๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 15 Temmuz 2011, 19:44:59



Konu Başlığı: Muhacirlerin dönüşü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Temmuz 2011, 19:44:59
4— Muhacirlerin Dönüşü:                                       

 

Allah Rasûlü (s.a.) Necaşî'ye bir mektup yazarak yanında kalan sahabî-leri gemiye bindirip göndermesini istedi. O da bu isteği yerine getirdi, sahabî-leri iki gemiye bindirip Amr b. Ümeyye ed-Damrî ile birlikte gönderdi. Allah Rasûlü'nün (s.a.) huzuruna Hayber'de iken geldiler. O'nu Hayber'i fethet­miş buldular. Allah Rasûlü (s.a.) ganimetin paylaştınlmasında onları da da­hil etmeleri konusunda müslümanlarla konuştu. Onlar da öyle yaptılar.'[62]

Buna göre îbn Mes'ûd hadisi ile Zeyd b. Erkam hadisi arasındaki prob­lem ortadan kalkar; İbn Mes'ûd hicretten sonra ve Bedir savaşından önce ara­daki gelişde Medine'ye girmiş, o vakit Hz. Peygamber'e (s.a.) selâm vermiş, o da selâmım almamış ve Zeyd b. Erkam'm dediği gibi, konuşma daha yakın zamanda haram kılınmış olur. Bu duruma göre konuşmanın haram kılınışı Mekke'de değil, Medine'de olmuş olur. İki rekât olarak farz kılınmışken dört rekâta çıkarılması, kılarken cemaat oluşturmanın vacipliği gibi namazda hic­retten sonra meydana gelen nesih ve değiştirme gözönüne alınırsa en isabetli­si budur.

İtiraz: Bu ne kadar güzel ve ne kadar sağlam bir uzlaştırma! Ama Mu-hammed İbn İshak aktardığınız: "îbn Mes'ûd Habeşistan'dan döndükten son­ra Medine'ye hicrete kadar Mekke'de kaldı, Bedir savaşına katıldı." sözleri­ni söylememiş olsa! Oysa bu sözler söyleneni reddeder.

Cevap: Muhammed İbn İshak bunları söylemişse, Muhammed îbn Sa'd da Tabakalında.: "İbn Mes'ûd, döndükten sonra biraz bekledi. Sonra Ha­beş ülkesine döndü." demiştir. Bu en açık olanıdır. Zira îbn Mes'ûd'un Mek­ke'de kendisini himaye edecek kimsesi yoktu. îbn Sa'd'ın rivayeti, İbn İs-hak'ın farkında olmadığı bir ilâveyi içermektedir. İbn İshak, bunu kendisine kimin aktardığını söylememiştir. Muhammed İbn Sa'd ise rivayetini Mutta-lib b. Abdullah b. Hantab'a isnad etmiştir. Böylece hadisler uzlaşmış ve bir­birlerini doğrulamış oldu, onlardaki problem ortadan kalktı. Hamd ve min­net yalnız Allah'a!

İbn İshak, Habeşistan'a yapılan bu hicrette Ebu Musa el-Eş'arî Abdul­lah b. Kays'i da kaydetmiştir. Aralarında Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî ve başkalarının da bulunduğu siyerciler bu konuda ona karşı çıkmışlar ve: "îbn İshak yahut onun berisindeki râvî bunun nasıl farkına varmamıştır?!" de­mişlerdir.

Ben derim ki: Bu durum Muhammed îbn İshak'tan öte, onun berisinde­ki râvi tarafından bile farkına varılmayacak bir şey değildir. Ancak yanılgı şundan kaynaklanmıştır: Ebu Musa, Cafer ve arkadaşlarının Habeşistan'a gittiğini duyunca Yemen'den Habeş ülkesine, onların yanına hicret etmiş, sonra Sahih'de açık bir şekilde belirtildiği üzere onlarla birlikte Allah Rasûlü'nün (s.a.) yanına Hayber'e gelmiştir. İşte tbn İshak bunu Ebu Musa'nın bir hic­reti saymıştır. O, Ebu Musa Mekke'den Habeş ülkesine hicret etti dememiş­tir ki, ona karşı gelinsin. [63]


[62] Buharı, 64/38, 74; Müslim, 2502 ve 2503; Tirmizî 1559; Ebu Davud, 2725.

[63] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/46-48.