sumeyye
Sat 12 November 2011, 01:47 pm GMT +0200
Bölüm: 291
Fazla ve eksik kıldığında şüphe eden iki secde yapar
Fazla ve eksik kıldığında şüphe eden iki secde yapar
396- Iyâd b. Hilâl (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Saîd’e sordum: “Kiminiz namaz kılıyor nasıl kıldığını bilmiyor” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini bize haber verdi: “Biriniz namaz kılar ve nasıl kıldığını bilmezse oturduğu yerde iki secde yapsın.” (Nesâî, Sehv: 27)
Tirmîzî: Bu konuda Osman, İbn Mes’ûd, Âişe ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Ebû Saîd hadisi hasendir. Bu hadis Ebû Saîd vasıtasıyla değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.
Rasûlullah (s.a.v.)’den şu şekilde de rivâyet edilmiştir: “Bir mi? iki mi? diye şüpheye düşerseniz bir kabul edin, iki mi? üç mü? diye şüpheye düşerseniz iki kabul edin ve selam vermeden önce iki secde yapıverin.” Hadisçiler bu hadise göre amel ederler. Bazı ilim adamları da “Namazın da şüpheye düşen kaç rek’at kıldığını bilemeyen namazını yeniden kılsın.” Demektedirler.
397- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Şeytan namaz kılarken size gelir ve ne kadar kıldığını bilmeyesiniz diye kafanızı karıştırır ve siz de ne kadar kıldığınızı bilmezsiniz. Kim böyle bir şey hissederse oturduğu halde iki secde yapsın.” (Nesâî, Sehv: 27)
Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.
398- Abdurrahman b. Avf (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu; “Sizden biriniz namazda yanılır veya unutursa iki rek’at mı? Tek rek’at mı? Kıldığını bilemezse bir rek’at kabul ederek namazına devam etsin. İki mi? Üç mü? Kıldığını bilemez ise iki kabul ederek namazına devam etsin. Üç mü? Dört mü? Kıldığını bilemez ise üç kabul ederek namazına devam etsin ve selam vermeden önce iki secde yapsın.” (Nesâî, Sehv: 25)
Tirmîzî: Bu hadis hasen garib sahihtir.
Yine bu hadis Abdurrahman b. Avf yoluyla değişik bir biçimde de rivâyet edilmiştir. Zührî bu hadisi Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’den, İbn Abbâs’tan, Abdurrahman b. Avf’tan da rivâyet etmiştir.