sümeyra
Wed 21 December 2011, 04:16 pm GMT +0200
4189) "... İbn-i Ömer (Radiyallahü anh)dan rivayet edildiğine göre
4189) "... İbn-i Ömer (Radiyallahü anh)dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
Bir (mü'min) kulun sırf Allah rızâsını talep etmek için yuttuğu bir öfke yudumundan Allah katında sevap bakımından daha büyük bir yudum yoktur."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bunun senedi sahih olup r&vileri güvenilir zâtlardır.[79]
İzahı
İbn-i Abbâs (Radıyallâhü anh) 'in hadisini T i r m i z 1 "Ebvabü'l-Birri Ve's-Sıla" bölümünde açtığı "Teenni Ve'l-Acele" babında rivayet etmiştir. Bu durum notta da belirtildi. Aynca Müslim de İman kitabında İbn-i Abbâs (Radıyallâhü anh)ın bu hadisini rivayet etmiştir. Bu itibarla bu hadîs Zevâid nevinden değildir.
Ebû Said-i Hudri (Radıyallâhü anh)'in hadisi Zevâid nevindendir.
Tuhfe yazan ibn-i Abbâs (Radıyallâhü anh)'ın hadîsinin izahı bölümünde özetle şu bilgiyi verir:
N e v e v i demiştir ki: "Hilm" akıl demektir. Enât da acele etmeyip teenniyle hareket etmektir. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in el-Eşccü'1-Asarî'ye böyle söylemesinin sebebi gelen hey'et ile ilgili hadîste belirtilen şu durumdur: Hey'et, Medîne-i Münevvere'ye vardığı zaman Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanma varmaya acele etti. Fakat onlardan E ş e c (Radıyallâhü anh), acele etmedi. Eşyaların indirildiği yerde durup önce eşyayı topladı, devesini bir tarafa bağladı ve en güzel elbisesesini giydikten sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in huzuruna yöneldi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de onu yaklaştırarak yanında oturttu. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hey'ete:
Kendi nefisleriniz ye kavminiz İçin bey'at ediyor (mu) sunuz? buyurdu. Hey'et de:
Evet, diye cevab verdi. Bunun üzerine el-Eşecc t Yâ Resûlallah! Sen adamdan kendisince, dininden daha çetin bir ?ey istemedin. Biz kendi nefislerimiz İçin sana bey'at ederiz. Kavmimize de onları (İslâm'a) davet edecek elçi göndeririz. Artık onlardan bize uyan kimse bizden olur. Kim de davetimizin gereğini yapmaktan imtina ederse onunla savaşırız, dedi. Bunun üzerine Resül-i Ekrem
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (ona) :
Doğru söyledin. Sende iki haslet vardır... hadîsini buyurdu.
Kadı Iyâz: Eşecc {Radıyallâhü anh) 'm acele etmeyip teenniyle hareket etmesi, konaklanan yerde işini görüp hazırlığını yaptıktan sonra huzura yönelmesidir. Onun hilmi ve akıllılığı da bu sözüdür. Çünkü bu sözü onun akıllı, ileri görüşlü ve dirayetli olduğuna delâlet eder, demiştir.
îbn-i Ömer (Radıyallâhü anhümâ)'nın hadîsi de öfkeyi yenmenin sevabının çok büyük olduğuna delâlet eder.[80]
4189) "... İbn-i Ömer (Radiyallahü anh)dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
Bir (mü'min) kulun sırf Allah rızâsını talep etmek için yuttuğu bir öfke yudumundan Allah katında sevap bakımından daha büyük bir yudum yoktur."
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bunun senedi sahih olup r&vileri güvenilir zâtlardır.[79]
İzahı
İbn-i Abbâs (Radıyallâhü anh) 'in hadisini T i r m i z 1 "Ebvabü'l-Birri Ve's-Sıla" bölümünde açtığı "Teenni Ve'l-Acele" babında rivayet etmiştir. Bu durum notta da belirtildi. Aynca Müslim de İman kitabında İbn-i Abbâs (Radıyallâhü anh)ın bu hadisini rivayet etmiştir. Bu itibarla bu hadîs Zevâid nevinden değildir.
Ebû Said-i Hudri (Radıyallâhü anh)'in hadisi Zevâid nevindendir.
Tuhfe yazan ibn-i Abbâs (Radıyallâhü anh)'ın hadîsinin izahı bölümünde özetle şu bilgiyi verir:
N e v e v i demiştir ki: "Hilm" akıl demektir. Enât da acele etmeyip teenniyle hareket etmektir. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in el-Eşccü'1-Asarî'ye böyle söylemesinin sebebi gelen hey'et ile ilgili hadîste belirtilen şu durumdur: Hey'et, Medîne-i Münevvere'ye vardığı zaman Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanma varmaya acele etti. Fakat onlardan E ş e c (Radıyallâhü anh), acele etmedi. Eşyaların indirildiği yerde durup önce eşyayı topladı, devesini bir tarafa bağladı ve en güzel elbisesesini giydikten sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in huzuruna yöneldi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de onu yaklaştırarak yanında oturttu. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hey'ete:
Kendi nefisleriniz ye kavminiz İçin bey'at ediyor (mu) sunuz? buyurdu. Hey'et de:
Evet, diye cevab verdi. Bunun üzerine el-Eşecc t Yâ Resûlallah! Sen adamdan kendisince, dininden daha çetin bir ?ey istemedin. Biz kendi nefislerimiz İçin sana bey'at ederiz. Kavmimize de onları (İslâm'a) davet edecek elçi göndeririz. Artık onlardan bize uyan kimse bizden olur. Kim de davetimizin gereğini yapmaktan imtina ederse onunla savaşırız, dedi. Bunun üzerine Resül-i Ekrem
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (ona) :
Doğru söyledin. Sende iki haslet vardır... hadîsini buyurdu.
Kadı Iyâz: Eşecc {Radıyallâhü anh) 'm acele etmeyip teenniyle hareket etmesi, konaklanan yerde işini görüp hazırlığını yaptıktan sonra huzura yönelmesidir. Onun hilmi ve akıllılığı da bu sözüdür. Çünkü bu sözü onun akıllı, ileri görüşlü ve dirayetli olduğuna delâlet eder, demiştir.
îbn-i Ömer (Radıyallâhü anhümâ)'nın hadîsi de öfkeyi yenmenin sevabının çok büyük olduğuna delâlet eder.[80]