> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Ahkamüs Sultaniye > Harb esiri kadın ve çocuklar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Harb esiri kadın ve çocuklar  (Okunma Sayısı 1437 defa)
09 Mart 2011, 12:50:50
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Mart 2011, 12:50:50 »



D- HARB ESİRİ KADIN VE ÇOCUKLAR


Düşman kadın ve çocukları hakkındaki işlemlere gelince: Ehl-i Kitaptan iseler öldürülmezler. Resûlullah (s.a.v) öldürülmeleri­ni yasak etmiştir. Köle muamelesi görürler. Ganimetlerle birlikte savaşçılara dağıtılırlar. Ehl-i Kitaptan olmayıp, putperest, ateş­perest ve saire iseler ve İslâmiyeti kabulden kaçınıyorlarsa, Şafiî'ye göre: Öldürülürler. Ebû Hanîfe'ye göre: Köle sayılırlar. Köle olan çocuklar annelerinden ayrılmazlar. Hadîs-i şerifte de,

"Çocuğa, annesinden ayrı olarak sâhib olunmaz.”[132] bu­yur ul muştur.

Mal karşılığı, kadın ve çocukları fldyeleşmek hukuken caizdir. Bu fîdyeleşme bir nevi satıştır. Fidye malları ganimet sayılır, muhâriblere uygun hisseleri verilir. Düşman elindeki müslüman-larla fîdyel eşil e çekse, esir kadın ve çocuklara mukabil bir miktar mal, ganimet özel olarak savaşçılara dağıtılır. Esir kadın ve ço­cukların salıverilmeleri isteniyorsa, savaşçılara ya onlann bedeli mal olarak verilir, yahut da savaşçılar mal haklarından vazgeçerler. İşte o zaman esir kadın ve çocuklar salıverilirler.

Kadın ve çocukları bırakmak genel bir menfaat îcâbı ise, muhâriblere toplum için ayrılan maldan bunların mukabili hisse­leri verilir. Yahut da muhâribîerin hisseleri ganimetten ayrılır­ken bir hisse de serbest bırakılan kadın ve çocuklara karşılık ayrı­lır. Muhâriblerden hakkından vaz geçmiyenler, zorlanamazlar, mal verilerek razı edilmeleri gerekir. Halbuki esir düşmüş olan er­kek savaşçıların salıverilmelerinde muhariplerin rızâ ve muvâfakatları istenmez. Onlar hakkında yapılacak işlemler âyet-i kerîmede tesbit edilmiştir. Salıverilmeleri de bu hükümlerden biridir. Buna mukabil düşmanın kadın ve çocuklarını öldürmek mahzurludur. Bunlar ganimet malı gibidirler. Binâenaleyh sa­vaşçıların rızâsını temin şarttır.

Resulullah (s.a.v), Huneyn savaşında Hevâzin kabilesinin ka-dın ve çocuklarını esir alınca, onların elçileri Resûlullah'a (s.a.v), geldiler, afvedilmelerini istediler. Resulullah (s.a.v) esir kadın ve çocukları taksim etti. Elçiler, Resûlullah'a (s.a.v) sütkardeşinin de esirler arasında olduğunu anlattılar. Çünkü Resûlullah'ın (s.a.v) süt annesi Halime, Hevâzin kabilesindendi. İbn İshak'ın anlattığına göre: Huneyn savaşında Hevâzinliler mallarını, ço­cuklarını, kadınlarını müslümanlara ganimet bırakınca, Hevâzinlilerin müslüman olan elçileri Peygambere geldiler. Ve dediler ki:

- Ey Allah'ın Resulü (s.a.v), kabilemiz ve sülâlemiz vardır. Bi­ze bir felaket geldi. Bu sizce de malûmdur. Bizlere emân ver, sizde­ki esirlerimizi salıveriniz. Seni de Allah enıîn eylesin. Sonra elçile­rin arasından Ebû Sard Züheyr b. Sard ayağa kalktı ve dedi ki:

- Ey Ali alı'in Resulü (s-.a.v), esirler arasında teyzelerin, halala­rın, ninelerin mevcuttur. Bunlar senden meded isterler. Her ne kadar biz Haris b. Ebî Şimr veya Numan b. Münzir'e sahipsek de akrabalarını unutma. Biz Öyle bir duruma düştük ki yardım ve afv istiyoruz. Esirlerimizin bedellerini vermek istiyoruz. Halbuki sen yardıma yetişenlerin en hayırlısısın. Sonra şu şiiri okudu:

"Allah'ın Resulünden (s.a.v) bize bir iyilik ve emândır. Çünkü sen yardım istenecek, yakarılacak birisin.

Sen, kaderin esir ettiği kimselere bir emân vericisin. Onların kaderlerini zamanlarının kiri, tozu, talihin cilvesi değiştirdi.

Seni emziren kadının kızına senden bir emân isteriz. Çünkü senin ağzın, tertemiz olan onun annesinin sütü ile dolmuştur.

Sen o zaman çocuktun ve onu emerdin. Seni, sana gelen, seni korkutan her şeyden esirgerdi.

Sen, bize nimetleri verecek şeyleri tükenmiş biri de olmadın. Mallarımız çoğaldı, senden nurlanmış, feyizler almış insanlar ol­duk.

Biz bulamadığımız nimetleri, o nurlarını saçışınla buluyor­duk. Elde ediyorduk. Ey insanların en üstünü olarak haber veri­len Allah'ın Resulü (s.a.v).

Şüphesiz bizler nimetlerimiz çoğaldıkça sana şükrederiz. Bundan sonra bizler için artık üzüntüler ve aşağılık durumlar, ha-kirlikler vardır."

Elçinin bu şiirleri üzerine Resulullah (s.a.v) buyurdu ki,

- "Çocuklarınız ve kadınlarınız mı sîze daha çok sevimli yoksa mallarınız mı?1 Onlar da,

- Sen bizi mallarımızla soylarımız arasında serbest bıraktın. Şüphesiz sen çocuklarımız ve karılarımızı bize bırakırsın. Çünkü onlar bize daha çok sevimlidirler.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) buyurmuştur ki:

- Benîm ve Abdu'l-Muttalib oğulları için olan hisselere giren kadın ve çocuklarınız sizin olsun. Kureyşlîler de,

- Bizim mallarımız Allah'ın Resûlünündür, dediler. Ensar,

- Bizim mallarımız da Allah'ın Resûlünündür, dediler. Akra' b. Habis ise,

- Benim ve Temim oğullarının mallan bizimdir, dedi. Uyeyne b. Hısn da;

- Benim ve Fezâre oğullarının malları da kendilerimizindir, dedi. Abbas b. Mırdası's-Sülemî de,

- Benim ve Süleym kabilesinin malı da bizimdir, dedi. Süleym oğulları hep birlikte,

- Bize âit mallar Allah'ın Resulü içindir, dediler. Bunun üzeri­ne Abbas b. Mırdas da, Süleym oğullarına hitaben,

-  Hakikat bana hîle yaptınız, aldattınız, dedi. Resûluîlah

(s.a.vj da,

- Kim bu esir kadın ve çocuklardan hakkını verirse ona yüksek boylu 6 deve, bedel olarak verilecektir. Bu vaad üze­rine haklarından vazgeçmeyenler de haklarına düşen kadın ve ço­cukları Hevâzinlilere geri verdiler.[133]

Uyeyne ise Hevâzinlilerin yaşlı bir kadınını almış ve şöyle de­miştir:

- Ben bu kadının nesebinden sağ kalmış birinin olacağını zan­netmem.

Bu sözü ile fidyesinin artırılmasını istemiştir. Ebu Sard da ona,

- Bu kadını serbest bırak. Yemîn ederim ki bu kadının ağzı so­ğuk, göğüsleri büyük değildir. Karnı çocuk yapmaz. Sütü yoktur. Kocası da bir değildir.

Bu sözler üzerine Uyeyne, ihtiyar kadını, 6 deve karşılığı geri verdi. Bilâhare Akra ile karşılaştı ve şu şikâyette bulundu,

- Ben onu beyaz bir câriye olarak zannetmiş ve almıştım. Ama insafı ve dişiliği yoktu.

Esir kadınlar arasında bir de Şeymâ bintil-Haris b. Abdi'l-Us-za vardı. Bu peygamberin (s.a.v) süt kız kardeşiydi. Resûluîlah (s.a.v) getirilmesini istedi.

- Ben senin kız kardeşinim. Peygamber (s.a.v) de,

, - Bu iddianın alâmeti, belgesi nedir? diye sordu. Şeymâ da,

- Alâmet olarak, küçükken yanma oturduğum zaman ısırdığın yer vardır. Resûlüllah alâmeti tanıyınca örtüsünü yere serdi, o da oturdu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) onu, yanında kalması ve kavmine gitmesi konusunda serbest bıraktı. O da kavmine gitmek isteyince, Peygamber (s.a.v), fidye verilmeden onu serbest bıraktı. Makhul isimli bir erkek köle ile bir câriye verdi. Şeymâ da bunları birbiri ile evlendirdi ki hâlen nesilleri mevcuttur.

Bu olay bir çok hükümler taşıması sebebiyle idarecilere, ko mutanlara yararlı olması düşünülerek buraya kaydedilmiştir.

Esir kadınlardan evliler varsa, kocaları yanlarında esir bu­lunsun veya bulunmasın nikâhları bâtıl olur. Ebû Hanîfe'ye göre: Esir kadınların kocaları, yanlarında iseler nikâhları devam eder Esir evli kadınlar müslüman olur, sonra da esir düşerse bunlar hür kadınlar sayılırlar. Bekleme zamanının (iddetin) sona erme­siyle kocalariyle olan nikâhları da bâtıl olur. Esir kadınlar savaş­çılara dağıtılınca, hayız âdetlerinden kesilinceye, hâmile iseler doğum yapıncaya kadar onlarla cinsî münâsebette bulunmak ha­ramdır. Resûluîlah (s.a.v) Hevâzin kabilesi esirlerine uğrayınca buyurdular ki:

"Dikkat ediniz, hâmile kadınlara doğumlarını yapınca ya kadar, hâmile olmayanlara da hayız adetlerini görüp bi­tirinceye kadar cinsî münasebet için varılmaz.”[134]

Müşrikler, müslümanların mallarını elde ederlerse mülkiyet yine müslüman sahiplerine aittir. Tekrar bu inallar müslümanların eline geçince, müslüman sahipleri bu mallarım geri alırlar. Herhangi bir karşılık da vermezler. Ebû Hanîfe'ye göre: Müşrikler galip gelmişlerse menkul ve gayrı menkullere ve hattâ cariyelere de sahip olurlar. Cariyenin müslüman efendisi, düşman tarafına varıp eski cariyesi ile cinsî münâsebette bulunması haramdır. Sonradan müslümanlar tekrar bu menkul ve gayrı menkulleri ge­ri alırlarsa asıl mâliklerinden daha üstün bir hakka sahiptirler. İmam Mâlike göre: Arazînin sahibi, ganimet malları taksim ol­madan yetişirse önceki malını tekrar o alır, hak onundur. Taksim­den sonra yetişirse hissesine düşen muharip hak sahibi olmada eski mâlikten daha üstün bir hakka sahiptir. Eski mâlik arazîsini almak isterse bedelini verir, arazîsini muharipten geri alır.

Düşman tarafının kadın ve çocuklarım satın almak caizdir. Anlaşmalı düşmanların çocukları da satın alınabilir. Kadınları satın alınamaz. Zımmîlerin kadın ve çocuklarını satın almak caiz değildir.

Ganimet malını elde edenler 1 veya 2 kişi de olsa beşte birini (1: 5) almalarına hükmedilir. Ebü Hanîfe, Ebû Yusuf, İmam Mu-hammede göre: Ganîmet malının 1: 5'ini seriyye olmadıkça ala­mazlar. Seriyyenin miktarı ise: Ebû Hanîfe ve Muhammed'e göre: Yardımlaşmayı sağlıyacak kadar insan topluluğudur. Ebû Yu­suf a göre: Bir seriyye 9 veya daha fazla kimselerden teşekkül eder. Çünkü Abdullah b. Cahş'ın seriyyesi 9 kişilikti. Hukukçular-ca bu görüş muteber değildir. Çünkü Resulullah (s.a.v), Abdullah b. Enis'i yalnız başına, seriyye hükmünde Haris b. Süfyân el-Huzelî'nin öldürülmesine gönderdi ve onu Öldürdü. Amr b. Umey-ye ed-Damrî'yi de aynı şekilde tek başına Abdullah'ın peşinden bir bir seriyye olarak gönderdi.

Anne ve baba müslüman olarak teslim olurlarsa küçük kız ve erkek çocukları da müslüman sayılır. Deli olmayan yetişkin ço­cuklar müslüman sayılmazlar. İmam Mâlik'e göre: Müslüman olan babanın yet...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Harb esiri kadın ve çocuklar
« Posted on: 24 Nisan 2024, 11:26:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Harb esiri kadın ve çocuklar rüya tabiri,Harb esiri kadın ve çocuklar mekke canlı, Harb esiri kadın ve çocuklar kabe canlı yayın, Harb esiri kadın ve çocuklar Üç boyutlu kuran oku Harb esiri kadın ve çocuklar kuran ı kerim, Harb esiri kadın ve çocuklar peygamber kıssaları,Harb esiri kadın ve çocuklar ilitam ders soruları, Harb esiri kadın ve çocuklarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes