- 50 bin aday sıfır çekti

Adsense kodları


50 bin aday sıfır çekti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Fri 20 April 2012, 04:23 pm GMT +0200
EĞİTİMDE HAZİN TABLO: 50 BİN ADAY SIFIR ÇEKTİ
   
Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçları dün açıklandı. Sınavı geçerli sayılan 1 milyon 837 bin 344 adaydan 50 bin 805′i ′′sıfır′′ aldı. 2012 YGS’de sıfır puan alanların oranı, geçen iki yıla göre artış gösterdi. Bu yıl 50 bin 805 adayın puanları 0.5’ten küçük olduğu için hesaplanmadı. Söz konusu sayı geçen yıl 38 bin 269, 2010 yılında ise 14 bin 156 olarak gerçekleşmişti
 
MARKA OKULLAR KAZANDI, DEVLET KAYBETTİ
Öte yandan, Osmaniye TOBB Fen Lisesinden Sümeyye Nur Satin ile Özel Merve Büyükkoyuncu Fen Lisesi′nden Abdullah Coşkun tüm puan türlerinde 500 tam puan alarak birinci oldu. Bu sonuçları değerlendiren eğitimciler, sonuçların eğitim sistemimizdeki çarpıklığı gösterdiğine işaret ettiler. Buna göre, kazananlar marka okullar ve dersaneler olurken, devlet okulları ve ekonomik açıdan geride olan kesim ise kaybetti.
 
Yükseköğretime Geçiş Sınavı sonuçları açıklandı
2012 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçları açıklandı. ÖSYM Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ‘’Sınava katılan 1 milyon 837 bin 737 adayın sınav sonucunu öğrenme taleplerini zamana yaymak amacıyla sonuçların açıklanması için saat 06.00 tercih edilmiştir’’ ifadelerine yer verildi. Açıklamada, adayların sınav sonuçlarını http://www.osym.gov.tr veya http://sonuc.osym.gov.tr internet adreslerinden TC kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebileceği belirtildi. YGS Sınav Sonuç Belgesinin basılmayacağı ve adayların adreslerine gönderilmeyeceği belirtilen açıklamada 2012 LYS başvurularının 24-30 Nisan tarihlerinde yapılacağı da kaydedildi. Açıklanan sonuçlara göre, YGS’de sınavı geçerli sayılan 1 milyon 837 bin 344 adaydan 50 bin 805’i ‘’sıfır’’ aldı. ÖSYM’den alınan bilgiye göre, sınava 1 milyon 895 bin 476 aday başvurdu, bu adaylardan 57 bin 742’si sınava girmedi. Sınavı geçerli sayılan aday sayısı 1 milyon 837 bin 344 olarak belirlenirken, 50 bin 805 adayın ise puanları 0,5’ten küçük olduğu için hesaplanmadı. 2011-YGS’de ise 1 milyon 648 bin 240 adayın sınavı geçerli sayılırken, 38 bin 269’unun puanı hesaplanamadı; 2010-YGS’de ise sınavı geçerli olan 1 milyon 487 bin 493 adaydan 14 bin 156’sının puanı hesaplanamamıştı. Sınavda en başarı iller Ankara ve Burdur olurken, en az başarı gösteren iller ise Hakkari, Şırnak, Van olarak belirlendi. Kız öğrenciler sınavda daha başarılı oldu
Öğrenim durumuna göre başarı sıralamasında
üniversite mezunları ilk sırada yer aldı. Okul türüne göre başarı sıralamasında ise Sosyal Bilimler Lisesi ile Askeri Lise en başarılı okul türü olarak belirlendi.       
 
BİRİNCİLER OSMANİYE VE KONYA’DAN
YGS sonuçlarına göre, Osmaniye TOBB Fen Lisesi’nden Sümeyye Nur Satin ile Özel Merve Büyükkoyuncu Fen Lisesi’nden Abdullah Coşkun tüm puan türlerinde 500’e puan olarak birinci oldu.
 
Eğitimde hazin tablo
 
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “2012 YGS (Yükseköğretime Giriş Sınavı) sonuçları eğitim sisteminin sorunlu yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır” dedi.
DES Başkanı Avcı, yaptığı açıklamada, YGS sonuçlarında, 50 bini aşkın öğrencinin sıfır puan alması yanı sıra, en ön sıralamalara giren öğrencilerin büyük çoğunluğunun özel okul, kolej, fen liseleri ve marka okullardan çıkmasını, eğitim sistemini bir kez daha kapsamlı bir şekilde tartışmaya açar derecede düşündürücü olduğunu söyledi. Avcı, “YGS başarı demografisi, Türkiye’nin batısı ile doğusunu, kolejlerle devlet okullarını, dar gelirli kesimlerin oturduğu semt okuluyla zengin mahalle okullarını ayrıştırmış ve ikiye bölmüştür”  diya konuştu. Sınavda başarısız olanların çoğunun sosyo-ekonomik düzeyi vasat altı ailelerin çocukları olmasının, eğitim sisteminde gerçekleştirilmesi gereken reformlarla alakalı tespit ve eylem planları adına nelerin öncelik teşkil ettiğini ortaya koyduğunu söyleyen Gürkan Avcı, şunları kaydetti:
“Yoksul aile çocuklarının devam ettiği okullarda başarı oranının oldukça düşük olması Anayasada güvence altına alınan, Eğitimde fırsat eşitliği ile çelişmektedir. Yaşanan bu vahim manzara karşısında Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sınavcı, ezberci ve dershaneci eğitim sistemine dair yapmayı düşündüğü düzenlemelerin ne kadar da gerekli olduğunu ortaya koymuştur. Sınavlarda ‘şampiyon’ olanlar kadar, ‘başarısız’ olan öğrencilerin ve bu öğrencileri başarısız kılan nedenlerin acil olarak açıklanması ve sorgulanması gerekiyor. Halen binlerce okulda ikili, binlerce okulda da birleştirilmiş sınıflarda eğitim veriliyor. Yaklaşık 5 milyon öğrenci bu okullarda olumsuz, sağlıksız ve ilkel koşullarda alt alta, üst üste eğitimini sürdürüyor. Bu okullarda derslik, laboratuar, spor ve eğitim salonları eksikliği ve öğretmen açığı da yoğun şekilde bulunuyor. Baştan savma eğitim sistemi, mesleki, özlük, demokratik ve ekonomik sorunlarla boğuşan öğretmen manzaralarıyla birleşmeye devam ettikçe, önümüzdeki yıllarda da aynı sonuçları tartışmaya devam edeceğiz. Türkiye artık sadece sınav şampiyonlarını tartışmayı bırakmalı, her geçen gün içten içe çürüyen eğitim sisteminin sorunlarına nasıl çözüm bulunabileceğini tartışmaya açmalıdır. Son birkaç yılda yapılan sınav sonuçlarının ortaya çıkardığı en çarpıcı sonuç, tamamen eşitsizlikler üzerine kurulu olan eğitim sisteminin iflas noktasına gelmiş olmasıdır. Bu iflasın yaşanmasında, eğitimde hükümetlere ve bakanlara göre değişen çarpık, plansız ve pilot uygulamasız reformların yapılmış olması yanında, yıllardır eğitim sistemine damgasını vuran teknolojik yatırımlara karşın öğretmen yetiştirme politikalarında, hizmet içi kurslarda ve öğretmenin niteliğini yükseltme konularında ciddi adımlar atılamamış olmasıdır. İkili öğretim, kalabalık sınıflar, alt-yapı eksiklikleri, öğretmen açıkları, çok düşük maaşlar gibi pek çok sorunun yanında, özellikle ücretli-vekil öğretmenlik, geçici personel çalıştırma gibi uygulamalar, eğitimin niteliğini ve sürekliliğini olumsuz etkilemiştir. Okul öncesi eğitimden yükseköğrenime kadar tüm eğitim sistemi; bölgeler ve okullar arasındaki eşitsizliklerin giderildiği, herkesin eğitim hakkından, eşit ve parasız olarak yararlanacağı ve kimsenin eğitim hakkından mahrum bırakılmayacağı bir şekilde yeniden düzenlenmek zorundadır. Bakan Ömer Dinçer’i eşitsizlikçi, adaletsizlikçi, sınavcı, ezberci ve dershaneci eğitim sisteminden kurtaracak kapsamlı ve özgün yeni reformlar yapmaya çağırıyor, ve tüm kamuoyuna bu talebimizin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.”
 
FATİH KARAGÖZ