- Gıybet zemin bulamamalı

Adsense kodları


Gıybet zemin bulamamalı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Wed 19 September 2012, 01:44 pm GMT +0200

Sebahattin Yaşar

Gıybet zemin bulamamalı


“Lütfen kardeşim! Yeri değil” diyebilmek…

Yazdığınız yazıya, yaptığınız bir konuşmaya, ileri sürdüğünüz bir görüşe birilerinin iyi/kötü bir şeyler söylemesi iyi bir şey.
‘Şükür’ demeli.
Eleştiri, yapının dinamikliğinin alâmetidir.
Bu, dâvânın güçlü sahipleri var seslenişidir.
Muhatabınız, Nurların muhatapları ise biraz daha dikkatli olmanız lâzımdır.
Elbette sırtını Kur’ân’a dayayan bir dâvâ, sırtını Hazret-i Peygamber’e (asm) dayayan bir dâvâ, sırtını Hazret-i Ali’ye (ra) dayayan bir dâvâ, yine sırtını Abdulkadir-i Geylani’ye (ks) dayayan bir dâvâ tabiî ki sahipsiz olmayacak ve tabiî ki o dâvânın arkasında olanlara himmet ve duâlar, karşısında olanlara da bedduâ ve tokatlar söz konusu olabilecektir.
Buna inanmak lâzımdır.
İnsanlık tarihi boyunca insanların arasına hep ‘kara kedi’ler girmiş ve girecektir. Omuz omuza yürüyenlerin, can bağı, kan bağı ve dâvâ bağı olanların bu ‘kara kedi’leri göz ardı etmemeleri gerekir.
Elbette, imtihan dünyasındayız.
Hakikat yolcularının ‘muzır maniler’i göze alarak yola çıkmaları, daha anlamlıdır.
Her şey tıkırında gidiyor.
Yok böyle bir şey.
‘Dünyanın rahat yeri olmadığı’nı hatırlatan hakikat, bize maddî ve manevî güçlü olmamızı salık veriyor.
«««
Dâvâsında, Risale-i Nur’da, Üstad’ında fena olan Zübeyir Gündüzalp, kendisinden sonraki kardeşlerine ‘talebe’lik, ‘kardeş’lik, ‘dâvâ adamlığı’ noktalarında bir hayat modeli ortaya koymuştur.
‘Nasıl bir durumla karşılaşıldığında, nasıl bir tepki oluşturmak gerekir?’ şeklindeki yaşanabilecek sosyal, siyasî hayat örneklerine önceden Kur’ânî davranış örnekleri çıkartılmıştır.
Yani bugün yaşanan hiçbir şey, gerek bireysel olsun ve gerekse topluluk anlamında dün yaşanmamış, değişik versiyonları ile karşılaşılmamış değildir.
Zaten Risale satırlarında bu tür sosyal vakıa örneklerine dönük adım atma antrenmanları bolca yaşanmış ve satırlardaki ‘ibret’lik yerini almıştır. Onun için kimin, ne gibi problemleri varsa, Risale-i Nur satırlarında hepsine dönük doğru ve pozitif davranış örnekleri bulunmaktadır.
Kur’ân’ın bir mu'cize-i maneviyesi olan Risale-i Nur’da asırda yaşanmış ve yaşanacak her bir şeye dönük bilgiler, yorumlar ve çıkarımlar bulunmaktadır.
Risale-i Nur, Kur’ân’ın bu asırdaki tiryakleri hükmündedir.
«««
Her şeyden önce bir Nur prensibi olarak dikkate alınması gereken şey, Üstad’ın, dâvânın, Risale-i Nur’un, Nur kardeşlerinin hukukunu çiğnememektir.
Evet, iman kardeşliğinin gereği de budur.
Mü’minin mü’mine güven duyduğu en önemli nokta, hak ve hukukunu şartlar ne olursa olsun koruması noktasıdır. Yani bir kıymetli dostum, bir başka kıymetli dostumun arkasından konuşacak ya da daha yakından örnekle annem, babamın hakkında arkasından verip veriştirecek, ben sesimi çıkarmayacağım.
Bu, kişiler arasındaki muhabbetin sağlıklı olmadığının alâmetidir.
Kimse, yerinde konuşamadığını başka hiçbir yerde konuşmamalı.
Konuşmaya zemin bulamamalı.
Dinleyici bulamamalı.
Bakışlar, mimikler, buğz hali susturmalı yersiz konuşanları.
«««
Bir kişinin, bir düşüncenin doğruluğu veya yanlışlığını o doğruluğu veya yanlışlığı savunurken doğru bir vasıta kullanıp kullanmadığına da bakmak gerekir.
Adam haklı, ama haksız olarak mukabele ediyorsa; adam haklı, ama haksızca değerlendiriyorsa; adam haklı, ama gıybetle yargılıyorsa gibi örnekler çoğaltılabilir… Bu onun haklılığına hükmetmemek için bir gerekçe olabilir.
Haklı olan, haksızca bir tutum içerisinde olmamalı.
«««
Her söylem, her yorum herkese uyacak diye bir şey yoktur. ‘Hürriyet-i kelâm’ düsturu çerçevesinde benim gibi düşünmeyenler, ya da benim kendileri gibi düşünmediğim arkadaşlar, dostlar olabilecektir.
Hatta böylesi sağlıklılık halidir.
Bir konudaki farklı yorumlar, farklı esmâ tecellileridir demek mümkün.
‘Herkes benim gibi düşünürse yanılmış olmaktan korkarım.’ diyen düşünür, bence haksız değil.
«««
Bu ders, Said Nursî’nin bu asır insanına verdiği bir derstir: “Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz.” (Münâzarât)
Bu davranış tarzı da Bediüzzaman’ın talebelerine bıraktığı bir mirastır.
Biz, bu mirasın da müşterisiyiz.
Bir sözü kim söylemiş, kime söylemiş, hangi makamda söylemiş, neden söylemiş sorgulamak, nurlardan beslenen insanlara yakışan bir nur prensibidir.
Yerinde söylenmeyen sözlere, ‘lütfen yeri değil, makamı değil’ demek, bir kardeşlik borcu, bir Nur Talebeliği prensibidir.

Rüveyha
Sun 22 December 2013, 08:43 pm GMT +0200
Rabbim bizleri gıymet etmekten muhafaza etsin.Lütfen kardeşim,yeri değil , demek duasıyla inşaAllah..

cerendemir
Mon 23 December 2013, 02:07 am GMT +0200
(Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Allah'tan korkun.) [Hucurat 12]

mevlüdekalınsaz
Mon 17 February 2014, 09:14 pm GMT +0200
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “Kim bir Mümini bir gıybet edene karşı himaye ederse (korursa), ALLAH da onun için kıyamet günü etini Cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de Müslüman’a kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa ALLAH onu kıyamet günü Cehennem köprülerinden birinin üstünde söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder.” (Ebû Dâvûd, Edeb 41)
Rabbim bizleri bu akıbete uğramaktan muhafaza etsin...

Gıybet yapmaktan ve gıybet olacak davranışlarda bulunmaktan ALLAH'a sığınırım.
Yine bildiğim halde yapana engel olmamaktan ve ben de o gıybete ortak olmaktan ALLAH'a sığınırım...
Rabbim cümlemizi gıybet yapıp kul hakkına girmekten ve hesap günü huzura böyle büyük bir günahla çıkmaktan muhafaza etsin...

cerendemir
Mon 17 February 2014, 09:18 pm GMT +0200
Rabbim bizi af eylesin.Gıybet ölü eti yemek kadar kötüdür.Rabbim bizi günahlardan korusun inşallah.