Esila
Mon 22 November 2010, 11:28 am GMT +0200
Hicretin Seksenbirinci Senesi
Hicretin Yetmişdördüncü Senesi
Hicretin Yetmişdördüncü Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.
Rafi B. Hadil B. Rafi El-Ensarî
Ebu Said El-Hudrî
Abdullah B. Ömer.
Ubeydb. Umeyr.
Ebu Cuhayfe.
Seleme B. El-Ekva´
Malik B. Ebi Amir.
Ebuiabdurrahmanes-Sülemî
Ebu Ma´bed El-Esedî
Bişr B. Mervan El-Umevî
Hicretin Yetmişbeşinci Senesi
Ebu Nüceyh.
Ebu Salebe El-Huşenî
Esved B. Yezid.
Himran B. Ebban.
Hicretin Yetmişaltıncı Senesi
Hicretin Yetmişaltıncı Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.
Ebu Osman En-Nehdi El-Kudaî
Sıla B. Eşyem El-Adevî
Züheyr B. Kays El-Belevî
Hicretin Yetmişyedinci Senesi
Şebib´in Ölümü.
Hicretin Yetmîşyedinci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.
Kesîr B. Salt
Muhammed B. Musa B. Talha B. Ubeydullah.
İyaz B. Ganem El-Eş´arî
Mutarrif B. Abdullah.
Hicretin Yetmişsekizinci Senesi
Hicretin Yetmişsekizinci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.
Cabîr B.Abdullah.
Şüreyh B. Haris.
Abdullah B. Ğanem El-Eş´arî
Cünade B. Ümeyye El-Ezdî
Alâ B. Ziyad El-Basrî
Süraka B. Mirdas El-Ezdî
Nabiğa El-Cadî
Hicretin Yetmişdokuzuncu Senesi
Hicretin Sekseninci Senesi
Hicretin Sekseninci Senesinde Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.
Hz. Ömer´in Azatlısı Eşlem..
Cübeyr B. Nüfeyr.
Abdullah B. Cafer B. Ebi Talîb.
Ebu İdris El-Holanî
Mabed El-Cühenî
Hicretin Seksenbirinci Senesi
Hicretin Yetmişdördüncü Senesi
Bu senede halife Abdülmelik b. Mervan, Tarık b. Amr´ı Medine valiliğinden azlederek yerine Haccac b. Yusuf es-Sakafî´yi getirdi. Medine´ye gelen Haccac, orada birkaç ay ikamet ettikten sonra umre için Mekke´ye gitti. Umreden sonra safer ayında Medine´ye döndü ve orada üç ay ikamet etti. Beni Seleme mahallesinde bir mescit inşa etti. Bu mescit bu gün onun adıyla anılmaktadır anlatıldığına göre Haccac, bu senede ve bu müddet zarfında -Hz. Osman´a yardım etmediklerinden ötürü- Cabir ve Sehl b. Sa´d´a sövmüş, bunlara çok ağır sözler sarfetmişti. Allah, onu lanetlesin ve onu rezil rüsvay kılsın.
Haccac, zannedersem Ebu İdris el-Holanî´yi Yemen´e kadı olarak tayin etmişti. Doğrusunu Allah bilir.
İbn Cerir dedi ki: Bu senede Haccac, Ka´be´nin İbn Zübeyr tarafından yapılan binasını yıkmış ve onu eski haline getirmişti.
Ben derim ki: Haccac, Ka´be´nin tümünü yıkmamıştı. Aksine o, sadece Şam istikametine gelen duvarı yıkmış ve Hatim´i Beyt´in dışına çıkarmış, sonra duvarı tekrar örmüş ve arta kalan taşları Ka´be´nin içine koymuştu. Diğer üç duvarı eski haliyle bırakmıştı. Bu nedenle doğu ve batı kısımları, bugün de görüldüğü gibi yere bitişik halde kalmıştı. Ama batı tarafını tamamıyla kapatmış ve doğu tarafına bakan duvarın alt tarafım doldurup tamir etmiş ve cahiliye devrindeki gibi yükseltmişti. Haccac ile Abdülmelik, Peygamber Efendi-miz´in Abdullah b. Zübeyr´e ulaşan hadisinden habersiz dile n Peygamber (s.a.v.), -önceki kısımlarda da naklettiğimiz gibi- Hz. Aişe´ye şöyle demişti: «Eğer senin milletin kafirlikten (başka bir rivayete göre ise cahillikten) henüz yeni çıkmış olmasalardı, Ka´be´yi yıkar ve Hatim´i Ka´be´ye dahil ederdim. Ayrıca Ka´be´ye, doğu ve batı taraflarından birer kapı açar ve onları da yerle aynı seviyede yapardım. Çünkü senin kavmin masrafları karşılayamazlar. Hatim´i Ka´be´ye dahil edemediler ve Ka´be´nin binasını İbrahim peygamberin temelleri üzerine kuramadılar. Dilediklerini içeri alıp, dilemediklerini almasınlar, diye kapısını yüksekte yaptılar.»
Abdullah b. Zübeyr, iktidara geçince Ka´be´yi Hz. İbrahim´in kurduğu temeller üstüne inşa etti. Abdülmelik, Peygamber (s.a.v.)´in bu âdi duyduktan sonra şöyle dedi: «Ka´be´yi ve çevresini keşke eski haliyle bırakmış olsaydık.»
Hicretin yetmişdördüncü senesinde Mühelleb b. Ebi Süfra, Halife Abdülmelik´in emri üzerine Ezarika ile savaştı. Halife Abdülmelik, kardeşi Bişr b. Mervan´a emir vererek Mühelleb´i Basra ve Kûfe´den teşkil edeceği askerlerin komutanı olarak Haricilere karşı yapılacak savaşa hazırlamasını istedi. Bişr ise, Mühelleb´i komutan olarak tayin etmeye razı değildi. Ancak Abdülmelik´in mektubunda verdiği emri