> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Ahkamüs Sultaniye > Dîvan katiplerinin görevleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dîvan katiplerinin görevleri  (Okunma Sayısı 5612 defa)
01 Mart 2011, 22:57:22
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 01 Mart 2011, 22:57:22 »



G- DÎVAN KÂTİPLERİNİN (SEKRETERLERİNİN) GÖREVLERİ


Dîvan kâtipleri zimmet sahibi (akid ve emân sahibedirler. İdareciliğinin hukuken muteber olması için iki şart aranır:

1- Adalet.

2-Yeterlilik (kifayet.)


1- Adalet: Hazînenin haklan konusunda kendine güvenilen biri olmalıdır. Doğru ve güvenilir kimse olma, kendisine güveni­len insanlarda bulunması gerekli sıfatlardır.

2- Yeterlilik: Tek başına işi yapmaya teşebbüs ettiğinde o işi başarabilenlerin yeterliliği kadar bir imkâna sahip bulunmalıdır. İşinin icaplarını tek başına halledebilmelidir. Bu şartlarla tâyini muteber olduktan sonra 6 şeyi yapması kendisi için bir vazifedir.

a) Kanunları koruma,

b) Yapılması gereken işleri yapma,

c) Bazı ihtilâfları ispat ve halletme,

d) Memurların hesaplarını yapma, toplama ve ibra,

e) Yapılacak iş ve durumları tesbit,

f) Kötülükleri, düşmanlıkları gidermedir.

a) Kanunları koruma: Âdil bir şekilde vergiler sahasında çı­karılan kanunları, vatandaşların devlete olan vecîbeleri belirten esasları vatandaşı korkutacak derecede sert, hazînenin hakkını zedeleyecek derecede yumuşak bir şekilde tatbik etmemektir.

Vazifesi:

aa) Zamanında fetholunmuş, ölü bir arazînin işe yarar hâle getirilmeye başlandığını, o bölge defterine ve her husustaki karar­ları taşıyan Hazîne defterine yazar.

bb) Bu hususlarda bir kanun çıkınca kâtiplerin güvenilir adamları bu kanunu da âit olduğu yere işlerler. Kayıtları kanun­larla da kuvvetlenince altlarında imzalariyle emîn adamlarına bunu teslim edince o muamele tamamlanmıştır. Kayıtlar bu ikna edici şartları taşıyorsa onunla amel ve hükmedilir. Vergiler topla­nır, devletin haklarının neler olduğu bilinir. Kayıtlar şartlarına uygun değilse mahkeme kararından, şahitlerin ifâdesinden, bu konudaki Örf ve âdetten istifâde edilir. Meselâ: Bir kimse işittiği şeyi yazıyla da tesbit edilmiş bulursa şahsın sözü kabul edilir. Ebû Hanîfe'ye göre de: Dîvan kâtiplerinin yalnız kayıtla yetinmesi doğru olmaz. Kendi dilinden de yazılan hususları işitmesi gerekir. Hadîs rivayetlerinde olduğu gibi, karar ve şahitlerin ifâdesine de itibar etmelidir, der. Onun bu görüşü tatbikten uzak ve zordur. İki görüş arasındaki fark, mahkeme kararları, şahitler, husûsî hukuka âit şeyler olup kendilerine o sahada çokça müracaat edilir. Kalbde muhafaza etmek mümkündür. Bu sebeple de yalnız ya­zıyla yetinilmez, sözlü deliller, belgeler de aranır. Halbuki dîvan kanunları âmme hukukuna âit kaidelerdir. Kendilerine az müracaat edilir. Fakat miktarı çok, tatbikatı da dağınıktır. Bu se­beple kalben ezbere bilinmesi, hıfzı güçtür. Yalnız yazıyla yetinil-mesi caizdir. Hadîs-i şerif rivayetinde de benzer durum vardır.

b) Bir takım vazifeleri yapma: Hakların ifâsını sağlama. İki kısma ayrılır.

aa) Vergi memurlarının ve diğer görevlilerin kendine karşı yapacakları işleri kabul etme.

bb) Vergi memurlarının verdikleri şeyleri kabzetme görevi.

aa) Vergi memurlarından kabul edeceği işlerde memurun, malları aldığına dâir ikrarıyla amel eder. Dîvan kâtipleri ile diğer memurlar arasındaki işlerde memurların yazısı söz konusu olur­sa ve bunları dîvan kâtipleri alırsa o işe âit işlemleri kâtipler devr almıştır.

Sonradan memurlar yazının kendisine âit olmadığını söylerse yazı karşılaştırması yapılır. îtiraf ederse zâten bir şey yoktur. Ya­zı, muhtevası için kabza bir delildir. Hukukçulara göre, memur yazının kendisine âit olmadığını söylerse yazıyla ilzam edilmez, sorumlu tutulamaz. Kâtibin kabzedişine dâir bir delil sayılmaz. Memuru sorumlu tutmak için zorla karşılaştırma yapılmaz. Sırf korkutmak ve kendiliğinden İtirafta bulunması için karşılaştırma yapılır.

Memur yazıyı kabul eder, muhtevasının alınmadığını söyler­se, Şafiî mezhebine göre: Devlet işlerine âit hususlarda bu hareket memurlar lehine yazılı bir delildir. Örfe itibarla da almadıkları kabul edilir. Hanefî mezhebine göre: Dîvan kâtipleri ve memurlar için kâtipler aleyhine ve memurlar lehine bir delil sayılamaz. Ne zaman husûsî borçlardaki gibi, sözle isbât edilirse o takdirde iki taraftan biri lehine diğeri aleyhine karar verilir.

Bu konu Önce de geçmişti. Bilinen husus şu ki, iki görüşten ikincisinde ikna edici söz aranmaktadır.

bb) Vergi memurlarından aldıkları bâzı görevlere geli­necek olursa: Hazîneye gelen mal haraç ise yetkili makamın im­zasına lüzum olmadan teslim alır. Hazîne memurunun haraç aldı­ğına dâir itirafı memurun berâeti için yeterlidir. Ama yazı ile söz arasında çelişki varsa, yânı vergi memurunun yazısıyla hazîne memurunun ikrarı arasında zıdlık varsa Şâfîî mezhebine göre: Zahirî duruma göre hükmedilir. Hanefi mezhebine göre zahirî durum delil olarak yetmez. Araştırmak, yazıyı sözle de isbât gere­kir.

Haraç mal, hazîneden çıkıyorsa o takdirde hazîne memuru­nun, halîfenin veya î'tâ âmirinin imzasını alması gerekir. Tasdikin sağlam olduğu anlaşılır, hîle sezilmezse, belirtilen mik­tar haracın verilmesi için tam bir delildir.

Hesaplama işi ise iki şekilde olabilir:

1- Kendisine mal verilmesi gereken şahsın ne kadar aldığına dâir itirafıyla hesaplanır. Çünkü tasdîk, malın o şahsa verilmesi içindir. Şahsın alması için bir delil olamaz.

2- Hazînenin hakları düşünülerek, hazîne memuru hesap ya­par, ona göre mal verir. Müsâade eden îtâ âmiri verilmesini iyi görmezse, hazîne memuru da parayı vermez. Kabza müsâade et­mediğine dâir yazı da hazîne memuru için i'tâ makamı aleyhine bir delil olur. Böyle bir delil olmadan hazîneden mal verilmişse, müsâade etmediğine dâir i'tâ âmirine yemîn teklif edilir. Yemîn edince hazîne memuru, veznedar hazîneden verdiği şeyi öder, borçlanır. İkinci durum dîvanın usûlüne, örfüne göredir. Birinci durum ise hukukî yönden araştırmaya daha kolaydır.

Dîvan kâtibi (i'tâ âmiri) malın verilmesine dâir emirden şüphe ederse hazîne memuru: Veznedara da hesap yaptırmaz. İmzayı gerektirici sebep kendisine bil diril inceye kadar i'tâ emrini bekletir. İ'tâ âmirine durumu arzeder. İ'tâ âmiri de verilmesini, kendi­sinin imza ettiğini söylerse önceki iki şekilden biriyle hesap yapar ve malı verir. İ'tâ âmiri, emrin kendisince tasdik edilmediğini söy­lerse hazîne (veznedar) da vermez. Yalnız emrin çıkış yönüne ba­kar, eğer özel i'tâ âmirlerinden biri imza etmişse o zaman vezne­dar o emirle hareket eder. Bu da mümkün değilse asıl i'tâ âmirine gidip durumu sorar, emrin çıkış sebebini bilmiyor kendisi de imza etmediğini söylüyorsa idarî yönden olsun, adlî yönden olsun i'tâ âmiri, veznedarı sorguya çekip yemin verdiremez. Özel i'tâ emri­nin sağlamlığı biliniyorsa devlet idâresinin âdetlerindense i1 tâ âmirinin muhalefetine rağmen Ödenir. Adlî bir soruşturma söz ko­nusu olursa özel i'tâ âmiri aleyhine hükmedilir.

c) İhtilâfları (mürâfaalı işleri) çözme işine gelince: Bu

nevi ihtilâflar belli başlı 3 kısımdır:

aa) Alanlara ve bir takım devlet işlerine âit ihtilâflar,

bb) Malın ödendiğine dair ihtilâflar,

cc) Haraç ve nafaka işlerine dâir ihtilâflar.

aa) Arazî alanlarına ve bu konudaki işlemlere âit ihti­lâflar. Aslı dîvanda tesbit edilmişse, asılla karşılaştırılarak ihtilaflı konunun sıhhatine itibar edilir. Ve tarafların ihtilâfı dîvandaki kayıtlara uyunca karar verilir, ihtilâf da bu şekilde so­na erer. Dîvan defterlerinde bir kayıt yoksa o takdirde ihtilâfın çö­züm ve isbâtı mes'eleyi dîvana getirenin sözüne göredir.

bb) Malın alınıp, ödendiğine âit ihtilâflar ise, yalnızca bu ihtilâfı dîvana getirenin sözlerine göre çözmek mümkündür. İhtilâfı dîvana getiren, esasen mes'ele aleyhine olduğu için dîvana getirmiş ve rnürâfaa istemiştir. Sözleri de daha çok aleyhinedir.

cc) Haraç ve nafaka murafaaları ise; Bu ihtilâfları dîvana getiren dâvâcı ise, dâvası ancak kesin delillerle kabul olunur, i'tâ âmirlerinin i'tâ emirlerini delil olarak ileri sürüyorsa i'tâ emirleri i'tâ âmirlerine arzedilir. Onun beyânına göre karar verilir.

d) Vergi memurlarının (âmillerin) hesabına bakma:

Vergi memurlarının tâyin durumlarına göre hüküm değişiktir. Bunların tâyin işlemleri daha önce geçmişti.

aa) Vergi memurları haraç işlerine bakanlardan iseler, hesap­larını dîvana verirler. Dîvan kâtiplerinin de bu hesapları kontrol etmeleri gerekir.

bb) Öşür memuru iseler: Şafiî mezhebine göre: Hesaplarını dîvana vermeleri gerekmez. Dîvanın da hesapları kontrol mecbu­riyeti yoktur. Çünkü Öşür zekâttandır. Sarfedileceği yerler konu­sunda da idarecilerin görüşü geçersizdir. Hanefî mezhebine göre: Öşür memuru tek ise öşrün sarfı konusunda da yine tek olarak da­ğıtma yetkisi varsa, hesaplarını dîvana vermesi, dîvanın da bu he­sapları kontrol etmesi gerekir.

Hanefî mezhebine göre: Haraç ve öşrün sarfı müşterek hü­kümlere tâbidir. Hesapların kontrolü yapılır, memurun aleyhine olan bir hesap sonucuna ulaşılırsa duruma bakılır.

Vergi memuru ile Dîvan kâtipleri arasında bir muhalefet yok­sa hesapların sonucu hakkında dîvan kâtibinin hesabı kabul edi­lir. Halîfe veya yetkili âmir, durumdan şüphelenirse, vergi memu­runa şahitlerini hazır bulundurmasını emreder. Duydukları şüp­heler, şahitleri dinlemekle giderse memura, yemin teklifinde bu­lunmaz. ŞâhiÜeri dinlemesine rağmen vergi memurundan şüphe­si varsa, hesaplar konusunda yemin teklif etmek isterse, yalnız vergi memuruna yemin teklif eder, dîvan kâtibine yemin teklif et­mez. Çünkü hesap farkı vergi memurundan istenir, kâtipten is­tenmez. Dîvan kâtibiyle vergi memuru hesaplamada ihtilâfa dü­şerlerse, duruma bakılır, ihtilâf bir ilâveden ileri geliyorsa vergi memurunun sözüne i'tibâr edilir. Çünkü inkâr eden o...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dîvan katiplerinin görevleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:55:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dîvan katiplerinin görevleri rüya tabiri,Dîvan katiplerinin görevleri mekke canlı, Dîvan katiplerinin görevleri kabe canlı yayın, Dîvan katiplerinin görevleri Üç boyutlu kuran oku Dîvan katiplerinin görevleri kuran ı kerim, Dîvan katiplerinin görevleri peygamber kıssaları,Dîvan katiplerinin görevleri ilitam ders soruları, Dîvan katiplerinin görevleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes