ehlidunya
Thu 1 July 2010, 03:15 am GMT +0200
Salâhat-mehâret
Bediüzzaman Hazretleri Münazarat isimli eserinde bir soru üzerine, "Bence bir kalb ve vicdan, İslamî faziletlerle süslenmiş olmazsa, ondan hakiki hamiyet, sadakat ve adalet beklenilmez. Fakat iş ve sanat başka olduğu için, günahkâr bir adam güzel çobanlık edebilir.
Ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir. İşte şimdi salâhat (sâlih ve dindar olmayı) ve mehâreti (işinde mâhir olmayı), diğer bir tabir ile, fazileti ve hamiyeti, kalb nurunu ve fikir nurunu kendinde toplayanlar vazifeleri yerine getirmeye yetmiyorlar. Öyle ise, ya mehâret olacak veya salâhat olacaktır. Sanatta mehâret ise tercih edilir." diyor...
Dr. İsrafil Balcı Bey, "Hz. Ömer Döneminde Diplomasi" isimli eserinde diyor ki: "Hz. Peygamber (sas) elçi seçiminde liyakate büyük önem vermiştir. Hatırlanacağı gibi, Mekke döneminde, müşriklerin yoğun baskısı üzerine ilk Müslümanlardan bir grup, Hz. Peygamber'in (sas) izniyle, Habeşistan'a göç etmişti. Hz. Muhammed (sas) Medine'ye hicret ettikten sonra, gittikçe siyasî gücünü artırınca Mekkeliler onu sıkıştırmak ve bir bakıma Bedir Savaşı'nın yenilgisine de misillemede bulunmak maksadıyla Habeşistan'daki Müslüman mültecilerin Mekke'ye geri getirilmesi için girişimler başlattılar. Bu maksatla Habeşistan'da makbul olan Arabistan mamulü işlenmiş ince deri ve değerli hediyelerle Amr b. Âs ve Abdullah b. Ebî Rebîa'yı Mekke şehir parlamentosu adına Necaşi'ye elçi gönderdiler. Elçiler Habeşistan'a vardıklarında Necâşi ve adamlarına değerli hediyeler takdim edip maksatlarına ulaşmak istediler. Ancak Necaşî, mültecileri dinledikten sonra elçilerin isteğinin gerçekleşebileceğini söyledi ve mültecilerin sözcüsünü çağırdı. O, mültecileri dinledikten sonra Mekkeli elçilerin gerçek niyetini öğrendi ve onların isteğini reddettiği gibi kendisine takdim edilen hediyeleri de iade ederek elçileri yurdundan uzaklaştırdı. Mekkeli müşriklerin bu girişimi üzerine Hz. Peygamber (sas) mültecileri Medine'ye getirmek maksadıyla Necaşî ile şahsî dostluğu bulunan ve bu ülkeyi yakından tanıyan Amr. b. Ümeyye ed-Damri'yi Habeşistan'a elçi göndermiştir. Onun girişimleri sonucunda vaktiyle bu ülkeye göç etmek zorunda kalan Müslüman mülteciler Hayber'in fethedildiği günlerde Medine'ye dönebilmişlerdir. Bu görevlendirme sırasında müşrik olduğu anlaşılan Amr, daha sonra Müslüman olmuş ve Rasûlullah (sas) tarafından değişik vesilelerle tekrar elçilikle görevlendirilmiştir. Mesela o, Dîl Oğullarına ve müşrikler tarafından ağaca bağlanan bir Müslüman'ın kurtarılması için Mekke'ye elçi sıfatıyla gönderilmişti. Yine Hz. Peygamber (sas) Necaşî'yi İslam'a davet edeceği zaman Amr'ı tercih etmiş ve mektubu onunla göndermiştir. Bu örneklerden anlaşılacağı gibi. Hz. Peygamber (sas) elçi seçiminde kişilerin inançlarına değil, onların yeteneklerine ve elçilik vasfına uygun olup olmamalarına dikkat etmiştir. (...) Rasûlullah (sas) Heraklios'a mektup göndereceği zaman bu ülkeyi tanıyan bazı sahabelerin Bizanslıların mühürlenmemiş yazılara itibar etmeyeceklerine dair uyarıda bulunmaları üzerine, Hz. Peygamber (sas) bir Yahudi ustaya, üzerinde "Muhammed Resûlullah" ibaresi bulunan bir mühür yaptırmış ve yazılan metinleri bu mühürle tasdik etmiştir."
Dr. İsrafil Balcı bu kitaptaki 245 numaralı dipnotta, "Elçi Amr. b. Umeyye ed-Damrî'nin biyografisine bakıldığında, onun bu görevlendirme sırasında müşrik olduğu anlaşılmaktadır. İbn İshak, Necaşî ile ilgili verdiği bilgide ilginç bir noktaya değinmektedir. Buna göre; vaktiyle Habeşistan'da bulunan genç bir prens, bu ülkeden uzaklaştırılması gayesiyle alınıp Arap tacirlerinden birisine 600 dirhem karşılığında satılmıştı. Satılan prens Damra Oğulları yurduna getirilerek burada birisinin çobanlığını yapmaktaydı. Uzun süre bu kabile arasında kalan söz konusu kişi ileride Habeş kralı olacak Necaşî Ashame'den başkası değildi. Damra Oğulları arasında kaldığı yıllarda birçok anıları ve dostlukları bulunan Necaşî'nin samimi olduğu kişiler arasında kendisine elçi gönderilen Damralı Amr b. Ümeyye de bulunuyordu." diyor.
Habeşistan'da Câferi Tayyar'a Bedir Savaşı'ndaki galibiyetin müjdesi geldiğinde, Necaşî, Hz. Câfer'e Bedir yamaçlarında çobanlık yapıp hayvan otlattığını anlatarak, oraları bildiğini söylemişti...
Bediüzzaman Hazretleri Münazarat isimli eserinde bir soru üzerine, "Bence bir kalb ve vicdan, İslamî faziletlerle süslenmiş olmazsa, ondan hakiki hamiyet, sadakat ve adalet beklenilmez. Fakat iş ve sanat başka olduğu için, günahkâr bir adam güzel çobanlık edebilir.
Ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir. İşte şimdi salâhat (sâlih ve dindar olmayı) ve mehâreti (işinde mâhir olmayı), diğer bir tabir ile, fazileti ve hamiyeti, kalb nurunu ve fikir nurunu kendinde toplayanlar vazifeleri yerine getirmeye yetmiyorlar. Öyle ise, ya mehâret olacak veya salâhat olacaktır. Sanatta mehâret ise tercih edilir." diyor...
Dr. İsrafil Balcı Bey, "Hz. Ömer Döneminde Diplomasi" isimli eserinde diyor ki: "Hz. Peygamber (sas) elçi seçiminde liyakate büyük önem vermiştir. Hatırlanacağı gibi, Mekke döneminde, müşriklerin yoğun baskısı üzerine ilk Müslümanlardan bir grup, Hz. Peygamber'in (sas) izniyle, Habeşistan'a göç etmişti. Hz. Muhammed (sas) Medine'ye hicret ettikten sonra, gittikçe siyasî gücünü artırınca Mekkeliler onu sıkıştırmak ve bir bakıma Bedir Savaşı'nın yenilgisine de misillemede bulunmak maksadıyla Habeşistan'daki Müslüman mültecilerin Mekke'ye geri getirilmesi için girişimler başlattılar. Bu maksatla Habeşistan'da makbul olan Arabistan mamulü işlenmiş ince deri ve değerli hediyelerle Amr b. Âs ve Abdullah b. Ebî Rebîa'yı Mekke şehir parlamentosu adına Necaşi'ye elçi gönderdiler. Elçiler Habeşistan'a vardıklarında Necâşi ve adamlarına değerli hediyeler takdim edip maksatlarına ulaşmak istediler. Ancak Necaşî, mültecileri dinledikten sonra elçilerin isteğinin gerçekleşebileceğini söyledi ve mültecilerin sözcüsünü çağırdı. O, mültecileri dinledikten sonra Mekkeli elçilerin gerçek niyetini öğrendi ve onların isteğini reddettiği gibi kendisine takdim edilen hediyeleri de iade ederek elçileri yurdundan uzaklaştırdı. Mekkeli müşriklerin bu girişimi üzerine Hz. Peygamber (sas) mültecileri Medine'ye getirmek maksadıyla Necaşî ile şahsî dostluğu bulunan ve bu ülkeyi yakından tanıyan Amr. b. Ümeyye ed-Damri'yi Habeşistan'a elçi göndermiştir. Onun girişimleri sonucunda vaktiyle bu ülkeye göç etmek zorunda kalan Müslüman mülteciler Hayber'in fethedildiği günlerde Medine'ye dönebilmişlerdir. Bu görevlendirme sırasında müşrik olduğu anlaşılan Amr, daha sonra Müslüman olmuş ve Rasûlullah (sas) tarafından değişik vesilelerle tekrar elçilikle görevlendirilmiştir. Mesela o, Dîl Oğullarına ve müşrikler tarafından ağaca bağlanan bir Müslüman'ın kurtarılması için Mekke'ye elçi sıfatıyla gönderilmişti. Yine Hz. Peygamber (sas) Necaşî'yi İslam'a davet edeceği zaman Amr'ı tercih etmiş ve mektubu onunla göndermiştir. Bu örneklerden anlaşılacağı gibi. Hz. Peygamber (sas) elçi seçiminde kişilerin inançlarına değil, onların yeteneklerine ve elçilik vasfına uygun olup olmamalarına dikkat etmiştir. (...) Rasûlullah (sas) Heraklios'a mektup göndereceği zaman bu ülkeyi tanıyan bazı sahabelerin Bizanslıların mühürlenmemiş yazılara itibar etmeyeceklerine dair uyarıda bulunmaları üzerine, Hz. Peygamber (sas) bir Yahudi ustaya, üzerinde "Muhammed Resûlullah" ibaresi bulunan bir mühür yaptırmış ve yazılan metinleri bu mühürle tasdik etmiştir."
Dr. İsrafil Balcı bu kitaptaki 245 numaralı dipnotta, "Elçi Amr. b. Umeyye ed-Damrî'nin biyografisine bakıldığında, onun bu görevlendirme sırasında müşrik olduğu anlaşılmaktadır. İbn İshak, Necaşî ile ilgili verdiği bilgide ilginç bir noktaya değinmektedir. Buna göre; vaktiyle Habeşistan'da bulunan genç bir prens, bu ülkeden uzaklaştırılması gayesiyle alınıp Arap tacirlerinden birisine 600 dirhem karşılığında satılmıştı. Satılan prens Damra Oğulları yurduna getirilerek burada birisinin çobanlığını yapmaktaydı. Uzun süre bu kabile arasında kalan söz konusu kişi ileride Habeş kralı olacak Necaşî Ashame'den başkası değildi. Damra Oğulları arasında kaldığı yıllarda birçok anıları ve dostlukları bulunan Necaşî'nin samimi olduğu kişiler arasında kendisine elçi gönderilen Damralı Amr b. Ümeyye de bulunuyordu." diyor.
Habeşistan'da Câferi Tayyar'a Bedir Savaşı'ndaki galibiyetin müjdesi geldiğinde, Necaşî, Hz. Câfer'e Bedir yamaçlarında çobanlık yapıp hayvan otlattığını anlatarak, oraları bildiğini söylemişti...