> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü  (Okunma Sayısı 1283 defa)
27 Mayıs 2011, 13:04:22
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 27 Mayıs 2011, 13:04:22 »



H) LİAN

 
1— Hz. Peygamberdin (s.a.) Liân Hakkındaki Hükmü:

 

Yüce Allah şöyle buyurur: "Eşlerine zina isnadında bulunup da kendi­lerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendi­sinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi, besince defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah'ın lane­tinin kendi üzerine olmasını dilemesidir.

Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ile şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyen­lerden ise, Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi, kendisinden cezayı kaldırır."[1002]

Sahihayrfâa. Sehl b. Sa'd hadisi şöyledir: Uveymir el-Aclânî, Âsim b. Adiy el-Ensarî'ye gelerek: "Ne dersin ya Âsim! Bir adam karısının yanında birini bulursa onu öldürür. Siz de kendisini öldürür müsünüz?. Yoksa ne yapar? Şunu benim için ya Âsim, Rasûlullah'a (s.a.) soruver!" demişti. Âsim da Rasûlullah'a (s.a.) sormuş, Rasûlullah (s.a.) bu suallerden hoşlanmamış; onlan ayıp görmüştü. Hatta (bu meyanda) Rasûlullah'tan işittiği sözler, Âsım'a ağır gelmişti. Âsim evine dönünce Uveymir gelmiş ve: "Ya Âsim! Rasûlullah (s.a.) sana ne dedi?" diye sormuştu. Âsim: "Sen-bana hayır getirmedin; Rasû­lullah (s.a.) kendisine sorduğum sorudan hoşlanmadı." dedi. Uveymir: "Valla­hi ben bu meseleyi ona sormaktan vazgeçmeyeceğim." diye karşılık verdi. Derken Uveymir kalkarak, halk arasında bulunan Rasûlullah'ın yanına geldi.

ve: "Ya Rasûlullah! Ne buyurursun, bir adam karısının yanında birisini bulursa onu öldürür, siz de kendisini öldürür müsünüz; yoksa ne yapmalı?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Seninle zevcen hakkında âyet indi. Haydi git de onu getir" buyurmuştu.

Sehl şunu söyledi: Müteakiben Iiân yaptılar. Ben de halk ile beraber Rasû-iullah'ın yanında idim. Liânı bitirdikleri vakit Uveymir: "Eğer karımı nikâ­hım altında tutsam, hakkında yalan söylemiş (oldum) Ya Rasûlallah!" demiş ve kendisine Rasûlallah (s.a.) emretmeden onu üç talâkla boşamıştı.

Zührî şöyle der: "Artık bu, Hân yapanların âdeti olmuştur."

Sehl devamla: "Kadın hamile idi. Artık çocuğu annesinin adı ile çağrılı­yordu. Sonra Allah'ın farz kıldığı üzere, çocuğun kadına, kadının çocuğa varis olması sünnet halini aldı." demiştir.

Bir rivayette: Mescidde Hânda bulundular ve Hz. Peygamber'in yanında karısından ayrıldı. Hz. Peygamber: "İşte Hân yapanlar arasındaki ayırma (tefrik) budur." buyurdu, denilmektedir.[1003]

SehTinf "Kadın hamile idi..." sözü Buharî'de Zührî'nin sözü olarak veril­miştir. Buharî'nin rivayetinde şu da vardır: Sonra Hz. Peygamber: "Bakı­nız, eğer bu kadın, vücudu siyah, gözlerinin siyahı koyu, kıçının iki yanı büyük, baldırları kaba tipte bir çocuk getirirse, muhakkak ben Uveymir'in bu kadı­na zina isnadında doğru olduğunu sanırım. Eğer kadın kelergillerden kızılca kurt gibi kızıl bir çocuk doğurursa, bu defa da ben şüphesiz kadına bühtan ve iftira ettiğini sanırım." buyurdu. Sonra çocuk, Rasûlullah'ın Uveymir'i tasdik yollu tasvir ettiği şekilde doğdu.

Bir rivayette: "Kadın hamile idi. (Uveymir) hamli(n kendisinden oldu­ğunu) inkâr etti." şeklindedir.[1004]

Sahih-i Müslim'de İbn Ömer anlatır: Falan oğlu falan Hz. Peygamber'e: "Ya Rasûlullah! Ne buyurursun, birimiz karısını kötülük yaparken bulsa ne yapmalıdır? Konuşmuş olsa, pek büyük bir şey hakkında konuşacak; sussa yine böyle bir şey hakkında susacak!" dedi. Hz. Peygamber (s.a.) sükut buyur­du; ona cevap vermedi. Biraz arası geçince o adam tekrar gelerek: "Ya Rasû­lallah! Sana sorduğum başıma geldi." dedi. Bunun üzerine Allah (c.c), Nûr süresindeki: "Kanlarına iftira atanlar..." âyetlerini indirdi. Hz. Peygamber (s.a.) bunlan o zata okudu, kendisine vaaz ve nasihatta bulundu. Dünya azabının ahiret azabından kolay olduğunu ona haber verdi. Adam: "Hayır! Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, kanma iftira etmedim." dedi. Sonra kadını çağırdı. Ona da vaaz ve nasihatta bulundu ve dünya azabının ahiret azabından kolay olduğunu haber verdi. Kadın: "Hayır! Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, bu adam hakikaten yalancıdır!" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) (Hâna) erkekten başladı. Adam kendisinin gerçekten doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah'a şehadet etti. Beşinci şehadet: Eğer yalaıicılardansa Allah'ın laneti kendi üzerine olması idi. Sonra Hz. Peygamber (s.a.) bunlan kadına tekrarlattı. O da: Adamın gerçekten yalancılardan olduğuna, dört defa Allah'a şehadet etti. Beşincide: Şayet kocası doğru söyleyenlerdense Allah'ın gazabı kendi üzerine olması idi. Müteaki­ben Hz. Peygamber onları birbirinden ayırdı.[1005]

Sahihayn'da, şöyle belirtilir: Hz. Peygamber'in Hânda bulunan eşlere: "Hesabınız Allah'a kalmıştır. Biriniz yalanadır. Senin kadın aleyhine bir deliHn yok." buyurdu. Erkek: "Ya Rasûlallah! Ya (mehir olarak verdiğim) malım?" diye sordu. Hz. Peygamber: "Sana mal yok. Eğer kadın aleyhinde doğru söyle­diysen, mal, fercinin sana helâl olmasına tekabül eder. Yalan söylediysen, bu mal talebi senin için ondan daha uzaktır." buyurdu.

Yine Sahihayn'd&ki bir rivayette Hz. Peygamber: "Vallahi, ikinizden biri mutlaka yalancıdır. Tövbe edeniniz var mı?" buyurmuştur[1006]

Yine Sahihayn'da îbn Ömer'den nakledilmiştir: Bir adam Hz. Peygam­ber (s.a.) devrinde Hânda bulundu. Rasûlullah (s.a.) onları ayırdı ve çocuğu annesinin (nesebine) kattı.[1007]

Müslim'de İbn Mes'ûd hadisinde Hân edenlerle ilgili olayda şu anlatılır:

Erkek, kendisinin hakikaten doğru söyleyenlerden olduğuna Allah'a dört defa şehadette bulundu. Sonra beşincide: Eğer yalancılardan isem Allah'ın laneti kendi üzerime olsun, diye lanette bulundu. Arkasından kadın Hân yapma­ya kalktı. Rasûlullah (s.a.) ona: "Vazgeç!" buyurdu. Fakat kadın razı olma­dı ve Hân yaptı. Onlar dönüp gittikten sonra Hz. Peygamber: "Umulur ki bu kadın, kara, cılız bir çocuk doğurur." buyurdu. Müteakiben kadın kara, cılız bir çocuk doğurdu.[1008]

Yine Sahih-i Müslim'de Enes b. Mâlik şöyle anlatır: Hilâl b. Ümeyye, karısına Şerik b. Sehma ile zina isnadında bulundu. Şerik, Berâ b. Malik'in anne bir kardeşi olup İslâm'da ilk Iiân yapan adamdı. Hilâl kansı ile Iânet-leşti. Bunun üzerine Rasûluilah (s.a.): "Kadını gözetleyin! Eğer beyaz (tenli), düz saçlı, bozuk gözlü bir çocuk doğurursa, çocuk Hilâl b. Ümeyye'ye; sürmeli gözlü, cılız, ince baldırh doğurursa Şerik b. Sehma'ya aittir." buyurdu. Bila­hare haber aldım ki kadın sürmeli gözlü, cılız, ince baldırh bir çocuk doğur­muş.[1009]

Sahihayn'da. İbn Abbas, benzeri bir ifadeyle bu olayı anlatmıştır. İbn Abbas'a bir adam: Rasûlullah'ın: "Bir kimseyi şahitsiz recmetseydim, bu kadı­nı recmederdim." buyurduğu kadın bu mudur? diye sormuş. O da: "Hayır, o İslâm'da aşikâr kötülük işleyen bir kadındı." cevabını vermiştir.[1010]

Bu hadisin Ebu Davud'a ait rivayetinde İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber onları ayırdı ve çocuğun, baba adıyla çağrılmamasına, ne kadına ne de çocuğa zina isnadında bulunuimamasına; kim kadına ya da çocuğa zina isnadında bulunursa kendisine (iftira) cezası gerekeceğine hükmetti. Ayrıca talaksız ayrılmış oldukları için ölüm iddeti de olmadığından kocanın kadın lehine mesken ve nafaka (iddet nafakası) yükümlülüğü olmadığına da hükmet-ti."[1011]

Buharî zikreder: Hilâl b. Ümeyye, Nebî (a.s.)'ın huzurunda kansma, Şerik b. Sehma ile zina etti, diye söz attı. Rasûluilah da Hilâl'e: "Dört şahidini hazırla, yahut arkana had (vurulur)." buyurdu. Bunun üzerine Hilâl: "Ya Rasûluilah! Bizim birimiz karısının üstünde bir erkek görürse şahit aramağa mı gidecek? (Şahit getirinceye kadar) işini görüp savuşmaz mı?" diye itiraz etti. Rasûl-i Ekrem: "Sen şahitlerini hazırla, aksi takdirde arkana iftira ceza­sı (seksen değnek) vurulur." demeğe devam etti. Bunun üzerine Hilâl b. Ümey­ye: "Ya Rasûlallah! Seni hak peygamber gönderen Allah Teâlâ'ya yemin ederim ki, muhakkak ben kesin olarak doğru söylüyorum ve eminim ki, Allah benim sırtımı hadden kurtaracak bir vahiy, bir âyet gönderecektir." dedi. Bu sırada hemen Cibril İndi, Rasûl-i Ekrem'e: "Eşlerine zina isnad edip de..."[1012] âyetlerini getirdi. Bunun üzerine Rasûluilah, kadına haber gönderdi. Kocası Hilâl de hazır bulundu. îlk önce Hilâl şehadet ve yemin etti. Rasûl-i Ekrem: "Allah muhakkak bilir ki, sizin biriniz elbette yalancıdır. Şu halde içinizden tevbe eden (ve Han yemininden dönen) var mıdır?" buyurdu. Sonra karısı şehadette bulundu. Beşinci yemine sıra geldiğinde, mecliste hazır bulunan­lar, kadını durdurarak: "Bak kadın! Bu beşinci yemin azabı mucibtir." ihta­rında bulundular.

Râvi îbn Abbas der ki: Bu ihtar üzerine kadın biraz ağırlaşip durakladı. Hatta biz kadını yemin etmekten vazgeçecek ve geri dönecek sandık. Sonra kadın (kendisini toplayıp): "(Şimdiye kadar şerefle yaşamış) kavim ve kabi­lemi ben bundan sonraki günlerde rezil ve rüsvay etmem!" diyerek Iiân yemi­nini yerine getirdi. Sonra Rasûl-i Ekrem: "Bu kadına bakınız. Eğer gözleri sürmeli, iki kıçı iri, baldırları kalın bir tipte çocuk dünyaya getirirse, çocuk Şerik b. Sehma'ya aittir." buyurdu. Kadın da hakikaten böyle bir çocuk doğur­du. Bunun üzerine Rasûluilah: "Eğer Allah'ın Kitab'mın Iiân hükmü infaz edilmemiş olsaydı, benimle bu kadın arasında bir macera vardı (Yani ben o kadına zina cezası icra ederdim.)" buyurdu.[1013]

Sahihayn'da rivayet edilir. Sa'd b. Ubâde: "Ya Rasûlallah! Ne buyu­rursun, karısının yanında bir adam bulan kimse onu öldürebilir mi?" diye sormuş, Rasûluilah (s.a.): "Hayır!" cevabını vermişti. Sa'd: "Seni hak...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü
« Posted on: 20 Nisan 2024, 00:48:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü rüya tabiri,Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü mekke canlı, Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü kabe canlı yayın, Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü kuran ı kerim, Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü peygamber kıssaları,Peygamberimizin liân hakkındaki hükmü ilitam ders soruları, Peygamberimizin liân hakkındaki hükmüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes