> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Ölü hayvanın yağının satılması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölü hayvanın yağının satılması  (Okunma Sayısı 1183 defa)
20 Mayıs 2011, 12:00:09
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Mayıs 2011, 12:00:09 »



3 — Ölü (Murdar) Hayvanın Satılması:
 
a) Yağının Satılması:


 

Ölü hayvanın satılmasının haram olmasına gelince, ister kendiliğinden ölsün, isterse helâl olmasını sağlamayan bir şekilde kesilmiş olsun, ölü hayvan (meyte, lâşe) olarak isimlendirilen bütün cinsler bu bölüme girmektedir. Aynı zamanda bütün kısımları da bu bölümde mütâlâa edilir. İşte bu yüzden ashâb-ı kiram birçok yönden faydalandıkları ölü hayvan yağının satışının haram kılınması konusunda tereddüt ettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.) onlara, zikrettikleri faydaları olmasına rağmen onun satışının da haram olduğunu haber verdi. İşte bu nokta, âlimlerin, Hz. Peygamber'in (s.a.) maksadını anlamaktaki ihtilâflarından dolayı ihtilâf ettikleri bir noktadır ki, açıklaması şöyledir. Hz. Peygamber'in (s.a.): "Hayır, o haramdır." sözü satış için mi, yoksa yağ ile yaptıkları işler için mi söylenmiştir? Bu konuda üstadımız derki: Bu söz satış içindir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.) onlara, Allah'ın ölü hayvanın satışını haram kıldığım haber verince, dediler ki: Onun yağında şöyle şöyle yararlar var. Bunu söylerken şunu kastediyorlardı: Bu yararlan onun satışını caiz kılar mı? Bu soru üzerine Hz. Peygamber (s.a.): "Hayır, o haramdır." buyurdu.

Ben de bu konuda şunu söylemek isterim: Sanki onlar ölü hayvanın yağının tahsis edilerek caiz kılınmasını istediler. Bu tıpkı Hz. Abbas'm (r.a.) izhir (Mekke ayrığı) otunun, Harem bölgesinde koparılması yasaklanan diğer bitkilerden ayn tutulmasını ve onun kesilmesine cevaz verilmesini istemesi gibidir. Fakat Hz. Peygamber (s.a.) onların bu talebine olumlu cevap vermemiş ve: "Hayır, o haramdır." buyurmuştur.

Ahmed b. Hanbel'in arkadaşlarından ve diğer fıkıh âlimlerinden bir grup da haram kılma ifadesinin, ölü hayvan yağı ile yapılan işler için söylendiğini iddia etmişlerdir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.) cevabında erkek için kullanılan    "o"   îzamirini kullanmış, dişi için kullanılan"o" zamirini kullanmamış, bununla da zikredilen şeylerin hepsini (mezkûr) kasdetmiştir. Arap dilindeki bir kaide gereği, bir zamirin en yakın mezkûra dönmesi de onların görüşünün tercihine sebep oluyor. Mâna açısından bir başka tercih sebebi de şudur: Sözkonusu işlerin mubah kılınması, ölü hayvan yağının temin edilmesine ve satılmasına vesile teşkil eder. Aynı zamanda hadis-i şerifin bazı rivayetlerinde dişi için kullanılan "o" zamiri de vârid olmuştur. Bu zamir ya ölü hayvan yağlarına, ya da onunla yapılan işlere aittir. Her iki takdirde de bu, onların sordukları işlerin haram kılındığına delil olur.

Ebu Hureyre'nin (r.a.) yağa düşen fare hakkında rivayet ettiği hadisteki şu söz de, bu görüşü desteklemektedir: "Şayet yağ katı ise, fareyi ve düştüğü kısmın çevresindeki yağı atınız, geri kalanı yiyiniz, sıvı ise o yağa yanaşmayınız, "[463] Kandilde yakarak ondan yararlanmak da ona yaklaşmak demektir.

Birinci görüşü tercih edenler de diyorlar ki: Hz. Peygamber'den (s.a.) şu rivayet edilmiştir: "Ölü hayvanın, ancak yemesi haramdır. "[464] Bu hadis ondan, kandillerde yakıt olarak kullanmak veya delikleri tıkamak gibi yemenin dışında yararlanmanın haram olmadığı konusunda açıktır. Yine demişlerdir ki: Haram olan şey ancak, yemede ve giymede olduğu gibi pis olan bir şeye zahirî ve bâtmî olararak dokunmaktır. Temas olmaksızın yararlanmak sözkonusu olursa, niçin haram olsun?

Câbir'in (r.a.) hadisi üzerinde düşünenler sorunun satış hakkında olduğunu, birçok faydalarından dolayı bu konuda ruhsat istediklerini, Hz. Peygamber'in (s.a.) de bunu reddedip "O, haramdır." Dediğini göreceklerdir. Şayet yukarıdaki işleri soracak olsalardı, şöyle derlerdi: "Ölü hayvanın yağları için ne dersin, onunla aydınlanmak, derileri yağlamak caiz midir?" Onunla şu şu yapılır, demezlerdi. Çünkü bu soru sormak değil, haber vermektir. Aynı zamanda onlar bu işleri, Hz. Peygamber'in (s.a.): "Hayır, o haramdır." hadisinin peşisıra söylememişlerdir ki, o hadis sözkonusu işlerin haram olduğunu açıkça ifade etsin. Aksine ölü hayvanın satışının haram kılınması üzerine söylemişler bununla da sanki O'ndan, çeşitli faydaları sebebiyle yağın satışının caiz olması hususunda ruhsat istemişlerdir. Hz. Peygamber (s.a.) de bu izni vermemiştir. Bu konuda en son şu söylenebilir: Hadiste iki ihtimal bulunmaktadır. Böyle olunca, Allah ve Rasûlü'nün haram kıldığı bilinmeyen bir şey haram olmaz.

Hz. Peygamber'in (s.a.) Semûd kavmine ait kuyulardan su içmeyi yasakladığı halde, o kuyulardan çekilen su ile yoğrulan hamurları hayvanlara yedirmeyi mubah kıldığı bilinmektedir.'[465]' Necaseti yakarak ondan yararlanmak, her türlü mefsedetten, aynı zamanda bâtını ye zahirî temastan da uzak olarak gerçekleşmektedir. Böyle olan bir şeyi şeriat haram kılmaz. Zira şeriat ancak tamamı veya çoğu zarar olan şeylerle, o zarara yol açan ve sebebiyet veren şeyleri haram kılar.

Ahmed b. Hanbel, kendisinden gelen iki rivayetten birinde, temiz yağ ile karıştırıldığı takdirde ölü hayvan yağının kandillerde yakılmasına cevaz vermiştir. Yine ondan gelen rivayetlerin çoğunda, necis olan bir zeytinyağı yakarak aydınlanmak ve onunla gemi boyamak caiz görülmüştür. Ebu Muhammed gibi bazı arkadaşları da onun gibi düşünmektedirler. Delil olarak da İbn Ömer'in o yağ ile aydınlanmayı emretmesini göstermektedirler.

îki oğlu Salih ve Abdullah'tan rivayet edildiğine göre, Ahmed b. Hanbel şöyle demiştir: Necis olan bir şeyin satışını hoş bulmuyorum. Necis olduğundan dokunmamak şartıyla, onunla aydınlanmak mümkündür. Bu görüş hem aslen necis, hem de sonradan necis olan her şeyi içine alır. Şayet bu görüşü sadece sonradan necis olan şeyler için geçerlidir takdirinde bulunursa, bu söz ölü hayvan necâsetiyle veya başka bir necasetle karışan yağla aydınlanmanın caiz olduğunu belirtmesi açısmdan sahihtir. İmam Şafiî'nin görüşü de böyledir. Bu durumda tek başına ölü hayvan yağı ile aydınlanmakla, temiz yağ ile karışmış ve onu necis hale getirmiş ölü hayvan yağı ile aydınlanmak arasında ne fark vardır?

Bu soruya: Şayet, tek başına olursa aynî necis olur, ona başka bir şey karışırsa, sonradan necis olacağından yıkanmakla temizlenmesi mümkün bulunduğundan necaset bulaşan bir elbise gibi olur. Bu yüzden bir rivayete göre sonradan necis olan yağın satışı caiz görüldüğü halde, ölü hayvanın yağının satışı caiz görülmemiştir, diye cevap verilirse, şöyle karşılık verilir: Şüphesiz kt, iki grup necasetin arasını ayınp ayn ayn hükümlere tâbi kılanlar bu farka dayanmışlardır, ancak bu fark da iki sebeple zayıftır:

Birincisi: Ne îmam Ahmed'in, ne de îmam Şafiî'nin necis olan yağın yıkanması konusunda bir görüşleri olduğu bilinmemektedir. Bu hususta onlardan tek kelime bile sâdır olmamıştır. Ancak bazı arkadaşlarından böyle bir fetva gelmiş, İmam Mâlik'ten benzeri bir görüş rivayet edilmiş, yıkanmakla temizleneceği söylenmiştir.

İkincisi: Bu fark zeytinyağı ve susamyağı gibi yağlar için geçerli olsa bile, bütün yağlar için geçerli olduğu söylenemez. Çünkü bazı yağların yıkanması mümkün değildir. İmam Ahmed ve îmam Şafiî, necis olan yağ ile aydınlanmaya hiçbir ayınm yapmaksızın cevaz vermişlerdir.

Aynı zamanda bu ayırım, pis ve ister aslî ister sonradan necis olan bir şeyin kullanılmış olmasının izahında bir fayda sağlamaz. Çünkü pis olan bir şeyi kullanmak sözkonusu olacağı için, aydınlanmanın haram kılınmasında da, dumanın necaseti sebebiyle haram kılınmasında da her iki çeşit yağ arasında bir fark yoktur. Bu yağlardan biriyle aydınlanmaya cevaz verip diğeriyle vermemek hususunda, iki mezhep .arasındaki ayırımın hiçbir mânası yoktur. [466]


[463] Ahmed, 2/232, 265, 490 ; Ebu Davud, 3842. İsnadı sahihtir.

[464] Buhâri, 72/30.

[465] Buhârî, 60/19 ; Müslim, 2981. İbn Ömer'den nakledildiğine göre topluluk Rasûlullah (s.a.) ile birlikte el-Hıcr'a yani Semûd kavminin toprağına inmişler, oranın kuyularından su çekmişler ve o su ile hamur yoğurmuşlardır. Rasûlullah (s,a.) çektikleri suyu dökmelerini, hamuru da develere yedirmelerini ve onlara dişi devenin gittiği kuyudan su çekmelerini emretmiştir. .

[466] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 6/322-325.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölü hayvanın yağının satılması
« Posted on: 26 Nisan 2024, 07:27:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölü hayvanın yağının satılması rüya tabiri,Ölü hayvanın yağının satılması mekke canlı, Ölü hayvanın yağının satılması kabe canlı yayın, Ölü hayvanın yağının satılması Üç boyutlu kuran oku Ölü hayvanın yağının satılması kuran ı kerim, Ölü hayvanın yağının satılması peygamber kıssaları,Ölü hayvanın yağının satılması ilitam ders soruları, Ölü hayvanın yağının satılmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes