> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Müreysî gazası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müreysî gazası  (Okunma Sayısı 2302 defa)
07 Temmuz 2011, 16:56:07
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 07 Temmuz 2011, 16:56:07 »



10— Müreysî Gazası:

 

Müreysî[625] gazası hicretin 5. yılı Şaban ayında oldu.[626] Sebebi: Hz. Pey-gamber'e (s.a.) MustalıkoğuIIarı reisi Haris b. Ebî Dirâr'm, kavmi arasında dolaşarak onları ve Araplardan söz geçirebildiklerini Rasûlullah'la (s.a.) sa­vaşmak üzere davet ettiği haberi ulaştı. Peygamberimiz Büreyde b. Husayb el-Eslemî'yi durumu öğrenmesi için gönderdi. Büreyde onların yanma gidip Haris b. Ebî Dirâr ile buluştu ve onunla konuştu. Hz. Peygamberdin (s.a.) yanına dönüp onların durumunu haber verdi.

Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.) müslümanlan savaşa çağırdı, onlar da çıkmak için acele ettiler. Bundan önce hiçbir gazaya katılmamış bir grup münafık da kendileriyle birlikte yola çıktı. Medine'de Zeyd b. Hârise'yi vekil bıraktı. Ebu Zer el-öıfarî'yi bıraktığını söyleyenler bulunduğu gibi, Nü-meyle b. Abdullah el-Leysî'yi bıraktığını söyleyenler de vardır.

Hz. Peygamber (s.a.) Şaban ayından iki gece geçtikten sonra pazartesi günü yola çıktı. Haris b. Ebî Dırar ile yanında bulunanlara Allah Rasûlü'-nün (s.a.) kendilerine doğru gelmekte olduğu ve Peygamber ile müslüman-lardan haber getirmek üzere yolladığı casusun öldürüldüğü haberi ulaşınca büyük bir korkuya kapıldılar. Yanlarında bulunan Araplar onlardan aynldılar.

Allah Rasûlü (s.a.) Müreysî'e geldi. Burası bir su kenarı idi. Çadırını bu­rada kurdu. Yanında Hz. Âişe ile Ümmü Seleme (r.anhüma) vardı. Savaşa hazırlandılar. Allah Rasûlü (s.a.) ashabına saf tutturdu. Muhacirlerin sanca­ğı Hz. Ebu Bekir Sıddîk'ta, Ensarınki Sa'd b. Ubâde'de idi. Bir müddet kar­şılıklı ok attılar. Sonra Allah Rasûlü (s.a.) ashabına emretti ve hep birden hücuma kalktılar. Zafer müslümanların oldu. Müşrikler bozguna uğradı, öl­dürülenler öldürüldü. Hz. Peygamber (s.a.) düşmanın kadın ve çocuklarını esir aldı, deve ve koyun sürülerini ele geçirdi. Bir kişi dışında müslümanlar-dan kimse öldürülmedi. Abdülmü'min b. Halef, Sîret adlı kitabında ve daha başkaları böyle söylemektedirler. Bu bir yanılgıdır. Zira aralarında savaş ol­mamıştır. Ancak düşmana su kenarında baskın yapmış ve çocukları —kadınları ve mallarını ele geçirmiştir. Nitekim Sahih(~i Buharı/de: "Hz. Peygamber (s.a.) Mustahkoğullan üzerine onlar gafilken hücum etti..." denmekte ve hadis zikredilmektedir. [627]

Kabile reisi Hâris'in kızı Cüveyriye de esir almanlar arasındaydı. Sabit b. Kays'ın payına düşmüş, Sabit de kendisiyle kölelik sözleşmesi yapmıştı. Hz. Peygamber (s.a.), onun kölelikten kurtulmasıjçin gereken parayı ödedi ve onunla evlendi. Müslümanlar bu evlilik sebebiyle, "Onlar, Allah Rasûlü'-nün s.a.) hısımlandır." diyerek Mustalıkoğullarmdan yüz esir köleyi azad edip serbest bıraktılar.[628]

îbn Sa'd der ki: Bu gazada Hz. Âişe'ye ait bir gerdanlık düştü de onu ara­maya koyuldular. Neticede teyemmüm âyeti nazil oldu.                 

Taberânî, Mucem'inde Muhammed b. İshak - Yahya b. Abbâd b. Ab­dullah b. Zübeyr - babası aracılığıyla Hz. Âişe'nin şöyle dediğini zikreder: Benim gerdanlık meselemden dolayı olanlar olduktan, ifk ehli dediklerini de­dikten sonra Rasûlullah (s.a.) ile birlikte bir başka gazaya daha çıktım. Yine gerdanlığım düştü. Onu aramak için herkes yolundan kaldı. Allah'ın dilediği bir zamanda Ebu Bekir'le karşılaştım. Bana: "Kızım! Her seferde âlemin ba­şına sıkıntı ve belâ oluyorsun. Hiç kimsenin yanında su yok." dedi. Bunun üzerine Allah, teyemmüme ruhsat veren âyeti indirdi[629]

Bu hadis, teyemmüm âyetinin inişine sebep olan gerdanlık hikâyesinin bu gazadan sonra meydana geldiğine delâlet etmektedir; görünen budur. Fa­kat bu kıssada gerdanlığın kaybolması ve aranması sebebiyle cereyan eden ifk hâdisesi yer almıştır. Bazıları iki olayı birbiriyle karıştırmışlardır. Biz bu­rada ifk hâdisesine işaret edeceğiz. [630]


[625] Müreysî: Huzâaoğullanna ait bir su olup bununla Fur' (Medine taraflarında bir yerdir) arasında bir günlük mesafe vardır. Bu gaza MustalıkoğuIIarı gazası diye de isimlendiril­miştir. Bu, Cüzeyme b. Sa'd b. Amr'ın lâkabı olup Huzâaoğullannın bir koludur.

[626] Beyhakî, Katâde, Urve ve başkalarından rivayet etmiş olup Hâkim bunu tercih etmiştir. Muhammed b. îshak 6. yılda olduğunu söylemiş; Halîfe ve Taberî de bunu kesin kabul etmişlerdir. Buharî (64/32), Musa b. Ukbe'den bu gazanın 4. yılda olduğunu nakletmiş-tir. Hafız İbn Hacer der ki: Buharî böyle zikretmiştir; herhalde o, "5. yılda" yazmak istemiştir de bir kalem hatası olarak "4. yılda" yazmıştır. Musa b. Ukbe'nin MegazV-sinde birkaç senedle nakledilip Hâkim, Ebu Saîd en-Nisabûrî, Beyhakî'nin (ed-DelâiPde) ve başkalarının tahric ettiği rivayete göre 5. senedir. Musa b. Ukbe'nin İbn Şihâb aracı­lığıyla naklettiği rivayetin metni şöyledir: "sonra Rasûlullah (s.a.) Mustahkoğullan ve Lihyânoğullan ile 5. yılın Şaban ayında savaştı." BuharTnin Cihad kitabında İbn Ömer'­den kendisinin Rasûlullah (s.a.) ile birlikte Mustalıkoğullanna karşı 4. yılın Şaban ayın­da savaşa çıktığına fakat O'nun çarpışmak için kendisine izin vermediğine dair rivayeti de bunu destekler. Çünkü Hz. Peygamber, daha önce geçtiği gibi ona Hendek savaşın­da izin vermiştir ki bu da Şaban ayından sonradır. 5. veya 4. yılda olmuştur desek de farketmez. Hâkim, el-lklîl adlı eserinde: Urve'nin ve daha başkalarının bu savaşın 5. yılda yapıldığı yolundaki sözleri, doğruya İbn İshak'm sözünden daha yakındır. Ben derim ki: Ifk hadisinde Sa'd b. Muaz ile Sa'd b. Ubâde arasındaki, ifk ashabı (iftiracılar) hak­kındaki münakaşaya dair haber de bunu destekler... Şayet Müreysî gazası, ifk hadisesi­nin bu gazada olması yanında 6. senenin Şaban ayında olsaydı, Sahih'te Sa'd b. Muaz'ın zikredilmesi yanlışlık olurdu. Çünkü Sa'd b. Muaz, Kurayza savaşında vefat etmişti ki bu savaş, sahih rivayete göre 5. senede olmuştu. Söylenildiği gibi 4. senede olsaydı yan­lışlığın en büyüğü olmuş olurdu. Şu halde ortaya çıkmıştır kî, Müreysî'nin Hendek'ten önce olmuş olması için bu gazanın 5. yılın Şaban ayında olması gerekir. Çünkü Hen­dek, 5. yılın Şevval ayındaydı. Dolayısıyla Sa'd b. Muaz, Müreysî'de bulunmuş ve bun­dan sonra Hendek'te bir okla vurulmuş ve aldığı bu yara sebebiyle Kurayza savaşı esnasında vefat etmiş olur.

[627] Buharî, 49/13; Müslim, 1730; Ebu Davud, 2633; Ahmed b. Hanbel, 2/31, 32,$1: Ab­dullah b. Ömer'den.                                                                               

[628] İbn Hişâm, 2/294-295: İbn İshak'tan. Aynı senedle Ahmed b. Hanbel, 6/277. Bu hadis­te, Muhammed b. Cafer b. Zübeyr'in Urve'den aktardığına göre Hz. Âişe'nin şöyle de­diği nakledilmektedir: "Kavmine karşı ondan daha

hayırlı bir.kadın bilmiyorum." İsnadı sahihtir. Bu gaza için bk. İbn Hişâm, 2/289-296; ibn Kesîr, 3/297-303; İbn Sa'd, 2/63-65; Taberî, 3/63; İbn Seyyidinnâs, 2/91; Şerhu't-MevahibiLedüniyye, 2/95-102; Buharî, 49/13.

[629] Senedinde Muhammed b. Humeyd er-Râzî vardır ki, İbn Hacer'in Fethu'I-BârTte (1/368) dediği gibi zayıf bir râvidir. Buhârî (6/2, 65/Mâide sûresi/6) ve Müslim (367), Hz. Âi­şe'nin şöyle dediğini nakletmişlerdir: Hz. Peygamber {s.a.) ile birlikte seferlerinden biri­ne çıkmıştık. Beydâ denilen yerde veya Zâtü'l-Ceyş'de gerdanlığım koptu. Onu aramak için Rasûlullah (s.a.) orada bekledi, müslümanlar da onunla birlikte beklediler. Halbu­ki suyun başında olmadıkları gibi yanlannda su da bulunmuyordu. Derken Ebu Bekir yanıma geldi. Rasûlullah (s.a.) başını dizime koymuş, uyuyordu. Ebu Bekir bana: Sen hem Rasûlullah'ı, hem de yanındaki insanları yoldan alıkoydun. Bunlar su başında de­ğiller ve yanlannda su da yok! dedi. Ebu Bekir beni azarladı ve Allah'ın dilediği kadar söylenip durdu. Eliyle de böğrüme vurmaya başladı. Kıpırdamama ancak Rasûlullah'ın (s.a.) dizimde bulunması mani oluyordu. Böylece sabahleyin Rasûlullah (s.a.) susuz olarak uykudan kalktı. Bunun üzerine Allah Teâlâ teyemmüm âyetini indirdi. Üseyd b. Hu-dayr dedi ki: Bu sizin İlk bereketiniz değildir ey Ebu Bekir ailesi! Âişe dedi ki: Müteaki­ben üzerine bindiğim deveyi kaldırdık, meğer gerdanlık altında imiş. Bu hadiste geçen "seferlerinden biri" sözü hakkında İbn Abdilber, Temhîd adlı eserinde: "Bunun Mus-talıkoğullan gazası olduğu söylenmektedir." demektedir. el-İstizkâr adlı eserde de bu kesin kabul edilmektedir. Fakat ondan daha önce İbn Sa'd ve tbn Hibbân böyle söyle­mişlerdir. Bu hadisin bir benzeri Ahmed b. Hanbel (6/272, 273) tarafından da rivayet edilmiştir, senedi sahihtir.

[630] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/296-298.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müreysî gazası
« Posted on: 24 Nisan 2024, 09:17:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müreysî gazası rüya tabiri,Müreysî gazası mekke canlı, Müreysî gazası kabe canlı yayın, Müreysî gazası Üç boyutlu kuran oku Müreysî gazası kuran ı kerim, Müreysî gazası peygamber kıssaları,Müreysî gazası ilitam ders soruları, Müreysî gazasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes