sümeyra
Mon 19 December 2011, 04:40 pm GMT +0200
4198) "... Aişe (Radiyallahü anh)dan
4198) "... Aişe (Radiyallahü anh)dan; Şöyle demiştir:
Ben Yâ Resûlallah; (Mü'minûn, 60)
âyetinde — durumu belirtilen — mü'min zina eden, hırsızlık yapan ve içki içen kişi midir? diye sordum. O
Hayır. Ey Ebû Bekir'in kızı (veya "Ey Siddîk'ın kızı) Ve lâkin o, kendisinden kabul olunmaması korkusu içinde oruç tutan, sadaka veren ve namaz kılan adamdır, buyurdu."[85]
İzahı
Bu hadîsi Tirmizî, Mü'minûn sûresinin tefsiri bölümünde rivayet etmiştir. Hadîste kimler hakkında olduğu sorulan Nazm-i Celil, Mü'minûn sûresinin 60. âyetinden bir parçadır. Âyet-i Kerîme'nin tamamının meali şöyledir: "Ve Rab'lerinin huzuruna dönecekleri için kalbleri ürpererek verdikleri (yâni zekât ve sadakaları) nı verirler."
Bâzı âlimler bu âyetin mealinin şöyle olduğunu söylerler:
"Ve Rab'lerinin huzuruna dönecekleri için kalbleri ürpererek İşledikleri (iyi âmel ve ibâdetleri) ni işlerler."
Ayetteki "Âtev" fiili bâzı kıraatlarda "Etev" diye okunmuştur. Bu kıraate göre meal şöyle olur: "Ve Rab'lerinin huzuruna dönecekleri için kalbleri ürpererek yaptıkları (iyi işlerle ibâdetleri) ni yaparlar."
A i ş e (Radıyallâhü anhâ), Allah korkusunun iyi ameller değil de kötü ameller işleme hâline daha münâsib olduğunu zannetmiş olabilir ve bu zandan hareketle hadiste anılan ilâhî nazmın mânâsının "Ve (câhiliyet devrinde) işledikleri (kötü amelleri) ni İşlerler** mâhiyetinde olduğunu sanmış ve bu nedenle: Bu âyette durumu belirtilen kişi zina, hırsızlık ve içki günahları işleyen kimse mi? diye soru sormuştur.
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) verdiği cevabta bu âyette durumu belirtilenlerin namaz, oruç ve zekât ibâdetlerini İfâ etmekle beraber mağrur olmayıp bu ibâdetlerin Allah katında kabul olunmaması endişesini duyanlar olduğuna işaret buyurmuştur.
Ayet-i Kerîme'nin geniş anlamı hakkında gerekli bilgi edinmek isteyenler tefsir kitablanna baş vurmalıdır.
Hadisten çıkarılan hüküm mü'min kişinin ibâdetini İfa etmekle beraber mağrur olmaması, ibâdetinin kabul olunmaması endişesini duyması ve Allah'tan korkmasıdır.
4198) "... Aişe (Radiyallahü anh)dan; Şöyle demiştir:
Ben Yâ Resûlallah; (Mü'minûn, 60)
âyetinde — durumu belirtilen — mü'min zina eden, hırsızlık yapan ve içki içen kişi midir? diye sordum. O
Hayır. Ey Ebû Bekir'in kızı (veya "Ey Siddîk'ın kızı) Ve lâkin o, kendisinden kabul olunmaması korkusu içinde oruç tutan, sadaka veren ve namaz kılan adamdır, buyurdu."[85]
İzahı
Bu hadîsi Tirmizî, Mü'minûn sûresinin tefsiri bölümünde rivayet etmiştir. Hadîste kimler hakkında olduğu sorulan Nazm-i Celil, Mü'minûn sûresinin 60. âyetinden bir parçadır. Âyet-i Kerîme'nin tamamının meali şöyledir: "Ve Rab'lerinin huzuruna dönecekleri için kalbleri ürpererek verdikleri (yâni zekât ve sadakaları) nı verirler."
Bâzı âlimler bu âyetin mealinin şöyle olduğunu söylerler:
"Ve Rab'lerinin huzuruna dönecekleri için kalbleri ürpererek İşledikleri (iyi âmel ve ibâdetleri) ni işlerler."
Ayetteki "Âtev" fiili bâzı kıraatlarda "Etev" diye okunmuştur. Bu kıraate göre meal şöyle olur: "Ve Rab'lerinin huzuruna dönecekleri için kalbleri ürpererek yaptıkları (iyi işlerle ibâdetleri) ni yaparlar."
A i ş e (Radıyallâhü anhâ), Allah korkusunun iyi ameller değil de kötü ameller işleme hâline daha münâsib olduğunu zannetmiş olabilir ve bu zandan hareketle hadiste anılan ilâhî nazmın mânâsının "Ve (câhiliyet devrinde) işledikleri (kötü amelleri) ni İşlerler** mâhiyetinde olduğunu sanmış ve bu nedenle: Bu âyette durumu belirtilen kişi zina, hırsızlık ve içki günahları işleyen kimse mi? diye soru sormuştur.
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) verdiği cevabta bu âyette durumu belirtilenlerin namaz, oruç ve zekât ibâdetlerini İfâ etmekle beraber mağrur olmayıp bu ibâdetlerin Allah katında kabul olunmaması endişesini duyanlar olduğuna işaret buyurmuştur.
Ayet-i Kerîme'nin geniş anlamı hakkında gerekli bilgi edinmek isteyenler tefsir kitablanna baş vurmalıdır.
Hadisten çıkarılan hüküm mü'min kişinin ibâdetini İfa etmekle beraber mağrur olmaması, ibâdetinin kabul olunmaması endişesini duyması ve Allah'tan korkmasıdır.