- Abdest İçin Yeterli Su Miktarı

Adsense kodları


Abdest İçin Yeterli Su Miktarı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Fri 2 December 2011, 07:43 pm GMT +0200
44. Abdest İçin Yeterli Su Miktarı


 

92....Âişe (r.anha)dan demiştir ki; "Nebi (s.a.) bir sa'(mikdarı) su ile gusleder, bir müdd(mikdarı) su ile de abdest alırdı."[436]

Ebû Dâvûd dedi ki; hadisin Ebân rivayetinde Katâde "ben Safiyye'den işittim'' diye(aralarında sema’ bulunduğunu) açıklamıştır.[437]

 

Açıklama

 

Hadis-i şerifte geçen ölçüler merhum Ahmed Nâîm tarafın-dan şöyle açıklanmaktadır:

"Sa”: Beş rıtl-i Bağdadî ile üçte bir ntl (1/3) alan kaba denir. Bir miidd de bir sa'ın dörtte biri mikdarıdır. Bu Şâfiîlerden Nevevî'nin verdiği ölçü­dür. Ancak bu ölçek pek ihtilaflı olduğundan ihtilafların derecesini anlamak isteyenler Kamus Tercemesi'nden "müdd, sa', rnekkuk, ntl" kelimelerine müracaat edebilirler. Aleyhisselâtü vesselam efendimiz hazretlerinin muhte­lif mikdarjarda su ile abdest alıp guslettiklerine dair diğer pek çok rivayetler de vardır. Buradaki mikdarlar orta yapılı bir kimsenin yıkanacak azası üze­rinden akacak suyun en az mikdanm gösterir. Bedenin azası üzerinden su aktıkdan sonra bu mikdarlardan da az su ile caiz olduğu halde, israf dedirt­meyecek ziyadesiyle de caizdir.

Medine-i Münevvere'de kullanılan müd -ki fukaha arasında müdd-ü ne­bevi diye bilinir- ( i  ) ntl mikdarı alan bir hacim Ölçüsüdür. Dört müd bir sa'dır. Ancak müd ile sa'ın mikdarlarını anlamak ölçü alınan rıtlın ne mikdar olduğunu bilmeye bağlıdır. Rıtlın ise Bağdadîsi, Şâmîsi vardır. Yani birinin İran, diğerininki Roma ölçüleri olup hesap edilince takribî bir mik­dar gösteren iki ölçektir.

Rıtl-i Biağdadî (130), daha doğrusu, imam Nevevî'nin tahkikine göre ( 128 ) dirhemdir. Esah olan ikinci takdir ise de kesirli olduğundan buna (1 ) dirhemi; diğer tabirle, bir miskal kesirsiz 130 dirhem itibar edilmiştir, deniliyor.

(ı ) rıtl olan bir müd-ü nebevi bu hesaba göre ( ı ), veya 130 dirhem hesabına göre (  ) dirhem eder ki en doğru hesap ve takdire göfe bir dirhem (3,898) gram ettiğinden bu miktar (0,530) yani yarım litre: den biraz ziyade tutar. Bu mikdar bugün sucuların kullandıkları su bardak­larından üçünün aldığı sudan azdır. Bu İmam Şafii ile Hicaz fukahâsı takdiri olup Ebû Hanife ile Irak fukahâsına göre ise müd iki rıtl olduğundan (1, 6) litre eder ki beş kadehten biraz ziyâdedir.[438]

Netice olarak Peygamber (s.a.) (3,328) kilo gram su ile gusleder, (832) gram su ile de abdest alırdı.

Günümüzde geçerli olan gram itibariyle yukarda geçen ölçüler şöyledir:

1) Sa' = 8 rıtl = 3,328 kgr.

2) Rıtl = 416 gr.

3) Müd = 832 gr.

4) Sa' = 3,328 kgr.

5) Dirhem = 3,2 gr.

6) Okka = 1,30943 kgr dır.

Rasûlü Ekrem (s.a.) in bir sa' mikdarı su ile gusletmesi ve bir müd mikdarı su ile abdest alması bu mikdarlann ğusl ve abdest için değişmeyen mikdarlar olması demek değildir. Çünkü Resul-ü Ekrem (s.a.) bazan bu miktarlarda su kullanırken bazan de bunlardan daha fazla veya eksik su kul­lanmıştır.   

tbn Dakik'1-îyd diyor ki; ğusülde vâcib olan suyun organlar üzerine dö­külüp akmasıdır. Bu olunca vacib yerine getirilmiş olur. Tabii ki bu durum şahıslara göre değişir. Guslün yerine gelmesi iri vücutlu kişiler için daha çok, küçük cüsseli kişiler içinse, daha az su kullanmayı gerektirir.

İmam Şafiî (r.a.) hazretleri de buyuruyor ki; "bazan az su gusle veya abdeste yeter, bazan da çok su yetmeyebilir. Binaenaleyh gusülde bir sa'dan aşağı, abdestte de bir müdden aşağı su kullanmamak müstehabdır."[439]

Nitekim hadîs-i şerifler değişik ölçüler vermektedir. Herhalde bu içinde bulunulan zamana ve duruma göre insanın ihtiyacının değişebilmesinden ileri gelmektedir.

Yine Nevevî şöyle demektedir: "Abdest veya gusle yetecek su için belir­li bir miktar tayin edilmiş değildir. Burada gerekli olan suyun azlığı veya çok­luğu değil, organların yıkanmasıdır. Yıkanmada ise gerekli olan suyun organlar üzerinden akmasıdır. Binaenaleyh insan abdest alırken veya gusle­derken ihtiyacına uygun olarak bazan bu hadiste belirtilen miktardan biraz fazla ya da az su kullanılabilir."

Nitekim şu hadis-i şerifler bu gerçeği doğrulamaktadır: "Resûlüllah (s.a.) bir sa' veya beş müdde kadar olan su (miktarı) ile gusül abdestini alır, ab­dest için de bir müd (miktarı) su kullanılırdı."[440] "Nebi (s.a.) ile Âişe (r.anha) üç müd su alan bir kaptan yıkanarak gusül abdesti almışlardır."[441]

Şevkânî ise mevzumuzu teşkil eden bu hadisin şerhinde: "Abdest veya gusül için yeterli olan su miktarında ölçü, organların şüphe kalmayacak şe­kilde iyice yıkanmasıdır. Suyun bir sa'dan çok veya az olması Önemli değildir" diyor. Yeter ki, suyu kullanan kişinin abdest almadığı veya gusletmediği söylenemiyecek kadar az veya israf derecesinde çok su kullanılmış olmasın.

Netice olarak şunu söyleyebiliriz: Resûl-ü Ekrem (s.a.) bir sa' miktarı su ile gusül eder, bir müd miktarı su ile de abdest alırdı. Ümmetine gerekli olan da bu hususta ona uymak, şeytanın ve cehaletin mahkûmu olmuş kişi­lerin düştüğü suda israf etme hatasına düşmemektir. Bu kişiler temizlik es­nasında israf derecesine varan su sarfiyatında akılları sıra isabetli hareket edip kusursuz bir şekilde abdest almanın gereğini yaptıklarını zannederler de dinen yasaklanan israfa kaçtıklarını anlayamazlar. Halbuki deniz kena­rında bile olsa, abdest ve gusül için yeterli olan sudan fazlasını kullanmak mekruhtur. Nitekim 96. hadisin şerhinde açıklanacaktır. Ancak ihtiyaca mebni olarak bu miktarı geçmek israf olmayacağı gibi ihtiyaç duymadığı için bu miktardan daha az su kullanmakta da bir sakınca yoktur. Abdest ve gusül-de kullanılacak su miktarının ihtiyaca göre nasıl değişeceği meselesi 95 nu­maralı hadisin şerhinde gelecektir.[442]

 

Bazı Hükümler

 

1. Bir müd su ile abdest almak, bir sa’ dolusu su ile  gusül etmek sünnete uymak olur

2. Bu miktarın dışında ihtiyaç olmadan fazla su harcamak israftır. Akar veya göl suyu da olsa hüküm aynıdır, değişmez.

3. Müslümanların hareketleri dengeli olmalıdır.

 

93....Câbir b. Abdullah (r.a.)'dan şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.) bir sa' su ile gusül eder, bir müd su ile de abdest alırdı.”[443]

Bu hadis-i şerif ile ilgili açıklama 92 numaralı hadisin izahında geçmiş bulunmaktadır.

94....ÜmmüUmâre [444]’den rivayet edilmiştir ki: "Resûlullah (s.a.) kendisine getirilen ve içinde bir müddün üçte ikisi su bulunan bir kap­tan abdest almıştır."[445]  [446]

 

Açıklama

 

Fahr-i kâinat Efendimizin bir müdden daha az bir suyla abdest aldığım, ifâde  bu hadîs.i şerif Mâkîlerden İbn Şa'bân'ın abdest için yeterli suyun bir müdd (832 gr), gusül için bir sa' (3.328 gr) olacağına dair iddiasını reddetmektedir.

Ulemânın ekserisi ise bu miktarlara riâyet etmek müstehabtır, demiş­lerdir. Ancak bu daha fazla kullanmayı, gerektirecek bir durum bulunma­masına ve kişinin cüssesinin mutedil olmasına bağlıdır. Nitekim bu durum, 92 numaralı hadisin şerhinde açıklanmıştır. Tafsilat için bundan sonraki 95 numaralı hadis-i şerifin şerhine de bakılabilir.

 

95. ..Enes (r.a.) den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: "Resulüllah (s.a.) iki ntl su (alan kab) ile abdest alır, bir sa* (dolusu) su ile de gusül ederdi."[447]

Ebû Dâvûd der ki: Bu hadis-i şerifi aynı zamanda Yahya b. Âdem Şerik'den rivayet etmiştir. Ancak şerik "îbn Cebr b. Atîk'den" diye­rek hadisi sevketmiştir. Yine aynı hadisi Süfyan’da  Abdullah b. İsa'­dan, onun "Bana Cebr b. Abdullah haber verdi ki" dediğini kaydederek rivayet etmiştir.

Yine Ebû Davud'un belirttiğine göre aynı hadisi Şube, "Bana A b-dullah b. Abdullah b. Cebr (Enes'den şöyle duydum) dedi" diyerek rivayet etmiştir. Fakat Şu'be hadis-i şerifte geçen "iki rıtl'ı zikretmeksizin, "Resulü Ekrem (s.a.) birmekkûksu ile abdest alırdı" demiştir.

Yine Ebû Dâvud dedi ki: "Ben Ahmed b. Hanbel'i "bir sa’ ,  beş  rıtl’dır” derken işittim.

Ebû Dâvûd dedi ki: Gerçekten de bu miktarda olan sa' îbn Ebî Zi'b'in sa'ıdır. îbn EbtZi'b'in saU da Nebiyy-i Ekrem (s.a.) Efendi­mizin sa'ının ta kendisidir.[448]

 

Açıklama

 

Hadis-i şerifte geçen Mekkûk kelimesi ( 11) rıtla denk bir hacim ölçüsüdür.İbn Esîr’e göre ise mifctan  bölgelere

göre değişir .Nevevî'ye ve bu hadis-i şerifdeki zahirî mânaya göre "Mekkûk birmüdd(832gr) dür.

Übbî, "Iraklıların kullandıkları bir ölçektir ki, Medine'lilerin Medine sa'ı ile bir buçuk sa' alır" diyor.

İbn Esîr "Burada Mekkûk ile Müd kasdedilmiştir. Çünkü diğer hadis­ler mckkûk'ü müdd ile açıklamıştır" diyor ki; Müslim ve Nesâi'nin Abdul­lah b. Cebr kanalıyla Hz. Enes'den rivayet ettikleri "Resûlüllah (s.a.) beş mekkûk ile yıkanır, bir mekkûk ile de abdest alırdı" mealindeki hadis de bu görüşü doğrulamaktadır.

Eğer bu hadis-i şerifteki Mekkûk’ü te'vil etmeden hakiki manada kul­lanıldığını kabul edersek Resul-i Ekrem (s.a.)'in ( 5 ) ntl su ile gusül ettiği­ni söylemiş oluruz ki, bunu hiç bir kimse söylememiştir. 92 ve onu tâkibeden diğer hadis-i şerifler de açıklandığı gibi abdest veya gusulde kullanılan su için Resulü Ekrem'in her zaman riayet ettiği ve bizim de riayet etmemizi ge­rektiren bir ölçü tayin edilmiş değildir.

Hadislerde Resulü Ekrem (s.a.)'in bazan en çok kullandığı, bazan da en az kullandığı ölçüler nakledilmektedir ki, bu duruma göre söz konusu öl­çülerin hepsinden istifâde edilebilir.

Hanefî ulemâsından ve Buhâri sarihlerinden allame Aynî merhum bu hususta şunları nakletmektedir:

a. Orta boylu ve orta cüsseli bir kişi, orta boylu ve orta cüsseli olan Re­sulü Ekrem (s.a.)'in abdest ve gusulde kullandığı su ölçülerine uymalı, on­dan daha az veya çok kullanmaktan kaçınmalıdır.

b. Bedenleri, Resul-Ü Ekrem (s.a.)'in bedenine uymayan zayıf cüsseli kişiler ise, Resulü Ekrem (s.a.) in vücuduna nisbetle ne kadar cılız oldukla­rını hesap edip kullandıkları suyu da o nisbette azaltmalıdırlar. Bu onlar için müstehaptır.

c. Resulü Ekrem (s.a.) in mübarek vücuduna nisbetle çok daha iri olan kimseler ise, Resûlullah'ın kullandığı suyun miktarını göz önünde bulundu­rarak irilikleri nisbetinde bu Ölçüyü artırmalıdırlar. Bu da bu kimseler için mustehabtır.

Ahmed b. Hanbel'in "bir sa' 5 ntldır" açıklamasının aslı (5 ) rıtl olması lâzımdır. Ancak bu rivayette (1/3) miktannm yanlışlıkla düşdüğü di­ğer rivayetlerden anlaşılmaktadır. Yine bu açıklamada adı geçen îbn Ebî Zi'-b'in kimliği hakkında iki ihtimal vardır:

1. İsmi geçen îbn Ebi Zi'b'in; yanında Resûlu Ekrem (s.a.) in kullandığı rıtlı saklayan ve ntl imal eden kişilerin öl­çü için müracaat ettiği Îbn Ebî Zi'b olması ihtimali vardır. Bu ihtimale göre bu zatın, rıtl imal eden bir kimse olması gerekir. Bu yüzdendir ki rıtılar "tbn Ebî-Zi'b ntli" şeklinde ona nisbet edilmiştir.

2. Yine Îbn Ebî Zi'b isminde tarihte bir emîr vardır ki o ismi geçen îbn Ebî Zi'b'in sakladığı Resulü Ekrem (s.a.) e ait ntla uyulmasını emrederdi. Bu bakımdan ntl ölçüsü"ibn Ebî Zi'b ntlı" diye bazan da bu kişiye nisbet edilir.

Bu hadis-i şerifte geçen ölçülerin grama çevrilişine dair izahat 92 numa­ralı hadis-i şerifin açıklamasında geçmiştir.[449]

[436] Buhârî, vudü' 47; Müslim, hayz 5I-53,Tirmizî. tahâre 42; Nesâî, miyah,13; îbn Mâce, tahâre 1; Dârimî, vudû' 23; Ahmed b. Hanbei, III, 179, 302, V, 222, VI, 121, 133, 219, 234, 239, 249, 280.

[437] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 174-175.

[438] bk.  Ahmed Nâim, Tecrid-i Sarih Tercemesi 1,140-141 1. baskı.

[439] Nevevî, Serhu Müslim, IV, 2.

[440] Bufcan, M\ıdü' 47.

[441] Müslim, hayz 44.

[442] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 175-177.

[443] bk. Bir Önceki hadisin kaynakları.

[444] Ümmü Umâre: Mazin'ti Nesîbe diye anılır. "Lılseyne" denildiği de söylenir. Meşhur olan adı şöyledir: Nesîbe bint Ka'b b. Amr b. Avfi'l-Ensariyeti'n- Neccâriyye. Resülul-lah'ın (s.a.) üstün vasıflı kadın sahabesinden biri idi. Akabe bey'atinde bulundu. Riva­yete göre kendisine oğlu Habîb'in şehâdeti haberi ulaşınca öldürunceye veya öldürülünceye kadar Müseylime ile çarpışmaya yemin etti. Bundan sonra Halid b. Ve-lid'İn mttrtedlerle savaşmakta olduğu yer olan Yemâme'ye gitti. Müseylime'nin katle­dildiği Muharebeye katıldı ve orada eli kesildi.

Ümmü Umâre eşi Zeyd b. Âsım'la beraber Uhud muharebesinde de bulundu. Ya­nında su kabı vardı, susuzlara su veriyor ve yaralılara tedâvî ediyordu, önce galibiyet mUslümanlar tarafındayken sonra durum değişti. Resûlüllah (s.a.) etrafında etten ve kemikten kale olup ona yönelen hücumlara kendilerini siper eden 10 kişiden başka her­kes bozguna uğrayıp kaçmıştı. İşte o anda Ümmü Umâre'nin kolladığı fırsat gelmişti. Kılıcını sıyırdı, yayım omuzladı, Resülüllah (s.a.)'ın önünde dolaşarak, O'nu korudu. Ok atıyor, kılıç çalıyordu. Mücâhitler arasında cesaret ve kahramanlığıyla en çok göze çarpan o idi. Resülüllah (s.a.)e yaklaştığını hissettiği tehlikelerin hepsini önlüyordu, öy­le ki Resülüllah (s.a.) şöyle demişti: "Her sağa, sola dönüşümde onu vuruşurken görü­yordum."Oğlu Umâre şöyle anlatıyor; "O gün sol pazumdan derince yaralandım. Beni bir adam vurdu ve savuşup gitti, kan hiç kesilmiyordu. Resülüllah: "Yaranı bağla1' dedi. Annem yaralar için hazırladığı sargılarla beraber bana geldi, yaramı sardı. Rasûiullah (s.a.) durmuş bana bakıyordu. Annem: "Kalk yavrum düşmanla vuruş" dedi. Peygam­ber (s.a.) şöyle diyordu. "Ey Ümmü Umare sizin yaptığınızı kim yapabilir?" Umâreder ki: Beni vuran adam yine geldi, Rasûiullah (s.a.) anneme seslendi."İşte oğluna vuran" Annem onu karşıladı, bacağına vurdu ve adam çöktü. Rasûiullah (s.a.) bunun üzerine dişleri görününceye kadar güldü ve anneme "İntikamını aldın Ümmü Umâre" dedi. Sonra hep beraber o adamın işini bitirdik. Peygamber (s.a.) anneme "Seul zafere kavuşturan, intikamını gözünle gösteren Allah'a hamdolsun" dedi.                           .

Ümmü Umâre o gün bizzat savaşırken ve peygamberi korurken on Öç yara almıştı. Yaralardan biri omuzunda derince açılmıştı.Oradan kan boşandı o buna rağmen ve vü­cudundan fışkıran kana aldırmadan savaşa devam etmektcydi.Rasûlullah (s.a.) "Anne­ne, annene bak, onun yarasını sar, aile olarak Allah size uğur ve bereket lütfetsin" dedi. Rasûiullah (s.a.)'in dediğini işitince annem de şu dilekte bulundu: "Cennette bizi senin­le beraber kılması için Allah'a (c.c.) dua et" Bunun üzerine RasÛluUah (s.a.): "Ya Rab onları cennette benim arkadaşlarım kıl" dedi. Annem de: "Dünyada başıma ne gebe al­dırmam artık" dedi. Nebiyyi Ekrem (s.a.) efendimizden hadîs rivayet etmiş kendisinden de el-Hâris b. Abdullah, tkrime, Leyla, ÜmmtfSaid binti Sa'd b. er-Rebi* rivayette bu­lunmuştur. Allah ondan razı olsun. (Bilgi için bk. lbnu'1-Esir, Üsdu'l-gabe, VII, 371)

[445] Ncsaî, tahâre 58.                                                                                             

[446] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 177-178.

[447] Müslim, hayz 50,51; Ncsaî, tahâre 58, 143; miyah 13; Tirmizî, cennet 76; Dârimî, vudu 23; Ahmed b. Hanbel, III, 112, 116, 259, 282, 290.

[448] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 178-180.

[449] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 180-181.


RAMAZAN 7/D
Sun 30 April 2017, 10:18 pm GMT +0200
Es Selamün Aleyküm . Abdest ve gusül için gerekli olan su miktarını vesilenizle öğrendik . Sünnete uyalım , israftan kaçınalım inşALLAH . Bu dünya hepimizin . Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için İsraftan uzak duralım ve çevremizdekiileri de uyaralım inşALLAH .

ALLAH cc razı olsun

Sevgi.
Mon 1 May 2017, 01:09 am GMT +0200
Ve Aleyküm Selam. Suyu fazla kullanmak israftır. Herşeyi yeterince kullanmak gerekir. Mevlam bizlere Peygamberimiz'in sünnetlerine hakkıyla uyanlardan eylesin inşaAllah.

es-Sabur
Mon 1 May 2017, 01:18 am GMT +0200
Abdest alırkende başka işlerdede suyu ölçülü kullanmak gerekir israf etmek her nimet için hoş olmayan birşeydir inşaAllah

Bilal2009
Mon 1 May 2017, 04:46 pm GMT +0200
Ve aleykümselam abdest alırkende başka işlerdede suyu israf etmeyelim yeteri kadar kullanalım inşaAllah

ceren
Mon 1 May 2017, 08:00 pm GMT +0200
Aleykumselam.Rabbim bizleri hakkiyla orucunu tutan kullardan eylesin insallah.Rabbim razi olsun paylasimdan...