> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri  (Okunma Sayısı 921 defa)
26 Mayıs 2011, 13:38:35
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Mayıs 2011, 13:38:35 »



1- Hz. Peygamber'ln (s.a.) Hidâne Konusundaki Hükümleri:

 

Ebu Davud, Sünen'de Amr b. Şuayb — babası — dedesi senediyle şöyle nakleder: Dede Abdullah b. Amr el-Âs anlatır: Bir kadın gelerek: "Ya Rasûlallah şu oğluma karnım yuva, göğsüm çeşme, kucağım ise kundak olmuştur. Şimdi ise babası beni boşadı ve çocuğu benden çekip almak istiyor." dedi. Hz. Peygamber (s.a.): "Evlenmediğin sürece o öncelikle sana aittir." buyurdu.[25]a) Sahihayn'da, Berâ b. Âzib hadisinde anlatılır: Hz. Hamza'nın kızı hakkında Hz. Ali, Cafer ve Zeyd anlaşamadılar. Hz. Ali: "Ben daha çok hak sahibiyim, o benim amcamın kızıdır." dedi. Cafer: "(Hayır,) amcamın kızıdır, teyzesi de nikâhım altındadır." dedi. Zeyd de: "O benim kardeşimin kızıdır." dedi. Hz. Peygamber (s.a.), teyzesi lehine hükmetti ve:"Teyze anne yerindedir." buyurdu. [26]

Sünen sahipleri Ebu Hureyre'den rivayet ederler Buna göre Hz. Peygamber (s.a.), bir çocuğu babası ile annesi arasında muhayyer bırakmıştır.[27] Tlrmizî, hadisin sahih olduğunu söyler.

Yine Sünen sahipleri rivayet ederler: Ebu Hureyre anlatır: Bir kadın geldi ve: "Ya Rasûlallah! Gerçek şu ki, kocam çocuğumu alıp götürmek istiyor. O bana Ebu Inebe kuyusundan su getirmeye başladı ve bana yaran dokundu." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) onlara: "Çocuk üzerine kur'a çekin!" buyurdu. Kocası: "Benim çocuğum üzerinde bana karşı kim hak iddia edebilir ki?" dedi. Hz. Peygamber (s.a.) çocuğa: "Bu baban, bu da annen! Hangisini istersen onun elini tut." buyurdu. Çocuk da annesinin[28]elini tuttu. Kadın çocuğunu aldı gitti.     Tirmizî: Hadis, hasen-sahihtir, demiştir.

Nesâî'nin Sünen'inde, Abdulhamid b. Seleme el-Ensârî — babası — dedesi senediyle rivayet edilmiştir. Râvi dede müslüman olmuş, kansı ise İslâm'ı kabul etmemişti. Koca, baliğ olmamış küçük bir ojğlunu getirdi. Hz. Peygamber (s.a.) babayı bir tarafa, anneyi de diğer tarafa oturttu. Sonra çocuğu muhayyer bıraktı ve: "Allah'ım, onu doğruya hidâyet et!" buyurdu.[29]Çocuk babasına gitmişti.

Ebu Davud'un rivayetinde ise şöyledir: Dedem Râfi' b. Sinan anlattı: Kendisi müslüman olmuş, kansı ise İslâm'a girmekten kaçınmıştı. Kadın, Hz. Peygamber'e (s.a.) geldi ve: "Benim kızım. O henüz yeni sütten kesilmiş ya da öyle bir şey." dedi. Râfi' de: "Benim kızım." dedi. Hz. Peygamber (s.a.) Râfi'e: "Sen bir köşeye otur!" kadına da: "Sen de başka bir köşeye otur!" buyurdu. Sonra da çocuğu aralarına oturttu. Daha sonra onlara:" Çocuğu (kendinize) çağırın!" buyurdu. Çocuk annesine meylediyordu ki, Hz. Peygamber (s.a.): "Allah'ım, onu doğruya hidâyet[30]buyur!" dedi. Çocuk da babasına meyletti. Çocuğu babası aldı. 2 — Bu Hadislerin Değerlendirilmesi:

Birinci hadis, ulemanın bu konuda Amr b. Şuayb'a ihtiyaç duydukları ve burada onu delil olarak kullanmak zorunda kaldıklan bir hadistir. Hadis hep Amr b. Şuayb etrafında dönmektedir ve evlilikle hidâne hakkının düşeceğine dair Hz. Peygamberden (s.a.) gelen bundan başka bir hadis bulunmamaktadır. Dört imam ve diğerleri bu görüşü benimsemişlerdir.

Hadiste Amr, dedenin Abdullah b. Amr olduğunu tasrih etmiştir. Böylece, "Dededen maksat belki Şuayb'm babası Muhammed'dir, dolayısıyla hadis mürsel olur." diyenlerin sözleri yanlış olur. Şuayb'ın, dedesi Abdullah b.Amr'dan hadis işittiği de sahihtir. Bu itibarla, "Hadis munkatı'dır." diyenlerin sözü de boşa çıkar. Buhari, Sahih'i dışında onun hadislerini delil olarak kullanmış ve hadisinin sahih olduğunu beyan etmiş ve: "Abdullah b. Zübeyr el-Humeydî, Ahmed, İshak ve Ali b. Abdullah onunla ihticâcda bulunuyorlardı. Onlardan sonra kim var?!" demiştir. İshak b. Râhûyeh de: "Bizce o, Eyyûb — Nâfi' — İbn Ömer silsilesi gibidir." demiştir. Hâkim, Ulûmu'l-Hadîs'de, onun hadisinin sıhhati üzerinde ittifak bulunduğunu söylemiştir.

Kadının: "Karnım ona yuva... olmuştu." şeklindeki sözü, kadının yaklaşımını ortaya koymaktadır. Ona göre çocuğun oluşumunda nasıl ki bu üç husus yalnızca kendisine hastır ve babanın herhangi bir iştiraki yoktur, öyleyse çocuk da kendisine has olmalıdır. Kadın, babanın katılmadığı ve sadece kendisine has olan bu aidiyette, fetva talebinde bulunduğu ve koca ile mahkemelik olduklan konunun da kendisine ait olduğuna delâlet bulunduğuna işaret etmiş oluyordu.

Bu hadiste, mâna ve illetlerin itibara alındığına, bunların hükümlere etki ettiğine ve hükümlerin bunlara bağlandığına bir delil bulunmaktadır. Bunun böyle olduğu sağduyu sahibi herkes için, hatta kadınlar için bile açık ve ortadadır. Kadının ortaya koyduğu ve hükmün bağlanması için sebep kıldığı vasfı Hz. Peygamber (s.a.) kabulle karşılamış ve üzerine neticesini bina etmiştir. Eğer kadının ileri sürdüğü vasıf bâtıl olsaydı, Hz. Peygamber (s.a.) onu ilga ederdi. Aksine hemen akabinde, hükmü onun üzerine bina eylemesi, onun hükmündeki tesirini ve onun sebebi olduğunu gösteren bir delildir.

Hadisle, gâib üzerine hüküm verilebileceğine istidlalde bulunulmuştur. Çünkü hadiste babanın hazır bulunduğundan ya da savunmada bulunduğundan söz edilmemiştir. Doğrusu hadiste buna bir delâlet yoktur. Çünkü bu bir ferdî olaydır. Eğer baba hazır idiyse, durum açıktır. Yok gâib idiyse, kadın sadece fetva talebinde bulunmak için gelmiştir ve Hz. Peygamber (s.a.) de sorusunun gerekli cevabım vermiştir. Aksi takdirde (bu bir kaza tasarrufu olsaydı) sadece kadının: "Kocam beni boşadı..." sözüne itimatla koca aleyhine çocuğun kendisine hükmedilmesine gidilmezdi.

Hadise göre, eşlerin ayrılması ve aralarında da bir çocuğun bulunması durumunda, hidâne hakkında anne, babadan önce gelmektedir. Ancak annede, babaya tercihini mâni bir durum, ya da çocukta muhayyerliğini gerektirecek bir vasıf olmamalıdır. Bu konuda bir tartışma olduğu bilinmemektedir. Hz. Peygamber'in (s.a.) halifesi Ebu Bekir hidâne konusunda Hz. Ömer aleyhine hükmetmiş ve hiçbir kimse buna tepki göstermemiştir. Hz. Ömer halife olduğunda, o da aynısıyla hükmetmiştir. Mâlik, Muvatta'da Yahya b. Saîd'den nakleder, o Kasım b. Muhhammed'i şöyle derken işitmiştir: "Hz. Ömer'in nikahında Ensâr'dan bir kadın vardı. Oğlu Âsım'ı doğurmuştu. Sonra Hz. Ömer ondan ayrıldı. Ömer, Küba'ya geldi. Oğlu Âsım'ı mescidin avlusunda oynar buldu. Kolundan tuttu ve bineğinin üzerine önüne koydu. Çocuğun ninesi ona yetişti ve Hz. Ömer'le çekişti. Sonunda Hz. Ebu Bekir'e geldiler. Hz. Ömer: "Oğlum!" dedi. Kadın:"Oğlum!" dedi. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir, Ömer'e: "Çocukla kadın arasından çekil!" dedi. Hz. Ömer bir daha[31]üstelemedi.

İbn Abdilber şöyle der: "Bu hem munkatı* hem de muttasıl tarîkleri bulunan meşhur bir haberdir. İlim adamları bu haberi kabulle karşılamışlardır. Hz. Ömer'in sözkonusu Âsım'ın annesi olan zevcesi, Cemile bt. Asım b. Sabit b. Ebî'l-Aklah el-Ensârî'dir."

Yine o şöyle diyor: "Bu haberde Hz. Ömer'in görüşünün farklı olduğuna da delil vardır. Ancak o meseleyi, hüküm ve iciâ yetkisini elinde bulunduran Hz. Ebu Bekir'e intikâl ettirmiştir. Daha sonra kendi halifelik döneminde ise, Hz. Ebu Bekir'in görüşü doğrultu sunda fetva verip hükümde bulunmuş, çocuk henüz küçük, gayr-ı mümeyyiz bulunduğu sürece Hz. Ebu Bekir'in görüşüne muhalefet etmemiştir. Bu konuda Hz. Ebu Bekir'le Hz. Ömer'e ashâbtan muhalif birinin bulunduğu da bilinmemektedir."

Abdürrezzak, İbn Cüreyc'den nakleder. Ona da Atâ el-Horasânî haber vermiştir. O da İbn Abbas'tan nakleder: Hz. Ömer, karısı olan oğlu Âsım'ın annesini boşamıştı. Onunla Muhassir'de karşılaştı, çocuğunu taşıyordu. Çocuk sütten kesilmiş ve yürüyordu. Hz. Ömer çocuğu kadından çekip almak için elinden tuttu ve çekti. Kadın '.karşı koydu, öyle ki çocuğu incitti ve çocuk ağladı. Hz. Ömer: "Oğluma ben senden daha çok hak sahibiyim." dedi. Sonunda Hz. Ebu Bekir'in huzurunda dava oldular. Hz. Ebu Bekir, çocuğun kadına ait olduğuna hükmetti ve: "Onun kokusu, yatağı, kucağı çocuk için senden daha hayırlıdır. Sonunda büyür, kendi kararını kendisi verir." dedi. Muhassir, Küba ve Medine arasında bir pazar yeridir[32]

Yine Abdürrezzak, es-Sevrî — Âsim — İkrime kanalıyla şöyle rivayet eder: Hz. Ömer'in karısı, Hz. Ebu Bekir'in huzurunda Hz. Ömer'le dava oldu. Ömer onu boşamıştı. Hz. Ebu Bekir: "Anne daha şefkatli, daha nazik, daha merhametli, daha hisli ve duyguludur. Evlenmediği sürece çocuğu üzerinde öncelik hakkı vardır," dedi.[33]

Yine o Ma'mer'den nakletmiştir. Ma'mer, Zührîyi şöyle derken işitmiştir: "Gerçek şu ki, Hz. Ebu Bekir çocuk hakkındaki davada Hz. Ömer aleyhine, çocuğun annesi lehine hükmetmiş ve: 'Evlenmediği sürece annesi çocuğuna daha çok hak sahibidir.' demiştir."[34]

Soru: Rivayet farklılık göstermektedir. Acaba Hz. Ömer'le, önce annesi daha sonra da ninesi olmak üzere tartışma ayn ayn iki defa mı olmuştur? Yoksa olay ikisinden birisi ile Hz. Ömer arasında bir kez mi vuku bulmuştur?

Cevap: Fazla farketmez. Çünkü eğer lehine hükmedilen anne ise, zaten mesele yoktur. Eğer nine ise, Hz. Ebu Bekir'in onun lehine hükümde bulunması anne lehine öncelikle hükmedüeceğini gösterir. [35]


[25] Buhâri, 53/6. Müslim'de yoktur. Tirmİzî, 1905 ; Ebu Davud, 2278; Ahmed, 720, 931 ; Beyhakî, 8/6. Hz. Ali'den. İmam Ahmed (2040), îbn Abbas'tan  da pu mânada rivayette bulunmuştur.

[26] Buhâri, 53/6. Müslim'de yoktur. Tirmİzî, 1905 ; Ebu Davud, 2278; Ahmed, 720, 931 ; Beyhakî, 8/6. Hz. Ali'den. İmam Ahmed (2040), îbn Abbas'tan  da pu mânada rivayette bulunmuştur.

[27] Tirmizî, 1357 ; Ebu Davud, 2277 ; İbn Mâce, 2351 ; Nesâi, 6/175, 176 ; Şâfîî, 2/422 ; Ahmed, 7346 ; Abdürrezzak, 12611 ; Beyhakî, 8/3 . îbn Hibbân (1200), Hâkim ve îbnu'l-Kattân, sahih kabul etmişlerdir.

[28] Tahrici bir Önceki hadiste geçti. Tirmizî'nin sözü Önceki hadisin rivâyetiyle ilgilidir. Çünkü onun tahric ettiği hadis b...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri
« Posted on: 25 Nisan 2024, 10:01:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri rüya tabiri,Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri mekke canlı, Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri kabe canlı yayın, Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri kuran ı kerim, Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri peygamber kıssaları,Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleri ilitam ders soruları, Peygamberimizin hidâne konusundaki hükümleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes