> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Seleb hakkındaki hükmü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Seleb hakkındaki hükmü  (Okunma Sayısı 1555 defa)
02 Haziran 2011, 14:41:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 02 Haziran 2011, 14:41:34 »



i) Seleb (Teçhizat) Hakkındaki Hükmü:

 

Hz. Peygamber (s.a.), öldürülen kişi üzerinde bulunan teçhizatın {seleb) tamamının öldürene ait olduğuna hükmetmiş ve beşte birini almamıştır. Onu humustan bağışlanan şey olarak saymamış, ama asıl ganimetten kabul etmiş­tir. Hz. Peygamber'in (s.a.) tatbikatı işte böyledir.                             '

Buharı, Sahih'inde şöyle der: "Teçhizat (seleb), öldürenindir. O humustan değildir. Buna bir kişinin şehadeti ile hükmetmiştir. Savaş bittikten sonra hü­kümde bulunmuştur." Hz. Peygamber'in (s.a.), öldürülenin teçhizatının öl­dürene ait olduğu şeklindeki hükmü işte bu dört durumu içermektedir.

İmam Mâlik ve ona tâbi olan âlimler: "Seleb, humustan başkasından olamaz. Selebin hükmü enfâlin (ganimetlerin) hükmü gibidir." demişlerdir. İmam Mâlik: "Hz. Peygamber'in (s.a.) böyle demiş olduğu bize ulaşmamış­tır. Huneyn gününden başka bir zamanda da yapmamıştır. Ebu Bekir de, Ömer de yapmamıştır." diyor. İbnü'I-Mevvâz da: "Hz. Peygamber (s.a.), Beiîâ b. Mâlik'den başkasına, öldürdüğü kimsenin teçhizatını vermemiştir. Onun da beşte birini ayırmıştır." demektedir.                                                 ı

Mâlikî imamlar da şöyle diyorlar: Allah Teâlâ, "Biliniz ki, ganimet ola­rak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Rasûlü'ne... aittir."[515] bu­yurmuş ve ganimetin beşte dördünü, bunu elde edenlere vermiştir. Dolayı­sıyla, Allah'ın onlara verdiği şeyin ihtimalle ellerinden alınması caiz olmaz.

Sonra, şayet bu âyet, seleb dışındaki ganimetlerle ilgili olsaydı, Hz. Pey­gamber (s.a.) onun (seleb) hükmünü Huneyn savaşına kadar ertelemezdi. Ayet Bedir gazası hakkında nazil olmuştur. Yine Hz. Peygamber: "Kim birisini öldürürse teçhizatı onundur."[516] sözünü savaş soğuduktan sonra buyurmuş­tur. Eğer önceden bilinen bir iş olsaydı, Hz. Peygamber'in (s.a.) süvarisi ve büyük sahabîlerinden Ebu Katâde de bilirdi. O, Hz. Peygamber'in tellâlını işitinceye dek seleb (teçhizat) talebinde bulunmamıştır.

Yine şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber (s.a.), onu kendisine yeminsiz ve tek bir şahidin şehadeti ile vermiştir. Eğer asıl ganimetten olsaydı, şâir em­lâkin elden çıkarılmasına medar olan beyyine veya bir şahid ve yemin gibi bir şeyle, ganimet hakkının ayrılması gerekirdi.

Devamla şöyle demişlerdir: "Eğer seleb öldürene vacib olsaydı, öldür­düğüne dair beyyine bulamadığında lukata gibi bekletilirdi, dağıtılmazdı. Hal­buki seleb, beyyine bulunmadığında taksim edilir. Dolayısıyla Vmülk" mâ­nasından çıkar ve selebin devlet başkanının içtihadına kaldığı ve,onu humustan sayacağı neticesine varır." Bu, konu ile ilgili'yapılan delillendirmenin ta^j marnım teşkil eder.                                                                             

Diğerleri ise şöyle demişlerdir: Selebin öldürene ait olduğunu Hz. Pey­gamber (s.a.) buyurmuş ve bunu Huneyn'den altı sene önce tatbik etmiştir. Buharı, Sahih İnde şöyle zikreder: Muaz b. Amr b. Cemûh ile Mua2 b. Afra —her ikisi de Ensar'dan— Bedir gününde kılıçlarıyla Ebu Cehil b. Hişâm'a vurmuşlar ve sonunda onu öldürmüşlerdi. Hz. Peygamber'e (s.a.) gittiler ve haber verdiler. Rasûlullah (s.a.) onlara: "Onu hanginiz öldürdü?" diye sor­du. Her biri de: "Onu ben öldürdüm." dedi. Hz. Peygamber (s.a.): "Kılıç­larınızı şildiniz mi?" buyurdu. "Hayır." dediler. Hz. Peygamber kılıçlarına baktı ve: "Her ikiniz onu öldürmüşsünüz." buyurdu ve selebinin (teçhizatı­nın) Muaz b.-Amr b. Cemûh'a ait olduğuna hükmetti.[517]

Bu hadis, selebin öldürene ait olduğunun daha işin başından belli ve mu-karrar olduğuna, Huneyn gününde '•—meşru kılımldığına değil— sadece ge­nel ilanda bulunulduğuna delâlet eder.

Îbnü'l-Mevvâz'ın: "Ebu Bekir ve Ömer bunu yapmamışlardır.'* şeklin­deki sözüne iki açıdan cevap verilebilir: 1) Bu, bir hakkı kaldırma konusun­daki şehadettir, onun için dinlenilmez. 2) Selebin öldürene ait olduğu hük­münün bu iki halife devrinde ilan edilmemesi; belki de bunun artık yerleşmiş bir uygulama oluşu ve Hz. Peygamber'in (s.a.) hüküm ve uygulamasıyla be­lirlenmiş o'ması gerekçesiyledir. Hatta bu iki halifenin kesin olarak bu uygu­lamayı terkettikleri bilinse dahi bu hüküm, Hz. Peygamber'in (s.a.) hükmü önüne geçirilemez.

Yine onun: "Berâ b. Mâlik'ten başkasına, öldürdüğü kimsenin selebini vermemiştir." sözü dcdoğru değildir. Hz. Peygamber (s.a.), Seleme b. Ek-vâ'a, Muaz b. Amr'a, Ebu Talha el-Ensarî'ye —ki Huneyn savaşında yirmi kişiyi öldürmüş ve teçhizatlarını almıştır— öldürdüklerinin teçhizatlarını ver­miştir. Butu" bunlar gerçek olaylardır ve çoğu da Sahih'de bulunmaktadır. Bir hakkı düşürmeye şehadet genellikle çelişkili olmaktan kurtulamaz.

Yine İbnü'l-Mevvâz'ın: "Onun da beşte birini ayırmıştır." demesi doğ­ru değildir. Haberlerde sabit olan aksidir. Sünen-i Ebî Davud*da Hâlid'den: "Hz. Peygamber'in (s.a.) selebin humusunu almadığı" rivayeti vardır.[518]

Allah Teâlâ'mn: "Biliniz ki, ganimet olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'ındır..." âyetine gelince; bu genel bir hükümdür. Seleble hüküm biri Allah'ındır..." âyetine gelince; bu genel bir hükümdür. Seleble hüküm ise özeldir, Kitab'ın genel naslannın, sünnetle tahsisi caizdir. Bunun benzer­leri mlâlumdur ve inkârı mümkün değildir.

"Allah'ın onlara verdiği hak, ihtimalle ellerinden alınamaz." sözünün cevabı da iki açıdan olacaktır. Birincisi: Biz selebi ganimeti elde edenlerin dı­şında birilerine vermiyoruz. İkincisi: Biz selebi, öldürene, ihtimalle değil Hz. Peygamber'in (s.a.) hadisi ile veriyoruz. Hz. Peygamber sizin dediğiniz gibi âyetin hükmünü Huneyn gününe kadar ertelemiş de değildir. Aksine buna Bedir gününde hükmetmiştir. Savaştan sonra söylemiş olması, öldürmekle selebe hak kazanılacağına engel teşkil etmez.

Ebu Katâde'nin, tellâlın ilanını işitinceye dek talepte bulunmayışına ge­lince; bu, hükmün daha önceden malum ve belirlenmiş olmadığını gerektir­mez. Ebu Katâde susmuştu, çünkü mücerred davada bulunmakla selebi ala­bilecek değildi. Onun öldürdüğüne dair şahitlikte bulunan biri çıkınca Hz. Peygamber de kendisine vermişti.

Sahih olan; seleb konusunda bir şahidle yetinilip ikinci bir şahide ya da yemine ihtiyaç duyuhnamasıdır. Nitekim muarızı olmayan sahih-sarih sü*1 net bunu göstermektedir. Daha önce yerinde zikri geçmişti.

"Eğer seleb Öldürene ait olsaydı; lukata gibi bekletilir, taksim edilmez­di." sözüne şöyle cevap veriyoruz: Seleb, ganimeti elde edenlerindir, öldüre­nin ise sadece öncelik hakkı vardır. Eğer bizzat öldüren kimse bilinemezse, ganimete hak kazananlar ona müşterek olarak sahip olurlar. Çünkü hakları­dır. Öncelik hakkı bulunan da ortaya çıkmamıştır. Dolayısı ile hepsi ortak olurlar. [519]


[515] Enfâl, 8/41.

[516] Sahihdir. Daha önce geçti. Bk. Huneyn Gazasındaki Hikmetler ve Fıkhî Hükümler, dip­not: 9.

[517] Buharı, 56/42; Müslim, 1752. Ayrıca bk. Bedir Savaşı, 3/228.

[518] Ebu Davud, 2721; Ahmed, 4/90, 6/26. İsnadı sahihtir.

[519] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/184-187.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Seleb hakkındaki hükmü
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:18:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Seleb hakkındaki hükmü rüya tabiri,Seleb hakkındaki hükmü mekke canlı, Seleb hakkındaki hükmü kabe canlı yayın, Seleb hakkındaki hükmü Üç boyutlu kuran oku Seleb hakkındaki hükmü kuran ı kerim, Seleb hakkındaki hükmü peygamber kıssaları,Seleb hakkındaki hükmü ilitam ders soruları, Seleb hakkındaki hükmüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes