sümeyra
Wed 21 December 2011, 05:15 pm GMT +0200
4171) "... Ebu Eyyub el-Ensari (Radiyallahü anh)den
4171) "... Ebu Eyyub el-Ensari (Radiyallahü anh)den Şöyle demiştir:
Bir adam Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına gelerek:
Yâ Resûlallah! Bana (faydalı şeyi) öğret ve özlü söyle, dedi. Re-sûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (de adama):
Namazına durduğun zaman veda edenin namazı gibi namaz kıl. özür dilemeni gerektiren bir sözü konuşma ve insanların ellerindeki (dünyalık) şeylerden ümidini kesmeye azım ve karar ver, buyurdu.
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bunun senedi zayıftır. Râvi Osman bin Cübeyr'in mechûl olduğunu Zehebi, Tabakat'ta söylemiştir, tbn-i Hibbân ise onu güvenilirlerden saymıştır. Buhâri ve Ebû Hâtem de : O, babasından, dedesi aracılığıyla Ebû Eyyûb (R.A.)'den rivayette bulunmuş, demişler. Ben derim ki: Hadisin, sözlerin en vecizlerinden ve hikmeti en iyi şekilde toplayıcı olması onun sabit olmasına yakınlığına delâlet eder. Bu açıdan düşünülmelidir.[66]
İzahı
Zevâid nevinden olan bu hadîste geçen "Evciz" fiilini "özlü söyle" diye terceme ettim. Bu cümle iki şekilde yorumlanabilir :
Birincisi: Buyuracağın şeyi bellemenin kolay olması için işin özetini söylemekle yetin.
İkincisi: îstenen bilgiyi veciz sözle ver.
Veciz: Mânâsı çok olup kelimeleri az olan söze denilir.
Hadîsin "... Veda edenin namazı" ifâdesinden maksad, dünyadan ayrılmak üzere bulunan mü'minin kıldığı son namaz, olabilir. Yâni sanki sen son namazını kılıyorsun. Bu itibarla namazım dikkatli, huzurlu, mânevi zevk ve iştiyakla, huşu içinde kıl.
Bu ifâdeden maksad şu olabilir: Namaza durduğun zaman bütün dünyayı hatırından çıkart, tam anlamıyla Allah'a yönel, O'nun huzurunda olduğunu bir an bile unutma. Böylece dünyaya veda etmiş gibi ol.
4171) "... Ebu Eyyub el-Ensari (Radiyallahü anh)den Şöyle demiştir:
Bir adam Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına gelerek:
Yâ Resûlallah! Bana (faydalı şeyi) öğret ve özlü söyle, dedi. Re-sûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (de adama):
Namazına durduğun zaman veda edenin namazı gibi namaz kıl. özür dilemeni gerektiren bir sözü konuşma ve insanların ellerindeki (dünyalık) şeylerden ümidini kesmeye azım ve karar ver, buyurdu.
Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Bunun senedi zayıftır. Râvi Osman bin Cübeyr'in mechûl olduğunu Zehebi, Tabakat'ta söylemiştir, tbn-i Hibbân ise onu güvenilirlerden saymıştır. Buhâri ve Ebû Hâtem de : O, babasından, dedesi aracılığıyla Ebû Eyyûb (R.A.)'den rivayette bulunmuş, demişler. Ben derim ki: Hadisin, sözlerin en vecizlerinden ve hikmeti en iyi şekilde toplayıcı olması onun sabit olmasına yakınlığına delâlet eder. Bu açıdan düşünülmelidir.[66]
İzahı
Zevâid nevinden olan bu hadîste geçen "Evciz" fiilini "özlü söyle" diye terceme ettim. Bu cümle iki şekilde yorumlanabilir :
Birincisi: Buyuracağın şeyi bellemenin kolay olması için işin özetini söylemekle yetin.
İkincisi: îstenen bilgiyi veciz sözle ver.
Veciz: Mânâsı çok olup kelimeleri az olan söze denilir.
Hadîsin "... Veda edenin namazı" ifâdesinden maksad, dünyadan ayrılmak üzere bulunan mü'minin kıldığı son namaz, olabilir. Yâni sanki sen son namazını kılıyorsun. Bu itibarla namazım dikkatli, huzurlu, mânevi zevk ve iştiyakla, huşu içinde kıl.
Bu ifâdeden maksad şu olabilir: Namaza durduğun zaman bütün dünyayı hatırından çıkart, tam anlamıyla Allah'a yönel, O'nun huzurunda olduğunu bir an bile unutma. Böylece dünyaya veda etmiş gibi ol.