Konu Başlığı: Savaş hazırlıkları Gönderen: Safiye Gül üzerinde 13 Temmuz 2011, 17:19:56 2— Savaş Hazırlıkları:
Sefer esnasında sevkiyat işlerine bakanlar arasında geride kalır, güçsüzlerin ilerlemelerine yardım eder, yoldan kesilenleri terkisine alırdı. Yol boyunca yol arkadaşlarına en candan davranan O idi[255] Bir gazaya çıkmak istediğinde tevriyeli ifade kullanırdı[256] Meselâ, Hu-neyn savaşına çıkmak istediği vakit "Necid yolu ve sulan nasıldır? Oradaki düşmanlar kimlerdir?" gibi sorular sormuştu. "Harp hiledir." buyururdu[257] Düşman hakkında bilgi toplamak üzere casuslar yollar, öncüler gönderir ve geceleyin muhafızlara nöbet tuttururdu[258] Düşmanla karşılaştığı zaman durur dua eder, Allah'dan yardım dilerdi. Gerek kendisi, gerekse ashabı çokça Allah'ı zikreder ve seslerini kısarlardı[259] Orduyu ve savaşı organize eder; her kanada ona denk bir birlik yerleştirirdi, O'nun emriyle huzurunda müslümanlarla düşmanlar arasında düello yapılırdı. Harp levazımatını kuşanırdı. Bazan iki zırhı birbirine geçirip giyinirdi[260] Sancakları ve bayrakları vardı[261] Bir kavme galip geldiğinde onların arazilerinde üç gün kalır, sonra seferden dönerdi[262] Baskın yapmak istediği vakit beklerdi. Eğer obada bir müezzinin ezan okuduğunu duyarsa baskın yapmaz, aksi takdirde hücuma geçerdi[263]' Kimi zaman düşmana gece baskın düzenler, kimi zaman da gündüzün ansızın baskın yapardı[264]' | Perşembe günü sabah erken vakitte sefere çıkmayı severdi[265]' Askerler bir yere konakladığı vakit birbirlerine öyle sokulurlardı ki, üzerlerine bir örtü serilse onların hepsini bürürdü[266] Safları düzene kor[267] ve "Filan, sen öne geç! Falan,sen arkaya geç!" diyerek askerleri kendi eliyle harbe hazır duruma geçirirdi. Ordusundan her bir neferin kendi kabilesinin sancağı altında savaşmasını arzu ederdi. Düşmanla karşılaştığı vakit: "Kitab'ı indiren, bulutu yürüten, bölük bölük orduları hezimete uğratan Allah'ım! Şunları da bozguna uğrat. Onlara karşı bize yardım et!" diye dua ederdi[268] Bazan da: "Topluluk bozguna uğrayacak, sırtlarını dönüp kaçacaklar. Hayır, doğrusu kıyamet onların azapla korkutuldukları gündür. Kıyamet ne korkunç, ne acı bir gündür." âyetlerini okurdu[269] "Allah'ım! Yardımım indir." derdi. "Allah'ım! Benim desteğim sensin. Yardımcım sensin. Senin için savaşıyorum." derdi[270] Durum iyice şiddetlenip harp kızıştığı ve düşman kendisine yöneldiği vakit kendisini tanıtır: "Yalan yok, ben peygamberim. Ben Abdülmuttalib oğluyum" derdi[271] Harp şiddetlendiği vakit insanlar Hz. Peygamber'le (s.a.) korunurlardı[272] Düşmana en yakın olan O'ydu. Harpde söyledikleri vakit tanınmaları için ashabına bir parola belirlerdi. Parolaları bir keresinde "Emit! Emit = Öldür! Öldür" bir keresinde "Yâ Mansur ! ve bir keresinde def "Hamım Lâ yunsarûn = Hamim. Yardım alamazlar !di.[273] [255] Ebu Davud, 2639. Râvileri sikadır. [256] Buharî, 56/103, 64/79; Müslim, 2769 (54) [257] Buhari, 56/157, 63/25, 88/6; Müslim, 1739; Ebu Davud, 2636; Tirmizî, 1675. Hadiste harpte ihtiyatlı olup uyanık davranma teşvik edilmekte, düşmanı aldatma tavsiye edilmektedir; uyanık bulunmayanlar işin kendi aleyhine dönmesinden emin olamazlar. Ay-nca harpte düşünceyi kullanmaya da işaret edilmektedir. Harpte düşünceyi kullanmak, cesaret ve yiğitlikten daha çok ihtiyaç duyulan bir şeydir. [258] Bk.Müsned, 948; Sahih-iMüslim, 1901; Sünen-iEbu Davud, 2501, 2618; Siyer-i İbn Hi-şâm, 2/65; Sahih-i Buharı, 56/40-41. [259] BY.Sahih-i Buhari (Fethu'1-Bâri, 7/225); Müslim, 1763,1743; Müsned, 208, 221; Sünen-i Ebu Davud, 2656 ve 2657. [260] Ebu Davud, 2590; Ahmed, 3/449; Tirmizî, Şemail, 1/197; İbn Mâce, 2806. Sâib b. Ye-zîd: "Hz. Peygamber (s.a.) Uhud savaşında iki zırhı birbirine geçirerek giyindi" demektedir. Hadisin râvileri sikadır. Hâkim (3/25) Zübeyr b. Avvâm'dan bir şahit hadis aktarmış ve sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de ona katılmıştır. [261] Buharî, 56/102, 121, 143, 62/9; Ebu'ş-Şeyh, Ahlâku'n-Nebî (s.a.), s.150-152; Tirmizî, 1681; İbn Mâce, 2818; Ebu Davud, 2591, 2592. [262] Buhari, 64/8; Ebu Davud, 2695. [263] Buharî, 10/6, 56/102; Müslim, 1365. [264] Buharî (Fethu'l-Bâri, 5/122, 123 ve 6/102); Müslim, 1730, 1745. [265] Buharî, 56/102. [266] Ebu Davud, 2628; Ahmed, 4/194. Senedi sahihtir. [267] Buharî, 56/97. [268] Buharî, 64/29; Müslim, 1742. [269] Buharî, 64/4. îbn Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.) Bedir savaşı olduğu gün: "Allah'ım! Bana vaadettiğin yardımı bugün lütfet! Allah'ım! Eğer yardım etmezsen yeryüzünde Sana ibadet edecek kimse kalmayacak." diye dua etti. Hz. Ebu Bekir, elini tutup, "Yetişir, ey Allah'ın Rasûlü!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): "Bütün bu toplananlar bogzuna uğratılacak ve arkalarına dönüp kaçacaklar. Kıyamet, onlara azap vaadedilen gündür. O ne korkunç, ne acı bir gündür!" âyetini (Kamer, 54/45-46) okuyarak dışarı çıktı. [270] Ebu Davud, 2632; Tirmizî, 3578; Ahmed, 3/184. îbn Hibbân (1661) senedinin sahih olduğunu söylemiştir. İmam Ahmed (6/16) sahih senedle Süheyb'den bir şâhid hadis nak-letmiştir. [271] Buharî, 56/52, 61, 97, 167, 64/54; Müslim, 1776. Müslim, 1776. [272] Müslim, 1776 [273] Birincisi: Ebu Davud, 2596, 2638; Ebu'ş-Şeyh, Ahlâku'n-Nebî fs.a.J, s. 165. Senedi ha-sendir. Hâkim (2/107, 108) sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de ona katılmıştır. Ahmed (4/46) ve Dârimî (2/219) sahih senedle Seleme b. Ekva'ın şöyle dediğini rivayet ederler: Bir adamla (savaşta) düello yaptım. Onu öldürdüm. Allah Rasûlü (s.a.) onun üstünden çıkanı ganimet olarak bana verip beni ödüllendirdi. Hâlid b. Velid'in yanında parolamız: "Emil = Öldür/" kelimesi idi. İkincisi: Ebu'ş-Şeyh'in, Ahlâku'n-Nebî (s.155) eserinde Zeyd b. AK b. Hüseyin'den rivayetine göre Hz. Peygamber'in (s.a.) parolası: "Ya Mansûr, emit.'"sözü idi. Bu hadis munkatı'dır. Üçüncüsü: Ahmed, 4/65, 5/377; Tirmizî, 1682; Ebu Davud, 2597. Senedi hasendir. Hâkim (2/107) sahih olduğunu söylemiştir. İbn Kesir, Tefsirinde (4/69) Ebu Davud ve Tirmizî'nin rivayeti olarak kaydetmiş ve: "Bu sened sahihtir." demiştir. İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/129-132. |