> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Şeric ezalar ve diyetler bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şeric ezalar ve diyetler bahsi  (Okunma Sayısı 876 defa)
14 Haziran 2011, 14:51:38
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Haziran 2011, 14:51:38 »



ŞER'ÎC EZALAR VE DİYETLER BAHSİ


 
1464- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna şarab içen bir adam getirilince bize şöyle buyurdu:

«Onu dövünüz.» Biz de o şarab içeni dövdük. Sonra içimizden biri ona: Allah seni perişan etsin, diye beddua etti. Bu beddua üzeri­ne Hazreti Peygamber:

-Böyle söylemeyiniz ve onun aleyhine şeytana yardımcı olmayı­nız.» (Şeytan insanın kötülüğünü ister; onun isteğine yardımcı ol­mayınız yahut nefis bu sözlerden katüaşır da ona fenalığa devam et­meyi emreder. Bu, bakımdan Şeytana ve nefse yardımcı olmayınız.

Mütercim:

Kendi istek ve arzusu ile, bir damla dahi olsa, şarab içen kimse ağzına şarab kokusu olduğu halde yakalanırsa yahut diğer içkilerden sarhoş olarak yakalanırsa ve bu kendi ikrarı yahut iki şahidin şeha-deti ile sabit olursa ona ceza olarak seksen kamçı vurulur. Bu hüküm Hanefî, Maliki ve Hanbelî mezheblerine göredir. Şafiî mezhebinde ise onun cezası kırk kırbaçtır.

Ceza sarhoşluk halinde uygulanmaz; kendine geldikten sonra, uy­gulanır. Sarhoşluk, kadın ile erkeği, yer ile göğü ayırt edemeyecek kadar kendinden geçme halidir. Bu îmam Azam'a göredir. Diğer iki imama göre sarhoşluk konuşurken saçmalama ve sözleri birbirine karıştırma halidir. Fetva da bunların görüşü üzeredir.

Şarabın haram oluşu Kur'anı kerimin serahati İle sabit bulundu­ğundan onun bir damlasını dahi içmek şer'î cezayı gerektiriyor. Hal­buki diğer içkiler böyle olmadığı için ancak sarhoşluk verdikleri za-zaman şer'i ceza gerekiyor.

 

1465- Hazreti Ömer Radıyallahu Anh der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zamanında Himar lâ­kabında bir şakacı adam vardı. Bazan yaptığı şakalarla Hazreti Pey­gamberi tebessüm şeklinde güldürürdü. Bir vakit bu adam şarab iç­miş olduğundan Hazreti Peygamber ona kırbaç cezası uygulamıştı. Yine bir gün ayni suçtan dolayı yakalanarak 'Hazreti Peygamberin huzuruna getirildi. Kendisine ikinci defada değnek cezası uygulandı­ğı esnada, orada bulunanlardan biri; Rabbim, bu şarabcıya lanet et, ne de çok içki içiyor! diye ilendi. Bunun üzerine Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:

«Ona lanet etmeyiniz. Vallahi, onun Allah'ı ve Allah'ın peygam­berini sevdiğini kesinlikle biliyorum.»^ Bundan anlaşılıyor ki, bir mü­min, şarab içmek gibi günah işlemesiyle lanetlenmez ve haram iş Allah'ı ve peygamberini sevmeye engel olmaz. Bununla beraber şer'i cezaya çarptırılır; bu da günahına keffaret sayılır. Haklarında açık delil olmayan kâfirleri bile isim tayin ederek lanetlemek caiz değil­dir; ancak Allah'ın laneti zalimler üzerine olsun, kâfirler üzerine ol­sun denilebilir.

 

1466- Ebû Hüreyre  (Radıyallahu Anh)'den rivayet edilmiştir:

«Allah o hırsıza lanet etsin ki, başa giyilen miğferi çalar da eli kesilir, urganı çalar da eli kesilir.»

Mütercim:

Bir dinarın Cbir altının) dörtte bir kıymetine ulaşan herhangi bir eşyanın çalınması ile elin kesilmesi gerekir. Bundan daha az kıymet­te olan eşyaların çalınması ile el kesilmez.

 

1467- Hazreti Aişe CRadıyallahu Anha) 'dan rivayet edilmiştir: «Çeyrek Dinar ve ,daha fazlasında el kesilir.»

(Altın paranın dörtte biri veya gümüşün on dirhemi veya bunlar kıymetinde olan eşyaların çalınması, el kesmeyi gerektirir. Ancak îmam Azam Hazretlerine göre, halk arasında mubah hükmünde olan ot, kamış, kızıl toprak boyası gibi şeyleri çalmakla el kesilmez. Yine çabuk bozulan ve çürüyen süt, et, kavun, karpuz ve yaş mey-valar gibi şeylerden dolayı da kesilmez. Sarhoşluk veren maddeleri ve eğlence aletlerini çalmaktan da el kesilmez. Alacağını tahsil ede­meyen bir kimse, alacağı kadar bir malı borçludan çalarsa yine el kesilmediği gibi umuma ait veya ortak malların çalınmasından da kesilmez. Bununla beraber başkasının hakkına tecavüz edilen yerler­de haram yine işlenmiş olur. hak sahibi ile hellallaşılmazsa ahiretde ceza çekilir.

 

1468- Ebû Hüreyre  (Radıyallahu Anh)'den rivayet edilmiştir:

-Bir cariye (kadın köle) zina eder de ettiği zina meydana çıkar­sa, (efendisi onu) kırbaçla dövsün (ona elli kırbaç vursun); fakat ona bağırıp çağırmasın. Sonra yine zina ederse, yine onu doğsun. Fakat bağırıp çağırmasın» Sonra üçüncü defa zina ederse/bir ip karşılığın­da olsa bile onu satsın.»

Mütercim:

Şer'î cezalarda kölelerin cezası hür olanlara uygulanan cezanın yarısıdır. Bekâr halde iken zina eden hür kimselerin cezası yüz değ­nek ve kölelerinki elli değnektir. Ayrıca kölelerde recim cezası yok tur; çünkü recim cezasının yarısı olmaz. Bu ceza yalnız hür ve nikah­lanmış kimseler hakkında olur.

 

1469- Ebû Bürde (Radıyallahu Anh)'den rivayet edilmiştir: «Allah'ın şer'î cezalarından olmayan  (başkasına hakaret gibi suçlardan dolayı (suçluya) on değnekten fazla vurulmaz.»

Mütercim:

Bir kimse, şarab içmek, zina etmek ve namuslu bir kadına iftira da bulunmak gibi, şer'î cezayı gerektiren suçların dışında bir su< işlerse, o suçluya on değnekten fazla ceza verilmemelidir.

İmam Ahmed ile îmam Hanbel Hazretleri bu hadîs-i şerifi esas kabul ederek amel etmişlerdir. İmam Azam, îmam Şafiî ve îmair Maliki Hazretleri ise, on değnekten çok vurulabileceğini kabul etmiş lerdir. Ancak ne kadar ziyade yapılabileceğinde ayrılığa, düştüler İmam A'zam Hazretlerine göre, tazir adı verilen cezaların miktarı ha kimin takdirine bağlıdır. Suçlunun suç durumuna, bedenî, malî içti maî durumlarına bakılarak tayin edilir. Azarlama ve ayiblama ceza lan da verilebilir.

 

1470- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) 'dan rivayet edilmiştir:

«Kim, kölesine suçsuz olduğu halde zina isnad ederse, kıyamet günü kırbaçlanır. Ancak söylediği doğru ise kırbaçlanmaz.»

(Bir kimse kendi kölesine zina etmiştir diye iftira ederse dünya­da bu iftirasından dolayı ceza görmez ise de, ahirette Allah tara­fından ona iftira suçunun cezası olmak üzere seksen kırbaç vurulur.)

 

1471- tbni Ömer (Radiyallahu Anhüma)'dan rivayet edilmiş­tin

«Bir mümin, yasak olan cana kıymadıkça dininde genişlik içinde devam eder.»

Mütercim:

Bir mümin küçük ve büyük günahlar işlemiş olsa bile, din ve iman dairesinde serbestlik içinde olur. Her istediği zaman tevbe ve, istiğfar ederek, üzerinde kul hakkı varsa helallaşarak bağışlanması umulur. Fakat şirkten (Allah'a ortak koşma günahından) sonra en büyük günah olan adam öldürme suçu- insana bulaştı mı, artık onun dindeki genişliği kaybolur; çünkü dünyada kısas cezasına, ahirette de azaba çarpılır.

Bu hadis-i şerifin işaretinden anlaşılıyor ki, katil olanın tevbesi makbul değildir. Bu görüşe, İbni Ömer ve İbni Abbas katılmışlardır. Fakat diğer müctehidlere göre, bu hadis-i şerif tehdit ve teşdit ma­nasını taşımaktadır. Yahut öldürme işini helal kabul etmek şartına bağlıdır. Çünkü şirkten başka günahları işlemekle, helali helal, ha­ramı da haram kabul etmek şartı ile hiç bir mümin kâfir olmaz. An­cak küfrü gerektiren söz ve hareketleri işlemekle dinden çıkılır. Din­den çıkmayı gerektirmeyecek şekilde günah işleyenlere Allah dilerse ahirette azab eder, dilerse bağışlar. Azab edişi de kulun günahı mik-tannca olur.

 

1472- Mikdad bin Am (Radıyallahu Anh) der ki:

Ben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimize sordum:

— Ya Resûlallah! Savaşırken bir kâfirle karşılaşsam ve kolumu bir kılıç darbesiyle kesmiş olsa ve Sonra bu adam bir ağacı siper ederek, ben Allah rızası için müslüman oldum dese onu öldürebilir mi­yim? Hazreti Peygamber:

—  «Onu öldürme!» buyurdu. Ben yine:

—  Ya Resûlallah! Bu kâfir benim kolumu kestikten sonra müslü­man olduğunu söylüyor. Yine onu öldüremem mi? dedim. Buyurdu ki:

«Sakın Onu öldürme. Onu öldürürsen, o kâfir* senin onu öldür­menden önceki durumuna geçer (mümin sayılır); sen ûe, o kâfirin, tevhit kelimesini söylemesinden önceki durumuna düşersin.» (Bir mümini, mümin olduğu için öldürmek küfürdür.) İbni Ömer'den (Ra-dıyallahu Arihüma) şöyle bir rivayet vardır:

«Mümin kişi, kâfirlerle beraber olduğu için imanını gizlerde sonra açığa vurur ve sen onu Öldürürsen aynı netice meydana gelir. Nitekim sen de önceleri Mekke'de imanını gizliyordun.»

 

1473- Abdullah bin Amr Ebû Musa (Radıyallahu Anh)'dan ri­vayet edilmiştir:

«Bize karşı silâh taşıyan bizden değildir.» (Müslümanlara ve is­lâm idaresine karşı silâh taşıyan ve bunu helâl sayan bir insan mü­min değildir.)

 

1474- Abdullah CRadıyallahu AnbJ'dan rivayet edilmiştik: «Allah'dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed Aleyhİsselâm' m Allah'ın peygamberi olduğuna şahadet eden bir müslümanm kanı (öldürülmesi) ancak üç sebebden biri ile helâl olur:

1- Can mukabilinde can (haksız yere cana kıyanın kısas ola­rak öldürülmesi gerekir).

2- Evli veya dul iken zina eden (taşlanarak öldürülmesi gere­kir) .

3- İslâm dininden çıkan ve islâm cemaatından ayrılan.» (katil. zani ve mürted olandan başkasını öldürmek helâl olmaz.

Bir kısım alimler, bu üçüne bir dördüncüsünü ilâve etmişlerdir. O da nefis müdafaası için adam öldürmektir. Birisinin üzerine saldıran ve hayatına kasdeden kişi başka türlü önlenemezse öldürülür.)

Mütercim:

Hanefî mezhebinde cemaatla namaz kılmayı terk etmek öldürül­me sebebi değildir; ancak farziyyeti inkâr edilirse dinden çıkılır ve tevbe etmediği takdirde öldürülür. Çünkü islâm toplumunu terk et­mek, namazı terk etmek manasına gelmez. Müslümanlardan ayrılıp kâfirlere karışmak demektir.

 

1475- ibni Abbas  (Radıy...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şeric ezalar ve diyetler bahsi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:29:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şeric ezalar ve diyetler bahsi rüya tabiri,Şeric ezalar ve diyetler bahsi mekke canlı, Şeric ezalar ve diyetler bahsi kabe canlı yayın, Şeric ezalar ve diyetler bahsi Üç boyutlu kuran oku Şeric ezalar ve diyetler bahsi kuran ı kerim, Şeric ezalar ve diyetler bahsi peygamber kıssaları,Şeric ezalar ve diyetler bahsi ilitam ders soruları, Şeric ezalar ve diyetler bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes