halim
Mon 25 July 2016, 05:27 pm GMT +0200
Asil Kurumun Şerefli İmamları
Ezan ve salalardan taviz vermeyen imamlar yalnız ülkemizde değil dünyada da takdir topluyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün kalkıştığı darbe girişimine karşı daha ilk andan itibaren tepkisini koyan Diyanet'in şerefli imamları teyakkuz halinde mutemadiyen nöbet tuttular.
Milli iradeye savaş açan ucuz darbecilere geçit vermeyen İmamlar uykuyu unuttu.
FETÖ terör örgütünün vahşice başlattığı kalkışmaya karşı halkı bilinçlendiren "vatanperver imamlar" milli birlik ve beraberliğin sembolu haline geldi.
Olayın vuku bulduğu ilk andan itibaren başkan Mehmet Görmez'in talimatını bir an bile tereddüt etmeden yerine getirip vatanına, milletine sahip çıkarak omurgalı bir profil sergilediler.Şehrin selatin camilerinden yükselen lahuti ezanlarla, halkı teskin etmeyi bilen imam ve müezzinler, cuntacı FETÖ örgütünün ülkeye saldığı korku ve nifak tohumlarına, topyekün entegre olmuş iman gücüyle dimdik karşı koymayı bildiler. Bu vatansever eli öpülesi imamları baş tacı yapan halk, çapulcu darbecilerin saldırılarına karşı din görevlilerinin önünde sed olup onları korumayı da bir borç bildi.
Ülkemizi savaş alanına çevirme hevesi ile gözü dönen, gelmiş geçmiş terör örgütlerine taş çıkaran, masum vatandaşların üzerine tankla yürüyen, hainlikte şeytanı bile şaşırtan Fetö'nün kanlı örgütüne karşı, rutin aralıklarla minarelerden sala ve ezanlarla halka birlik beraberlik çağrısı yaparak, tankların savaş uçaklarının o ürkütücü seslerini bastıran şerefli din görevlileri, bu gün yalnızca , Cumhurbaşkanından, Başbakandan, Diyanet İşleri Başkanından Danıştaydan, halktan değil, tüm dünyadan takdir ve teveccüh aldı. Zira bir milletin belki de kaderini belirleyen ince bir çizgide halkı bilinçlendirmek gibi yüce bir görevi halisane duygularla yerine getirdi.
O koca yürekli imamları;
Tarih unutmayacak...
Ülke unutmayacak...
Dünya unutmayacak...
Darbe gibi bir ülkenin onuruna iradesine yapılmış en ağır ihanetin, vesikasından, pozitif bir olguyla hafızlara kazınacak bir yaklaşım olarak tarihe adını yazdıracak Din görevlileri, bu kara lekenin aydınlık kahramanları olarak tarih sayfalarında yerini şerefle alacak. Tıpkı Kurtuluş Savaşında düşmana karşı halkı bilinçlendiren; camileri karargah, gönlünü mihmandar olarak açan vatansever din görevlileri gibi bu gün de aynı ruhu, aynı aşkı yansıtıp bayrağı devr alıp nöbeti sonuna kadar ısrarla tuttular ve görünen o ki tutmaya da devam edecekler...
Bu şerefli kurumun şerefli İmamlarını, baş tacı yapan halk milli iradeyi ve vatanın bekasının taşıyıcısı olarak gördü o gün... Minarelerden, yalnız cenaze ve cuma salalarının okunmadığını, birlik ve beraberliğe çağrı yapan salaların gerçek anlamına vakıf oldular. O dehşet saçan panik havasını, soğuk yüzlü tank gürültülerini, kulakları sağır eden savaş uçaklarının sesleri ile irkilen halk; yumuşak sesleri, tezkin edici anonsları ve sakinleştirici mesajları ile bertaraf eden Din görevlilerini her zamankinden daha çok sevdiler...
"Ezanları susturan darbelerden, darbeleri susturan sala seslerini bize lutfettigi için Allah'a hamd ediyorum" diyen reis Mehmet Görmez'de, aralıksız devam eden ezan ve sala için Din görevlilerine teşekkürlerini sunup, olayın ciddiyeti ve vehanetine yönelik personeli bilinçlendirmeye devam etmeyi ihmal etmedi.
İşte mihrab ehli cevval imamlar, bilinçaltı koruma iç güdüsüyle hesapsızca kendilerine yakışan o asil duruşu spontene bir senkronizasyonla sergilediler, ülke tarihinin belkide bu en vahim hadisesinde. Ulus olma bilincini iliklerine kadar taşıyan din görevlileri, halkın gönlündeki manevi duyguları canlandırarak asıl darbeyi, darbecilerin kendi tepesine indirerek tüm dünyanın gıpta ettiği şerefli kurumun, şerefli mensupları haline geldiler.
Dinihaberler
Ezan ve salalardan taviz vermeyen imamlar yalnız ülkemizde değil dünyada da takdir topluyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün kalkıştığı darbe girişimine karşı daha ilk andan itibaren tepkisini koyan Diyanet'in şerefli imamları teyakkuz halinde mutemadiyen nöbet tuttular.
Milli iradeye savaş açan ucuz darbecilere geçit vermeyen İmamlar uykuyu unuttu.
FETÖ terör örgütünün vahşice başlattığı kalkışmaya karşı halkı bilinçlendiren "vatanperver imamlar" milli birlik ve beraberliğin sembolu haline geldi.
Olayın vuku bulduğu ilk andan itibaren başkan Mehmet Görmez'in talimatını bir an bile tereddüt etmeden yerine getirip vatanına, milletine sahip çıkarak omurgalı bir profil sergilediler.Şehrin selatin camilerinden yükselen lahuti ezanlarla, halkı teskin etmeyi bilen imam ve müezzinler, cuntacı FETÖ örgütünün ülkeye saldığı korku ve nifak tohumlarına, topyekün entegre olmuş iman gücüyle dimdik karşı koymayı bildiler. Bu vatansever eli öpülesi imamları baş tacı yapan halk, çapulcu darbecilerin saldırılarına karşı din görevlilerinin önünde sed olup onları korumayı da bir borç bildi.
Ülkemizi savaş alanına çevirme hevesi ile gözü dönen, gelmiş geçmiş terör örgütlerine taş çıkaran, masum vatandaşların üzerine tankla yürüyen, hainlikte şeytanı bile şaşırtan Fetö'nün kanlı örgütüne karşı, rutin aralıklarla minarelerden sala ve ezanlarla halka birlik beraberlik çağrısı yaparak, tankların savaş uçaklarının o ürkütücü seslerini bastıran şerefli din görevlileri, bu gün yalnızca , Cumhurbaşkanından, Başbakandan, Diyanet İşleri Başkanından Danıştaydan, halktan değil, tüm dünyadan takdir ve teveccüh aldı. Zira bir milletin belki de kaderini belirleyen ince bir çizgide halkı bilinçlendirmek gibi yüce bir görevi halisane duygularla yerine getirdi.
O koca yürekli imamları;
Tarih unutmayacak...
Ülke unutmayacak...
Dünya unutmayacak...
Darbe gibi bir ülkenin onuruna iradesine yapılmış en ağır ihanetin, vesikasından, pozitif bir olguyla hafızlara kazınacak bir yaklaşım olarak tarihe adını yazdıracak Din görevlileri, bu kara lekenin aydınlık kahramanları olarak tarih sayfalarında yerini şerefle alacak. Tıpkı Kurtuluş Savaşında düşmana karşı halkı bilinçlendiren; camileri karargah, gönlünü mihmandar olarak açan vatansever din görevlileri gibi bu gün de aynı ruhu, aynı aşkı yansıtıp bayrağı devr alıp nöbeti sonuna kadar ısrarla tuttular ve görünen o ki tutmaya da devam edecekler...
Bu şerefli kurumun şerefli İmamlarını, baş tacı yapan halk milli iradeyi ve vatanın bekasının taşıyıcısı olarak gördü o gün... Minarelerden, yalnız cenaze ve cuma salalarının okunmadığını, birlik ve beraberliğe çağrı yapan salaların gerçek anlamına vakıf oldular. O dehşet saçan panik havasını, soğuk yüzlü tank gürültülerini, kulakları sağır eden savaş uçaklarının sesleri ile irkilen halk; yumuşak sesleri, tezkin edici anonsları ve sakinleştirici mesajları ile bertaraf eden Din görevlilerini her zamankinden daha çok sevdiler...
"Ezanları susturan darbelerden, darbeleri susturan sala seslerini bize lutfettigi için Allah'a hamd ediyorum" diyen reis Mehmet Görmez'de, aralıksız devam eden ezan ve sala için Din görevlilerine teşekkürlerini sunup, olayın ciddiyeti ve vehanetine yönelik personeli bilinçlendirmeye devam etmeyi ihmal etmedi.
İşte mihrab ehli cevval imamlar, bilinçaltı koruma iç güdüsüyle hesapsızca kendilerine yakışan o asil duruşu spontene bir senkronizasyonla sergilediler, ülke tarihinin belkide bu en vahim hadisesinde. Ulus olma bilincini iliklerine kadar taşıyan din görevlileri, halkın gönlündeki manevi duyguları canlandırarak asıl darbeyi, darbecilerin kendi tepesine indirerek tüm dünyanın gıpta ettiği şerefli kurumun, şerefli mensupları haline geldiler.
Dinihaberler