- Cemaatle Namaz Kılmanın Hükmü

Adsense kodları


Cemaatle Namaz Kılmanın Hükmü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 26 September 2012, 01:08 pm GMT +0200

Cemaatle Namaz Kılmanın Hükmü:

 
Farz Namazlar: [2]

 
Beş Vakit Namaz:

 

Beş vakit namaz yalnız başına kılınabileceği gibi, cemaatle de kılınabilir:

(a) Kâsânî çoğunluğun cemaatin vacip olduğu görüşünü sa­vunduğunu belirtir. Hanefî mezhebine göre cemaatle namaz kılmak sağlam, hür, akıllı ve baliğ erkekler için sünneti aynı müekkededir. Ama’yı götürecek biri bulunmayınca cemaate gitmesi gerekmez; götürecek biri bulununca -hacda olduğu gibi- Ebu Hanife ve Ebu Yusufa göre yine gerekmez, eş-Şeybanî’ye göre gitmesi gerekir. Kadınların cemaate gitmesi mekruhtur, bununla birlikte yaşlılar gidebilir.

(b) Şafiî Mezhebine göre, beş vakit namazı cemaatle kılmak farzı kifayedir. Aynı vakte ait kaza, cemaatle kılınması menduptür. Vakit içinde iade edilen her namazda; yağmur sebebiyle tak­dimle cemedilen namazda cemaat, ikincide farz olur, birincinin münferîd kılınması halinde namaz sahihtir. İki kişiden başka katılacak kimsenin bulunmaması halinde ikisine cemaatle kılmak farz olur.

(e) Mâliki Mezhebine göre, her namaz kılan ve her mescid ve cami için sünnet-i müekkededir.

(d) Hanbelî Mezhebi, Ebu Sevr ve Davud ez-Zahirî’ye göre, namazları cemaatle kılmak farz, yalnız başına kılmak haramdır. Hatta Hanbelî Mezhebine göre, beş vakit namazdan birini cemaatle kılmak farzı ayn’dır. Kaza   namazlarının cemaatle   kılınması Hanbelî Mezhebine göre, sünnettir.

(e) Caferî Mezhebine göre, camide namaz kılmak müstehaptır, hatta mazeretsiz olarak -özellikle de camiye komşu olan için- camiye gitmemek mekruhtur. Aynı şekilde, Hz. Ali’nin ve Hz. Hüse­yin’in mesnedinde (türbesinde) de namaz kılmak müstehaptır.

Bü­tün  farz namazların cemaatle kılınması  kuvvetli   müstehaplardandır; bu, sabah, akşam ve yatsı için, daha da kuvvetlidir.




[2] Şafiî, Umm, c. I, s. 154, 246; Ahmed Mesâil, s. 106 (378); İbn Rüşd, BM, c. I, s.110; Mergmânî, Hidâye, c. I, s. 55; İbn Kudâme, Mugnî, c. II, s. 176-177; Cezîrî, Fame, c. I, s. 405-408; Kâsânî, BS, c. I, s. 155-156; Humeynî, Zubdetu'l-Ahkâm, s. 52 (m. 18), 82.