sümeyra
Wed 14 December 2011, 03:51 pm GMT +0200
4261) Enes (Radıyallahü anh)den
4261) "... Enes (Radıyallahü anh)den; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ölüm döşeğinde olan bir gencin yanına girdi ve ona:
Sen kendini nasıl buluyorsun? diye sordu. Genç
Ben, Allahın afvını umarım Yâ Resûlallah! Ve günahlarımdan korkarım, dedi. Bunun üzerine Resülullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki
Bu vakitte (yâni ölüm döşeğinde) her hangi bir (mü'min) kulun kalbinde bağışlanma umudu ve günah korkusu birleşince mutlaka Allah o kuluna dilediği (mağfireti) ni verir ve onu korktuğu (azabı)ndan emin kılar."[138]
İzahı
Bu hadîsi Tirmizi Cenâiz kitabında rivayet etmiştir.
Hadisin "Sen kendini nasıl buluyorsun cümlesinin açıklaması bölümünde Îbnü'l-Melik: Yâni dünyadan âhirete göçüşünde kalbin nasıldır, Allah'ın rahmetini mi umuyorsun, yoksa Allah'ın gazabından mı korkuyorsun? demiştir.
Bu hadîs, mü'min kimsenin hayat boyunca dâima Allah korkusu ile mağfiret ümidini birlikte beslemesinin, hattâ ölüm döşeğinde bile Allah'ın azabından kendisini emin görmemesinin uygun olduğuna delâlet eder. Bilindiği gibi ölüm döşeğinde mağfiret umudunun azab korkusuna ağır basmasının fazileti ve uygunluğu hakkında hadîsler vardır. Bu itibarla burada, ölüm döşeğinde azabtan kesin biçimde emin olmamak mânâsı kasdedilmiştir.
4261) "... Enes (Radıyallahü anh)den; Şöyle demiştir:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ölüm döşeğinde olan bir gencin yanına girdi ve ona:
Sen kendini nasıl buluyorsun? diye sordu. Genç
Ben, Allahın afvını umarım Yâ Resûlallah! Ve günahlarımdan korkarım, dedi. Bunun üzerine Resülullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki
Bu vakitte (yâni ölüm döşeğinde) her hangi bir (mü'min) kulun kalbinde bağışlanma umudu ve günah korkusu birleşince mutlaka Allah o kuluna dilediği (mağfireti) ni verir ve onu korktuğu (azabı)ndan emin kılar."[138]
İzahı
Bu hadîsi Tirmizi Cenâiz kitabında rivayet etmiştir.
Hadisin "Sen kendini nasıl buluyorsun cümlesinin açıklaması bölümünde Îbnü'l-Melik: Yâni dünyadan âhirete göçüşünde kalbin nasıldır, Allah'ın rahmetini mi umuyorsun, yoksa Allah'ın gazabından mı korkuyorsun? demiştir.
Bu hadîs, mü'min kimsenin hayat boyunca dâima Allah korkusu ile mağfiret ümidini birlikte beslemesinin, hattâ ölüm döşeğinde bile Allah'ın azabından kendisini emin görmemesinin uygun olduğuna delâlet eder. Bilindiği gibi ölüm döşeğinde mağfiret umudunun azab korkusuna ağır basmasının fazileti ve uygunluğu hakkında hadîsler vardır. Bu itibarla burada, ölüm döşeğinde azabtan kesin biçimde emin olmamak mânâsı kasdedilmiştir.