๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zübdetül Buhari => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Haziran 2011, 14:50:25



Konu Başlığı: Kasas suresi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Haziran 2011, 14:50:25
KASAS SURESİ


1147- İbni Mes'ud (Radıyallahu Anh) der ki:

Kureyş kavmi, islâm dinine girmekte geciktiklerinden, peygam­ber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, İslâm'a girmelerine vesile olsun di­ye, onlara, şöyle dua etti:

«Allahım! Hazreti Yûsuf'un yedi kıtlık senesi gibi Kureyş'i yedi kıtlık senesine uğratarak onlara karşı bana yardım et.»

Gerçekten bu duadan sonra Mekke halkı büyük bir kıtlığa düş­tüler. Açlıktan ölenler oldu. Ölen hayvanların leşlerini yediler. Açlık sebebiyle herkesin gözleri, etrafı bulanık görmeye başladı. Sonra Ebû Süfyan, Hazreti peygamberin huzurlarına varıp:

— Ya Muhammedi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ben sana gel­dim. Sen bize daima yakın akrabaya iyilik etmemizi tavsiye ediyor­sun. Halbuki senin yakın akraban olan kavmin kıtlık ve açıktan helak oldular. Siz bunlar üzerinden kıtlığın   kalkması için. Allah'a dua ediniz. Onlardan bu kıtlık kalkarsa sana  iman ederler, dedi. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

«Semanın apaçık bir duman (kıtlık) getireceği günü Cazab gü­nünü) bekle. Öyle bir duman ki, bütün insanları saracaktır. Bu acık­lı bir azabdır. (O kıtlığa ve açlığa düşen kâfirler diyecekler ki): Ey Rabbımız! Bizden bu azabı kaldır; çünkü biz müminleriz. Onlar için düşünüp ibret almak nerede!... Doğrusu kendilerine (gerçekleri) açık seçik anlatan bir peygamber geldi. Fakat ondan yüz çevirdiler ve bu, (peygamber değil) ayartilmış bir çılgındır, dediler. Biz o va'd ettiği­miz, (açlıktan ibaret) azabı biraz kaldıracağız; fakat siz yine (küfre) döneceksiniz.» (Duhan: 10-15 mealindeki ayeti kerimeleri okudu. Gerçekten ayetlerde açıklandığı gibi, Hazreti Peygamberin duası ile Mekke halkı üzerinden açlık ve kıtlık musibeti kalktı. Fakat Mekke halkı yine îmana gelmekten yüz çevirdiler. Eski küfürlerine döndü­ler. Sonra onlar hakkında: «Biz de en ağır darbeyi indirdiğimiz gün, kendilerinden intikamımızı almış olacağız.» mealindeki ayeti kerime indi. (Duhan: 16)

Mütercim:

İbni Mes'ud Hazretlerinin bu hadis'i Şerifi böyle açıklanmaları-nın sebebi şu:

İbni Mes'ud Hazretlerinin kendi kabilesinden bir adam diyor­du ki, kıyamete yakın bir duman gelecek ve münafıkların kulakları­nı sağır, gözlerini kör edecek, müminlere ise bu duman az bir zarar vererek hafif bir nezle şeklinde geçecektir. Adamın bu şekilde insan­lara haber yaymasını İbni Mesud Hazretleri duyunca, dayanmış ola­rak oturduğu yerden hiddetle doğrulmuş ve şöyle konuşmuş:

— Gerçek bir bilgi sahibi olan konuşsun; bilgisi olmayan, Allah bilir, desin. Bilmediği şey hakkında Allah bilir, demek de bir çeşit bilgidir.

Bir de Allah Tealâ Hazretleri: «Ey Resulüm, de ki: Ben, tebli­ğime karşı sizden bir ücret istemiyorum ve ben düzenbazlardan de­ğilim,» buyurmuştur. Şimdi ben, o «Duman» meselesinin anlatıldığı gibi olmadığını, Kureyş hakkında olduğunu söyliyeyim, diyerek yu-kardaki hadîs-i şerifi anlatmıştır.

Fakat Camiu's-Sağîr'de rivayet edilen: «On alâmet meydana gel­medikçe kıyamet kopmayacaktır.., » hadîs-i şerifte, bu alâmetlerden biri «Duman» olarak zikredilmektedir. Bu itibarla «Duman» hadise-sinin.geçmiş olmayıp kıyamete yakın olacağını îbni Abbas Hazretle­ri ile bir. çok sahabî söylemektedirler.

Bununla beraber hatıra şu gelebilir: Ayeti kerimede geçen DU-HAN = Duman, yalnız Mekke'liler hakkındadır. Hadîste geçen DU-HAN ise, kıyamet alâmetlerinden olan dumandır. Bu duman herkesle ilgilidir. (Bu dumandan, büyük tahrip gücüne sahip nükleer silahla­rın, kullanılması kasdedilmiş olabilir.)[20]

 

SECDE  SÛRESİ
 

1148- Ebû Hüreyre'den  (Radıyallahu Anh) rivayet edilmiştir.

«Allah Tebareke ve Tealâ Hazretleri buyurdu: Salih olan kulla­rım için, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiçbir kimse­nin kalbinden geçmediği büyük nimetler hazırladım.»

Bu hadîs-i şerifi rivayet eden Ebû Hüreyre demiştir ki, isterseniz şu mealdeki ayeti kerimeyi okuyunuz:

«Müminlerin işledikleri salih amellere karşılık (bir mükâfat) olarak kendileri içine göz aydınlıkları saklandığını hiç kimse bile mez.» (Secde: 17)

Mütercim :

Bazı rivayetlerde bu hadîs-i şerifin   sonuna: «Bilgi edindiğiniz, cennet nimetlerini bir tarafa bırakınız: o nimetlerden başka gizli ve hatıra gelmeyen nice nimetler hazırlanmıştır.» sözleri ilave edilmek­tedir.[21]



[20] Ömer Ziyaeddin Dağistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:793-795

[21] Ömer Ziyaeddin Dağistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:795