc razı olsun

ceren
Wed 29 June 2016, 06:14 pm GMT +0200
Aleykumselam.Intikam almak muslumana yasaklanmis ve olaylar karsisinda sakin kalip sabir etmeyi emir etmistir Rabbim.Rabbim bizleri hz.Ebubekir gibi sabirli ve imanli olmayi nasip etsin inşallah...

Bilal2009
Wed 29 June 2016, 09:03 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. İntikam nefs için olandır biz varsa hakkımızı almalıyız. Rabbim paylaşım için razı olsun.

HALACAHAN
Wed 10 August 2016, 03:20 am GMT +0200
Alykum selam..Kötülüğe karşılık kötülükle karşılık verildiğinde bizi savunan melekler devreden çıkıyor..Ancak sabırlı olupta susmayı başarabilirsek Rabbimiz bizi melekleri ile savunacaktir..Bunu kendi nefsime söyleyeyim pek basaramiyirum ..Ama Rabbim başarması hepimiz nasip etsin..