Konu Başlığı: Merhab ın öldürülmesi Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Temmuz 2011, 16:39:05 7— Merhab'ın Öldürülmesi:
Merhab şöyle diyerek ortaya çıktı: "Ben o kimseyim ki anam/bana Merhab adını takmıştır! Tepeden tırnağa silahlı, tecrübeli kahramanım ben, Harplerin kızışıp şiddetlendiği zamanlarda."Hz. Ali, karşısına şöyle diyerek çıktı: "Ben o kimseyim ki anam bana Haydar adını takmıştır! Ben ormanların korkunç görünüşlü aslanı gibiyim. Düşmanları üçer beşer haklarım!" Ve Merhab'a bir kılıç vurup başım gövdesinden ayırdı. Bundan sonra fetih gerçekleşti.[740] Hz. Ali -Allah ondan razı olsun- yahudilerin kalesine yaklaşınca, kalenin üzerinden bir yahudi Hz. Ali'yi farkederek: Sen kimsin? dedi. Hz. Ali: Ben, Ali b. EbîTâlib'im! diyerek cevap verdi. Yahudi, Hz. Ali'ye: Musa'ya indirilene yemin olsun ki sizler galip olacaksınız! dedi. Aynı şekilde, Sahih-i Müslim'de de, Merhab'ı öldürenin Hz. Ali (r.a.) olduğu rivayeti vardır.[741] Musa b. Ukbe; Zührî ve Ebu'l-Esved- Urve ve Yunus b. Bükeyr-îbrl İs-hak kanalıyla şöyle rivayet etmiştir: Hâriseoğullarından Abdullah b. Sehl, Câ-bir b. Abdullah'tan naklen, Merhab'ı öldürenin Muhammed b. Mesleme olduğunu rivayet etmiştir. Câbir, rivayetinde şöyle der: "Yahudi Merhab, silahını kuşanmış vaziyette Hayber kalesinden kasîde söyleyerek dışarı çıktı. O, şöyle diyordu: "Benimle kim karşılaşacak!" Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.): "Bunun karşısına kim çıkacak?" diye ashaba seslendi. Muhammed b. Mesleme: "Ey Allah'ın Rasûlü! Onunla ben karşılaşacağım. Vallahi ben, şu an intikam alması gereken ve gözü hiçbir şeyi görmeyen bir kimseyim. Dün -Mahmud b. Mesleme'yi kastederek- kardeşimi öldürdüler." diye cevap verdi. Mahmud b. Mesleme, Hayber'de şehit edilmişti. Allah Rasûlü (s.a.): "Öyleyse onun üzerine yürü! Allah'ım! Merhab'a karşı ona yardım et." diye dua etti. Birbirlerine yaklaştıklarında aralarına bir ağaç girdi. Her ikisi de karşısındakine karşı ağacı siper ediniyordu. Ne zaman onlardan biri, ağacı siper edinse, diğeri kılıcıyla ağacın önüne gelen dallarını kesiyordu. Sonunda düello için ortaya çıktıklarında, ağaç sanki aralarında dikilen bir adama dönmüş, hiçbir dalı kalmamıştı. Sonunda Merhab, Muhammed b. Mesleme'ye hamle yaparak kılıcıyla ona vurdu. Muhammed b. Mesleme, deri kalkanıyla kılıçtan korundu. Kılıç kalkana saplandı, bırakmadı. Muhammed b. Mesleme de bir darbe indirerek Merhab'ı öldürdü[742]' Yine Seleme b. Sellâme ve Mecma' b. Harise de, Merhab'ı öldürenin Muhammed b. Mesleme olduğunu söylemişlerdir. Vâkıdî şöyle der: Anlatıldığına göre, Muhammed b. Mesleme, Merhab'ın inciklerine vurarak onları kesince, Merhab; "Ey Muhammed! Beni hemen öldür" demiş; Muhammed ise: "Ölümü, kardeşim Mahmud'un tattığı gibi yavaş yavaş tat" diyerek onu terketmişti. Bu arada Hz. Ali (r.a.) Merhab'm yanına gelerek, boynunu kesip üzerinde bulunan (harp) eşyalarını almıştı. Bunun üzerine Hz. Ali ve Muhammed, Merhab'ın eşyalarını hususunda Allah Rasûlü'nün (s.a.) huzuruna çıktılar. Muhammed b. Mesleme: "Ey Allah'ın Rasûlü! Onun ayaklarını kesip, sonra terketmem, sadece ölümü yavaş yavaş tatması içindi. Yoksa, onun işini hemen bitirebilirdim." demişti. Hz. Ali (r.a.) ise: "Doğru söylüyor. Boynunu, o, ayaklarını kestikten sonra vurdum." diyerek karşılık vermişti. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.) Merhab'ın kılıcını, mızrağını, miğferini ve kalkanını Muhammed b. Mesleme'ye vermiştir. Merhab'ın kılıcı Muhammed b. Mesleme'nin ailesinin yanındaydı. Üzerinde ne olduğu bilinmeyen bir yazı vardı. Bir yahudî yazıyı okudu, şunların yazı olduğu anlaşıldı: "Bu kılıç, Merhab'm kılıcıdır. Onu kim tadarsa helak olur!" Sonra (Merhab'm ölümünden sonra kardeşi) Yâsir dışarı çıktı. Yâsir'le karşılaşmak üzere Zübeyr ileri atıldı. Zübeyr'in annesi Safiyye: "Ey Allah'ın Rasûlü! Yâsir oğlumu öldürecek?" diye (telaşlı bir şekilde) sordu. Allah Ra-sûlü (s.a.): "Aksine, senin oğlun onu öldürecektir, inşallah" buyurdu ve Zübeyr, Yâsir'i öldürdü. [743] [740] Müslim, 1806. Seleme b. Ekva' hadisinden. [741] Hâkim (Müstedrek, 3/437) şöyle demiştir: Merhab'ı öldürenin Hz. Ali (r.a.) olduğuna dair gelen haberler, birçok senedlerle rivayet edilmiş mütevâtir haberlerdir. [742] İbn Hişâm, 2/333, 334: İbn İshak'tan; Ahmed b. Hanbel, 3/385; Hâkim, 3/436İ sahihtir. [743] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/366-368. |