> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Suda heyetinin gelişi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Suda heyetinin gelişi  (Okunma Sayısı 1062 defa)
16 Haziran 2011, 11:17:37
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Haziran 2011, 11:17:37 »



27—  Suda Heyetinin Gelişi:                                         

 

Hz. Peygamber (s.a.) Cirâne'den döndükten sonra (hicrî 8. yıl) Suda heyeti geldi.

Rasûlullah (s.a.) daha önce bir askerî birlik hazırlamış, başlarına da Kays b. Sa'd b. Ubâde'yi geçirmiş, ona beyaz bir sancak ile siyah bir bayrak ver­mişti. Kanat denilen yerde dört yüz kişi olarak toplanmışlardı. Rasûlullah (s.a.) bu birliğe, Yemen taraflarındaki Sudâhlar üzerine gitmelerini emretmişti. Bu sırada o kabileden bir adam Hz. Peygamber'e (s.a.) gelmişti. Üzerlerine as­ker gönderildiğini öğrenince, Allah Rasûlü'ne (s.a.) gelip dedi ki: "Ben kav­mimin elçisi olarak geldim, askerlerini geri çek. Ben kavmimi sana getirece­ğim." Bu söz üzerine Rasûlullah (s.a.) Kays b. Sa'd'ı, Kanat denilen mevkiin taşından geri çevirdi.

Sonra Sudâlı olan bu adam kavmine gitti ve yanında on beş kişilik bir heyetle Rasûlullah'a (s.a.) geldi. Sa'd b. Ubâde: "İzin ver benim konuğum olsunlar ya Rasûlallah!" dedi. Bunun üzerine onun yanında konakladılar. Sa'd b. \ bade onları, güzelce karşıladı ve kendilerine ikramda bulundu, hepsini giydirip kuşattı. Sonra hep beraber Rasûluüah'a (s.a.) gittiler. Müslüman ol­mak üzere bîatta bulunup dediler ki: "Biz geride kalan kavmimizi de temsil ediyoruz." Daha sonra kavimlerine döndüler. Aralarında İsiâmiyet hızla ya­yıldı. Veda haccmda yüz kişi olarak Rasûluilah'a (s.a.) geldiler. Vâkıdî bu bilgileri M ustalık oğullan ndan birinden rivayet etmiştir.

Sudâhlara mensup Ziyâd b. Hâris'ten de şu rivayeti nakletmiş tir: Ziyâd, Rasûlullah'a (s.a.) gelmiş ve; "Askerini geri çek, ben sana kavmimi getirece­ğim. " demiş, Rasûlullah (s.a.) da geri çekmiştir. Ziyâd der ki: Kavmimden bir heyet geldi. Rasûiullah (s.a.) bana dedi ki: "Ey Sudâlı kardeş, sen kavmi içinde kendisine itaat edilen biri misin?" Dedim ki: "Allarİ ve Rasûlü'nün (s.a.) sayesinde evet ya Rasûlallah." İşte bu Ziyâd, Rasûlullah (s.a.) ile bazı seferlere katılmış ve demiştir ki: Rasûlullah (s.a.) bir gece yürüyordu, biz de O'nunla beraber yürüyorduk. Ben kuvvetli bir adamdım. Ashabı dağılmaya başlamıştı. Ben hiç bineğinin yanından ayrılmadım. Seher vakti olunca ba­na: "Ey Sudâlı kardeş, ezan oku!" buyurdu. Ben de bineğimin üzerinde ezan okudum. Sonra yürüyüp gittik. Rasûlullah (s.a.) ihtiyacı için inmişti, sonra döndü ve-dedi ki: "Ey Sudâlı kardeş, suyun var mı?" Mataramda birazcık bulunduğunu söyledim. "Getir." dedi. Ben de götürdüm. "Dök!" dedi. Ma­taradaki suyu bir çanağa boşalttım. Ashabı oraya üşüşmeye başladı. Sonra elini o çanağa daldırdı. Bir de gördüm ki, her iki parmağının arasından kay­nak fışkırıyor. Sonra dedi ki: "Ey Sudâlı kardeş! Şayet ben Rabbim azze ve celle'den utanmasaydım, hepimizin susuzluğunu giderirdik ve hepimiz de kana kana içerdik." Sonra abdest aldı ve: "Ashabıma, kimin abdest alacak suya ihtiyacı varsa buraya gelmesini ilan et!" Hepsi geldiler. Sonra Bilâl kamet getirmeye başlayınca Rasûlullah (s.a.): "Sudâlı kardeş ezan okudu; kim ezan okursa kameti de o getirir." buyurdu. Kalkıp kamet getirdim. Sonra Rasû­lullah (s.a.), öne geçip bize namaz kıldırdı.

Beni kavmime emîr tayin etmeden önce,, bana bu hususta bir yazı yaz­masını istemiştim, O da yazmıştı. Namazım bitirdikten sonra bir adam kalk­tı ve Peygamberimizin kendilerine tayin ettiği emîrinden şikâyette bulundu ve dedi ki: "Ya Rasûlallah! Cahiliyye devrinde aramızda bir düşmanlık var­dı, bizi onunla cezalandırdı." Rasûlullah (s.a.) buyurdu ki: "Müslüman bir adam için emirlikte hayır yoktur." Sonra bir başka adam kalktı ve: "Ya Ra­sûlallah! Bana zekâttan pay ver." dedi. Rasûlullah (s.a.) ona da şöyle dedi:

"Allah Teâlâ zekâtın taksimini, ne bir büyük meleğine, ne de bir peygambe­rine bırakmıştır. (Bizzat kendisi) zekâtı sekiz sınıfa taksim etmiştir. Şayet sen, o sekiz sınıftan biri isen, vereyim; şayet değilsen, o zaman zekât, senin başın­da bir ağrı ve karnında bir derttir." Kendi kendime dedim ki: Bu iki haslet ha! Müslüman bir adam olarak emîr olmayı istemek, zengin bir adam olarak zekât istemek! Bu düşünce üzerine Rasûlullah'a (s.a.) dedim ki: "İşte bana yazdığın iki yazı, bunları benden geri al." Rasûlullah (s.a.): "Niçin?" dedi. Dedim ki: "Ya Rasûlullah! Ben müslüman bir adam olarak 'Müslüman bir adam için emirlikte hayır yoktur' dediğini duydum. Ve zengin bir kimse ola­rak: 'Kim ihtiyacı olmadığı halde zekât isterse, başında bir ağrı ve karnında bir dert olur.' buyurduğunu duydum." Rasûlullah (s.a.) buyurdu ki: "Söy­lediğim şeyler, aynen öyledir." Sonra yazıların iadesini kabul etti ve bana dedi ki: "Bana kavminden emîr tayin edebileceğim birini göster." Ben de birini tavsiye ettim, onu tayin etti. Dedim ki: "Ya Rasûlallah; bizim bir kuyumuz var, kış olunca suyu yetiyor, ama yazın az geliyor ve suya muhtaç hale geli­yoruz. Aramızdaki müslümanların sayısı az ve biz korkuyoruz. Allah Teâ-lâ'ya bizim için kuyumuz hakkında dua et." Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): "Bana yedi küçük taş ver." dedi, ben de verdim. Taşlan aldı, avucun-da oğuşturup bana verdi ve: "Oraya vardığın zaman besmele çekerek bunla­rı tane tane kuyuya at." dedi. Dediğini yaptım. Şu ana kadar hiç susuzlukj çekmedik.[314]

Bu olaydan çıkarılacak fıkhî hükümler:               

1— Askere bayrak ve sancak vermek müstehaptır. Sancağın beyaz ol­ması müstehap, bayrağın siyah olması ise kerahatsiz caizdir.

2— Bir kişinin haberi kabul edilir. (Yani en az iki kişi olmaları şart ko-j şulmaz.) Çünkü Hz. Peygamber (s.a.), yalnızca Sudanlardan bir kişinin haberi üzerine askeri geri çağırdı.                                                               

3—  Bütün bir gece ezan vaktine kadar yol yürümek caizdir. Çünkü kelimesi, gece yürümek demektir ve gece yarısından sonrası içir kullanılmaz.

4— Binek üzerinde ezan okumak caizdir.

5— Devlet başkanının abdest için tebaasından su istemesi caizdir, bu di­lenmek sayılmaz.

6—  Su temin etmek için çaba göstermeden teyemmüm yapılmaz.

7— Hz. Peygamber (s.a.) elini suya daldırır daldırmaz parmaklarının ara­sından su fışkırmıştır. Bu, apaçık bir mucizedir. Câhillerin zannına göre bu su, parmaklan yarıyor ve kanı ile etinin arasından çıkıyordu. Halbuki öyle değildir. Elini kaba koyar koymaz, Allah'ın ihsan ettiği bereket ve inayet ile, parmaklarının arasından su fışkırıyordu. Bu hal, ashabının huzurunda defa­larca vukûbulmuştur.

8— Sünnete göre kameti, ezam okuyan kimsenin getirmesi gerekir. Bir kişinin ezan okuması, bîr başkasmın kamet getirmesi de caizdir. Abdullah b. Zeyd kıssasında anlatıldığı üzere Abdullah, rüyasında gördüğü ezanı Ra-sûlullah'a (s.a.) haber verince: "Bilâl'e öğret." dedi, o da ona öğretti. Sonra Bilâl (r.a.) kamet getirmek istedi. Abdullah b. Zeyd dedi ki: "Ya Rasûlallah! (Bu rüyayı) ben gördüm ve kamet getirmek istiyorum." O da: "Kamet ge­tir!" buyurdu. O kamet getirdi. Bilâl (r.a.) ezan okudu. Bu hadisi îmam Ah-med (r.a.) j kaydetmiştir.[315]

9— Devlet başkanının emîrliğe talip olan birisini lâyık gördüğü takdirde bu göreve tayin etmesi caizdir, o kimsenin bu görevi istemesi tayinine engel teşkil etmez. Bu durum, bir başka hadisteki: "Biz işimize, isteyeni tayin et­meyiz. "[316] ifadesi ile çelişmez. Çünkü Sudâlı şahıs kavmine emîr olmayı is­temişti ve kavmi içinde sevilen, itaat olunan bir kimseydi. Maksadı, kavmini ıslâh etmek, onları İslâm'a davet etmekti. Rasûlullah (s.a.) onu tayin etmeyi maslahata uygun gördü ve ona olumlu cevap verdi. Diğer şahsın ise şahsî men­faat ve çıkar duygularıyla bu göreve talip olduğunu görünce, onu bu görev­den uzak tuttu.

10— Tebaanın, zalim valileri devlet başkanına şikâyet etmeleri ve onla­rın bu davranışlarını ayıplamaları caizdir. Valiliği (ve benzeri idarî görevleri) terketmek bir müslüman için o görevi yapmaktan daha hayırlıdır. Bir kişi ze­kât almaya muhtaç olduğunu söylerse, aksi ortaya çıkmadıkça, beyanına da­yanılarak kendisine zekât verilir.

11— Bir kişi, tek başına zekât verilebilecek sekiz sınıftan bir sınıf olabi­lir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.): "Allah zekâtı sekiz kısma ayırmıştır, şayet o kısımlardan birisi isen veririm." buyurmuştur.

12— Devlet başkanının, tayin ettiği bir görevlinin istifasını kabul etmesi caizdir.

13— Devlet başkam,yapacağı tayinlerde, o konuda görüşü olan arka­daşlarıyla istişarede bulunur.

14— Mübarek bir su ile abdest almak caizdir. Suyun mübarek olması ! onunla abdest alınmasının mekruh olmasını gerektirmez. Bu esasa göre, zem-izem ile ve Kabe'nin üzerinden akan su ile abdest almak da mekruh değildir. [317]


[314] Bk. İbn Seyyiddinnâs, 2/255-256; Şerhu'l-Mevâhib-i Ledüniyye, 4/59-61; İbn Sa'd, 1/326-327; İbn Abdilhakem, Futûhu Mısr, s. 212. "Ezanı kim okursa, kameti de o getj hadisini Ahmed b. Hanbel (Müsned, 4/1'69), Ebu Davud(514), Tirmizî (199) ve İbh Mâce (717) rivayet etmişlerdir. Senedinde Abdurrahman b. Ziyâd el-Ifrîkî vardır ve zayıftır.

[315] Ahmed, Müsned, 4/42; Ebu Davud, 512. Sendinde Muharamed b. Amr el-Vakıfî el-Ensârî vardır. Hadiste zayıf sayılmıştır. Bu hadisin Muhammed b. Abdillah ve Abdullah h. Mu-hammed'den rivayet edildiği hususunda ihtilâf edilmiştir. Hâkim (Afüstedrek), Hâzimî (en-Nâsih ve'l-Mensûh, s. 24), Dârakutnî (s. 90) ve Tahâvî (s.85), Ebu'l-Umeys—Abdullah b. Muhammed b. Abdillah b. Zeyd—babası—dedesi yoluyla rivayet etmişlerdir. Abdul­lah b. Muhammed'i, Ibn Hibbân'dan başkası sika kabul etmemiştir.

[316] Buharî, 93/7; Müslim, 14; Ebu Musa el-Eşarî diyor ki: Ben ve amcamın oğullarından iki kişi Rasûlulah'ın (s.a.) yanma girdik. Birisi dedi ki: "Ya Rasûlullah; Allah'ın sana nasi-bettiği yerlerden birine beni emîr tayin et." Diğeri de...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Suda heyetinin gelişi
« Posted on: 24 Nisan 2024, 14:16:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Suda heyetinin gelişi rüya tabiri,Suda heyetinin gelişi mekke canlı, Suda heyetinin gelişi kabe canlı yayın, Suda heyetinin gelişi Üç boyutlu kuran oku Suda heyetinin gelişi kuran ı kerim, Suda heyetinin gelişi peygamber kıssaları,Suda heyetinin gelişi ilitam ders soruları, Suda heyetinin gelişiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes