๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 06 Ağustos 2011, 13:56:15



Konu Başlığı: Şahid cuma günüdür
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Ağustos 2011, 13:56:15
27.   "Şahid" Cuma Günüdür:

 

Allah'ın Kitab'ında kendisine yemin ettiği "şâhid"[991]cuma günü ola­rak tefsîr edilmiştir.

Humeyd b. Zenceveyh, Abdullah b. Musa- Musa b. Ubeyde- Eyyub b. Halid- Abdullah b. Râfi'-Ebu Hureyre senediyle Hz. Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurduklarım nakleder:

"Va'dolunan gün kıyamet günü, meşhûd gün arefe günü, şâhid ise cuma günüdür. Cuma gününden daha üstün bir gün üzerine güneş ne doğ­du, ne battı. O gün içinde öyle bir saat vardır ki, o saatte mü'min bir kul Allah'tan bir hayır dilerse Allah muhakkak dileğini yerine getirir yahut bir serden Allah'a sığınırsa Allah, onu o serden mutlaka korur."'[992]

Bu hadisi Müsned'indc Haris b. Ebî Üsâme, Ravh yoluyla Musa b. Ubeyde'den nakletmiştir.

Taberânî, Mu'cem'mdt Muhammed b. İsmail b. Ayyaş -onun babası İsmail- Damdan b. Zür'a- Şurayh b. Ubeyd- Ebu Mâlik el-Eş'arî senediyle Hz. Peygamber'in şöyle buyurduklarım nakleder:

"Va'dolunan gün kıyamet günü, şâhid cuma günü ve meşhûd arefe günüdür. Cuma gününü AKah bizim için saklamıştır. Orta namaz ikindi namazıdır."[993]

Bu hadis Cübeyr b. Mut'im'den de rivayet edilmiştir.[994]

Ben derim ki: Doğrusu -Allah en iyi bilendir- bu açıklama, Ebu Hu­reyre'nin tefsiri olsa gerek. İmam Ahmed b. Hanbel diyor ki: Muhammed b. Ca'fer, Şu'be'den o da AH b. Zeyd ve Yunus b. Ubeyd'den onlar da Haşim oğullarının âzâdh kölesi Ammar'dan o da Ebu Hureyre'den bize naklederler ki -Ali b. Zeyd, Hz. Peygamber'e (s.a.) kadar çıkardı. Yunus ise Ebu Hureyre'yi aşmadı - (iki farklı rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.) veya Ebu Hureyre) "Şâhid ve meşhuda andolsun ki" âyetini tefsir eder­ken, "Şahid cuma günü, meşhûd arefe günü ve va'dolunan gün kıyamet günü'dür." demiştir.'[995]


[991] Bürûc sûresi, 85/2-3. Âyette şöyle buyurulmaktadır: "Va'dolunan güne, şahide ve şâhid olunana andolsun ki..."

[992] Tirmizî, 3336. Aynca İbn Kesîr'in, Tefsir'iade (4/491) söylediğine göre, îbn Huzey-me; Süyûtî'nin ed-Durru'l-Mensür'da kaydettiğine göre de Abd b. Humeyd, îbn Ebi'd-Dünyâ (Usül'de), îbn Cerir (30/129), Îbnü'l-Münzir, İbn Ebî Hatim, İbn Mer-düyeh ve Beyhakî ('Sünen'de) rivayet etmiştir. Senedi zayıftır.

[993] Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, 7/135; Süyûtî, a.g.e., 6/332 (tbn Cerîr ve Taberânî'nin rivayet ettiklerini söyler). Sened zayıftır.

[994] Süyûtî (6/332), İbn Merdûyeh ve İbn Asâkir'in naklettiklerini söylüyor.

[995] Ahmed, Müsned, 2/298; Hâkim, 2/519. Hadis merfû ve mevkuf olarak rivayet edil­miştir. Bu açıklamanın, Ebu Hureyre'nin tefsiri olması kuvvetle muhtemeldir. Çün­kü Ebu Hureyre'nin sözü olduğunu nakledenler sağlam râvilerdir. Hz. Peygamber'e (s.a.) nisbet eden Ali b. Zeyd ise zayıf râvidir.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/383-384.