> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı  (Okunma Sayısı 1366 defa)
12 Temmuz 2011, 18:52:12
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 12 Temmuz 2011, 18:52:12 »



8— Hz. Peygamber'in (s.a.) Anlaşmayı Bozanlara Karşı Tatbikatı:

 

Hz. Peygamber (s.a.) bir kavimle barış anlaşması yapar da onlardan bazılan anlaşmayı ve barışı ihlâl eder, diğerleri buna seslerini çıkarmaz, razı olur­larsa; hepsine karşı savaş açar ve hepsini anlaşmayı bozmuş sayardı. Nitekim Kurayza, Nadîr ve Kaynukaoğullan hakkındaki uygulaması ile Mekke halkı hakkındaki uygulaması buna örnektir. Barış yaptığı kimseler hakkındaki uy­gulaması budur. Buna göre hükmün zimmîler hakkında da geçerli olması ge­rekir. Nitekim İmam Ahmed'in müntesiplerinden olan bir kısım fakıhler ve daha başkaları bunu açıkça belirtmişlerdir. Şafiî mezhebi âlimleri onlara mu­halefet etmişler ve anlaşmayı bozma hükmünü özellikle anlaşmayı bozanlara has kılmışlar, anlaşmanın bozulmasına razı olan ve buna ses çıkarmayanları anlaşmayı bozmuş saymamışlardır. Bu ikisi arasını şöylece ayırmışlardır: Zim­mîlik sözleşmesi daha güçlü ve daha pekiştirilmiştir. Bundan dolayı zamanla sınırlı olmaksızın yürürlüğe konmuştur. Ama saldırmazlık ve barış anlaşma­sında durum böyle değildir.

Birinciler diyorlar ki: Bu ikisi arasında bir fark yoktur. Zimmîlik sözleş' mesi zamanla sınırsız olarak yürürlüğe konmuş değildir. Aksine bu sözleş­me, zimmîlerin devamlı olarak iltizam ettikleri şey çerçevesinde kalmaları ve bu pozisyonlarını devam ettirmeleri şartıyla konulmuş bir sözleşmedir. Öte yandan bu sözleşme, sözleşmeye konu olan şeylerin hükümlerinin onlar tara­fından iltizam edilmesi şartıyla saldırmazlık için yapılan barış anlaşması gi­bidir. Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye geldiğinde yahudilerle yaptığı barış ve saldırmazlık anlaşmasını vakitle sınırlamadı; onlar kendisine ilişmedikleri ve O'na savaş açmadıkları sürece bu anlaşmayı mutlak bıraktı. İşte bu, onla­rın zimmîlik sözleşmeleri oldu. Ancak şu var ki, cizyenin farz olduğuna dair henüz bir âyet inmiş değildi. Cizyenin farz olduğunu ifade eden âyet inince bu, anlaşmada koşulan şartlara eklendi; anlaşmanın hükmünü değiştirmedi ve gereken durum da ebedilik oldu. Artık bazıları zimmîlik anlaşmasını bo-. zup diğerleri onlara ses çıkarmaz razı olurlar ve durumu müslümanlara bil-dirmezlerse, bu takdirde barış anlaşması yapılmış olanların anlaşmayı bozmaları gibi bir duruma düşerler. Gerek zimmîlik sözleşmesi yapanlar ve gerekse barış anlaşması yapanlar bu anlamda birbirine eşittirler, bu konuda aralarında bir fark yoktur. Ancak bir başka yönden birbirlerinden ayrılmak­tadır ki, bunu şu mesele açıklığa kavuşturur: Anlaşmanın bozulmasına ses çıkarmayıp razı olan, kabullenen kimse her ne kadar bu haliyle zimmîlik söz­leşmesinin ve barış anlaşmasının dışına çıkmış, zimmîlik sözleşmesinden ve barıştan önceki ilk durumuna dönmüş olursa da eğer zimmîlik sözleşmesi ve barış anlaşması üzerinde devam etmekteyse onunla savaşmak ve her iki du­rumda da onu öldürmek caiz olmaz. Bu konuda saldırmazlık anlaşması ile zimmîlik sözleşmesi arasında durum farkı yoktur. Peki o halde bu kimse nasil bir yerde (eski) haline dönmüş olur, bir başka yerde ise dönmemiş olur?Bu iş makul değildir. Bunun açıklaması: O kimseden cizye alımının yenilenişi, sözleşmeyi bozanlara rıza göstermesi, destek olması ve muvafakat etmesi ya­nında o şahsın sözleşmesini yerine getirmiş olmasını icab ettirmez. Cizye ver­memek onun anlaşmayı bozan ve sözleşmeyi yerine getirmeyen bir hain olmasını icab ettirir. Bunun ise imkânsızlığı ortadadır.

Bu konuda üç görüş vardır: 1) Her iki halde de anlaşma bozulur görüşü: Allah Rasûlü'nün (s.a.) kâfirler hakkındaki uygulaması da bunu göstermek­tedir. 2) Her iki halde de anlaşma bozulmamış olur görüşü: Sünnetin göster­diği yoldan en uzak olan görüş budur. 3) Bu iki durum arasında ayrım yapmak. Birinci görüş daha isabetlidir. Başarı Allah'tandır.

Şu olayda veliyyü'î-emr'e (sultana) bu görüş doğrultusunda fetva ver­dik: Hıristiyanlar Şam'da müslümanların mallarını ve evlerini yaktılar. Müs­lümanların en büyük camilerini yakmak istediler, hatta caminin minaresini yaktılar bile. Şayet Allah onları defetmeseydi, neredeyse caminin tamamı ya­nacaktı. Bu durumu hıristiyanlardan bilenler oldu. Buna muvafakat ettiler, ses çıkarmadılar, razı oldular ve veliyyü'l-emr'i haberdar etmediler. Veliyyü'l-emr, huzurundaki fakihlerden onlar hakkında fetva istedi. Biz de ona bu işi yapan, herhangi bir şekilde buna yardım eden yahut razı olup ses çıkarma­yan kimselerin zimmîlik sözleşmesini bozduklarına; had cezalarının kesinlik­le idam olduğuna; esirde olduğu gibi burada devlet başkanının herhangi bir seçim yapma hakkının bulunmadığına; idamın bir had cezası ve cezanın had olması halinde müslüman olmanın Allah'ın hükümlerini yüklenmiş, zimmî­lik sözleşmesi altına girmiş bulunan kimselerden idam cezasını düşürmeyece­ğine; müslüman olan düşman ülkesi (dârülharb) vatandaşı için bunun söz konusu olmadığına; çünkü müslüman olmanın o kimsenin kanını ve malını koruma altına aldığına, müslüman olmazdan önce yapmış olduklarından ötürü idam edilemeyeceğine ve bunun ayrı bir hükmü, anlaşmayı bozmuş ve sonra müslüman olmuş zimmînin başka bir hükmü olduğuna fetva verdik. Söyle­diğimiz bu fetvayı, İmam Ahmed'in ifadeleri ve usulü icabettirmektedir. Şey­hülislâm İbn Teymiye —Allah ruhunu şâd eylesin— buna parmak basmış ve birçok yerde bu şekilde fetva vermiştir.

Hz. Peygamber'in (s.a.) sünnet ve tatbikatından biri de, O, bir kabile ile barış ve anlaşma yapar da o kabileye, onlar dışında Hz. Peygamber'e (s.a.) düşman olan bir başka kabile katılırsa Hz. Peygamber'le (s.a.) anlaşma ya­pan kabilenin anlaşmalarına onlar da dahil olur ve anlaşma yapmış olan ka­bilenin yanında yer alırlar; Hz. Peygamber'e (s.a.) daha başka bir kabile katılırsa onlar da O'nun anlaşmasına dahil olur, O'nun yanında yer alırlar ve O'nun anlaşmasına dahil olup O'nun yanında yer alan kâfirlere savaş açan­lar O'na savaş açmış hükmünde olurlardı. Hz. Peygamber (s.a.) Mekkeliler­ie bu nedenle savaşmıştır. Çünkü Mekkelilerie on yıl savaşmamak şartıyla barış anlaşması yapmıştı; Bekir b. Vâil oğulları ileri atılıp Kureyş'in anlaşma ve sözleşmesine dahil oldular; Öte yandan Huzâa kabilesi öne atılıp Allah Rasü-lü'nün (s.a.) anlaşma ve sözleşmesine dahil oldular. Sonra Bekiroğullan, Huzâa kabilesine saldırıp onlara gece baskını yaptılar ve kabilenin bir kısmını öl­dürdüler. Kureyş de gizlice onlara silah yardımında bulundu. Allah Rasûlü (s.a.) bu hareketlerinden ötürü Kureyş'i anlaşmayı bozmuş saydı ve mütte­fiklerine saldırdıklarından ötürü Bekir b. Vâil oğullarıyla savaşmayı caiz gördü. Bu olay aşağıda —inşallah— anlatılacaktır.

Şeyhülislâm İbn Teymiye doğu hıristiyanlan ile savaşmaya da bundan ötürü fetva verdi. Zira onlar her ne kadar bizimle savaşmamış, harp etme­mişlerse de müslümanlann düşmanlarına savaş sırasında yardım ettiler, on­lara mal ve silahla destek oldular. Bu yüzden Üstad, onları zimmîlik sözleşmesini bozmuş olarak gördü. Nitekim Kureyş de Hz. Peygamber'in (s.a.) müttefikleriyle savaşan Bekir b. Vâil oğullarına yardım etmekle Hz. Peygam­ber'in (s.a.) anlaşmasını bozmuşlardı. Öyleyse zimmîler, müslümanlarla sa­vaşta müşriklere yardım ederlerse ya durum nice olur? En iyi bilen Allah'tır. [380]


[380] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/173-176.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:14:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı rüya tabiri,Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı mekke canlı, Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı kabe canlı yayın, Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı kuran ı kerim, Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı peygamber kıssaları,Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatı ilitam ders soruları, Peygamberimizin anlaşmayı bozanlara tatbikatıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes