> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması  (Okunma Sayısı 1350 defa)
19 Haziran 2011, 20:57:51
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 19 Haziran 2011, 20:57:51 »



13— Münafıkların, Rasûlullah'a (s.a.)Tuzak Kurmaya Kalkışmaları:

 

Ebu'l-Esved, Meğazf sinde Urve'den şöyle bir nakilde bulunur: Hz. Pey­gamber (s.a.) Tebük'ten döndü. Medine'ye doğru yola çıktı. Bir müddet yol aldıktan sonra bir grup münafık Rasûlullah'a (s.a.) bir tuzak hazırladılar, yolda O'nu yüksek bir tepeden aşağı atmak hususunda aralarında anlaştılar. Tepeye yaklaşınca Allah Rasûlü (s.a.) ile birlikte yürümek istediler. Ashabı da oraya gelince, Rasûlullah (s.a.): "Kim vadiden gitmek isterse gitsin, orası sizin için daha müsait." dedi. Ashab-ı kiram vadi yolunu tutarken Hz. Pey­gamber (s.a.) ve O'na tuzak kurmak isteyen bir grup münafık tepeye doğru yürüdüler. Rasûlullah'ın (s.a.) ashabına söylediklerini duyunca (bu tam fır­sattır deyip) başlarındaki örtüyle yüzlerini örterek çok mühim ve tehlikeli işe teşebbüs etmek için hazırlandılar. Hz. Peygamber (s.a.), Huzeyfe b. el-Yemân ve Ammâr b. Yâsir'e, yanında yürümelerini emretmişti. Ayrıca Ammâr'a devesinin yularını tutmasını, Huzeyfe'ye de deveyi arkadan sürmesini emret­mişti. Onlar bu şekilde yürürlerken, arkalarından kendilerine doğru gelenle­rin gürültülerini duydular. Hz. Peygamber (s.a.) sinirlendi ve Huzeyfe'ye onları defetmesini emretti. Huzeyfe, Rasûlullah'ın (s.a.) sinirlendiğini gördü ve he­men geriye dönüp elindeki sopa ile bineklerinin önüne geçip vurmaya başla­dı. Onları yüzleri maskeli olarak gördü, fakat o bölgede her yolcunun tabii olarak yüzünü böylece örtmesi âdet olduğu için bu durumdan hiç şüphelen­medi. Huzeyfe'yi görünce, Allah onların kalblerine korku düşürdü ve hilele­rinin açığa çıktığını, tuzaklarının anlaşıldığını zannettikleri için süratle kala­balığa karıştılar. Sonra Huzeyfe döndü. Rasûlullah'ın (s.a.) yanma gelince Rasûlullah (s.a.): "Ey Huzeyfe! Sür hayvanı, Ey Ammâr! Sen de acele et." dedi. Böylece süratlenip tepeden aşarak, vadi yolundan gelmekte olup henüz oraya ulaşamamış olanları beklemeye başladılar. Hz. Peygamber (s.a.) Hu­zeyfe'ye dedi ki: "O gruptan tanıyabildiğin oldu mu?" Huzeyfe: "Filanın, filanın bineğini tamdım, gece karanlıktı ve yüzleri de maskeliydi." dedi. Ra­sûlullah (s.a.): "Durumları ve ne istedikleri konusunda bir şey öğrenebildi­niz mi?" diye sordu. Oradakiler: "Hayır vallahi, ya Rasûlallah" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): "Onlar, tepeye çıktığım zaman beni oradan aşağıya yuvarlamak için hile yapıp benimle birlikte yürümek istediler." dedi. "O halde bize emretmez misin, gidip boyunlarını vuralım?!" dediler. Rasû­lullah (s.a.) buyurdu ki: "İnsanların, 'Muhammed ashabını öldürüyor* de­melerini istemem." Daha sonra yanındaki iki kişiye onların adlarına söyledi ve kimseye söylememelerini emretti.[126]

İbn îshak, bu kıssa ile ilgili olarak şöyle ilâve bir rivayet nakletmekte­dir: Rasûlullah (s.a.) Huzeyfe'ye buyurdu ki: "Allah bana, onların ve baba­larının adlarım bildirdi, ben de sana, yarın sabahleyin haber vereceğim. Şim­di git, sabah olunca onları toplarsın." Sabah olunca dedi ki: "Abdullah b.

Übey, Sa'd b. Ebî Şerh, Ebu Hatır el-A'rabî, Âmir, Ebu Âmir ve Cülâs b. Süveyd b. es-Sâmit'i çağır." Bu sonuncusu: "Bu gece Muhammed'e tepeden aşağıya atmadan bırakmayacağız. Eğer Muhammed ve ashabı bizden hayırlı ise, biz koyunuz o çoban, bizim aklımız yok, o akıllı demektir." demişti. Sonra Huzeyfe'ye, Mecma1 b. Harise ve Müleyh et-Temîmî'yi çağırmasını emretti. Müleyh, Kâ'be'ye ait olan kokuyu çalmış, irtidad edip kaçmıştı ve nerede ol­duğu bilinmiyordu. Daha sonra Hisn b. Nümeyr'i çağırmasını emretti. Hısn, zekât olarak toplanan hurmadan çalmıştı. Rasûiullah (s.a.) kendisine: "Ya­zıklar olsun, niçin yaptın bunu?" demiş; o da: "Senin bu işten haberin ol­mayacağını zannettiğim için yaptım. Şu saata kadar sana hiç inanmamıştım." diye cevap verdi. Hz. Peygamber (s.a.) de hatasını hoş görüp kendisini affet­ti. Sonra, Tuayme b. Ubeyrık ve Abdullah b. Uyeyne'yi çağırmasını emretti. Abdullah arkadaşlarına şöyle demişti: "Bu gece uyanık kaim, sonra bütün bir ömür rahat edin. Allah'a yemin olsun ki bu adamı öldürmekten başka yapacak hiçbir işiniz yok." Allah Rasûlü (s.a.) onu çağırdı ve: "Yazıklar ol­sun sana! Ben ölseydim senin ne yararın olacaktı?" dedi. Abdullah: "Ey Al­lah'ın Rasûlü! Allah, seni düşmanlarına karşı muzaffer kıldığı sürece bir ha­yır üzereyiz, biz yalnız Allah'la ve seninleyiz." dedi. Bunun üzerine Hz. Pey­gamber (s.a.) onu bıraktı. Sonra Mürre b. Rebî'i çağırmasını emretti. O da şöyle demişti: "Bir kişiyi öldürelim, bütün insanlar huzura ersin." Rasûiul­lah (s.a.) onu çağırıp şöyle dedi: "Yazıklar olsun sana! O söylediğin sözleri söylemene sebep neydi?" "Ey Allah'ın Rasûlü! Ben böyle bir şey söylediy-sem sen onu bilirsin, ben bir şey söylemedim" dedi. Rasûiullah (s.a.) bunla­rın hepsini bir araya topladı. Bunlar, Allah'a ve RasûhVne harp ilan eden, Allah'ın Rasûlü'nü öldürmeye yeltenen on iki kişiydi. Rasûiullah (s.a.), on­lara ne söylediler, ne düşündüler, gizli-açik neleri varsa hepsini haber verdi. Allah Teâlâ, Peygamberini bütün bu bilgilere muttali kılmıştı. Bu on iki kişi, münafıklar ve Allah ve Rasûlü'ne harp açan kimseler olarak öldüler. Bunlar hakkında Allah Teâlâ'nın âyeti şöyledir: "Başaramayacakları bir şeye (Pey-gamber'e suikasde) yeltendiler. "[127] Ebu Âmir, bunların reisi idi. Mescid-i Dı-râr'ı onun için inşa etmişlerdi. Ona Rahib denilirdi, ama Rasûiullah (s.a.) *Fâsık' diye isimlendirmişti. Cesedi melekler tarafından yıkanan Hanzala'-nm babası idi. Hz. Peygamber'e (s.a.) Mescid-i Dırâr'a gelmesi için haber gönderdiler. O da geldi ve gelince Allah (c.c), indirdiği âyetlerle münafıkları rezil etti ve Rasûlullah'ın emriyle- mescid yakılarak yerle bir edildi.

Ben derim ki: İbn İsnak'ın zikrettiği hususlarda birçok yönden yanlış­lıklar var:

Birincisi: Hz. Peygamber (s.a.). Huzeyfe'ye münafıkların isimlerini bil­dirmiş başka hiç kimseye bildirmemişti. Bu yüzden Huzeyfe'ye: "O, başka­sının bilmediği sırrın sahibidir." deniliyordu.[128] Birisi ölür de hakkında şüp-helenilirse, Hz. Ömer derdi ki: "Bakınız, eğer Huzeyfe cenaze namazını kılı­yorsa, mü'mindir, yoksa münafıklardandır."

İkincisi: İbn İshak'm sözünden naklettiğimiz: "Abdullah b. Übey de ara-larındaydı." rivayeti de yanlıştır. Çünkü bizzat İbn İshak'ın kendisi Abdul­lah b. Übey'in Tebük seferine katılmadığını zikretmiştir.

Üçüncüsü: "Ve Sa'd b. Ebî Şerh." sözü de yanlıştır ve bariz bir hatadır. Zira Sa'd b. Ebî Şerh hiç müslüman olmamıştır. Oğlu Abdullah ise İslâm'ı kabul etmiş ve hicret etmiş, ama sonradan irtidad edip Mekke'ye dönmüş­tür. Mekke'nin fethinde Hz. Osman, Rasûlulİah'tan (s.a.) onun adına eman dilemiş, kendisine eman verilmiş ve tekrar müslüman olmuş, örnek müslü-manlar arasında yerini almıştır. O günden sonra kendisinden herhangi bir kö­tülük sadır olmamış ve kesinlikle de o on iki kişilik münafık grubuyla bir arada bulunmamıştır. Bilmiyorum, bu fahiş hatanın sebebi nedir?

Dördüncüsü: "Ebu Âmir reisleriydi." sözü de İbn İshak derecesine ula­şamayanlara kapalı kalmayacak açık bir hatadır. Zira bizzat İbn İshak, Ebu Âmir'in kıssasını hicret kıssasında anlatmış ve Âsim b. Ömer b. Katâde'den naklen demiştir ki: "Rasûiullah (s.a.) Medine'ye hicret edince Ebu Âmir on küsur kişiyle Mekke'ye gitmiş, Rasûiullah (s.a.) Mekke'yi fethedince Taife gitmiş, Tâif halkı müslüman olunca da Şam'a geçmiş, sonra orada garip, pe­rişan ve kimsesiz bir vaziyette ölmüştür." O halde nerde bu fasık, nerde Te­bük gazası! [129]


[126] Ahmed (Müsned,5/453), Velid b. Cümey' ve Ebu't-Tufeyl yoluyla gelen Yezid hadisinin bir benzerini rivayet etmiştir. Râvileri sikadır. Müslim (2779-11), bu kıssanın sahih oldu­ğunu gösteren bir başka rivayeti, Züheyr b. Harb, Ebu Bekir el-Kûfî, Veiid b. Cümey' yoluyla nakletmiş ve şöyle demiştir: Huzeyfe İle Akabeliler'den (buradaki Akabe'den maksat Tebük seferindeki mahaldir) bir adam arasında her İki insan arasında olabilecek bir du­rum vardı. O adam dedi ki: "Allah aşkına söyle, Akabeliler kaç kişiydiler?" Bunun üzeri­ne oradakiler Huzeyfe'ye: "Madem sordu, söyle!" dediler. Huzeyfe de: "Bize on dört kişi oldukları haber verildi. Şayet sen de onlardan isen on beş kişi olurlar. Allah'a şehadet ederim ki, onlardan on ikisi hem dünya hayatında hem de şahitler dikildiği gün Allah'a ve Rasûlü'ne düşmandırlar. Üçünü mazur görmüştür." Cemaat: "Biz Rasûlullah'ın (s.a.) tellâlını işitmedik, bu kavmin ne yapmak istediğini de bilmedik, taşlık bir yerde idi, yürü­dü ve: "Gerçekten su azdır, benden önce kimse varmasın." buyurdu. Ama kendinden ön­ce oraya varmış bir kavim buldu ve onlara lanet etti." dediler.

[127] Tevbe, 9/74.

[128] Buharî, 62/20; Müsned, 6/449, 451. Ebu'd-Derdâ, Alkame'ye dedi ki: "Aranızda başka­sının bilmediği sırrı bilen yok mu?" Bu sözüyle Huzeyfe'yi kasdediyordu.

[129] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/100-103. 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması
« Posted on: 24 Nisan 2024, 17:34:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması rüya tabiri,Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması mekke canlı, Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması kabe canlı yayın, Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması Üç boyutlu kuran oku Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması kuran ı kerim, Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması peygamber kıssaları,Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışması ilitam ders soruları, Münafıkların Rasulullah a tuzak kurmaya çalışmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes