sumeyye
Wed 4 May 2011, 01:50 pm GMT +0200
2- Davud Ailesi Ve Şükür
ALLAH (c.c.) Hz. Davud'a ve Hz. Süleyman'a, diğer insanlardan hiç birine verilmeyen nimetler verdi. Onları alemlere üstün kıldı. Sonra da onlara:
"Şükredin ey Davud ailesi? Çünkü kullarım içinde hakkıyla şükreden zaten azdır." buyurdu.
Şükür, nimetin sahibini tanımaktır. Nimet verenin makamını, yüceliğini, emrini ve ölçülerini kabul ettiğini ilân etmektir. O makamdan gelen teklifleri benimsemektir.
Şükür öncelikli olarak imanla başlar, fillerle ortaya konulur. Şükrün ilk yansıması ALLAH'ın Rabliğine teslim olmaktır. Sonra bütün bir hayatı nimet verenin ölçüleriyle yaşamaktır.
Şükür ALLAH'a kulluk, nimetlerine karşı teşekkürdür.
Hz. Süleyman kendisine verilen nimetlerden sonra, 'Bu Rabbimin fazlındandır, beni denemektedir; şükür mü edeceğim, nankörlük mü edeceğim?'
Sonra Rabbine yalvarıyor:
"Yarabbi! Bana, anama ve babama verdiğin nimetlere, hakkıyla, senin istediğin gibi şükretmeyi nasip et. Bu konuda bana güç ve kuvvet ver. Beni bu işte başarılı yapacak şuuru bana ilham et. Çünkü bütün bunlan bana bağışlamazsan, ben kendi eksik gücümle şükrümü yerine getiremem." işte bu samimi dua onun hakkıyla şükrettiğinin göstergesidir.
O hakkıyla şükrettiği için ALLAH (c.c.), onun kendi katında güzel bir yeri olduğunu müjdelemektedir.
Bütün insanlar, son nefeslerini verinceye kadar ALLAH'ın her çeşit ve sayılmayacak kadar nimetlerinden yararlanmaktadırlar. Bu yararlanma kimileri hakkında az veya çok olsa da farketmez.
Haysiyetli kişi, velinimetini, kendine nimet vereni bilir ve ona teşekkür eder. Kulların ALLAH'a teşekkür O'na Rabb olarak iman ve O'na isyan etmemedir.
ALLAH (c.c.) şüphesiz ki şâkir (şükreden) kullarını sever, onlardan razı olur, onlara hesapsız mükâfatlar verir.
Şeyh Sadî'nin dediği gibi, bir nefeste bile insan ALLAH'a karşı ilk defa şükretmek zorundadır. Nefes almazsa yaşayamadığı gibi, aldığı nefesi az sonra dışarı veremezse yine yaşayamaz.
Eğer insanlar ALLAH'a şükrederlerse, ALLAH (c.c.) nimetlerini, nimetlerinin bereketini artırır, insanın mal karşısında kölelik tutkusunu, mala sahip olma izzetine döndürür. Eğer insanlar Allah'ın nimetlerine nankörlük ederlerse, nimet sahibini tanımaz, inkarcı ve isyancı olurlarsa; şüphesiz ALLAH'ın azabı şiddetlidir, dayanılır gibi değildir. [365]
Kur'an şöyle soruyor:
"...O halde siz şükreder misiniz?” [366]
"...ALLAH, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?" [367]
[365] İbrahim:14/7.
[366] Enbiya: 21/80.
[367] En'am: 6/53. Hüseyin K. Ece: Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 194-196.