> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ahkam Hadisleri > İtikaf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İtikaf  (Okunma Sayısı 4158 defa)
15 Ağustos 2010, 05:45:51
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Ağustos 2010, 05:45:51 »



İtikaf
 


İtikaf: Sözlük olarak, iyi olsun, kötü olsun bir şeye gerekli ol­mak ve nefsi ona bağlamak anlamına gelir. Terim olarak, Cenab-ı Hakk'a yakınlık sağlamak niyet ve azmiyle cami ve mescide gerekli olup bir süre orada kalıp dışarıyla ilgiyi kesmektir.

İtikafın meşruiyeti sünnet ile sabit olmuştur. Yapılan sahih ri­vayetlere göre, Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz her ramazanın son on gününde Mescid'e kapanıp itikaf niyetiyle orada taat ve ibadetle meşgul olur ve zaruri ihtiyaçları dışında dünya işlerinden uzak kalırdı.

Resulüllah (s.a.v.) Efendimizle birlikte ashabından da bazı kişiler itikafta bulunurdu. O'nun vefatından sonra da hem ashabı, hem de zevceleri bu sünneti sürdürmüşlerdir.

İtikaf: Vacip, müekked sünnet ve müstehab olmak üzere üç kısıma ayrılır:

Vacip olan itikaf, adanılan itikaftır. Müekked Sünnet olan iti­kaf, ramazanın son on gününde yapılan itikaftır. Müstehab olanı ise, bu ikisi dışında yapılandır.[378]

İslâm, insan ruhunu geliştirmek, kalbini kutsal hava ile doldur­up yatışkanlığa kavuşturmak, onu bir süre dünya dağdağasından uzak tutup Mevlası'yla başbaşa bırakmak ve merhamet duygusunu, çok feyizli çizgiye yaklaştırmak ve onu arındırmak suretiyle kamil olma düzeyine eriştirmek için birçok ibadetleri meşru kılmıştır. İtikaf da o ibadetlerden biri ve merğub olanıdır.

Kendini bütünüyle dünyalığa verip kutsal değerlerden, manevi hazlardan uzak kalan kişiler çok sürmez maddeyi ilahlaştırma basi­retsizliğine mübtela olurlar ve tedavisi çok zor derûnî bir hastalığa yakalanırlar. Dönüş yapmadıkları, manen tedavi görmedikleri tak­dirde gelecekleri çok karanlık olur.

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçenin şöyle haber ver­diği bildirilmektedir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz, ramazanın son on gününde itikaf ederdi. Bunu vefat edinceye kadar (böylece) sürdürdü" [379].

İbn Ömer (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:                                                                                   

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz, ramazanın son on gününde itikaf ederdi."[380]

Enes (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle haber ver­miştir:                                                                                     

"Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ramazanın son on gününde itikaf ederdi. Bir sene (ramazanda) itikaf etmedi. Ama gelecek yıl yirmi gün itikaf etti."[381]

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz itikaf etmek istediği za­man, sabah namazını kıldıktan sonra itikaf edeceği yere girerdi. Ramzanın son on gününde itikaf etmeği murad edince, kendisi için bir hibâ' (çadırımsı bir örtü) konulmasını emre­derdi. Nitekim Hz. Zeyneb de kendisi için bir hibâ' konul­masını emretti, onun için hibâ' kondu. Peygamberin (s.a.v.) diğer zevceleri de hibâ' konulmasını emrettiler ve onlar için de hibâ' konuldu. Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz sabah na­mazını kıldıktan sonra, bir de ne görsün, çadırımsı örtüler ko­nulmuş. Bunun üzerine şöyle buyurdu:

"Onlar iyilik mi arzu ediyorlar?"

Kendisi için konulan hibâ'nın sökülmesini emret­ti. Böylece ramazan ayında itikaf etmeyi terketti ve tâ ki Şevval ayının son on gününde itikaf etti."[382]

Tirmizi'nin yaptığı rivayette şöyle deniliyor:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz itikaf etmek istediği zaman, sabah namazını kıldıktan sonra itikaf yerine girerdi."

Nâfi'in, İbn Ömer (r.a.) dan yaptığı rivayete göre, adı geçen şöyle bilgi vermiştir:

"Peygamber (s.a.v.) Efendimiz itikaf etmek iste­diği zaman onun için (itikaf edeceği yere) yatağı (döşeği) veya üzerinde yattığı şeriri Mescid'deki Tevbe Ustüvanesi'nin önüne veya arkasına konurdu."[383]

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen, ayhali olduğu halde, hücresinde bulunup Mescid'de itikaf etmekte olan Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz'in o hücreye doğru uzattığı başını tarardı... Hem Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz itkaf ha­linde bulunduğu süre içinde eve ancak insanın birtakım tabii ihtiyacı için girerdi."[384]

Yine Hz. Aişe (r.a.) diyor ki:

"(İtikatta bulunduğum zaman) bir ihtiyaçtan dolayı eve girmem gerektiğinde, içeride hasta bile bulunsa, onun halini sormaz ve öylece geçip giderdim."[385]

Hz. Safiyye (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz itikafta bulunuyordu, ben geceleyin gelip onu ziyaret edip konuştum. Sonra evime dönmek üzere kalktım, Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz de be­nimle birlikte kalktı ve beni evime döndürmek üzere dışarı çıktık."[386]

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Resulüllah (s.a.v) Efendimiz mu'tekif bulunduğu halde hastanın yanından geçer ve tavrını değiştirmeksizin yoluna devam ederdi de hastayı sormak için ona meyletmezdi.."[387]

Yine Hz Aişe (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şöyle demiştir:

"Mu'tekife (itikaf eden kimseye) sünnet olan şudur ki, hiçbir zaman hastayı ziyaret edip sormamak, hiçbir cenazeye hazır olmamak ve hiçbir kadına dokunmamak ve onunla cin­sel yaklaşmaya yol açan davranışta bulunmamak va ancak lüzumlu olan ihtiyacı için dışarı çıkmak. İtikaf ancak oruç ile olup (gerçekleşir) ve itikaf ancak cemaati olan cami'de (caiz) olur."[388]

İbn Ömer (r.a.) dan yapılan rivayete göre:

"Ömer (r.a.), Pey­gamber (s.a.v.) Efendimiz'den sorarak şöyle demiştir:

"Ben cahiliyet döneminde Mescid-i Haram'da bir gece itikaf etmek üzere nezretmiş (adamış)tım (Şimdi nezrimi yerine getirmem gerekir mi ?)." Efendimiz ona:

"Nezrini yerine getir" buyur­muştur."

Buhari ise bu rivayetin sonunda şu cümleyi de nakletmiştir:

"Ve bir gece itikaf et."[389]

İbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayete göre, Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Mu'tekif (itikaf eden kimse) üzerine, adamadığı takdirde oruç gerekli değildir."[390]

Huzeyfe (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçenin İbn Mes'ud'a (r.a.) şöyle dediği belirlenmiştir: "Elbette sen çok iyi bilir­sin ki, Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"İtikaf ancak üç mescidde (sahih) olur" Veya Resulüllah (s.a.v.):

"İtikaf ancak cemaat mescidinde olur" buyurmuştur.[391]

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayete göre:

"Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz kadınların (eşlerin) den bazısı ile -eşi müstehaza olup kan gördüğü halde- birlikte itikaf etmiştir. Hatta bazan müstehaza olan kadının, gelen kandan dolayı altına teşt (leğen) koyduğu olurdu."[392]

 

Hadislerin Işığında Müctehidlerin Îstidlal Ve İhticacları
 

a) Hanefîlere göre: İtikaf aslında sünnettir. Ama adamak suretiyle vacip olur. Meselâ "Allah için bir gün veya bir hafta ya da bir ay itikaf etmeyi kendime gerekli kılıyorum" derse, bu bir adamak olur ve belirlediği şekilde itikaf etmesi gerekir. Veya "Allah has­tama şifa verirse bir ay oruç tutacağım" der ve hastası da şifa bulur­sa, bir ay oruç tutması vacip olur.

İtikafın sıhhatinin şartları şunlardır: İtikaf edecek kişinin müslüman, akıl olması, cenabetten, ayhali ve loğusalıktan temizlen­miş bulunması.. Ayrıca itikafa niyet etmesi ve vacip olan itikafta ise, mu'tekifîn oruçlu bulunması da şarttır.[393]

İtikaf: Vacip, müekked sünnet ve müstehab olmak üzere üç kısıma ayrılır. Vacip olan itikaf, adanılan itikaftır. Müekked olanı, ramazanın son on gününde yapılan itikaftır. Müstehab olanı ise, bu ikisi dışında yapılan itikaftır.

Niyet edilip itikafa giren kimsenin, yaptığı itikaf vacip ise, oruçlu olması ve itikafının ezan ve ikaamet okunup içinde cemaatle namaz kılınan bir cami veya mescidde yerine getirmesi gerekir.

Kadınlar ise, cami ve mescidlerde değil, evlerinin uygun bir odasında itikafa girerler. Cami veya mescidde itikafa girmeleri kera­hetle caizdir.

İtikafa giren kimsenin, itikaf süresinde cinsel temasta bulun­ması yasaktır.

b) Şafîîlere göre: İtikaf her vakitte müstehabdır. Kadir gecesi'nin feyiz ve rahmetine erişmek için ramazanın son on gününde iti­kafa girmek ise efdaldır.

İtikaf ancak mescidde yerine getirilirse sahih olur. İçinde ce­maatle namaz kılınan cami'de yerine getirilmesi daha uygun olur.

İmam Şafiî'nin Kavl-i Cedîd'ine göre, kadının evinde mescid ola­rak belirlenen ve ona göre düzenlenen kısmında itikafa girmesi sahih olmaz.

Mescid-i Haram'da itikafa gireceğini adayıp belirleyen kimse­nin, onu aynen yerine getirmesi vacip olur. Bunun gibi Mescid-i Nebî (Ravza-i Mutahhara) veya Mescid-i Aksa'da itikafa gireceğini adayan kimsenin de bu adağını aynen yerine getirmesi gerekir. Ancak bu iki mescidde itikafa gireceğini adayan kimsenin, onların yerine Mescid-i Haram'da itikafa girmesi yeterli olur. Mescid-i Haram'da itikafa gi­receğini adayan kimsenin ise, bu adağını ancak Mescid-i Haram'da yerine getirmesi gerekir.[394]

İtikaf için girilen yerde kısa bir süre bile olsa durmak şarttır. Bazısına göre, en az bir gün bulunmak şarttır.

İtikaf, cinsel temasla hükümsüz olur. Cinsel temasa yol açan davranışlarda bulunup inzal vaki olursa, yine de itikaf hükümsüz olur; En sahih kavi de budur.

İtikaf esnasında güzel koku sürmenin, süslenmenin ve oruçlu bulunmamanın bir zararı yoktur, yani bu gibi davranışlarda bulun­makta bir sakınca görülmemiştir. Yalnız geceleyin itikafa girmek de sahihtir.

Oruçlu olarak itikaf edeceğini adayan kimseye, oruçlu olarak itikafa girmesi vacip olur.

Aynı zamanda itikafa niyet etmek de şarttır. Zarurî ihtiyaç dışında itikafta bulunduğu yerden çıkarsa itika...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İtikaf
« Posted on: 18 Nisan 2024, 12:07:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İtikaf rüya tabiri,İtikaf mekke canlı, İtikaf kabe canlı yayın, İtikaf Üç boyutlu kuran oku İtikaf kuran ı kerim, İtikaf peygamber kıssaları,İtikaf ilitam ders soruları, İtikaf önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes