> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Lât putunun yıkılışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Lât putunun yıkılışı  (Okunma Sayısı 1200 defa)
18 Haziran 2011, 11:00:13
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 18 Haziran 2011, 11:00:13 »



c) Lât Putunun Yıkılışı:  

                                   

Birkaç gün sonra Hz." Peygamber'in (s.a.) elçileri geldiler. Başlarında Hâ-lid b. Velid vardı. Muğîre b. Şu'be de içlerindeydi. Gelir gelmez Lât putunu yıkmaya azmettiler. Bütün Sakîf halkı kadınlar, erkekler ve çocuklar hepsi olup bitenlere bakıyorlar, evlerden başlar uzanıyor, neler olduğunu görmeye çalışıyorlardı. Ve hiçbir Sakîfli, o putun yıkılabileceğine ihtimal vermiyor, bunu imkânsız görüyordu.

Muğîre b. Şu'be kalktı, eline kazma aldı ve arkadaşlarına: "Vallahi, sizi Sakîflilerin durumuna güldüreceğim." dedi. Sonra kazması ile puta vurdu ve yere yuvarlanıp debelenmeye başladı. Bütün bir Tâif halkı hep bir ağızdan çığlık attılar ve "Allah, Muğîre'yi rahmetinden uzak tutsun! Rabbe onu öl­dürdü!" dediler. Onu düşmüş vaziyette görünce: "Haydi, kimin gücü yeter­se yaklaşsın, yıkmayı denesin! Vallahi bu yapılamayacak bir iştir!" dediler. Bu sözleri duyan Muğîre, fırlayıp kalktı ve: "Ey Sakîf topluluğu! Allah sizi çirkinleştırsin! Lât dediğiniz, taş ve kerpiç parçalarından ibaret bir şeydir. Allah'ın afiyetine yöneliniz ve O'na kulluk ediniz!" dedi. Sonra kazmasıyla Lâfın kapısını kırdı ve duvarlarına tırmandı. Onunla beraber başkaları da tırmandı Yerle bir edinceye kadar taş taş yıktılar. Putun bakıcısı: "Temele indiklerinde, temel onlara kızacak ve onları yerin dibine geçirecek!" dedi, Muğîre, bu sözleri duyunca Halid'e: "Bırak, temeli ben kazayım!" dedi ve elbiselerini, zînet eşyalarını ve toprağını çıkarıncaya kadar kazdı. Bütün bir Sakîf'in dili tutulmuş gibiydi. Ancak içlerinden bir ihtiyar kadın: "Alçaklar onu (müslümanlara) teslim ettiler, savaşıp onu savunmadılar." diyebildi.

Hz. Peygamber'in (s.a.) elçileri, görevlerini yerine getirip döndüler. Pu­tun deposundan çıkan elbise ve zînet eşyalarıyla Rasulullah'm (s.a.) yanma girdiler. Rasülullah (s.a.) da o mallan hemen o gün taksim etti. Kullarına za­fer ihsan edip dininin izzetini koruduğu için Allah'a hamdetti. Daha önce de bu malın Ebu Süfyan b. Harb'e verildiği zikredilmişti.           

Buraya kadar anlatılanlar Musa b. Ukbe'den nakledilmiştir.

İbn îshak'm iddiasına göre Hz. Peygamber (s.a.), Ramazan! ayındaj bük'ten dönmüş, Sakîflilerin heyeti de bu ay içinde gelmiştir.

Ebu Davud'un Süne/7'inde, Câbir'den (r.a.) şöyle bir rivayet vardır: Sa­kîfliler Rasûlullah'a (s.a.), kendilerinin cihad ve sadaka ile mükellef tutul-mamalannı şart koştular. Hz. Peygamber (s.a.) bu şarttan sonra: "İslâm'ı kabul ettikleri, zaman sadakalarını (zekâtlarını) da verecekler, cihada da gi­deceklerdir." buyurdu.[214]

Ebu Davud et-Tayâlisî'nin Sünen'inde, Osman b. Ebu'l-Âs'tan gelen ri­vayete göre Rasülullah (s.a.) ona, Tâif mescidini, putlarının (tâğıye) olduğu yere yapmasını emretti.

Mu'temir b. Süleyman, Meğâzî'sinde der ki: Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî'nin, Osman b. Abdillah—amcası Amr b. Evs— Osman b. Ebi'l-Âs yoluyla şöyle bir nakilde bulunduğunu işittim: Osman b. Ebi'l-Âs dedi ki: Hz. Peygamber (s.a.) Kur'an'dan Bakara sûresini okuduğum için, onların en küçüğü olduğum halde Sakîf'ten gelen altı kişilik heyet içinden beni görev­lendirdi. Dedim ki: "Ya Rasulallah! Ben Kur'an'ı unutuyorum." Elini göğ­süme koydu ve: "Ey Şeytan; Osman'ın göğsünden çık!" buyurdu. Bundan sonra, ezberlemeyi istediğim hiçbir şeyi unutmadım.[215]

Sahih-iMüslim'de, Osman b. Ebi'l-Âs'tan gelen şu rivayet vardır:, Rasulallah! Şeytan beni namaz kılmaktan ve Kur'an okumaktan alık©yuyor." dedim. "Bu hınzib denilen bir şeytandır. Onu hissettiğin zaman ondan Allah'a sığın ve üç defa sol tarafına tukur." buyurdu. Denileni yaptım ve Allah benden bu hali giderdi.[216]

 
d) Bu Olaydaki Fıkhı Hükümler:

 

Heyetle ilgili olarak zikredilen bu kıssadan çıkarılacak bazı fıkhî sonuç­lar vardır. Bunları şöylece sirahyabüiriz:

1— Harbî olan bir kişi, kavmi içerisinde zulüm ve cinayet işler, malları­nı alır ve sonra da müslüman olarak gelirse, devlet başkanı onun zuîmü ve getirdiği mallarla ilgili olarak hiçbir işlem yapmaz. Daha önceden telef ettiği mal ve can karşılığı olarak tazminat ödemez. Rasûlullah (s.a.), Muğîre'nin Sakîfliler'den aldığı mala dokunmamış, onlara verdiği zararı da tazmin et­memiş ve demişti ki: "Müslüman olmanı kabul ederim, getirdiğin mala ge­lince, ona hiç karışmam."

2— Müşrikleri mescidde konaklatmak caizdir. Özellikle müslüman ol* malan umuluyorsa, Kur'an dinlemelerine, ehl-i İslâmı ve ibadetlerini müşa-hade etmelerine imkân verilir.

3— Heyetin güzel bir siyasetle hareket etmesi, getirdikleri haberi Sakîf-lilere iletmeye ve arzu ettikleri sonuca ulaşmaya imkân vermiştir. Bunu ya­parken onlara hoşlanmayacakları bir tablo çizmişler, bunun sonucu Sakîfli-ler, İslâm'a boyun eğmekten başka bir çıkar yol olmadığını görünce heyette* kiler herşeyin düşünüldüğü gibi kararlaştırıldığını haber vermişlerdir. Şayet gelir gvlmez bu durumu söyleselerdi kabul etmezlerdi. Bu davranış davetin ve tebliğin en güzel şekillerindendir ve ancak akıllı ve zeki insanlar bu davra­nışı gösterebilirler.

4—  Bir kavme emîr ve imam olmaya en lâyık kimse, Allah'ın kitabını en iyi bilen, en faziletli ve dini en iyi anlayandır.

5— Putlar için inşa edilen şirk yerlerinin yıkılması,  meyhane ve diğer batakhanelerin yıkılmasından Allah'a ve Rasûlü'ne daha sevimli, İslâm dini ve müslümanlar için daha faydalıdır. Kabirlerin üzerine yapılan, Allah'tan başkasına ibadet edilen ve içindekilerle Allah'a ortak koşulan yerlerin hali de böyledir. Buraların bırakılması İslâm'a göre helâl olmaz, bilâkis yıkılması vaciptir. Vakfedilmesi ve buralara vakıfta bulunulması sahih olmaz. Devlet başkam böyle yerleri ve bu yerlere ait vakıfları, İslâm askerlerine bağışlaya­bilir. Müslümanların umumi menfaatları için kullanabilir. Oradaki âletlerin, eşyaların ve her türlü metaın hükmü böyledir. Oraya götürülen kurbanlar, Beytullah'a götürülen kurbanlara benzetilir. Devlet başkanının bunları almak ve İslâmî menfaatlar için sarfetme hakkı vardır. Sakîfliler de o putların önünde, bu yerlerde yapılması âdet olan adakta bulunmak, bereket ummak, meshet-mek, öpmek ve istilâm etmek gibi şeyler yapıyorlardı. Onların şirki bundan ibaretti. Onlar, o putların yeri ve gökleri yarattığına inanmıyorlardı. Şirk koş­maları, bazılarının kabirler için gösterdikleri davranışın aynısı idi.

6— Putların ve puthanelerin yıkılmasından sonra, o yerlere mescid yap­mak müstehabtır. Böylece daha önce Allah'a şirk koşulan yerlerde, yalnızca Allah'a ibadet edilecektir. Puthanelerden başka Allah'a ortak koşulmak için yapılan yerlerin de yıkılması ve müslümanlann ihtiyacı varsa oraların mescid haline getirilmesi vaciptir. Şayet mescide ihtiyaç yoksa, devlet başkanı öyle yerleri ve û yerlere ait vakıfları mücahitlere ve uygun gördüğü diğer kimsele­re verir.

7— Kul, taşlanmış ve kovulmuş şeytandan Allah'a sığınır ve soluna tü-kürürse, şeytan ona zarar veremez. Bu davranışından dolayı namazı bozul­maz, aksine namazının daha tam ve eksiksiz olmasına vesile olur.[217]

En iyi bilen Allah'tır.

îbn İshak der ki: Rasûlullah (s.a.) Mekke'yi fethedip, Tebük seferinden dönünce Sakîfliler de İslâm'ı kabul ederek bîat edince, her taraftan Arap he­yetleri gelmeye ve grup grup, bölük bölük Allah'ın dinine girmeye başladılar.

Temîmoğullan ile Tay kabilelerinden gelen heyetler daha önce anlatılmıştı. [218]


[214] Ebu Davud, 3025; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/218.

[215] Abdullah b. Abdurrahman'ı birçok hadisçi zayıf kabul etmiştir. Takrib'de: fakat hata eder, vehmeder." denilmiştir. Diğer râvüeri sikadır.

[216] Müslim, 2203.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/152-154.

[217] Kitabın müellifi İbnü'l-Kayyim'in hanbelî selefi mezhebinden olduğu dikkate alınrridır.

[218] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/154-155.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Lât putunun yıkılışı
« Posted on: 19 Nisan 2024, 06:23:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Lât putunun yıkılışı rüya tabiri,Lât putunun yıkılışı mekke canlı, Lât putunun yıkılışı kabe canlı yayın, Lât putunun yıkılışı Üç boyutlu kuran oku Lât putunun yıkılışı kuran ı kerim, Lât putunun yıkılışı peygamber kıssaları,Lât putunun yıkılışı ilitam ders soruları, Lât putunun yıkılışıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes