YBNGL
Wed 8 September 2010, 05:36 am GMT +0200
Hicretin Yediyüzaltmışaltıncı Senesi
Mencük´ün Tutuklanması
Katiplerin Ve Divanların Gözetim Altına Alınması
Feyyaz B. Mühenna´nın Ölümü.
İbn Hilalin Kölesi Muallim Sencer İle İlgili Çok Garip Bir Olay.
Saltanat Naibi İstedmür El-Bahnavî´nin Tutuklanması
Saltanat Naibi Emir Seyfeddin Baydemir´in Dımaşk´a Gelişi
Kalenderiye Mezhebi Mensuplarının Sakal, Kaş Ve Bıyıklarını Traş Etmekten Men Edilmeleri
Hicretin Yediyüzaltmışikinci Senesi
Melik Mansur Selahaddin Muhammed´in Sultan Oluşu.
Garip Bir Olay Ve Tuhaf Bir Raslantı
Melîkü´l-Ümera Baydemirin Dımaşk´tan Çıkıp Gazze Yoluna Koyulması
Sultan Melik Mansur´un Secora Boğazı´nın Batısındaki Sekiye Gelmesi
Baydemir´in Kaleden Çıkış Sebebi Ve Çıkışının Şekli
Sultan Muhammed B. Melik Emir Hacı B. Melik Muhammed B. Melik Kalavun´un Askerleri Ve Emirleriyle Birlikte Dımaşk´a Girişi
Sultanın Dımaşk´dan Misıra Gidişi
Hicretin Yediyüzaltmışüçüncü Senesi
Cidden Garip Bir Rüya.
Halife Mutedid Billah´ın Vefatı
Mütevekkil Alâllah´ın Hilafete Geçişi
Garipliklerden Biri
Emîh Ali´nin Dîmaşk Naibliğînden Azledîlîşi
Kadilkudat Taceddin Abdülvjihhab B. Sübkî Eş-Şafiî´nîn Mısır Diyarına Çağrılışı
Bir Başka Gariplik.
Saltanat Naibi Seyfeddin Taşdemir´in Dımaşk´a Girişi
Kardeşi Kadilkudat Taceddin B. Abdülvehhab´ın Yerine Tayin Edilen Kadilkudat Bahaeddin Ahmed B. Takiyyüddinin Dımaşk´a Gelişi
Hicretin Yediyüzaltmışdördüncü Senesi
Koyun Harçlarının Yarıya İndirilmesi Müjdesi
Gariplik Ve Acaipliklerden Biri
Melikü´l-Eşref Nasirüddin Şaban´ın Sultanlığı
Hatip Cemaleddin Mahmud B. Cümle´nin Vefatı Ve Yerine Taceddin´în Hitabet Görevine Başlaması
Saltanat Naibi Mengliboğa´nın Dımaşka Girişi
Hicretin Yediyüzaltmışbeşinci Senesi
Kapatılışından Yaklaşık İkiyüz Sene Sonra Keysan Kapısının Açılışı
Şam´ın Fethinden Beri Dımaşk Surları Dahilinde İkinci Kez Hutbe Okunuşu.
Hicretin Yediyüzaltmışaltıncı Senesi
Murdar Rafızî´nin Öldürülmesi
Veliyyüddin İbn Ebi´l-Bekâ Es-Sübkî´nin Kadı Naiblîğine Atanması
Kadilkudat Bahaeddin Es-Sübkî´nin, İzzeddin B.Cemâa´nın İstifasından Sonra Mısır Kadılığına Atanması
Beledi Ve Meclup Neyinden Örülmüş Pamuktan Alınan Harçların Lağvedilmesi
Hicretin Yediyüzaltmışyedinci Senesi
Lanetli Haçlıların İskenderiye´yi İstilâ Etmeleri
Kadilkudat Taceddin Es-Sübkî Sebebiyle Bir Meclîs Düzenlenmesi
Kadilkudat Taceddin Es-Sübkî´nin Dımaşk´a - Dönüşü.
Mısır Diyarındaki Emirler Arasında Meydana Gelen Bir Olay.
Bağdat İle İlgili Bir Hadise.
Kadilkudat Îzzeddin Abdülaziz B. Hatim Eş-Şafiî´nin Vefatı
Emevî Camiî´nde Tefsir Dersinin Verilmesi
Saltanat Naibi´nin Mısır Diyarına Gitmesi
Emirü´l-Kebir Yelboğa´nın Öldürülmesi
Mencük´ün Tutuklanması
Bir seneden beri Dımaşk havalisinde gizlenmekte olan Mencük ortaya çıkarılıp tutuklanmıştı.
Muharrem ayının yirmiyedisinde perşembe günü Nasih, saltanat naibi Emir Seyfeddin îstedmür´ün yanma gelerek Mencük´ün Dârü´ş-Serefl´l-âlâ´da gizlendiği haberini verince naib hemen bazı haciblerini ve has adamlarını oraya gönderdi. Görevliler gidip onu gözetim altında saraya getirdiler. Öyle ki, bazı görevliler arkadan yaklaşarak onu adeta kucaklamışlardı. Saltanat naibi onunla yüz yüze gelince onu karşıladı. İkramda bulundu ve tahtında yanına oturttu. Ona lütufkâr davrandı. Meşrubat içirdi ve yanında konuk etti. Oruçlu olduğu için, yanında iftar etmiş olduğuna dair bir rivayet de vardır. Saltanat naibi ona kendi elbiselerini vermiş, sonra zincire vurup aynı gecede yani cuma gecesinde bir grup asker ve emirle birlikte sultana göndermişti. Onu muhafaza altında götüren emirlerden biri Emir Hacib Hüsameddin idi. Saltanat naibi, sabahleyin Mencük´ün kılıcım oğluyla birlikte sultana göndermişti. İnsanlar bu duruma çok şaşmışlardı. Hatta çokları onun uzak beldelerde kaybolduğunu sanmaktaydılar. Kendisinin Dımaşk´ta kılık değiştirerek insanlar arasında dolaşmakta olduğunu hiç kimse fark edememişti. Anlatıldığına göre kendisi kılık değiştirerek insanlar arasında dolaşıyor ve cuma günleri Dımaşk Camii´ne gelip orada namaz kıhyormuş, ama bütün bu tedbirler onu kaderden kurtaramamıştı. Her şeyin bir vadesi vardır.
Melikü´l-Ümera onun kılıcını ve kılık değiştirirken giydiği elbiseleri de sultana göndermişti. Onu bir grup hacib, emirler ve kalabalık askerler refakatinde zincire vurulmuş olarak muhafaza altında Mısır diyarına göndermişti. Melikü´l-Ümeranm oğlu Mısır´dan babasına gönderilmiş olan hediye, hü´at ve davarlarla birlikte babasının yanına dönmüştü. Bu arada Hacıbü´l-Hüccaba da hediyeler getirmişti. Emirler cuma günü bu hü´atleri giymişler, insanlar merasim yaparak mumlar yakmışlar, daha sonra Mencük´ün, sultanın huzuruna girdiğine, sultanın onu affedip ona mükemmel bir hil´at giydirdiğin©, emanete alman klıç-lannm, nişanlı atlarının, kıymetli ©Ibiselirinin, mallanma, paralarının kendisine iade edildiğine, kendisine eman verildiğine, emirlerin ve devlet büyüklerinin kendisine çeşitli armağanlar takdim ettiklerine dair peşpeşe sağlam haberler Dımaşk´a ulaştı. Emir Ali de Hama naibliğine atanmış olup Suğd şehrinden yola koyulmuş, Hama´ya gitmekteyken Dımaşk´a uğramış ve safer ayının dördünde perşembe gecesi Ablak Sarayına konuk olmuş ve pazar gecesi yani bu ayın yedisinde Hama yoluna koyularak Dımaşk´tan ayrılıp gitmişti.
Safer ayının onsekizinde perşembe-günü Kadı Bahaeddin Ebü´l-Beka, Trablus´tan Dımaşk´a eski vazifesine başlamak üzere geldi. Bu vazifesine döndüğüne dair olan sultan fermanı da yanındaydı. Babası Veliyyüddin bu görevini vekâleten yürütmekteydi. Kadilkudat Taced-din de Haristan mıntıkasına kadar gidip kendisini karşılamıştı. Daha sonra insanlar, konağına giderek onu tebrik ettiler. Vatanına dönüşünden ötürü çok sevindiler.
Bu ayın ilk günlerinde -ki bu senenin safer ayı aynı zamanda şubata denk gelmekteydi- çok miktarda kar yağdı. Aylardan beri susuz kalan bahçeler suya kandı. O zamana dek insanlar çok büyük zahmetlere katlanıp türlü meşakkatlere maruz kalarak ancak su elde edebiliyorlardı. Hatta bazan insanlar su yüzünden tekme tokat birbirlerine girişiyor, gürzler ile birbirlerini vuruyor ve bu yüzden de çok rezaletler meydana geliyordu. İnsanlar suya kavuşmak için çok masraflar yapıyorlardı. Aralık ve ocak aylarında, şubatın ilk günlerinde sular gayet az ve kıttı. Aynı şekilde Havran taraflarında da insanların çoğu çok uzak mıntıkalara giderek su ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Sonra Yüce ALLAH onlara lütfetti, kar yağdı, yağmurlar çoğaldı, dereler akmaya başladı. Nehirler suyla dolup taştı. Hamd ve minnet ALLAH´adır. Yağmurlar aralıksız yağmaya devam etti. Ocağın sonlarından şubatın sonuna kadar seller akmaya devam etti. Oysa aralıkta bir tek oluktan su akmış değildi.
Rebiyülevvel ayında Emir Seyfeddin Mencük, sultan için bir medrese ve Mescid-i Aksa´nın batı tarafında bir hankah yaptırmak üzere Kudüs´e gitti.
Mencük´ün Tutuklanması
Katiplerin Ve Divanların Gözetim Altına Alınması
Feyyaz B. Mühenna´nın Ölümü.
İbn Hilalin Kölesi Muallim Sencer İle İlgili Çok Garip Bir Olay.
Saltanat Naibi İstedmür El-Bahnavî´nin Tutuklanması
Saltanat Naibi Emir Seyfeddin Baydemir´in Dımaşk´a Gelişi
Kalenderiye Mezhebi Mensuplarının Sakal, Kaş Ve Bıyıklarını Traş Etmekten Men Edilmeleri
Hicretin Yediyüzaltmışikinci Senesi
Melik Mansur Selahaddin Muhammed´in Sultan Oluşu.
Garip Bir Olay Ve Tuhaf Bir Raslantı
Melîkü´l-Ümera Baydemirin Dımaşk´tan Çıkıp Gazze Yoluna Koyulması
Sultan Melik Mansur´un Secora Boğazı´nın Batısındaki Sekiye Gelmesi
Baydemir´in Kaleden Çıkış Sebebi Ve Çıkışının Şekli
Sultan Muhammed B. Melik Emir Hacı B. Melik Muhammed B. Melik Kalavun´un Askerleri Ve Emirleriyle Birlikte Dımaşk´a Girişi
Sultanın Dımaşk´dan Misıra Gidişi
Hicretin Yediyüzaltmışüçüncü Senesi
Cidden Garip Bir Rüya.
Halife Mutedid Billah´ın Vefatı
Mütevekkil Alâllah´ın Hilafete Geçişi
Garipliklerden Biri
Emîh Ali´nin Dîmaşk Naibliğînden Azledîlîşi
Kadilkudat Taceddin Abdülvjihhab B. Sübkî Eş-Şafiî´nîn Mısır Diyarına Çağrılışı
Bir Başka Gariplik.
Saltanat Naibi Seyfeddin Taşdemir´in Dımaşk´a Girişi
Kardeşi Kadilkudat Taceddin B. Abdülvehhab´ın Yerine Tayin Edilen Kadilkudat Bahaeddin Ahmed B. Takiyyüddinin Dımaşk´a Gelişi
Hicretin Yediyüzaltmışdördüncü Senesi
Koyun Harçlarının Yarıya İndirilmesi Müjdesi
Gariplik Ve Acaipliklerden Biri
Melikü´l-Eşref Nasirüddin Şaban´ın Sultanlığı
Hatip Cemaleddin Mahmud B. Cümle´nin Vefatı Ve Yerine Taceddin´în Hitabet Görevine Başlaması
Saltanat Naibi Mengliboğa´nın Dımaşka Girişi
Hicretin Yediyüzaltmışbeşinci Senesi
Kapatılışından Yaklaşık İkiyüz Sene Sonra Keysan Kapısının Açılışı
Şam´ın Fethinden Beri Dımaşk Surları Dahilinde İkinci Kez Hutbe Okunuşu.
Hicretin Yediyüzaltmışaltıncı Senesi
Murdar Rafızî´nin Öldürülmesi
Veliyyüddin İbn Ebi´l-Bekâ Es-Sübkî´nin Kadı Naiblîğine Atanması
Kadilkudat Bahaeddin Es-Sübkî´nin, İzzeddin B.Cemâa´nın İstifasından Sonra Mısır Kadılığına Atanması
Beledi Ve Meclup Neyinden Örülmüş Pamuktan Alınan Harçların Lağvedilmesi
Hicretin Yediyüzaltmışyedinci Senesi
Lanetli Haçlıların İskenderiye´yi İstilâ Etmeleri
Kadilkudat Taceddin Es-Sübkî Sebebiyle Bir Meclîs Düzenlenmesi
Kadilkudat Taceddin Es-Sübkî´nin Dımaşk´a - Dönüşü.
Mısır Diyarındaki Emirler Arasında Meydana Gelen Bir Olay.
Bağdat İle İlgili Bir Hadise.
Kadilkudat Îzzeddin Abdülaziz B. Hatim Eş-Şafiî´nin Vefatı
Emevî Camiî´nde Tefsir Dersinin Verilmesi
Saltanat Naibi´nin Mısır Diyarına Gitmesi
Emirü´l-Kebir Yelboğa´nın Öldürülmesi
Mencük´ün Tutuklanması
Bir seneden beri Dımaşk havalisinde gizlenmekte olan Mencük ortaya çıkarılıp tutuklanmıştı.
Muharrem ayının yirmiyedisinde perşembe günü Nasih, saltanat naibi Emir Seyfeddin îstedmür´ün yanma gelerek Mencük´ün Dârü´ş-Serefl´l-âlâ´da gizlendiği haberini verince naib hemen bazı haciblerini ve has adamlarını oraya gönderdi. Görevliler gidip onu gözetim altında saraya getirdiler. Öyle ki, bazı görevliler arkadan yaklaşarak onu adeta kucaklamışlardı. Saltanat naibi onunla yüz yüze gelince onu karşıladı. İkramda bulundu ve tahtında yanına oturttu. Ona lütufkâr davrandı. Meşrubat içirdi ve yanında konuk etti. Oruçlu olduğu için, yanında iftar etmiş olduğuna dair bir rivayet de vardır. Saltanat naibi ona kendi elbiselerini vermiş, sonra zincire vurup aynı gecede yani cuma gecesinde bir grup asker ve emirle birlikte sultana göndermişti. Onu muhafaza altında götüren emirlerden biri Emir Hacib Hüsameddin idi. Saltanat naibi, sabahleyin Mencük´ün kılıcım oğluyla birlikte sultana göndermişti. İnsanlar bu duruma çok şaşmışlardı. Hatta çokları onun uzak beldelerde kaybolduğunu sanmaktaydılar. Kendisinin Dımaşk´ta kılık değiştirerek insanlar arasında dolaşmakta olduğunu hiç kimse fark edememişti. Anlatıldığına göre kendisi kılık değiştirerek insanlar arasında dolaşıyor ve cuma günleri Dımaşk Camii´ne gelip orada namaz kıhyormuş, ama bütün bu tedbirler onu kaderden kurtaramamıştı. Her şeyin bir vadesi vardır.
Melikü´l-Ümera onun kılıcını ve kılık değiştirirken giydiği elbiseleri de sultana göndermişti. Onu bir grup hacib, emirler ve kalabalık askerler refakatinde zincire vurulmuş olarak muhafaza altında Mısır diyarına göndermişti. Melikü´l-Ümeranm oğlu Mısır´dan babasına gönderilmiş olan hediye, hü´at ve davarlarla birlikte babasının yanına dönmüştü. Bu arada Hacıbü´l-Hüccaba da hediyeler getirmişti. Emirler cuma günü bu hü´atleri giymişler, insanlar merasim yaparak mumlar yakmışlar, daha sonra Mencük´ün, sultanın huzuruna girdiğine, sultanın onu affedip ona mükemmel bir hil´at giydirdiğin©, emanete alman klıç-lannm, nişanlı atlarının, kıymetli ©Ibiselirinin, mallanma, paralarının kendisine iade edildiğine, kendisine eman verildiğine, emirlerin ve devlet büyüklerinin kendisine çeşitli armağanlar takdim ettiklerine dair peşpeşe sağlam haberler Dımaşk´a ulaştı. Emir Ali de Hama naibliğine atanmış olup Suğd şehrinden yola koyulmuş, Hama´ya gitmekteyken Dımaşk´a uğramış ve safer ayının dördünde perşembe gecesi Ablak Sarayına konuk olmuş ve pazar gecesi yani bu ayın yedisinde Hama yoluna koyularak Dımaşk´tan ayrılıp gitmişti.
Safer ayının onsekizinde perşembe-günü Kadı Bahaeddin Ebü´l-Beka, Trablus´tan Dımaşk´a eski vazifesine başlamak üzere geldi. Bu vazifesine döndüğüne dair olan sultan fermanı da yanındaydı. Babası Veliyyüddin bu görevini vekâleten yürütmekteydi. Kadilkudat Taced-din de Haristan mıntıkasına kadar gidip kendisini karşılamıştı. Daha sonra insanlar, konağına giderek onu tebrik ettiler. Vatanına dönüşünden ötürü çok sevindiler.
Bu ayın ilk günlerinde -ki bu senenin safer ayı aynı zamanda şubata denk gelmekteydi- çok miktarda kar yağdı. Aylardan beri susuz kalan bahçeler suya kandı. O zamana dek insanlar çok büyük zahmetlere katlanıp türlü meşakkatlere maruz kalarak ancak su elde edebiliyorlardı. Hatta bazan insanlar su yüzünden tekme tokat birbirlerine girişiyor, gürzler ile birbirlerini vuruyor ve bu yüzden de çok rezaletler meydana geliyordu. İnsanlar suya kavuşmak için çok masraflar yapıyorlardı. Aralık ve ocak aylarında, şubatın ilk günlerinde sular gayet az ve kıttı. Aynı şekilde Havran taraflarında da insanların çoğu çok uzak mıntıkalara giderek su ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Sonra Yüce ALLAH onlara lütfetti, kar yağdı, yağmurlar çoğaldı, dereler akmaya başladı. Nehirler suyla dolup taştı. Hamd ve minnet ALLAH´adır. Yağmurlar aralıksız yağmaya devam etti. Ocağın sonlarından şubatın sonuna kadar seller akmaya devam etti. Oysa aralıkta bir tek oluktan su akmış değildi.
Rebiyülevvel ayında Emir Seyfeddin Mencük, sultan için bir medrese ve Mescid-i Aksa´nın batı tarafında bir hankah yaptırmak üzere Kudüs´e gitti.