๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zübdetül Buhari => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Haziran 2011, 13:57:52



Konu Başlığı: Bedir muharebesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Haziran 2011, 13:57:52
BEŞİNCİ   CÜZ
GAZALAR BAHSİ
 

BEDİR   MUHAREBESİ



1044- Hazreti Enes (Radıyailahu Anh) der ki: Bedir savaşından tam bir zaferle çıktıktan   sonra   Peygamber Saîlallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ashabı kirama şöyle buyur­du:

«Ebû CehiVin ne olduğuna kim bakacak »onun halinden bize ha­ber getirecek) «Hemen İbni Mes'ud gidip onu, Afrâ'nın iki oğlu tara­fından kılıç darbeleriyle vurulmuş olduğu halde can çekişirken bul­du ve ona: -Ebû Cehil senmisin? diyerek sakalmı çekti. Ebû Cehil cevab verdi: — Öldürdüğünüz adamın veya kavmi tarafından öldü­rülen adamın üstünde (ondan daha yüksek) adam var mı?» (Kavmi­nin en büyük adamı olarak ölmekte olduğunu sayıklıyor.)

Mütercim:

İbni Mes'ud, Ebû Çehü'in başını keserek Hazreti Peygamberin huzuruna getirdi. Hazreti Peygamberin, bundan dolayı Allah'a hamd ve şükür ettiği bazı rivayetlerde yardır.

Ebû Cehil, Afra adındaki kadının Muaz ve Muavviz adlarındaki iki oğlu tarafından öldürülmüşse de, ilk kılıç darbesini Ebû CehiTin ayaklarına vurarak onu yere düşüren Muaz Hazretleri olduğundan Ebû Cehil'in üzerindeki eşyasını ganimet, olarak aldı.

 

1045- Ebû Talha (Radıyallahu Anh) der ki:

Bedir savaşından çıktıktan sonra, Peygamber Sallallahu Aley­hi ve Sellem, Kureyş'in. ulularından yirmibeş kişinin cesedlerini bir araya toplatıp Bedir semtinin en pis çukurlarından birine atılmaları için emir vermiştir. Emir yerine getirildikten sonra .Hazreti Peygam­ber dinlenmek için üç gece Bedir'de ordusu ile kaldı. Aslında her sa­vaş sonunda böyle yaparlardı. Üçüncü gün yola çıkmak üzere hazır­lıklara başlandı ve eşyalar bağlandı. Hazreti Peygamber devesine bi­nerek ve ashab da kendilerini takib ederek yürümeğe başladılar. Yol­da Kureyş ulularının bulunduğu çukura gelince, kenarında durdu­lar. Cesetleri bu çukurda gömülü olan Kureyş Ulularına adları ve baba adları ile seslenerek şöyle buyurdular:

«Ey falan oğlu falan, ey falan oğlu falan! Siz Allah'a ve onun peygamberine itaat etmiş olaydınız, sevinir miydiniz? Allah'ın bîze vadettiği zaferi biz gerçek olarak bulduk. Siz de, Allah'ın size vadet-tiği azabı gerçek olarak buldunuz mu?»

Hazreti Ömer sordu:

— Ya Resûlallah! Cansız cesetlere neler söylüyorsunuz?. Peygam ber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bulurdular ki:

«Muhammed'in canı, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi işitenler değilsiniz.»    ,

Mütercîm ;

Gerek mümin vererek kâfir ölülerin görmesi, işitmesi-ve azab ile nimeti tadmaları, Kur'anı kerim ayetleriyle ve hadîs-i şeriflerle sabittir. Onun için bu hadîs-in teviline hacet yoktur.

 

1046- Rifa'a bin Râfi (Radıyallahu Anh) der ki:

Cibril (Aleyhisselâm), Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine sordu-. Bedir gazilerini içinizde ne olarak sayarsınız? Hazreti Peygamber ona cevab verdi:

«Biz onları müsltimanların. en üstün kişilerinden sayarız.» Cib­ril Aleyhisselâm:

— Biz de, meleklerden Bedir'de bulunanları, öylece sayarız, de­di.

Mütercim.;

Bedir savaşında, bulunan ashabın.sayıları, Hazreti Talût ile Filis­tin nehrini geçenlerin sayısı kadar üçyüz oııbir veya, üçyüz on iki ki­şi idi. Görev icabı Hazreti Peygamberin emirleriyle Medine'de kalan sekiz kişi ile üçyüz ondokuz ashab idiler.

 

1047- îbni Abbas (Radıyallahu Anh) der ki:

Bedir savacı henüz başlamadan Peygamber Sallallahu Aleyhi ve

Sellem şöyle buyurdu:

.üzerinde savaş teçhizat! bulunan ve atmm başını    (dizginini)

tutmakta olan zat.»

Mütercim:

Evet, siz sabır gösterir ve Allah’tan sakınırsanız, onlar (düşmanlarınız) hemen şu anda üzerinize gelseler, Rabbiniz, nişanlı beş bin melekle sizi takviye eder. (Ali Iman/125) 

1048- Rübeyyi' binti Muavviz (Radiyallahu Anha) der kii Ge-I lin olarak gerdeğe girdiğim gecenin ertesi günü Peygamber Sallalla:-| hu Aleyhi ve Sellem evimize şeref verdiler... Yanımda, def çalıp Bedir savaşında şehid düşen babalarına ağıt yakan küçük kızlar vardı. Der­ken kızlardan biri:

— İçimizde yarın ne olacağını bilen şanlı Peygamber var, dedi. Hazreti Peygamber o kıza şöyle buyurdu:

«Böyle söyleme, daha önce ne söyliyordunsa onu söyle!»

Mütercim:

Kızım, sen Bedir şehidlerini öven sözlerine devam et. Gaybi bili­rim diye beni övme, diye buyurmuştur. Her ne kadar ölü arkasından böyle sözler söylenmesi mekruh ise de, savaşçıları ve müslümanları cesaretlendirmek için yapılmasında bir sakınca yoktur.

 

1049- Ebû Talha El-Bedrî (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: «İçinde köpek ve resim (canlılara ait resimler kasdediliyor) bu­lunan eve melekler girmezler.» İçinde köpek ve canlı varlıklara ait (insan ve hayvan gibi) resimler bulunan evlere rahmet melekleri girmezler. İnsanların amellerini yazan kâtib melekler ise daima in­sanlarla bulunur ve ayrılmazlar.

Bu Hadis-i şerifin gaza ile ilgisi olmadığı halde Bedir savaşı mü­nasebetiyle getirilmesinin sebebi, bunu rivayet eden ravi Ebû Tal-ha'nın Bedir savaşma katılmış olmasıdır. Bundan sonra- gelen hadîs-i

şerifler de İmam Buharı tarafından ayni maksada işaretle' getiril­miştir.

 

1050- Ebû Mes'ud El-Bedrî (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem buyurmuştur: «Bakare sûresinin sonundan iki ayeti bir gecede okuyan kimse­ye, o iki ayet yeter.»

(Anıene'r-Resûlü'yü sonuna kadar okuyan kimseye, o gece için bunun sevabı kâfi,gelir. Yahud insan ve cinlerin zararından korun­muş olur. Yahud bu okuyuş, gece namazının sevabını karşılar, de­mektir.

 

1051- Mikdad bin Amr El-Kindî El-Bedrî (Radıyallahu   Anh) der ki:

Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem'e sordum: — Ya Reşûlallah! kâfirlerden biriyle karşüaşsam da onunla çar-pişsak ve kılıcıyla vurup bir kolumu kestikten sonra benden korun­mak için bir ağacın arkasına sığınarak, Allah'a iman ettim, dese ne buyurursunuz, ya Reşûlallah, onu öldürebilirmiyim? Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem!

«Onu Öldüremezsin!» buyurdu. Mikdad yine sordu: — Ya Resûlallah! Benim iki kolumdan birini kesti ve müslüman olduğunu da o kolu kestikten'sonra söyledi!»    Hazreti   Peygamber şöyîe buyurdu:

«Onu öldüremezsin. Eğer öldürürden, senin onu öldürmeden ön­ceki durumunda o, olur; sen de, onun söylemiş olduğu sözü (şehadet kelimesini) söylemeden Önceki durumunda olursun. (O, müslüman yerine geçmiş olur; sen de bir müslümamn öldürülmesini helal kabul etmiş olacağın için kâfir durumunda olursun.)

 

1052- Cübeyr bin Mut'im (R.A.) der ki:

«Mut'un bin Adiyy hayatta olup da şu (Bedir savaşında esir edilen kokmuşlar Cm serbest bırakılmaları) hakkında benimle konuşmuş olsa onları kendisine bırakırdım.»

Mütercîm;

Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Taif'den dön­dükten sonra, Mut'im bin Adiyy'in himayesine müracaat etmişti. Mut'im, dört oğlunu Kâ'be'nin dört köşesinde durdurarak: Muham-med, bizim himayemizdedir, diyerek ilân ettirdi. Kureyş ileri gelen­leri de buna karşı çıkmayıp itaat etmek zorunda kaldılar. Yine Ha-şimoğulları aleyhine olarak Kureyş tarafından yazılan andlaşma metninin bozulmasma en çok çalışan da Mut'im idi.

 

1053- Hazreti Ebû Bekir (R.A.) der ki:

«Bize hiç kimse varis (mirasçı) olamaz. Bizim (Öldükten son­ra) geriye bıraktığımız mal sadakadır. Yalnız bü maldan Muham-nıed'in aüesi (ferdleri hayatta bulundukları müddet) yer.»

(Hazreti Peygambere ait olan gerek Hayber'de ve gerekse Fe-dek arazisindeki bahçeler, vereseler arasında bölünmeyip Hazreti Peygamberin aileleri hayatta bulundukları müddet, bu arazilerin gelirlerinden geçimlerini sağlarlar. Sonra bü malların hepsi sadaka olarak müslümanlann devlet hazinesine kalır.)

«Onu öldüremezsinU buyurdu. Mikdad yine sordu: — Ya Resülallah! Benim iki kolumdan birini kesti ve müslüman olduğunu da o kolu kestikten 'sonra söyledi!»    Hazreti   Peygamber şöyle buyurdu:

«Onu öldüremezsin. Eğer öldürürşen, senin onu öldürmeden ön­ceki durumunda o, olurj sen de, onun söylemiş olduğu sözü (şehadet kelimesini) söylemeden -önceki durumunda olursun. (O, müslüman yerine geçmiş olur; sen de bir müslümamn öldürülmesini helal kabul etmiş olacağın için kâfir durumunda olursun.)[32]




[32] Ömer Ziyaeddin Dağistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:691-696


Konu Başlığı: Ynt: Bedir muharebesi
Gönderen: Ceren üzerinde 30 Kasım 2017, 16:52:42
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim.Rabbim bedir savaşında şehit düşen tüm müslümanlara binler kez rahmet eylesin inşallah....


Konu Başlığı: Ynt: Bedir muharebesi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 30 Kasım 2017, 21:50:32
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in ve Sahabe efendilerimizin yolundan ayırmasın. Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Bedir muharebesi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 01 Aralık 2017, 04:44:48
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu 🌸
Bilgiler için Allah Razı olsun. Mevlam bizleri sahabelerimizin izinden gidenlerden eylesin