๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 04 Temmuz 2011, 18:45:03



Konu Başlığı: Müslümanların sefere çıkışı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 04 Temmuz 2011, 18:45:03
2— Müslümanların Sefere Çıkışı:

 

Müslümanlar hazırlandılar. Sayıları üç bin idi. Yola çıkma vakti gelin­ce halk gelip Hz. Peygamber'in (s.a.) komutanlarıyla vedalaştılar ve onlara selâm verip dua ettiler. Bu sırada Abdullah b. Revâha ağladı. Ona: "Niye ağlıyorsun?" diye sordular. Abdullah dedi ki: "Vallahi ben, ne dünya sevgisi ne de sizlerden ayrılacağımdan ötürü ağlıyorum. Fakat ben Rasûlullah'm (s.a.), Allah Teâlâ'nın kitabından içinde cehennemin anıldığı 'İçinizden, ce­henneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine al­dığı kesin bir hükmüdür.[840]' âyetini okuduğunu işitmiştim. Oraya uğradıktan sonra, dönüşümün nasıl olacağını bilmediğimden dolayı ağlıyorum."

Müslümanlar: "Allah yardımcınız olsun, sizleri tehlikelerden korusun ve sağ-salim bize döndürsün." dediler.

Bunun üzerine Abdullah b. Revâha şu şiiri söyledi:[841]

"Fakat ben Rahman'dan mağfiret diliyorum; Ve kanlan fışkırtıp köpürten bir kılıç darbesi!

Veya öldürücü bir yara, kasıp kavurucu, Ciğer ve barsaklan; bir kargı darbesi!

Öyle ki, kabrime uğrayanlar desinler:

Allah bu gaziye doğru yolu göstermiş, o da bulmuş."

Sonra Maan'a varıncaya kadar yürüdüler ve burada konakladılar. Müs­lümanlara, Hirakl'in (Heraklius, 610-641 m.) 100.000 Rum askeriyle Belkâ'-da olduğu ve bunlara; Lahm, Cüzam, Belkayn, Behrâ ve Beliy kabilelerinden 100.000 kişinin katıldığı haberi geldi. Bunun üzerine müslümanlar durumu görüşmek için iki gece Maan'da konakladılar. Bazıları: Rasûhıllah'a (s.a.) bir mektup yazıp bizim sayımızı ve düşmanın sayısını bildirelim. Ya bize sa­vaşçılar göndersin veya ne yapmamız gerektiğini emretsin, onu yapalım, dediler.

Abdullah b. Revâha, müslümanları cesaretlendirmk için şöyle dedi: "Ey müslümanlar! Vallahi, sizin şu anda istemediğiniz şey, arzulayıp elde etmek için yola çıktığınız şehitliktir. Biz insanlarla, ne sayıca çokluğumuza ne de kuvvetimize göre savaşıyoruz! Biz sadece Allah'ın bizi şereflendirdiği şu din kuvvetiyle savaşıyoruz! Haydi yürüyün! Bunda muhakkak ki iki iyilikten bi­ri, ya zafer ya da şehitlik vardır!" [842]


[840] Meryem, 19/71.

[841] İbn Hişâm, 2/373-374. Hadis mürseldir.

[842] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/427-428.