> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > İslam Esasları > Zekat Vermek > Zekâtın İç Anlamı
Sayfa: [1] 2 3 4 5   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zekâtın İç Anlamı  (Okunma Sayısı 12121 defa)
16 Şubat 2009, 03:35:24
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Şubat 2009, 03:35:24 »



                                                            Zekâtın İç Anlamı
Bilindiği gibi İslâm’ın şartlarından biri de zekâttır. Belli ölçüde maddî varlığa sahip olan Müslüman'ın, malının ve parasının kırkta birini ( yüzde iki buçuğunu ) her yıl zekât olarak vermesi gerekir. Bu zorunlu olan ibadettir. Onun dışında, her seviyeden insanın kendisinde bulunanı başkasıyla paylaşması, hep verici durumda olması daima tavsiye edilmiştir.

Sözlükte zekâtın bir anlamı da “temizlik” demektir. Kişinin kazandığı ve sahip olduğu malın belli bir miktarını ihtiyaçlı olanlara vermesi, insanı maddeten ve manen temizler. Kur’ân’da zekât namazla birlikte anılır. Mal canın yongası olduğundan, namazla canını temizleyen, zekâtla da malını arındırmış, böylece ruhunu temizlemiş olur.

Şüphesiz mal, madde, servet, çeşitli dünya nimetleri çok cazip ve tatlıdır. Âdeta mıknatıs gibi insanı kendine çeker. Yani insan paraya tutkun ve düşkündür. Onun için çoğunlukla Allah’a değil paraya kul olma eğilimindedir. Maddenin aşağıya çekip kendine bağladığı insan yukarıya çıkamaz, manevî âlemlere yükselemez. Mal hırsı ile kirlenen ruh, kararan kalb ve zihin manevî ve ahlâkî gerçekleri göremez. İlâhî sırları ve hikmetleri kavrayamaz. Bunun için bir zihin temizliği, ruh arınması ve kalb tasfiyesi işlemine tâbi tutulması gerekir.

Her hastalık kendi cinsinden bir şeyle iyileştirilir. Madde ve mal düşkünlüğünden gelen hastalık, yine aynı yolla tadavi edilir. İşte bu sebeple elde bulunan malın veya paranın belli bir kısmının ihtiyaçlı olanlara verilmesi emredilmiştir.

Zekât, kulun, serveti veren Allah’a karşı bir şükran borcudur. Bu kulluk bilincine ulaşmamış kimse için “vermek” ne kadar zordur! Öyle ya, niçin versin? Kendi çabasıyla biriktirdiği parasının veya babasından kalan servetinin az bir kısmını da olsa başkasına yahut da kamu hizmeti gören yerlere neden bağışlasın?

Zekât insandaki pintilik ve cimrilik gibi kötü huyları gidererek, onların yerine cömertlik, iyilik ve yardımseverlik gibi güzel huyları getirir. Eli sıkı kişiyi eli açık, tamahkâr insanı cömert yapar. İnsanı vermeye ve iyilik yapmaya alıştırır. Bunlar manevî zenginliklerdir, kişiye en az maddî varlık kadar mutluluk verirler.

Karşılıksız vermek ve cömert olmak Allah’ın sıfatı, karşılık beklemek ve cimrilik ise insan nefsinin özelliğidir. Zekât veren veya yardımda bulunan kimse nefsin özelliğinden uzaklaşıp, Allah’ın sıfatına yaklaşır. Böylece “Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanarak” yüksek erdem sahibi olur. Sonuçta mal ve paraya mahkum olmaz, tersine onlara hakim olur. Servetin hizmetkârı, malın kölesi ve dünyalığın esiri olmaktan kurtulur. Manevî ve ruhî özgürlük ve bağımsızlığa kavuşur.

Her şeyin bir zekâtı vardır. Enes b. Malik’e göre evin zekâtı, içinde misafir için bir oda bulundurmaktır. Âriflere göre kalbin ve düşüncenin zekâtı, rikkat ve ulvî anlamda hüzün sahibi olmaktır.

Zekâtın aslı ve hakikati, nimetin cinsinden olmak üzere nimetin şükrünü edâ etmektir. Sağlık büyük nimettir. Her organın zekâtı vardır. Bu da bütün organların hayırlı, faydalı ve meşru zeminlerde hizmete sokulması ve ibadetle meşgul hâlde bulundurulmasıyla eda edilir.

Batındaki, yani derûnî ve manevî hayatımızdaki nimetlerin de zekâtı olmak gerekir. Sayıları çok olduğundan bunların birer birer sayılması zordur. Ölçü şudur: Öncelikle bu nimetler iyi bilinmeli, tanınmalı; zekât olarak da bunlar için hadsiz hesapsız şükür duygusu içinde bulunmalıdır.

Mesela “..ilmin zekâtı onu ehline ve talibine vermektir. Evin zekâtı gelen misafiri ağırlamak ve itibar etmektir. Sohbetin zekâtı dedikodudan uzak olmaktır. Evlâdın zekâtı yetimlere ihsandır. Kuvvetlinin zekâtı zayıflara yardımdır. Aşkın zekâtı vermek, hep vermektir.”

Zekât ve yardımlaşma insandaki şefkat ve iyilik duygusunu geliştirir. Gönül zenginliği kazandırır. İnsanı inceltir ve yumuşatır. Sert ve katı mizaçlı olmayı önler. Hadiste “Mal mülk çokluğu zenginlik değildir, asıl zenginlik gönül zenginliğidir.” buyrulur.

“Gönül zenginliği”nin hatırlattığı bir başka hadis şöyledir: “Mal sevimli ve tatlıdır. Onu her kim gönül zenginliği ile elinde tutarsa o mal kendisi için bereketli olur. Ona hırsla sahip olan ise malın bereketini göremez ve öylesi yiyip de doymayan kimse gibi olur. Yüksek el ( veren el ) alçak elden ( alan elden ) hayırlıdır.”

Hadiste geçen “bereket” kavramını maddî ölçülerle açıklamak imkânsızdır. O öyle bir manevî değerdir ki bulunduğu yeri, parayı mânen zenginleştirir, beraberinde mutluluk ve gönül huzuru getirir. “Bereketli para” en iyi ve en yararlı şekilde harcanan paradır. Zekât parayı bereketlendirir.

Kefenin cebi yoktur. Hiç kimse ölürken malını birlikte götürmemektedir. Allah ihtiyaç içinde kıvranan, kırık kalbli kimselerle birliktedir, onların gönüllerine yakındır. Gönlü yanan birinin ihtiyacını karşılayacak bir tasarrufta bulunmak gök kapılarını açar. Oradan yağacak rahmet damlaları, buna vasıta olan kişinin ruh ikliminde bahar çiçekleri tomurcuklandırır.

Her şeyin sahibi ve mâliki Yüce Allah’tır. Veren de O’dur, alan da O’dur. İnsanlar mallarının başında birer emanetçiden ibarettirler. Hadiselerin gelişmesinde, olayların cereyanında, dıştan göremediğimiz bir takım iç sebepler âmil olabilmektedir. Toplum düzenini sağlamanın ilâhî üslûplarından bir de budur. Meselâ, bir inanışa göre Hak Teâlâ muzdarip, kırık gönüllü, çaresiz kalmış kimselerin samimî yalvarışlarını karşılıksız bırakmaz, onlara el uzatır, inayet kapılarını açar. Bunu da kulları aracılığı ile yapar. Böyle bir ilâhî inayete vasıta kılınarak çaresiz birinin derdine derman olmak ne büyük mazhariyettir. Gösterişsiz ve hâlis niyetle yapılan bu türlü iyilik ve yardımların ömrü uzatacağına, ilâhî gazabı söndüreceğine, belâyı defedeceğine dair de müjdeli haberler vardır. Neden olmasın, Yüce Rabbin hesabı bilinmez ki!. Olgun insana düşen “Her geceyi Kadir bil, her gördüğünü Hızır bil!” düşüncesiyle hareket etmek olmalıdır.

Zekâtla sıkıntıda olan kimselerin zorunlu ihtiyaçları karşılanacağından, zengin-fakir arasında bir kaynaşma doğar. Yoksullar varlıklılara düşman olmaz. Aksi hâlde, gelir dağılımı arasındaki uçurum büyüdükçe sosyal patlamalar ve sınıf mücadelesi baş gösterir. Zekât bu olumsuzlukların emniyet supabıdır. Onun için hadiste “Mallarınızı zekâtla koruyun” buyrulmuştur.

Zekât görünüşte zenginin servetini azaltırsa da, gerçekte böyle değildir. İmkânı kısıtlı olanlara satın alma gücü kazandırdığı için ekonominin canlanmasına katkıda bulunur. Böylece zekât olarak verilen miktar fazlasıyla geri döner.

Zekât ve yardımlaşma ile helâl şekilde ihtiyaçlarını gideren muhtaç kişiler bu sebeple hırsızlık, dolandırıcılık, gasp gibi kötü yollara başvurmaya gerek duymayacaklardır. Zekât ibadetinin iyi uygulandığı devirlerde sosyal denge öylesine düzgün sağlanmıştır ki, bazan zekât verecek kimse bulmakta güçlük çekilmiştir.

Zekât bir çeşit sosyal sigorta sayılır. Yoksul ve düşkün durumda bulunanlar bu sigortadan tabiî olarak faydalanırlar. Zekât, Allah’ın, zenginlerin malından fakirlere ayırdığı bir haktır. Bu yüzden fakire zekât veren, bir bakıma onun hakkını vermiş olmaktadır.

Zekâtı almaktan çok vermek makbuldür. Yukarıdaki (52 numaralı dipnot) hadisten anlaşılacağı üzere, İslâm inanışında “veren el alan elden hayırlıdır.” Bu sebeple, daha hayırlı durumda bulunmak isteyen kimseler çalışıp kazanacaklar, “veren el” derecesine yükseleceklerdir. Zekât verecek seviyeye gelmek bir müslümana mutluluk veren bir şükran vesilesidir. Bu duygu ve inanç insanları daha çok çalışmaya ve kazanmaya teşvik eder.

Zekât verecek kimsede fazilet olarak şu özellikler aranır: 1. Malını helâlinden kazanmaya dikkat etmelidir. 2. Böbürlenmek, çalım satmak ve kendinden aşağı seviyedekilere üstünlük taslamak gibi basitliklerden uzak durmalıdır. 3. Önce kendi yakınlarını gözetmelidir. 4. Zekât verdiği veya yardım ettiği kimseleri minnet altında bırakmamalı, onların izzet-i nefislerini incitmemeye azamî derecede dikkat etmelidir. En makbul yardım “sağ elin verdiğini sol el dahi bilmeyecek kadar” gizlice ve reklâmsız yapılanıdır.

Başkasına yardım sadece zekâtla veya maddî imkânla olmaz. Dînimizde çok geniş bir “sadaka” kavramı vardır. Bu kelime yanlış anlaşılıyor ve dilenciye verilen üç beş kuruştan ibaret sanılıyor. Bakınız Peygamberimiz ne buyuruyor: “İnsanlarla iyi geçinmen sadakadır. Kardeşine yardımcı olman sadakadır. Birisiyle karşılaştığın zaman güler yüzlü davranman sadakadır. Tatlı söz sadakadır. Senin kabında bulunandan kardeşinin kabına bir şeyler aktarman sadakadır."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zekâtın İç Anlamı
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:38:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zekâtın İç Anlamı rüya tabiri,Zekâtın İç Anlamı mekke canlı, Zekâtın İç Anlamı kabe canlı yayın, Zekâtın İç Anlamı Üç boyutlu kuran oku Zekâtın İç Anlamı kuran ı kerim, Zekâtın İç Anlamı peygamber kıssaları,Zekâtın İç Anlamı ilitam ders soruları, Zekâtın İç Anlamıönlisans arapça,
Logged
07 Kasım 2014, 20:36:36
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 07 Kasım 2014, 20:36:36 »

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan hocam.Zekat sadece malının zekatı değildir.Vücudunun,organlarının,ruhunun sadakasıdır.Organlarını iyi kullanmalı ve ruhunu kötülüklerden arındırmalısın.Malının değerini vermelisin.Vermelisin ki,malın değerini bulsun.....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Kasım 2014, 20:49:31
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #2 : 07 Kasım 2014, 20:49:31 »

Ve aleykumusselam ve rahmetullahi.
Yani insan paraya tutkun ve düşkündür. Onun için çoğunlukla Allah’a değil paraya kul olma eğilimindedir. Maddenin aşağıya çekip kendine bağladığı insan yukarıya çıkamaz, manevî âlemlere yükselemez. Mal hırsı ile kirlenen ruh, kararan kalb ve zihin manevî ve ahlâkî gerçekleri göremez. İlâhî sırları ve hikmetleri kavrayamaz. Bunun için bir zihin temizliği, ruh arınması ve kalb tasfiyesi işlemine tâbi tutulması gerekir.
Rabbim paraya kul olmaktan uzak eylesin bizleri. Malımızda da fakirlerin hakkı var.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Aralık 2014, 21:39:46
Burcu 8D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.332



« Yanıtla #3 : 03 Aralık 2014, 21:39:46 »

zekatın evrensel anlamı vardır ama herkes kalbine göre  verir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Ne kadar acıdır insanın teselliyi sigara da araması. Çok mu zor elini semaya kaldırıp yalvarması!
15 Aralık 2014, 21:38:14
mücahit 8/c

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 21


« Yanıtla #4 : 15 Aralık 2014, 21:38:14 »

Bilindigi gibi Islam'in sartlarindan biri de zekattir.belli olcude maddi varliga sahip olan muslumanin,malinin ve parasinin kirkta birini (yuzde iki bucugunu) her yil zekat olarak verilmesi gerekir
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2 3 4 5   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes