> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler  (Okunma Sayısı 922 defa)
18 Temmuz 2011, 21:33:02
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 18 Temmuz 2011, 21:33:02 »



12— Söylenilmesini Hoş Karşılamadığı Sözler:

 

"Midem bulandı" veya "içim bozuldu" yerine; "fenalaştım" demeyi tavsiye etmiştir.[1115]

Üzüm'ün (mü'minin kalbi manasına geldiğinden) "Kerm" ismiyle ad­landırılmasını yasaklar ve: "Kerm demeyin, fakat İneb ve Halebe de­yin. "[1116] buyururdu.

"İnsanlar helak oldu" denmesinden hoşlanmaz ve: "Böyle diyen kişi, insanların en perişanı olmuştur." derdi.[1117]"İnsanlar bozuldu", "zaman bozuldu" ve benzeri tâbirler de bu mânadadır.

"Allah ve falan ne güzel diledi" denmesinden nehyeder, bunun yeri­ne; "Allah ne güzel diledi, daha sonra falan ne güzel diledi." denmesini isterdi. Bir keresinde, "Allah ve sen ne güzel dilediniz." diyen birine, Hz. Peygamber (s.a.): "Sen beni Allah'a denk mi tutuyorsun?! Sadece 'Allah ne güzel diledi' desene!" demiştir.[1118]

Yine bu mânada şu tâbir de vardır ki bu, yukandakinden daha çirkin ve kötüdür: "Şayet Allah ve falan olmasaydı, iş böyle olmazdı.", "Ben, Allah ve falancayla birlikteyim.", "Allah'a ve falana sığınırım.", "Bana Allah'ın ve falancanın koruması yeter.", "Ben Allah'a ve falana dayanı­rım." Ve bunları söyleyen kişi, o söylediği falancayı Allah'a (c.c.) denk tutmuş olur.

"Şu veya bu yıldızın doğmasından dolayı yağmur yağdı." demek yeri­ne, "Allah'ın fazlı ve rahmetinden dolayı yağmur yağdı.*' demeyi tavsiye etmiştir.[1119]

Allah'tan gayrısına yemin etmekten de nehyetmiştir. Sahih olarak ri­vayet edildiğine göre, Rasûluilah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Allah'tan baş­kasına yemin eden kişi, Allah'a şirk koşmuştur."[1120]

Bir kişinin yemininde, başkası için; "Şayet şöyle yaparsa o yahudidir veya hıristiyandır veya kâfirdir." demesinden de nehyeder di.[1121]

Bir müslümana, "Ey kâfir" diye hitap edilmesinden nehyetmiştir.[1122]

Padişaha "Meliklerin Melik'i"[1123] denmesinden nehyetmiştir ki, buna göre "Kadıların kadısı" demekten de nehyetmiş oluyor.

Efendi, köle ve cariyesine "kulum", "cariyem"; köle de efendisine "Rabbim" dememeli; bunun yerine efendi, köle ve cariyesine: "oğlum", "kızım" demeli; köle de, efendisine "beyefendim", "hanımefendim" de­melidir.[1124]

Esen rüzgâra sövülmemesi, aksine Allah'tan rüzgârın hayrım ve sü­rükleyip getirdiği şeyin hayrını dilemek, şerrinden de Allah'a sığınmak gerekir .[1125]

Sıtmaya sövmekten de nehyetmiş ve buyurmuştur ki: "Sıtma âdem-oğullannm hatalarını körük demirin pasını giderdiği gibi siler süpürür."[1126]

Horoza sövmekten 'de nehyetmiştir. Rasûlullah'tan (s.a.) sahih olarak rivayet edildiğine göre şöyle buyurmuştur: "Horoz'a sövmeyiniz. Çünkü horoz insanları sabah namazına kalkmaları için ikaz eder."[1127]

Cahiliye dönemindeki iddialara ve neseb üstünlüklerine insanları davet etmek[1128] meselâ; kabilelere, kabile taassubuna, soyla övünmeye davet et­mek de nehyedilmiştir. Bunun zamanımızdaki misalleri ise şunlardır: Mez-heb, tarikat ve şeyhlere taassubla bağlanmak, nefsânî heva ve taassubla bazı âlimleri diğerlerine üstün tutmak, sırf kendi ona müntesib olduğun­dan dolayı milleti ona davet etmek, onun peşinden gitmek, onun yüzünden insanlara düşmanlık edip, insanları onunla ölçmek. İşte bunların hepsi ca-hiliyet davalarının kalıntılarıdır.

Gecenin ilk karanlığı veya akşamla yatsı arası manasına gelen "işâ" kelimesi yerine, gece karanlığı veya gecenin ilk üçte biri, yatsı vakti manasına olan "ateme" kelimesinin daha fazla kullanılması "işâ" kelimesini unutturmuştur.[1129]

Müslümana sövmekten,[1130] üç kişinin bulunduğu bir yerde iki kişinin gizlice fısıldaşmalarından[1131] bir kadının, kocasına başka bir kadının gü­zelliklerinden bahsetmesinden de[1132] nehyetmiştir.

Bir kişinin, duasında: "Ya Rabbi, şayet dilersen beni affet, istersen merhamet et." demesini nehyetmiştir.[1133]

Çokça yemin etmekten nehyetmiştir.[1134]

Gökte görülen gökkuşağına "kavs-i kuzah" denilmesini, (kuzah şeyta­nın bir ismi olduğundan) hoş karşılamamıştır.[1135]

Kişinin, "Allah'ın yüzü suyu hürmetine" diyerek dua etmesini hoş karşılamamıştır.[1136]                                                             

Medine'ye Yesrib denmesi de nehyedilmiştir.[1137]

Bir adama, zaruret olmadıkça, karısını niçin dövdüğünün sorulmasını nehyetmiştir,[1138]                                                                   

"Ramazanın tamamını oruçlu geçirdim.", "Gecenin tamamını ibadet­le geçirdim." denmesinden de nehyetmiştir[1139]

Kinaye ile kullanılması gerektiği halde, açık olarak söylenilmesi mek­ruh olan cümleler:

Kişinin, birisine: "Allah (dünyadaki) bekanı uzatsın.", "Günlerini de­vamlı kılsın.", "Bin sene yaşayasın." gibi sözleri söylemesi mekruhtur.

Oruçlu olan bir kişinin: "Mührü kâfirin ağzında olanın hakkına ye­min olsun ki" demesi mekruhtur.

Vergilere (mükûs), "hukuk" demek; Allah yolunda infak ettiği şeyler için: "Şu kadar, bu kadar borçlandım, zarar ettim" demek, "Şu dünyada şu kadar çok mal infak ettim" demek mekruhtur.

Kendisine fetva sorulan bir müftünün, hakkında helâl veya haramhğı-na dair nas olmayan ictihâdî meselelerde: "Cenab-ı Hak şunu helâl kıldı, bunu haram kıldı" demesi mekruhtur.

Kur'an ve Sünnet delilleri, lafzî zahirler ve mecazlar olarak isimlendi-rilemez. Çünkü bu şekilde isimlendirilirse hürmeti kalblerden silinmiş olur. Bu, özellikle kelâmcı ve felsefecilerin şüpheli şeyleri "aklî kesinlikler" diye isimlendirmeleri gibidir. Allah'tan başka bir ilâh yoktur, zira bu, çok kötü bir tesmiyedir. Nitekim bu türlü ikili, çarpık isimlendirme, akılların, dinle­rin, dinin-dünyamn bozulmasına sebeb olmuştur.

Kişinin ailesiyle nasıl cima yaptığını, kendisiyle ailesi arasında olan gizli şeyleri, akılsız, sefih kişilerin yaptığı gibi anlatması da mekruhtur.[1140]

Şu cümleler de mekruh olan kullanışlardır: Senedsiz, kaynaksız sözle­ri, "zannettiler,"[1141] "rivayet ettiler", "dediler" ve benzeri lafızlarla nak­letmek.

Sultana, "Allah'ın halifesi" veya "yeryüzünde Allah'ın naibi" demek de mekruhtur. Zira halife ve nâib, gâib olan birisinin yerine nasbedilir. Halbuki Allah Teâlâ hazretleri, ailesinden uzak olan (gaib) kişinin halifesi, mü'min kulunun vekilidir.

"Ben", "bana ait", "benim katımdan" kelimeleriyle azgınlaşmaktan son derece sakınmalısın. Zira bu üç lafız da İblis, Firavun ve Karun'un ayaklarının kaydığı kelimelerdir. İblis: "Ben ondan daha hayırlıyım.", Fi­ravun; "Mısır'ın mülkü ve saltanatı benimdir.", Karun ise; "Ben bu mül­kü, benim katımda bulunan ilimle elde ettim." demiştir. "Ben" kelimesi­nin en güzel kullanılışı, "Ben günahkâr, hatalı, af dileyen, günahını itiraf eden bir kulum" gibi yerlerde; "bana ait" kelimesinin en güzel kullanılışı; "Günah, suç, meskenet, fakirlik, hakirlik bana aittir." gibi yerlerde; "be­nim katımdan" kelimesinin en güzel kullanılışı ise: "Ciddiyetimi, şakamı, hatamı, kastımı ve benim katımdan sadır olan herşeyi mağfiret et." cümle-lerindedir.[1142] [1143]


[1115] Buharı, 78/100; Müslim, 2250; Ebu Davud, 4978, 4979.

[1116] Müslim, 2247, 2248; Dârimî, 2/118. Vâil F. Hucr yoluyla rivayet edilmiştir. Hi Ebu Hureyre yoluyla rivayeti de Buharı (78/101) ve Müslim   (2247) dedir.

[1117] Müslim, 2623.

[1118] Ahmed,  1/214, 224, 283, 5/384, 394, 398; Ebu Davud, 4980.

[1119] Buharı,  15/28; Müslim, 71.

[1120] Ahmed, 2/34, 67, 69, 87, 98, 125; Tirmizî, 1535. İsnadı sahihtir. Hâkim (4/297) sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de onu kabul etmiştir.

[1121] Ebu Davud, 3258; Nesâî, 7/6; lbn Mâce, 2100; Büreyde'den rivayet etmişlerdir ki, Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Kim yemin eder de: Şayet yalancı çıkarsam

ben İslâm'dan beriyim, derse; söylediği gibi İslâm'dan uzaklaşmıştır. Adam sadık da­hi olsa artık sağlam olarak islâm'a dönemez." İsnadı hasendir.

[1122] Buharî, 78/73; Müslim, 2143; Ebu Davud, 4961; Tirmizî, 2829.

[1123] Buharî, 78/114; Müslim, 2143; Ebu Davud, 4961; Tirmizî, 2829.

[1124] Buharî, 49/17; Müslim, 2249.

[1125] Tirmizî, 2252; İsnadı hasen-sahihtir. Ahmed, 2/250, 268, 409, 437; Ebu Davud, 5097; Buharî, Edebu'I-Müfred, 906. Senedi sahihtir.

[1126] Müslim, 2575.

[1127] Ahmed b. Hanbel, 5/193; Ebu Davud, 5101. İsnadı hasendir.

[1128] Ahmed b. Hanbel, 5/133, 136; Buharî, Edebu'I-Müfred, 963, 964; Müslim, 103, 1847.

[1129] Müslim, 644.

[1130] Buharî, 2/36.

[1131] Buharî, 69/45; Müslim, 2183.

[1132] Buharî, 67/118.

[1133] Buharî, 80/21; Müslim, 2679.                                                                               

[1134] Müslim,  1607.

[1135] Ebu Nuaym, Hilye, 2/309, Senedinde, zayıf râvilerden Zekeriyya b. Hakim el-Basrî vardır.

[1136] Ebu Davud, 1671, "Allah'ın yüzü suyu hürmetine ancak cennet istenir" şeklinde Câ-bir'den (r.a.) merfû olarak rivayet edilen bu hadisin senedinde, hakkında ileri geri söz edilmiş olan Süleyman  b. Muaz et-Temîın vardır.

[1137] Bııharî, 29/2. Münafıklar bu kelimeyi kullandıklarından dolayı nehyedilmiştir. Ayrıca Ahmed b. Hanbel, Berâ b. Azib'den (r.a.): "Kim Medine'ye Yesrib derse, Allah'a istiğfar etsin. O Tâbe'dir. O Tâbe'dir." hadisini rivayet etmiştir.

[1138] Ebu Davud,2147; İbn Mâce, 1968. Senedinde zayıf râvilerden Davud b. Yezîd ve meç­hul olan şeyhi vardır.

[1139] Ebu Davud, 3415. Râvileri sikadır. Fakat sened, Hasan el-Basrî'nin muanan rivayetin­den dolayı zayıf kabul edilmiştir.

[1140] Müslim, 1437; Ahmed b. H...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler
« Posted on: 16 Nisan 2024, 12:24:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler rüya tabiri,Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler mekke canlı, Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler kabe canlı yayın, Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler Üç boyutlu kuran oku Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler kuran ı kerim, Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler peygamber kıssaları,Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözler ilitam ders soruları, Söylenilmesini hoş karşılamadığı sözlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes