reyyan
Mon 23 August 2010, 03:49 pm GMT +0200
Namazda Uyumak Veya Uyuklamak Abdesti Bozabilir Mi?
Namaz, kulun Allah'ına karşı ubudiyet makamında üstün saygısını, ta'zîm ve tekrîmini ifade eder. O bakımdan son derece uyanık ve edeb üzere bulunmayı icap ettiren bir ibâdettir. Namazdan önce abdestin emredilmesinin sayısız yararlarından biri de, uyuşukluğu atmak, kan dolaşımını ayarlamak, sinir sistemini düzene sokup uyanık ve zinde bir halde ilâhî huzurda durmayı sağlamaktır. Bununla beraber bazen yorgunluk, uykusuzluk ve benzeri şeylerden veya fazla yemek yemekten dolayı namazda insana uyuklama gelir. Bazan da kısa bir süre uyumuş olunabilir. O takdirde ne lâzım gelir?
Konuyla ilgili hadîsler ve onların ışığında müctehid imamların görüş ve ictihadları bu soruyu cevaplamaktadır:
Hz. Ali'den (r.a.) yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Göz kıçın ( Makat ) bağıdır. Artık kim uyursa abdest alsin!"[73]
Muâviye (r.a.)'den yapılan rivayete göre, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Göz kıçın ( Makat ) bağıdır. Gözler uyuduğu zaman bağ çözülür."[74]
Safvan b. Âssal (r.a.)'den yapılan rivayette, şöyle demiştir:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, biz seferde bulunduğumuz zaman ayaklarımızdaki mestleri geceleriyle birlikte üç gün çıkarmamamızı, ancak cenabetten dolayı çıkarmamızı bize emrederdi. Dışkı, idrar (gibi tabii ihtiyaçları gidermeden) ve uyumaktan dolayı çıkarmamamıza söylerdi."[75]
Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Uyumak abdesti bozar.
2- Yolculuk halinde üç gün, üç gece mestler üzerine meshedilir. Ancak cenabetten dolayı mestlerin çıkarılması gerekir. Diğer tabii ihtiyaçların giderilmesi veya uyku uyunması sebebiyle abdest bozulunca mestleri çıkarmaya gerek yoktur, belirlenen süre içinde diğer aza yıkanırken onlar üzerine meshedilir.
3- Böylece uyku da abdesti bozan sebepler arasında bulunuyordur.
4- Abdestli iken uyuyan kimse, ister namaz dışında, ister namaz içinde olsun, bazı haller müstesna abdesti bozulur.
Hadîslerin ışığı altında müctehid imamların görüş, ictihad ve istidlalleri:
Bu hususu az önce imamların görüşünü naklederek kısmen olsun aydınlatmıştık, önemine binaen biraz daha izahta bulunmamız gerekiyor:
a) Hanefîlere göre:
Gerek namaz içinde, gerekse namaz dışında uzanık bir halde uyumak mutlaka abdesti bozar. Fukahanın bu hususta farklı görüşü yoktur.[76]
b) Hanbelîlere göre:
Kişi hangi vaziyette bulunursa bulunsun, çok az hafif bir uyku dışında uyuması mutlaka abdesti bozar.[77]
c) Şâfiilere göre:
Mak'âdını iyice yere oturtup uyumanın dışında diğer vaziyetlerde vaki olan uyku abdesti bozar.
d) Mâlikilere göre:
Ağır ve uzun uyku abdesti bozar, uyuyan hangi vaziyette bulunursa bulunsun farketmez. Ama hafif bir uyku abdesti bozmaz. Ancak ağır uyku hâlinde mat'âdının altına bir minder veya bez yerleştirip öyle oturup uyumuşsa, o takdirde abdesti bozulmaz.[78]
Bu konuda diğer rivayetler, görüşler ve tahliller: 679 nolu Hz. Ali (r.a.) hadîsiyle, 680 no'lu Muâviye (r.a.) hadîsi hakkında İmam Ahmed b. Hanbel’den sorulduğunda şöyle demiştir:
"Hz. Ali'nin hadisi daha çok sübut bulmuş ve daha çok kaviydir."
680 no'lu hadîsi aynı zamanda Darekutnî ile Beyhakî'de rivayet etmişlerdir. Ancak isnadında Bakıyye, Ebubekir b. Ebî Meryem'den rivayet etmiştir ki, bu zat zayıftır.
Ebû Hatim, her iki hadîsin de zayıf olduğunu belirtmiştir, el-Münzirî ise, İbn Salah ve Nevevî'nin görüşü doğrultusunda Hz. Ali'nin hadîsinin hasen olduğunu söylemiştir.
İmam Şevkanî bu hadislerin ve diğer rivayetlerin ışığında ilim adamlarının sekiz sınıfa ayrıldığını söyleyerek, her birlerinin görüşünü şöyle açıklamıştır:
Birinci mezhep: Kişi hangi durumda bulunursa bulunsun, uyku abdesti bozmaz. Bu, ashabdan Ebû Musa el-Aş'ârî'den Tabiînden Saîd b. Müseyyeb'den Ebû Miclez, Humeyd el-A'rac ve Şia'dan nakledilmiştir. Şiâdan maksad imamiyye mezhebidir.
Bunlar Hz. Enes'ten (r.a.) rivayet edilen şu hadîsle istidlal etmişlerdir:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimizin ashabı son işâyı beklerken (uyuklayıp) başları sallanırdı, sonra da kalkıp abdest almaları namaz kılarlardı."[79]
İkinci mezhep: Uyku az olsun çok olsun, hemen her durumda abdesti bozar. İmam Nevevî diyor ki: Bu Hasan el-Basrî'nin, Müzeni, Ebû Ubeyd b. Kasım Selâm, İshab b. Rahûye'nin mezhebidir. Bu manâda İbn Abbas'dan (r.a.) ve Ebû Hüreyre'den rivayet yapılmıştır.
Bunlar Hz. Ali, Muâviye ve Safvan b. Âssal'ın (Allah hepsinden razı olsun) hadîsleriyle istidlal etmişlerdir. Nitekim Hz. Ali'den yapılan bir rivayette şöyle demiştir:
"Kim uyursa abdest alsın!.."
Üçüncü mezhep: Çok uyku her halde ve durumda abdesti bozar. Azı ise bozmaz. İmam Nevevî diyor ki: "Bu, Zührî'nin, Rabi'a ve Evzâî'nin, İmam Mâlik'in ve iki rivayetten birine göre, İmam Ahmed'in mezhebidir. Bunlar da 685 no'lu Enes hadîsiyle istidlal etmişlerdir. Ayrıca, "Kim uykuyu hakkederse kendisine abdest gerekir," mealindeki hadîsi kendilerine sened seçmişlerdir.
Dördüncü mezhep: Rükû’, secde, kıyam, kuûd durumlarından bir durum üzere uyumak, ister kişi namazda olsun, ister namaz dışında olsun abdesti bozulmaz. Ama yanüstü ve sırtüstü uyursa abdesti bozulur.
İmam Nevevî diyor ki:
"Bu, İmam Ebû Hanîfe'nin, Davud'un ve bir rivayette Şafiî'nin mezhebidir. Ancak Şafiî'nin mezhebidir denilmesi garip karşılanmıştır."
Bunlar daha çok şu hadîsle istidlal etmişlerdir:
"Kul secdede iken uyursa, Allah onunla meleklerine karşı iftihar eder."
Yani kulunun bu güzel halini meleklerine över.[80]
Hadîsi Beyhakî rivayet etmiş ve zayıf olduğunu belirtmiştir. Ancak imamların bundan başka dayandıkları bazı rivayetler daha vardır.
Beşinci mezhep: Abdesti, ancak rükû' ve secdede olanın uyuması bozar. İmam Nevevî diyor ki: "Bunun bir benzeri Ahmed b. Hanbel'den rivayet edilmiştir. Ayrıca bu mezhebin görüşünü el-Bedrü't-Tamam sahibiyle Sübülü's-Selâm sahibi şu lâfızla açıklamışlardır: "Uyku abdesti bozar, ancak rükû' ve secdede uyuyanın uykusu bozmaz" cümlesinin başındaki olumsuzluk ifade eden (Lâ) harfini zikretmemişlerdir. Müslim şerhinde ise (Lâ) edatıyla nakledilmiştir.
Altıncı mezhep: Abdesti ancak secdede olanın uykusu bozar, diğer uykular bozmaz. İmam Nevevî diyor ki:
"Bu da İmam Ahmed'den rivayet edilmiştir. Çünkü secde hali yellenmeye çok daha müsaittir."
Yedinci mezhep: Namazda hangi hal üzere bulunursa bulunsun uyuması abdesti bozmaz. Ama namaz dışında uyumak abdesti bozar. el-Bahr kitabında bu görüş Zeyd b. Ali'ye ve Ebû Hanîfe'ye nisbet edilmiştir. Bunlar da "Kul secdede iken uyursa, Allah onunla meleklerine karşı iftihar eder..." mealindeki hadîsle istidlal etmişlerdir.
Sekizinci mezhep: Mak'âdı iyice yere oturtulmuş bir halde oturarak uyursa, ister az olsun, ister çok olsun uyuması abdesti bozmaz. Aynı zamanda bu durumda ister namaz içinde bulunsun, ister dışında olsun farketmez.
İmam Nevevî diyor ki:
"Bu, İmam Şafiî'nin mezhebidir. Çünkü ona göre uyku bizatihi abdest bozucu değildir, sadece o yellenmenin bir delilidir. Bunların delili, Hz. Ali'nin, İbn Abbas'ın ve Muâviye'nin rivayet ettikleri hadislerdir.[81]
685 nolu hadîste ashab-ı kirâm'ın son işâyı beklerden uyuklayıp başlarının ileri geri gidip geldiği rivayetine gelince, bu, onların mak'âdları üzerine mütemekkin oldukları halde oturduklarına ve bu vaziyette abdestin bozulmasının söz konusu olamıyacağına delâlet etmektedir.
Böylece rivayetlerin tamamından şu sonuç çıkmaktadır: Uyku bizatihi abdest bozucu değildir, yellenmeye sebeb olduğu için onu bu vasıfla anmışlar. Nitekim İbn Abbas (r.a.)'dan yapılan rivayette, demiştir ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz uyudu, o kadar ki, hafif horlamasını işittim. Sonra kalkıp abdest almadan namaz kıldı."
Bu hadîs sahîh kabul edilmiştir, ancak bilindiği gibi, peygamberlerin gözleri uyur ama kalbleri uyumazdı. O bakımdan Resûlüllah (a.s.) Efendimiz hem mütemekkin oturur, hem de kendinden haberli bulunurdu. Diğer bir yorumla, bu gibi haller O'nun özelliklerindendir, ümmete teşmil edilmez.
Sahih kabul edilen bu hadîs de, uykunun bizatihi abdest bozucu olmadığına delâlet etmektedir.
Uyku gibi, cinnet, sarhoşluk, baygınlık da abdesti bozan sebepler arasında zikredilmiştir. Çünkü o vaziyette bulunan kişi hem kendini, hem abdestini kontrol etmekten çok uzaktır.
Yezîd b. Abdurrahman'dan yapılan rivayette ise, yine bu manâ ve hükmü kuvvetlendirir anlamda beyân mevcuttur. Adı geçen, Katade'den, o da Ebû Âliye'den, o da İbn Abbas (r.a.)'dan naklen Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu bildirmiştir.
"Secde halinde uyuyan kimseye yanüstü uzanmadıkça abdest gerekmez. Çünkü uzandığı zaman mafsalları gevşeyiverir."[82]
Râvî Yezid, ed-Dâlânî olarak bilinir. İmam Ahmed onun rivayeti hakkında lâbe'se demiştir. İlim adamlarından bazısı, irsal yaptığı için onun hadîslerini zayıf saymışlardır.
Aynı hadîsi az farkla Ebû Dâvud, Tirmizî ve Dârekutni şöyle rivayet etmişlerdir:
"Oturak bir halde uyuyan kimseye abdest gerekmez, abdest ancak uzanarak uyuyana gerekir. Çünkü uzanarak uyuyan kimsenin mafsalları gevşeyiverir."
Beyhakî ise şu lafızla tahrîcde bulunmuştur:
"Yanını yere uzatmadığı takdirde oturarak veya ayakta veya secdede uyuyan kimseye abdest vâcib olmaz."
Hem Tirmizî, hem Ebû Dâvud bu hadîsin zayıf olduğuna dikkatleri çekmişlerdir. Tirmizî el-Ilel'de bunu zikretmiştir.
Zeylâî bu hadîs üzerinde dönüp dolaşan görüşleri bir bir naklettikten sonra hadîsin bu şekliyle sahih olmadığını, Muhammed b. İsmail'den sorulunca, "lâ şey'e" dediğini, Ahmed b. Hanbel’in Nesâî ve İbn Maîn'in "lâ be'se" dediklerini belirtiyor ve netice mâna yönünden sahîh olduğuna işarette bulunuyor.[83]
Çıkarılan Hükümler:
1- Namaz içinde ve dışında ayakta, secdede ve mütemekkin vaziyette otururken uyumak abdesti bozmaz.
2- Uzanık bir halde uyumak abdesti bozar.