sümeyra
Thu 15 December 2011, 05:45 am GMT +0200
4254) "... Abdullah bin Mesûd (Radiyallâhü anh)den
4254) "... Abdullah bin Mesûd (Radiyallâhü anh)den; Şöyle demiştir:
Bir adam Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına gelerek (helâl olamayan) bir kadından bir öpücük aldığını anlattı ve bu günahın keffâretinl sormaya başladı. Resul-ü Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) İse ona bir şey söylemedi. Sonra Allah (Azze ve Celle) :
«ve namazı gündüzün iki tarafında, geceden de gündüze yakın saatlarda dosdoğru kıl. Şüphesiz, iyilikler kötülükleri giderir. Bu, iyi düşünüp öğütlenenler için bir nasihattir. (Hûd, 114) âyetini indirdi. Bunun üzerine adamı Yâ Resûlullah! Bu âyettin hükmü yalnız benim için midir? diye sordu. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
Bu âyet (in hükmü) benim ümmetimden onunla amel edenler için. (umûmi) dir, buyurdu.[131]
İzahı
Bu hadisi Buhârî, Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Müellifimizin 1398 numarada yine îbn-i Mes'ûd (Radıyallâhü anhdan rivayet ettiği hadisi de bunun benzeridir. Gerekli bilgi orada verildiği için burada tekrarlamaya gerek görmüyorum. Ancak şunu belirteyim: Âyetteki "Hasanât" dinen güzel sayılan, ibâdet kabul edilen iyi şeylerdir. Beş vakit namaz gibi. Âyetteki "Seyyiât" da kötülüklerdir. Yâni dînen çirkin ve günah sayılan şeylerdir. Âyetin zahirine göre büyük günahlar da hayırlı işler ve ibâdetlerle giderilir. Fakat birçok ilim adamı "Seyyiât" kelimesini küçük günahlar mânâsına yorumlamışlardır.
4254) "... Abdullah bin Mesûd (Radiyallâhü anh)den; Şöyle demiştir:
Bir adam Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanına gelerek (helâl olamayan) bir kadından bir öpücük aldığını anlattı ve bu günahın keffâretinl sormaya başladı. Resul-ü Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) İse ona bir şey söylemedi. Sonra Allah (Azze ve Celle) :
«ve namazı gündüzün iki tarafında, geceden de gündüze yakın saatlarda dosdoğru kıl. Şüphesiz, iyilikler kötülükleri giderir. Bu, iyi düşünüp öğütlenenler için bir nasihattir. (Hûd, 114) âyetini indirdi. Bunun üzerine adamı Yâ Resûlullah! Bu âyettin hükmü yalnız benim için midir? diye sordu. Resûl-i Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
Bu âyet (in hükmü) benim ümmetimden onunla amel edenler için. (umûmi) dir, buyurdu.[131]
İzahı
Bu hadisi Buhârî, Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Müellifimizin 1398 numarada yine îbn-i Mes'ûd (Radıyallâhü anhdan rivayet ettiği hadisi de bunun benzeridir. Gerekli bilgi orada verildiği için burada tekrarlamaya gerek görmüyorum. Ancak şunu belirteyim: Âyetteki "Hasanât" dinen güzel sayılan, ibâdet kabul edilen iyi şeylerdir. Beş vakit namaz gibi. Âyetteki "Seyyiât" da kötülüklerdir. Yâni dînen çirkin ve günah sayılan şeylerdir. Âyetin zahirine göre büyük günahlar da hayırlı işler ve ibâdetlerle giderilir. Fakat birçok ilim adamı "Seyyiât" kelimesini küçük günahlar mânâsına yorumlamışlardır.