> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği  (Okunma Sayısı 2009 defa)
12 Temmuz 2011, 19:16:31
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 12 Temmuz 2011, 19:16:31 »



2— Mekke'nin Savaş Zoruyla Fethedildiği:

 

Mekke'nin savaş zoruyla fethedildiğini gösteren deliller şunlardır:

1- Kesinlikle herhangi bir kimse ne Hz. Peygamber'in (s.a.) fetih zama­nı Mekkeliler'le barış anlaşması yaptığını ve ne de Mekke halkından herhan­gi bir kimsenin şehre karşılık olmak üzere O'nunla barış anlaşması yapmak üzere geldiğini rivayet etmiştir. Yalnız Ebu Süfyan Hz. Peygamber'e (s.a.) gelmiş, Hz. Peygamber (s.a.) de onun evine girenlere, yahut kendi kapısını kapayanlara, yahut Mescid'e girenlere veyahut da silahını bırakanlara emân ( = güvence, kurtuluş garantisi) vermiştir.[346] Şayet Mekke sulh yoluyla fethe­dilmiş olsaydı, "Onun evine giren yahut kendi kapısını kapayan yahut da Mes­cid'e giren güvencededir." demezdi. Çünkü sulh, umumi bir güvenceyi icabettirir.

2- Hz. Peygamber (s.a.) buyuruyor ki: "Şüphesiz Allah fil ordusunu Mek­ke'den alıkoydu ve oraya Peygamberini ve mü'minleri hükümran kıldı. Doğ­rusu bu beldede bana bir günün bir saatinde (sair zamanlarda Mekke'de yapılması yasak olan şeyler konusunda) izin verdi." Hadisin bir metnine gö­re de: "Mekke benden hiç kimse için helâl olmadı, benden sonra hiç kimse için de helâl olmayacaktır. Yalnızca bir günün bir saatinde bana helâl kılın­dı." buyurmuştur.[347] Bir başka metne göre de: "Şayet Allah Rasûîü (s.a.) bu­rada harbeni diye herhangi bir kimse ruhsat tarafına kaçacak olursa ona: 'Allah, Peygamberine izin vermiştir, size izin vermedi* deyiniz. Bana da yal­nızca bir günün bir saati içinde izin verdi. Bugünkü haramlığı dünkü haram-hğa döndü" buyurmuştur.[348] Bu hadis Mekke'nin savaş zoruyla fethedildiğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

a) Sahih 'te yer alan bir hadise göre Hz. Peygamber (s.a.) fetih günü Ha-lid b. Velid'i ordunun sağ kanadına, Zübeyr'i sol kanadına ve Ebu Ubeyde'-yi zırhsız-miğfersiz askerlerin başına komutan tayin etti ve vadinin içine doğru gönderdi. Ebu Hureyre'ye: "Ey Ebu Hureyre! Bana Ensar'i çağır." diye ta­limat verdi. Onlar da haberi alınca koşarak geldiler. Hz. Peygamber (s.a.): "Ey Ensar topluluğu! Kureyş'in günahkârlarını gördünüz mü?" diye sordu. "Evet, gördük" dediler. Hz. Peygamber (s.a.): "Yarın onlarla karşılaştığınızda onları ekin biçer gibi biçmeye bakın" buyurdu, elini sıkıp sağını solu­nun üzerine koydu ve "Benimle buluşma yeriniz Safâ'dır." buyurdu. O gün karşılarına kim çıktıysa kırıp geçtiler. Allah Rasûlü (s.a.) Safa tepesine çıktı ve Ensar geldi, Safâ'yı çevirdi. Ebu Süfyan gelip: "Ey Allah'ın Rasûlü! Ku­reyş'in karaltısı yok oldu. Bugünden sonra Kureyş yok artık!" dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.) "Ebu Süfyan'ın evine giren güvencededir. Silahı bırakan güvencededir. Kapısını kapayan güvencededir" buyurdu.[349]

b) Ümmü Hani, bir adama emân verip onu himayesine aldı. Ali b. Ebî Tâlib o adamı öldürmek istedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.): "Ey Üm­mü Hani! Senin himayene aldığın kimseyi biz de himaye ederiz." buyurdu. Ümmü Hani'den gelen bir başka metin ise şöyledir: Mekke'nin fetih günü olunca akrabalarımdan iki adama emân verdim, himayeme aldım. Onları bir eve soktum ve üzerlerine kapıyı kapadım. Anamın oğlu Ali gelip kılıçla üzer­lerine saldırdı. Derhal emân hadisini (yahut sözünü) ve Hz. Peygamber'in (s.a.): "Ey Ümmü Hani! Senin himayene aldığın kimseyi biz de himaye ede­riz." buyruğunu hatırlattım. Bu olay Mekke'nin içinde, fetihten sora oldu.[350] Görüldüğü üzere Ümmü Hani'nin adama emân vermesi, Hz. Ali'nin onu öl­dürmek istemesi ve Hz. Peygamber'in (s.a.) Ümmü Hani'nin verdiği emâni geçerli sayıp devam ettirmesi Mekke'nin savaş zoruyla fethedildiğini açıkça meydana koymaktadır.

c)  Hz. Peygamber (s.a.), Makîs b. Subâbe, İbn Hatal ve iki cariyenin öldürülmesini emretti. Şayet sulh yoluyla fethedilmiş olsaydı, halkından hiç­bir kimsenin öldürülmesini emretmez ve bunların adının geçmesi sulh anlaş­masından istisna teşkil edeFdi.

d) Sünen'dç sahih bir senedle rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.), Mekke'nin fethi günü gelince: "İki kadın ve dört nefer dışındaki insanlara emân verin. Onları ise Kabe'nin örtüsüne sarılmış bulsanız bile öldürün." bu­yurdu [351]En iyi bilen Allah'tır.

Müslümanın Düşman Topraklarında Yaşaması:

Allah Rasûlü (s.a.), hicrete gücü yeten bir müslümanın müşrikler ara­sında kalmasını yasakladı ve: "Ben, müşrikler arasında ikamet eden her müs-lümandan uzağım" buyurdu. "Niçin, ey Allah'ın Rasûlü?" diyi sordular. "Ateşleri birbirini görmeyecek" cevabını verdi.[352]

Hz. Peygamber (s.a.) buyuruyor ki: "Müşrikle birleşen ve onunla otu­ran kimse de onun gibidir."[353]

Yine buyuruyor ki: "Tevbe kapısı kapanıncaya kadar hicret kapısı ka­panmaz. Güneş batıdan doğmadan da tevbe kapısı kapanmaz."[354]

Buyurdu ki: "Bir hicretten sonra bir hicret olacaktır. Yeryüzü halkının hayırlıları Hz. İbrahim'in hicret ettiği yere en çok tutunup kalanlardır. Yer­yüzünde, yeryüzü halkının kötüleri kalır; onları bulundukları yer dışarı atar, Allah'ın nefsi onlardan tiksinir, ateş onları maymunlarla, hınzırlarla bir ara­ya toplar."[355]


[346] Ahmed, 2/292, 538; Müslim, J780 (86); Ebu Davud, 3022, 3021. Ebu Davud'un rivayetle­rinden birincisinde meçhul bir râvi, ikincisinde ise İbn îshak'ın muan'an rivayeti (tedlîsi) vardır. Heysemî bunu Mecmau'z-Zevâid'üc (6/165, 167) kaydetmiş ve: "Taberânî rivayet etmiştir. Râvileri, Sahih râvfleridir." demiştir. Hadisin İbn Cerîr (2/330, 332) tarafından kaydedilen bir üçüncü senedi daha vardır, ancak bu sened zayıftır.

[347] Buharı, 3/39, 45/7, 45/8, 87/8; Müslim, 1355; Ebu Davud, 2017; Dârimî, 2/256.

[348] Buharî, 3/37; Müslim, 1354.

[349] Müslim, 1780; Ahmed, 2/538.

[350] Buharî, 58/9, Müslim, 1/498 (82); Muvatta, 1/252; Ebu Davud, 2763; Dârimî, 2/234, 235; Ahmed, 6/341, 423, 425. İkinci metin İmam Ahmed'e aittir.

[351] £bu Davud, 2683; Nesâî, 7/105. Senedinde Esbât b. Nasr vardır. Bu râvi sadûk ( = doğru bir insan) ancak çok hata yapan biridir. Bu konuda Dârakutnî ve Hâkim, Saîd b. Yerbû'-dan şöyle bir hadis rivayet ederler: "Şu dört kişiye ister harem bölgesinde, ister harem dı­şında bulunsunlar emân vermiyorum: Huveyris b. Nukayd, Hilâl b. Hata!, Mıkyes b. Subâbe, Abdullah b. Ebû Şerh." Yunus b.Bükeyr'in Megâzî'ye yaptığı eklerde ve Buharî (56/169, 64/48) ile Müslim'de (1358) Enes b. Mâlik'den rivayet edildiğine göre Allah Rasûlü (s.a.) fetih senesi Mekke'ye başında miğfer olduğu halde girdi. Miğferi çıkarınca huzuruna bir adam geldi ve: "İbn Hatal, Kabe'nin örtüsüne sarılmış" dedi.     

Hz. Peygamber (s.a.): "Onu öldürün" diye emir verdi. İbn Ebî Şeybe İle Beyhakî'nin (DelâiFde) yine Enes'den rivayetlerine göre Allah Rasûlü (s.a.) Mekke'yi fethettiği gün şu dördü dışında halka eman verdi: Abdüluzzâ b. Hatal, Mıkyes b. Subâbe el-Kinânî, Abdullah b. Ebî Şerh ve Ümmü Sâre. Bk. Fethu'l-Bâri, 4/52.

[352] Ebu Davud, 2645; Tirmizî, 1604;.Nesâî, 8/36. Hadis sahihtir. Râvileri sika ise de hadi­sin mevsûl mü, mürsel mi olduğu tartışmalıdır. Buharı, Tirmizî ve daha başkaları mür-sel olduğunu tercih etmişlerdir. Ancak Nesâî (5/82, 83) Ahmed (5/4,5) ve İbn Mâce'nin (2536) rivayet ettikleri: "Allah Teâlâ, müslüman olduktan sonra müşrikleri terkedip müs-lümanlar arasına gelmedikçe hiçbir müşriğin amelini kabul etmez." hadisi bunu takviye eder ve

buna şâhidlik eder. Bu hadisin senedi hasendir. İmam Ahmed'in (4/160) rivaye­tine göre Cerîr b. Abdullah, Hz. Peygamber'e (s.a.) bîai ettiğinde Peygamberimiz on­dan Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmama, namaz kılma, zekât verme, müslümana nasihat etme (yahut samimi davranma) ve müşrikten uzaklaşma hususunda söz aldı. Bu hadisin senedi sahihtir. Hemen aşağıda gelecek oian hadis buna şâhidlik eder.

"Ateşleri birbirini görmeyecek" sözünün anlamı şudur: Müslümanın konakladığı ye­rin, müşrik evinden uzak olması ve müslümanın, evinde ateş yansa bu ateş kendi evinde ateş yakan müşrike görünür ve ışık verir bir yerde oturmaması lâzım ve vaciptir. Müslü­man ancak müslümanlarla bir arada oturur. Bu ise hicrete bir teşviktir. Bk. Avnu'l-Ma'bûd, 7/305, Mısır, 1968.

[353] Ebu Davud, 2787. Senedi zayıftır. Ancak bir önceki hadisle kuvvet kazanır. Bu hadisi Hâkim (2/141) de rivayet etmiştir; onun senedindeki râviler sikadır.

[354] Ahmed, 4/99; Ebu Davud, 2479; Darimî, 2/239, 240. Senedinde geçen Ebu Hind el-Becelî hakkında Abdülhak: "Meşhur değildir." ve Îbnü'l-Kattân: "Meçhuldür" diyor. Diğer râvileri sikadır. Ahmed'in (1671) hasen senedle Abdullah b. es-Sa'dî'den rivayet ettiği: "Düşman savaştığı müddetçe hicretin arkası kesilmez." hadisi buna şâhidlik eder. Muâviye, Abdurrahman b. Avf, ve Abdullah b. Amr b. Âs, Hz. Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurduğunu aktarırlar: "Hicret iki şeydir: Birisi günahlardan uzaklaşma, diğeri Allah'a ve Rasûlü'ne hicret etmedir. Tevbe kabul olunduğu müddetçe hicret kesilmez. Güneş batıdan doğuncaya kadar da tevbe kabul olunur. Güneş batıdan doğunca herke­sin kalbine, içinde olanla birlikte mühür vurulur. Mü'minin imdadına amel yetişir." Bu hadisi İmam Ahmed (5/270) başka bir hasen senedle İbnü's-Sa'dî'den şu şekilde rivayet eder: İbnü's-Sa'dî, bir grup arkadaşıyla Hz. Peygamber'e (s.a.) geldi; Arkadaşları: "Sen

yüklerimizi ve develerimizi muhafaza et, içeri sonra girersin." dediler. Grubun en küçü­ğü o idi. Onlar işlerini gördüler, sonra ona: "Haydi içeri gir!" dediler. O da içeri girdi. Hz. Peygamber (s.a.): "Geliş sebebin?" diye sordu. İbnü's-Sa'dî: "Bana hicret etme hük­münün bozulup bozulmadığını söylemeniz için geldim." dedi. Bunun üzerine Hz. Pey­gamber (s.a.): "Senin geliş sebebin onlarınkinden daha hayırlı. Düşmanla savaşıldığı müd­d...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği
« Posted on: 25 Nisan 2024, 02:12:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği rüya tabiri,Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği mekke canlı, Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği kabe canlı yayın, Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği Üç boyutlu kuran oku Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği kuran ı kerim, Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği peygamber kıssaları,Mekke nin savaş zoruyla fethedildiği ilitam ders soruları, Mekke nin savaş zoruyla fethedildiğiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes