sumeyye
Sun 21 February 2010, 10:17 pm GMT +0200
İkrime b. Ebu Cehil´in Benî Kurayza Yahudilerine Gönderilişi
Benî Kurayza Yahudilerinden beklemedikleri haberi alınca, KureyşîlerEbu Süfyan´a:
"Yahudilerin haberi hakkında inceleme yap da, işin içyüzünü biröğren bakalım?" dediler.
İkrime b. Ebu Cehil´i onlara gönderdiler.
İkrime, Cuma günü güneş batarken, Benî Kurayza Yahudilerinin yanına vardı.
"Ey Yahudi cemaati! Burada eğlenip durmamız uzadı. Develer, atlar ölmeye başladı. Hertarafı kıtlık sardı.[327]
Biz bu yerde böyle hep oturup duracak değiliz! Yarın sabah çarpışmaya hazırlanın!
Aramızdaki anlaşmazlığı bir sonuca erdirinceye kadar, Muhammed´le çarpışacağız!" dedi.
Benî Kurayza Yahudileri:
"Yarınki gün Sebt (Cumartesi) günüdür. Biz Sebt gününde hiçbir iş tutmayız.[328] Bizden Sebt gününde iş tutmuş olan kimselerin felâkete uğradıkları sizce meçhul değildir.[329]
Bununla birlikte, Sebt günü çıktıktan sonra adamlarınızdan teminat olarak bize rehineler vermedikçe de sizin yanınızda Muhammed´le çarpışacak değiliz!
O rehineler yanımızda sağlam bir teminat olarak bulundukça, Muhammed´le çarpışabiliriz!" dediler.[330]
İkrime:
"Hangi rehineler?" diye sordu.
Ka´b b. Esed:
"Bize şart olarak vermeyi kabul ettiğiniz rehineler!" dedi.
İkrime:
"Sizin tarafınızdan, bunu şart koşan kimdir?" diye sordu.
Benî Kurayza Yahudileri:
"Huyeyb. Ahtab´dır![331]
Biz, çarpışmanın size zor ve ağır gelmesi halinde sizin bizi yalnız bırakarak acele memleketlerinize dönüp gitmenizden korkuyoruz!
Halbuki, (çarpışacağımız) adam [Peygamberimiz Aleyhisselam kasd ediliyor] bizim memleke-timizdedir. Bizde ise, ona karşı koyabilecek güç ve kuvvet yoktur![332]
Bizim çocuklarımız, kadınlarımız ve mallarımız da yanımızda bulunuyor!" dediler.
İkrime b. Ebu Cehil, Ebu Süfyan´ın yanına dönünce:
"Gerindekilerden ne haber getirdin?" diye sordular. İkrime:
"Allah´a yemin ederim ki; Nuaym´ın getirmiş olduğu haber doğru imiş! Allah düşmanları hainlik ettiler!" dedi.[333]
İkrime rehine meselesi hakkında Benî Kurayza Yahudileriyle konuştuklarını da Ebu Süfyan´a haber verince, Ebu Süfyan, Huyey b. Ahtab´a:
"Ey Yahudi! Biz sana şöyle şöyle söylemedik mi?" dedi.
Huyey b. Ahtab:
"Hayır! Vallahi böyle söylemedin!" dedi.
Ebu Süfyan:
"Evet! Bu, Huyey´den görülen bir vefasızlık ve hainliktir!" dedi.
Huyey b. Ahtab, Ebu Süfyan´ın kendisinin dediği gibi söylemiş olduğuna, Tevrat üzerine yemin etti.[334]
[327] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 483.
[328] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 241, 242, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 483.
[329] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c.3, s. 242.
[330] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 242, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 483.
[331] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 485, 486.
[332] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 242.
[333] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 483.
[334] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 486.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/96-98.