Konu Başlığı: Zehirlenmenin tedavisi Gönderen: Safiye Gül üzerinde 13 Haziran 2011, 12:38:23 28-Zehirlenmenin Tedavisi:
Hz. Peygamber'in (s.a.), Hayber'de yahudilerden isabet eden zehiri tedavi konusundaki tumumu şöyledir: Abdürrezzak, Ma'mer—Zührî—Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik senediyle şu rivayeti verir: Yahudi bir kadın Hayber'de kızartılmış bir koyunu Rasûlullah'a (s.a.) hediye etti. Rasûlullah (s.a.): "Bu nedir?" diye sorunca, "Hediyedir." cevabım verdi Zekât koyunu olduğunu söylemekten çekindi, bu takdirde yemezdi. Hz. Peygamber (s.a.) ve sahabe bu koyundan yedi. Rasûlullah (s.a.) "Durun." dedi; kadına dönerek: "Bu koyuna zehir mi koydun?" deyince kadın, "Bunu kim söyledi?" cevabım verdi. Rasûlullah eline alarak "Bu kemik, uyluk kemiği mi?" diye sorunca, "Evet" cevabını verdi. Rasûlullah (s.a.): "Niçin yaptın?" diye sordu. Kadın: "Yalancıysan insanla- rın senden kurtulmasını istedim, Peygambersen bu sana zarar vermez." diye cevap verdi. Hz. Peygamber (s.a.) omuzundan üç kez kan aldırdı. Ashabına da kan aldırmalarını emretti. Kan aldırdılar. Bir kısmı vefat etti.[584] Başka bir yoldan rivayete göre koyundan yemesi dolayısıyla hacamat yaptırdı. Ensâr'dan, Beyâdaoğullarınm mevlâsı Ebu Hind, Rasûlullah'a boynuz ve bıçakla hacamat yaptı. Bundan sonra üç yıl yaşadı, vefat ettiğindeki ağrısı da bu oldu. Şöyle buyurdu: "Son nefesimi verinceye kadar Hayber'de yediğim koyunun bu acısını hep hissettim." Musa b. Ukbe'nin belirttiğine göre, Rasûlullah (s.a,) şehid olarak vefat etmiştir.'[585] Zehirin tedavisi, ya boşaltma veya nitelikleri ya da özellikleri dolayısıyla zehiri kaldıran ve iptal eden ilaçlarla olur. İlaç bulamayan, hemen küllî bir boşaltma yapsın.[586] En yararlısı da, hacamattır. Özellikle de bölge ve mevsim sıcak olursa, çünkü zehirli kuvvet kana karışır, damarlara ve kılcal damarlara girerek kalbe ulaşır. Bunun sonunda kişi yok olUr. Kan, zehiri kalbe ve organlara ulaştıran nesnedir. Zehirlenen acele eder ve kanı çıkarırsa, karışan bu zehirli nesne de onunla birlikte dışarı çıkar. Tam bir boşaltma olursa, gitmesi veya zayıflaması dolayısıyla zehir zarar vermez, tabiat ona karşı güçlenir, yaptığını iptal eder veya zayıflatır. Rasûlullah (s.a.) hacamat yaptırdığında, bunu omuzundan yaptırdı. Çünkü kalbe en yakın hacamat yeri orasıdır. Zehirli madde kanla birlikte tam olarak dışarıya çıkmaz, bilakis Allah'ın bütün üstünlük mertebelerini tamamlamasını murad etmesi dolayısıyla kanın-zayıflığına rağmen zehirin eseri kalır. Allah şehidliği ona ikram etmek isteyince, Allah'ın yapılmasını kararlaştırdığı işin gerçekleşmesi için zehirin gizli tesiri açığa çıkar. Yüce Allah'ın yahudi düşmanlarıyla ilgili sözlerinin sırrı da ortaya çıkar: "Size bir peygamber nefsinizin hoşlanmadığı bir. şey getirdikçe, büyüklük taslayarak, bir kısmım yalancı sayıp, bir kısmını öldürür müsünüz? "[587] "Yalancı sayıp" şeklinde, olmuş ve gerçekleşmiş durumu anlatan geçmiş zaman sözüyle ifade edilmiştir. "Öldürür müsünüz?" ise, olması beklenen gelecek zaman sözüyledir. Allah en iyisini bilir. [588] [584] Râvileri sikadır. Musannef, 19814. Buharî, Sahihimde (6/195, 10/208), Ebu Hureyre'-den şu rivayeti verir: Hayber fethedilince, Rasûlullah'a (s.a.) zehirli bir koyun hediye edildi. Rasûlullah : "Burada bulunan bütün yahudileri toplayın." dedi. Yahudiler toplandı. Onlara şöyle dedi: "Bir şey sorduğumda doğruyu söyleyecek misiniz?" "Evet" dediklerinde, "Bunu yapmaya sizi İten nedir?" diye sordu. Yahudiler şu cevabı verdi: ""İstedik ki, yalancıysan senden kurtulalım, peygambersen bu sana zarar vermez." Bk. Dârimî, 1/32, 33. [585] îbn Hacer, Fethu'l-Bârt(8/99)'de, Musa b. ukbe'nin bunu Zührî'den naklen, ama mür-sel olarak MegazVde rivayet ettiğini belirtir. Buharı (8/99) ta'likan şöyle rivayet eder: Yûnus b. Yezîd el-Eylî—Zührî—Urve'den: Hz. Âişe şöyle demiştir: Vefat ettiği hastalığında Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: "Ey Âişe! Hayber'de yediğim yemeğin acısını hâlâ duyuyorum. Bu anlar, son nefesimi işte Bu zehir dolayısıyla verdiğim anlardır." İbn Hacer şöyle diyor: Bezzâr, Hâkim ve tsmailî bu hadisi Anbese b. Halid—Yûnus senediyle muttasıl yapmıştır. Ahmed (6/18), Zührî—Abdurrahman b. Abdillah b. Kâ'b b. Mâlik—annesi senediyle şunu rivayet eder: Ümmü Mübeşşir, ölüm hastalığında Rasûlul-lah'ın (s.a.) yanına girdi ve şöyle dedi: "Anam babam feda olsun, ey Allah'ın elçisi! Kendini niye İtham ediyorsun? Ben, seninle beraber yediği yemeği itham ediyorum." Oğlu Rasûlullah'tan (s.a.) önce vefat etmişti. Şöyle buyurdu: "Ben de başka birini itham etmiyorum. Bu, son nefesimi verdiğim anlardır." Abdürrezzak (19815) bunu, Zührî—İbn Kâ'b b. Mâlik senediyle rivayet eder. Hâkim (3/219) ise, Ma'mer—Zührî—Abdurrahman b. Kâ'b b. Mâlik—babasından—Ümmü Mübeşşir'den rivayet eder ve sahih görür, Zehe-bî de ona katılır. [586] Gıda zehirlenmesi ve her çeşit zehirlenmenin en önemli belirtisi sürekli kusmadır. En önemli tedavi yolu, midedeki zehirli maddenin yıkanmasıdır. Bunu, biraz yemek tuzlarının eri-tildiği çok miktarda sıcak su kullanmak ve ikinci kez boşaltmakla da yapmak mümkündür. Bu işlem su asıl şekline dönünceye kadar birkaç kez yapılır. Böylece mide, zehirli maddeden temizlenmiş olur. Bundan sonra zehirli maddeden aldığım dışarı çıkarmak için müshil verilir. [587] Bakara 2/87. [588] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/348-350. |