sumeyye
Mon 6 August 2012, 07:57 am GMT +0200
3- Hükmü Ve Delili: [694]
Vacip olması:
Hanefî Mezhebine, Malik, Evzaî, el-Leys b. es-Sa'd, Neha', Nevevî ve -bir nakilde-Ebu Yusuf’a göre, gerekli şartları taşıyanlara kurban kesmek vaciptir. Hanefî Mezhebi bunu sünneti aynı müekkede olarak ifade eder.
Kurbanın vacip olduğu kitap, sünnet ve icma ile sabittir: “Rabbin için namaz kıl, kurban kes” [695] âyetinde geçen “inhar” emri, iki manaya gelir:
a- Kurban kesmek,
b- Namazda elleri bağlamak.
Hemen anlaşılabileceği gibi, bu emrin namaza delâleti zannî, hükme delâleti ise kat'idir. Bu niteliği taşıyan hü-kümse, vacip adını almaktadır. “Inhar” emrinin öncesindeki namaz, bayram namazları; nahr ise kurban demektir. [696]
Bir hadiste de, “Kurbanlarınızı büyük kesiniz. Şüphesiz onlar sıratta sizin bineklerinizdir.” buyrulmaktadır. Benzur hadisler yanında, Hz. Peygamberin de bizzat kurban kestiği nakledilir. Hatta bir hadiste, “Hali vakti müsait olup da kurban kesmeyen mescidimize yaklaşmasın” [697] şeklinde kesmeyenlere karşı sert ifadeler kullanılmaktadır.
Hicretin ikinci yılından bugüne kadar bütün müslümanlann kurban kesmeleri, bir icmaı ümmet meydana getirmiştir.
[694] Cezîrî, Fame, c. I, s. 716; Damad, age, c. II, s. 516; İbn Rüşd, BM, c. J,V. 347-348; Kâsânî, BS, c. V, s. 62; Mergınânî, age, c. I, s. 70; Serahsî, age, c. XIII, s. 8; Şafiî, Umm, c. II, s. 221; Zebîdî, Tecrid-i Sarih, c. III, s. 170, c. XII, s. 32-33.
[695] el-Kevser: 108/2.
[696] Başka tefsirler için bkz. Kâsânî, BS, c. V, s. 62. 19.
[697] Hamidullah, İslam Peygamberi, c. II, s. 231'den naklen İbn Hanbel. Müsned, c. II, s. 321.