> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Zulüm bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zulüm bahsi  (Okunma Sayısı 1755 defa)
19 Haziran 2011, 17:27:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Haziran 2011, 17:27:44 »



ZULÜM  BAHSİ


671- Ebû Saîd'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiştir:

«Müminler, cehennemi aştıktan sonra da Cehennem ile cennet arasındaki bir geçitte bekletilerek aralarında olan haksızlıklardan dolayı kısasa tabi tutulacaklar, birbirlerinden haklarını alacaklardır. Nihayet temizlenip arındıkları vakit cennete girmelerine izin verile­cektir. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Seli em'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, onlardan her biri, cennetteki evini, dün­yadaki evinden daha kolay bulacaktır.»

 

672- İbni Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) rivayet edilmiştin «Sakın hiç kimse, başkasının hayvanını kendisinden izinsiz sağ­masın. Herhangi biriniz, süt kabına yaklaşılmasını veya dolabı kırıla­rak yiyeceklerinin taşınmasını ister mi? Hayvanlarının memeleri de onlara yiyeceklerini depolamaktadır. Hiç kimse, kendisinden izinsiz bir başkasının havanını sağmasın.»

 

673- İbni Ömer'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiştir:

«Allah Tealâ Hazretleri kıyamet gününde mümini kendine yaklaş­tırır. Koruyucu perdelerini üzerine gererek onu örter ve «falan günahı biliyor musun, filan günahı da biliyor musun?» diye sorar, o, da, evet, ey Rabbim! diye cevap verir. Nihayet ona bütün günahlarını ikrar et­tirdiği ve o da kendisinin helak olduğu kanısına vardığı zaman şöyle buyurur:

—  Ben, bu günahlarını dünyada gizli tuttum, bu gün de onları sana bağışlıyorum. Sonra kendisine sevablarınin defteri verilir. Fa­kat kâfir ve münafıklara gelince, şahitler (insan, melek, cin ve azalar) bunlar hakkında şöyle şahidlik edecekler:

—  îşte Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır. Hem de Al­lah'ın laneti böyle zalimler üzerine olsun!»

Mütercim:   .

Bir kimse günah işlemiş bulunursa onu gizli   tu,tmasi gerşMr. Onu açığa vurması demek, kıyamet gününde aleyhinde şehadet.edecek şahitleri çoğaltması; başkalarına aleyhinde şehadet fırsatı ver mesi demektir.

 

674- îbni Ömer'den (Radiyallahu Anhüma) rivayet edilmiştir:

«Müslüman, müslümamn (din) kardeşidir; ona haksızlık etmez ve onu ele vermez. Kim kardeşinin ihtiyacını karşılarsa, AUah da onun ihtiyacını karşılar. Kim, bir müslümamn tasasını giderirse Al­lah da onun kıyamet günü tasalarından bir tasasını giderir. Kim de bir müslümamn ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun gü­nahlarını Örter.»

Mütercim:

Bir kimse açık olarak bir haram işlemekte ise onu öğütle o işten alıkoymak gerekir. Kötülüğü bırakmazsa hakime başvurmak icab eder. Fakat bu günah işlenmiş ve bitmiş ise, onu örtmek daha iyidir.

 

675- Enes'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiştir:

«Zalim olsun, mazlum olsun, din kardeşine yardım et.» Ashab aeauer ki: Ey Allah'ın Resulü! Buna, mazlum olduğu için yardım ede-Jim, fakat zalim olana nasıl yardım ederiz? Peygamber Sallalahu Aley-nı ve Sellem şöyle buyurdu:

«Ona zulümden elçektirirsin.»

Mütercim:

Zalime yardım etmek, elden geldiği kadar onun zulüm ve tecavüzünü engellemektir. O zaman mazlum zalimin eziyetinden kurtula­cağı gibi, zalim de günah ilşemekten kurtulmuş olur. Bu durumda hem zalime ve hem de mazluma yardım edilmiş olur.

 

676- İbni Ömer'den  (Radıyallahu Anhüma) rivayet edilmiştir:

«Zulüm, kıyamet gününde Csahibi) karanlıklardır. (İmânı bütün olanların nurları önlerinden yürür,) mealinde olan ayeti kerime gereğince, kıyamet gününde onlar nur içinde yürüdükleri zaman, in­san haklarına tecavüz eden zalimler karanlıklarda bocalayacaklar-dır.)»

 

677- Ebû Hüreyre'den  (Radıyalahu Anh)  rivayet    edilmiştir:

«Bir kimseye namusa veya herhangi bir şey bakımından haksız­lık eden varsa Dinar ve Dirhem'in geçersiz olmasından önce bugün ondan helâllik alsın. Aksi takdirde yaptığı haksızlığın bedelini, salih ameli varsa bununla ödeyecek ve eğer savabları yoksa (haksızlık ettiği)   adamının günahlarından alınarak kendisine yükletilecektir.»

Mütercim ;

Bu hadîs-i şerif, «hiç bir günahkâr başkasının günhım çekmez.»

mealindeki.ayeti kerimeye aykırıdır, diyerek bazı bid'atçılar tarafın­dan itiraz edilmişse de, bu itiraz yersiz ve batıldır. Çünkü mazlumun günahının zalime yükletilmesi hususu, zalimin kendi cezası karşılı­ğıdır. Sebepsiz olarak başkasının günahını yüklenme değildir.

 

678- Saîd bin Zeyd'den  (Radıyallahu Anh)  rivayet edilmiştir:

«Kim (başkasının arazi ve arsasından) bir parça toprak gasbe-derse o gasbetmiş olduğu yer kıyamette' yedi it at arza kadar boynuna halkalanır ve ona azab olur.»

 

679- Salim (R.A.) tarikiyle babasından rivayet etmiştin

«Kim (başkasın arazisinden) haksız yere bir parça toprak alır­sa, kıyamette gasbettiği toprakla birlikte yedi kat yerin dibine ba­tar.»

Mütercim :

Bu hadîs-i şeriften İmam Şafiî ve İmam Muhammed Hazretleri akarı gasb meselesini çıkardılar. İmam Azam ve İmam Ebû   Yûsuf

Hazretlerine göre gasb ancak taşınabilir mallarda olur. Arazi ve akar gibi taşınamaz mallarda gasb işi gerçekleşmez; çünkü gasb, zor­la ele geçirilen bir şeyin başka bir yere taşınıp kaçırılması ile ger­çekleşir. Akarda ise bu taşıma ve kaçırma düşünülemediğinden gas-bın imkânı yoktur.

Bunlara göre, bir kimse başkasının arsa ve arazisini veya aka­rını gasbeder de elinde telef olursa yahut o gasbettiği malda bir noksanlık meydana gelirse gasbedenin üzerine tazmin bile gerekmez. Çünkü gasb, ancak taşınabilir mallarda (menkulatta) meydana gelir. Fakat İmam Şafiî ve İmam Muhammed'e göre gasb edene tazmin la­zım gelir. Onun için Mecelle'nin 905. maddesi, İmam Muhammed'in görüşüne göre alınmıştır. Şöyle ki:

Gasbedilen mal, eğer akar cinsinden ise gâsıp onu değiştirmeye rek ve kıymetini noksanlaştırmayarak sahibine geri vermesi gere­kir. Gasb eden tarafından akarın kıymetine noksanlık gelmiş olursa, noksan kıymeti ödemesi icab eder. Meselâ-. Bir kimse gasbetmiş oldu­ğu bir evin bir yerini yıksa yahut oturması sebebiyle harap olup kıy­metine noksanlık gelsin, noksan miktarı öder. Yine  gasbetmiş olduğu evde yaktığı ateşten-ev yanmış olsa, esas kıymetini öder. Gasbedilen yer arazi olupda, gâsıp, onun üzerinde bina yapar, yahut ağaç dikerse, bunları söküp araziyi geri vermesi kendisine  emredilir. Eğer bina ve ağaçları sökmek araziye zarar veriyorsa, arazi sahibi o bina ve ağaçların sökülmüş olarak kıymetlerini ödemek suretiyle onları da ele geçirebilir. Fakat bina ve ağaçların kıymeti yerin kıymetinden çok olupta meşru bir sebep ile bina edilmiş veya dikilmişlerse, o zaman bina veya ağaçların sahibi yerin kıymetini vererek  araziye  sahib olur. Meselâ:

Bir kimse babasından intikal eden arsa üzerine, o arsanın kıyme­tinden çok para harcayarak bina yaptıktan sonra biri arsaya hak id­dia ederek sahip çıksa, arsanın kıymetini vererek arsayı alır. Hak sahibi de arsanın parasını alır.

Bir kimse başkasının arazisini gasbederek ziraat etse, sahibi arazisini geri alınca ziraattan dolayı meydana gelen noksanlık da gas-bedene ödetilir. Bir kimse başkası ile ortak olarak kullandığı araziyi, izin almaksızın müstakil olarak ziraat etse, ortağı araziden hissesini alınca, o kimsenin ziraatı ile hissesine ait yerin meydana gelen nok­sanını ödettirir,

Bir kimse "başkasının tarlasını gasbederek nadas ettikten sonra sahibi tarlayı alınca, gâsıb olan kimse nadas işi karşılığında bir üc­ret isteyemez.

Bir de, bu hadîs-i şeriften, yedi kat yerin altına kadar, gasbedilen arazi zalimin boynuna halka ve tasma olur, tabirinden şu mana anla şüabilir: Bir kimse bir yerin zahirine  (dış haline)  sahip olunca,  o yerin batınına da tiç kısmına da) sahib olur. Meselâ: Bir kimse bir yere sahib olursa, o yerin üstüne de, altına da sahib olur. Mülkü olan arsada istediği binayi yapmak ve dilediği kadar yukarı çıkmak ve de­rinliğine kazarak bodrum ve mahzen yapmak, dilediği kadar derin kuyu kazmak hakkı vardır. Çünkü herkes mülkünde başkasına za­rar vermemek şartı ile istediği tasarrufu yapabilir,

 

680- Hazreti Aişe'den (Radıyallahu Anha)  rivayet edilmiştir:

«Allah Teaiâ Hazretlerinin en çok buğzettiği kişiler, aşırı dere­cede düşman ve davacı olanlardır.»

 

681- Ümmü Seleme'den (Radıyallahu Anha) rivayet edilmiş­tir:

«Ben ancak bir insanım. Bana davacılar geliyor. Biriniz diğerin­den daha konuşkan olabilir. Ben de onun doğru söylediğini sanarak davada onun lehine hüküm verebilirim. Bu bakımdan bir müslüma-mn hakkını hükme bağlayarak her kime vermişsem, muhakkak bu hak, cehennem ateşinden bir parçadır. İsteyen onu alsın, isteyen bı­raksın.» (Cehennem ateşi hiç alınabilir mi?)

Mütercim :

O halde bir davacı veya davacının vekili hiç bir zaman haksızı haklı yapmak için çalışmamah, haklıyı hak sahibi yapmak için ça­lışmalıdır. Böyle hareket edilmezse ateşten gömlek giyilmiş demektir.

 

682- Ukbe bin Âmir (Radıyallahu Anh)  der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine sorduk: - Ya Resûlallah, bizi herhangi bir göreve gönderiyorsunuz. Bir kabile veya topluma konuk olmak istediğimiz zaman, bunların bir kısmı bizi müsafirliğe kabul etmiyor. Biz de güçlük ve sıkıntı çekiyoruz. Bu hu­susta bize ne buyurursunuz? Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:

«Siz bir kabileye müsafir olmak üzere vardığınız zaman eğer size bir müsafiri ağırlamaya yaraşır şekilde davranırlarsa kabul edi­niz, Fakat bunu yapmazlarsa onlardan müsafir hakkını alınız.»

Mütercim :

Bu hadis-i şerifin zahirine bakılarak, taşra halkının müsafir ka­bul etmesi vacibdir ve kabul etmedikleri...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zulüm bahsi
« Posted on: 18 Nisan 2024, 13:42:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zulüm bahsi rüya tabiri,Zulüm bahsi mekke canlı, Zulüm bahsi kabe canlı yayın, Zulüm bahsi Üç boyutlu kuran oku Zulüm bahsi kuran ı kerim, Zulüm bahsi peygamber kıssaları,Zulüm bahsi ilitam ders soruları, Zulüm bahsiönlisans arapça,
Logged
15 Eylül 2016, 21:35:33
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2016, 21:35:33 »

Esselamu aleyküm.allahın rızası için yaşayan ve onun yarattığı tüm kullara tüm kainata saygı gösteren ve sahip çıkıp merhamet eden kullardan olalım inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes