๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 06 Ağustos 2011, 13:57:12



Konu Başlığı: Mezid günü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Ağustos 2011, 13:57:12
26. Mezid Günü:

 

O gün Allah (c.c.) cennetteki mü'min dostlarına tecellî edecek, onlar da O'nu ziyaret edeceklerdir. Allah'a en yakın olacak kişi, imama en yakın olandır; ziyarete en başta gidecek olan da cuma namazına en önce giden olacaktır.

Yahya b. Yemân, Şerîk'den Ebu'l-Yakzân yoluyla Enes b. Mâlik'in "katımızda fazlası da vardı"[984]âyeti hakkında "Allah, her cuma mü'-minlere tecellî eder" dediğini nakletmiştir.[985]

Teberânî, el-Mu'cem (el-Kebîr) adlı eserinde Ebu Nuaym el-Mes'ûdî-el-Minhâl b. Amr - Ebu Ubeyde senediyle Abdullah (b.Mes'ûd'un) şöyle dediğini nakleder: "Cumaya gitmekte yarışın. Çünkü Allah (c.c.) her cu­ma kâfurdan bir tepe üzerinde cennet halkına gözükür. Allah'a yakınlıkla­rı, cumaya acele etmeleri ölçüsüncedir. Allah, onlara daha Önce görmedik­leri yeni ihsanlarda bulunur. Ailelerinin yanına, kendilerine sunulan yeni ihsanları almış olarak dönerler." Sonra Abdullah camiye girdi, iki adamla karşılaştı. Bunun üzerine: "İki adam... Ben, üçüncüyüm. Dilerse Allah, üçüncüye de ihsanda bulunur" dedi.[986]

Beyhakî, Şu'abu'l-İman adlı eserinde Alkame b. Kays'ın şöyle dediği­ni zikrediyor: Abdullah b. Mes'ûd (r.a.) ile birlikte bir cumaya gittim. Abdullah, kendinden önce camiye üç kişinin gelmiş olduğunu görünce: Dört kişinin dördüncüsüyüm. Dördün dördüncüsü de uzak değildir, deyip Hz. Peygamber'den (s.a.) işittiğini söylediği şu hadisi nakletti: "İnsanlar, kıya­met günü cumaya gitme önceliklerine göre Allah'a yakın oturacaklardır. En önde ilk giden, ondan sonra ikinci, ondan sonra üçüncü, ondan sonra da dördüncü... giden oturacaktır." Sonra Abdullah: "Dördün dördüncüsü de uzak değildir" dedi.[987]

Dârakutnî, Kitabu'r-Ru'yet adlı eserinde Ahmed b. Seimân ti. el-Hasan-Muhammed b. Osman b. Muhammed- Mervân b. Câfer-Hâşimoğullannın âzâdlı kölesi Ebu'l-Hasan Nâfi'-Atâ b. Ebî Meymüne-Enes b. Mâlik (r.a.) senediyle Hz. Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurduklarını nakleder:

"Cuma günü olunca mü'min erkekler Rablerini görecektir. Allah'a ilk önce bakacak kişi her cuma erkenden camiye giden olacaktır. Mü'min kadınlar ise Ramazan ve Kurban bayramı günleri Allah'ı göreceklerdir. "[988]

(Yine Dârakutnî), Muhammed b. Nuh- Muhammed b. Musa b. Süf-yân es-Sükkerî- Abdullah b. el-Cehm er-Râzî- Amr b. Ebu Kays-Ebu Tayyibe-Âsım- Ebu'l-Yakzân Osman b. Umeyr - Enes b. Mâlik (r.a.) yo­luyla rivayet ettiği bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.) buyururlar ki:

"Cibril yanıma geldi. Elinde beyaz bir ayna, aynada siyah benek gibi bir şey vardı. Sordum:

—Ey Cibril! Bu nedir? Cevap verdi:

—Bu, cumadır. Allah, hem senin hem de senden sonra ümmetin için bayram olsun diye bu günü sana sunuyor.

—O günde bizim için ne vardır?

—Sizin için o günde hayır vardır. O günde sen ilk olacaksın. Yahudî ve hıristiyanlar sırada senden sonra gelecekler. Senin için o gün içinde bir saat vardır ki bir kul, o saatte Allah'tan (s.c.) kendi payına düşen bir

şey istese mutlaka verir. Kendi payına düşen bir şey yoksa ondan daha üstün olanını verir. O kulun başına gelmesi takdir edilen bir serden de Allah onu korur. Böyle bir şey yoksa bundan daha büyük bir şerri ondan

defeder.                                                     

 —Peki, bu siyah benek nedir?       

—Cuma günündeki saattir. Cuma günü bizim gözümüzde günlerin efen­disidir. Ahiret halkı ona "Mezîd Günü" der.

—Ey Cibril! Mezîd günü ne demek?

—Anlatayım. Rabbin, cennette beyaz miskten, çok geniş bir vadi ya­rattı. Cuma günü olunca Kürsî'sine iner. Sonra Kürsî nurdan minberlerle kuşatılır. Peygamberler gelir, onların üzerine otururlar. Sonra bu minber­ler, altın minberlerle kuşatılır. Sıddıklar ve şehidler gelir, onlar da bu altın minberlerin üzerine otururlar. Köşk sahipleri gelir tepecikler üzerine otu­rurlar.

Sonra Rableri Allah (c.c.) onlara tecellî eder; O'nu seyrederler. Allah buyurur: "Ben, size karşı sözümü yerine getirdim, nimetlerimi tamamla­dım. Burası Benim lütuf, ihsan yerimdir. İsteyin Ben'den isteyebildiğini-zi." Onlar da hoşnutluk isterler. Allah buyurur: "Benim hoşnutluğum, sizi (cennet) yurdumda konuk etti, ihsanımı size ulaştırdı. İsteyin Ben'den isteyebildiğiniz!." Yine hoşnutluk isterler; Allah da hoşnut olduğunu bildi­rir. Sonra kullar, istekleri, arzuları bitip tükeninceye kadar isteyebildikleri-ni isterler. Sonra onlar için bu anda bir kapı açılır, hiçbir gözün görmedi­ği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın kalbine gelmeyen şeylerle kar­şılaşırlar. Daha sonra izzet sahibi Hz. Allah yükselir; peygamberler ve şe­hidler de O'nunla birlikte yükselir. Köşk sahipleri köşklerine dönerler. Her köşk yarık ve çatlak bulunmayan bir tek inciden yahut kırmızı bir yakut­tan ya da yeşil zebercedden oluşmaktadır. Kapıları, üst odaları, sofaları ve kilitleri de hep aynı madenlerdendir. İçlerinde nehirleri devamlı akar. Meyveler içlerine sarkmış vaziyettedir. Köşklerin içinde hanımlar, hizmet­çiler vardır. Allah'ın (c.c.) ihsanlarını daha fazla elde etmek ve O'nun mü­barek yüzüne bakma dolayısıyla cuma gününe ihtiyaçları olduğu kadar başka hiçbir şeye muhtaç değildirler. O gün ise Mezîd Günüdür. "[989]

Bu hadisin pekçok senedleri vardır. Ebu'l-Hasan ed-Dârakutnî, hepsi­ni de Kitabu'r-Ru'yeî adlı eserinde vermiştir. [990]


[984] Kâf, 50/35.

[985] Bezzâr, tbn Ebî Hatim. Rivayet zayıftır.

[986] Heysemî, Mecmau'z-Zevâid'de (2/178) TaberânTnin et-Mu'cemu7-Kebîr''inden nak-letmiştir. Senedi munkatı'dır.

[987] İbn Mâce, 1094. İsnadı hasendir.

[988] Senedinde meçhul bir râvi vardır.

[989] Şafiî, Müsned, 1/148; Süyûtî, ed-Durru'l-Merisûr adlı tefsirinde (56/108) bu hadisi kaydederek, rivayet kaynaklarını şöyle sıralamıştır: İbn Ebî Şeybe, Bezzâr, Ebu Ya'lâ, İbn Ebi'd-Dünya (Sı/atu'l-Cennel adlı eserinde), tbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, Tabe­rânî (Evsat'ta), İbn Merdûyeh, Acürrî (eş-Şerîa'da.), Beyhakî (Ru'yet'te), Ebu Nasr es-Sİczî (el-îbâne'de). Hadisin isnâdt zayıftır.

[990] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/380-383.