ehlidunya
Wed 15 August 2012, 03:54 pm GMT +0200
Affolma ümidiyle Kadir Gecesi'nde dualara âmîn denildi
Kadir Gecesi'nde 'Ben senin kulunum' diye niyazda bulunarak huzura el açan her bir Müslüman, bu uğurda affolunma çabasının zirvesindeydi dün gece. Kadir Gecesi, huşu ve huzurla idrak edilmeye çalışılırken, camiler genci yaşlısı, çocuğu genciyle doldu taştı.
Bir Ramazan'ın daha sonuna gelirken, bin aydan daha hayırlı bir Kadir Gecesi'nin bereketi daha üzerimizden geçti. Cami kürsülerinden, hocaefendilerden, medyadan 'Kadir Gecesi'nin önemini' öğrendik. Elimizdeki, gönlümüzdeki yeterli olmasa da, yapamadıklarımızdan utansak da gidecek bir kapı olmayan şu dünyada Mevlâ'mızın huzuruna 'aciz, fakir' bir kul olarak vardık. Duaya açılan ellerin arasında dualarımıza, duası makbul birinin âmîn demesini bekledik dün gece.
Oruç ayı Kur'an ayıdır. Kur'an'ın gönüllere nüfuz ettiği, kalplerin de Kur'an soluklarını içine daha derinden çektiği bir aydır. Günler günleri kovalayıp, Ramazan'ın kalbi, ruhu Kadir Gecesi'yle nurlandığımız gecede 'kadir bilmek' adına biraz daha gayret ve Allah'a (cc) yaklaşma çabasında olduk. Camilere koşan babalar, anneler ellerinden tuttukları evlatlarının da bu feyizden nasiplerini alabilmeleri için aşk-u şevkle onların kulağına Kadir Gecesi'nin önemini fısıldadı. Oruç bizi günahlara karşı tuttu. Kadir Gecesi ise dikey yükselmenin bir rampasıydı. Kulluğa, affolmaya yükseltti. Ne dersek ne yaparsak onun kadrini, kıymetini tam anlamıyla bilemeyeceğiz. Fırsatları heba eden insanoğlunun ömür dakikalarından tik taklar azalırken, yitirdiğimiz servetin değerini ukbada gördüğümüzde hep üzülecek, hep ağlayacağız belki. Ramazan sonrasında Kadir Gecesi'nin manevi atmosferini her an bulamasak da hep kadir kıymet bilenlerden olma yolunda gitme azmimiz devam etmeli.
TUT BENİ ORUCUM!
İmsak kelime olarak "tutmak" demektir. İmsak vakti de aslında "eline, beline ve diline" hâkim olmanın vaktidir. Orucu, âzâlarımızla tutarız; ama aslına bakılırsa oruç bizzat azalarımızı "tutar". Onlarla günaha girmemize engel olur. Cennetlere layık bir hâl üzereyken, yanıp şaşırıp da kazanma kuşağında kaybetmemize perde olur.
Oruç, nefsin körüklediği kötülüklere karşı kalkandır. Orucu gözümüzle de tutarız ve oruç gözümüzü tutar. Orucu dilimizle de tutarız ve oruç dilimizi de tutar. Elimiz, ayağımız ve en önemlisi kalbimizle tutarız orucu ve oruç tüm bu azalarımızı sımsıkı sarar, koruma altına alır.
Sadece aç kalmak değildir oruç. Sürekli başkaldıran, kendi başına hareket etmeye çalışan, hâlâ "rububiyet" iddiasında olan, fırsat buldukça "ayrılıkçılık" yapmaya çalışan nefsin terbiye edilmesi, teslim bayrağını çekmesi gereken bir zaman dilimidir. (Bu nefis de, başkalarının değil, bizzat bizim nefsimizdir.) Bunu anlayabilmek ve her geceyi Kadir bilebilme şuuruna erebilme duasıyla...
zaman