๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 13 Haziran 2011, 12:35:51



Konu Başlığı: Kusarak boşaltma
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 13 Haziran 2011, 12:35:51
30— Kusarak Boşaltma:

 

Hz. Peygamber'in (s.a.) kusarak boşaltma konusundaki tutumu şöyledir:

Tirmizî, Gâ/m'inde Mi'dân b. Ebî Talha— Ebu'd-Derdâ senediyle, şu­nu rivayet eder: Hz. Peygamber (s.a.) kustu ve hemen sonra abdest aldı. Sev-bân'i Dımaşk camiinde gördüm. Bunu ona anlattım. Dedi ki: "Doğru söyle­din. Abdest suyunu ben dökmüştüm." Tirmizî şöyle der: "Bu, konuyla ilgili en sahih rivayettir."[595]

Kusma, boşaltmanın temeli olan beş boşaltmadan biridir. Bunlar; ishal, kusma, kan çıkarma, buhar ve terin çıkması. Hepsi de sünnette geçmiştir.

îshal, "Tedavi olduğunuz en iyi şey müshildir." hadisinde yer alır. Başka, bir hadiste "sinamekidir" ifadesi bulunmaktadır.       

Kanın çıkarılması, hacamat hadislerinde geçti.Buharların boşaltılmasını, inşaallah bu fasıldan sonra zikredeceğim.

Terin boşaltılması, çoğunlukla kasden olur, hatta tabiatın onu vücudun dış kısmifia'itrnesi, deri deliklerini açık bularak oradan çıkmasıyla olur.

Kusma, midenin üst kısmından, hukne (lavman) ise alt kısmından bo­şaltmadır. İlaç, midenin üst ve ait kısmındandır. Kusma iki çeşittir: 1) Zora­ki olan, 2) İsteyerek olan. Birincisinin tutulması ve defedilmesi ancak az ol­duğunda ve teleften korkulduğunda mümkündür; önleyen şeylerle kesilebi­lir, ikincisi, zamanı ve zikredilen şartlan gözetildiğinde ihtiyaç durumunda en yararhsıdır.                           

Kusmanın on sebebi vardır:                               

1) Sarı acılı suyun üstün gelmesi ve midenin tepesine çakıp yükjs gerektirmesi.                                                             

2) Midede hareket eden ve dışarı çıkma ihtiyacı duyan yapışkan balga­mın galip gelmesi.

3) Bizzat midenin zaafından olması; yemeği hazmedemez, onu üst tara­fa atar.

4) Hazmını kötüleştiren ve yaptığını zayıflatan kötü bir maddenin ka­rışması.                                                    !

5) Midenin tahammül edebileceği yiyecek ve içeceğin aşılması, bunu tu­tamayıp, defetme ve atmayı gerektirmesi.

6) Yenilen ve içilenin mideye uygun olmayışı, ondan hoşlanmayışı, de­fetme ve atmayı gerektirmesi.

7) Yemeğin şeklini ve tabiatını etkileyen bir şeyin meydana gelmesi ve onu atması.

8) Bulantı; iç bulantısı ve kusmayı doğurur.

9) Şiddetli üzüntü, gam, keder, tabiatın ve tabiî güçlerin çoğunlukla bun­larla meşgul olması gibi psikolojik arızalar. Bunlar sonucunda tabiat bedeni idareye, gıdayı düzeltmeye, olgunlaştırmaya ve hazmetmeye çalışır, mide onu dışan atar. Bazan da iç sıkıntısı durumunda maddelerin hareketinden dolayı olur. Çünkü beden ve nefis, sahibine tepki gösterir ve şekline etki eder.

10) Tabiatın kusan birini görerek kusacağı gelmesi. İstemeksizin kusma durumu galip gelir. Çünkü tabiat dışarıdaki durumu hemen kendine taşıyıcı bir özelliğe sahiptir.

Uzman tabiplerden biri bana şunu anlattı: Sürme çekmekte uzmanlaş­mış bir yeğenim (kızkardeşimin oğlu) vardı. Sürme için oturduğunda, ada­mın gözünü açıp, göz ağrısını gördüğünde ve sürme yaptığında, onun da gözü ağrıdı; bu defalarca tekrar etti. Bunun üzerine sürmeciliği bıraktı. "Bunun sebebi nedir?" diye sorduğumda, "Tabiatın taşıyıcılığı, çünkü o taşıcıdır." cevabını verdi. Başka bir tanıdığım ise, bir adamın herhangi bir yerindeki si­vilceyi kaşıdığını görünce, o da aynı yeri kaşır ve içinden bir şeyler çıkardı. Ben derim ki: Bütün bunlar için tabiatın böyle bir durumu kabule hazır ol­ması gerekir. Bu durumda madde hareketsiz ve sakin olur, belirttiğimiz bu sebeplerden biri dolayısıyla harekete geçer. Ama bunlar, arızanın gerektirici-si değil, maddenin haraketine sebeptirler, i

Maddeler sıcak bölgelerde ve sıcak zamanlarda inceldiğine ve yukarıya çekildiğine göre, bunlarda kusma daha yalrarhdır.

Soğuk bölgelerde ve soğuk zamanlarda kalınlaşır ve yukarıya ç zorlaştığına göre, ishal yoluyla boşaltılması daha yararlıdır.

Maddelerin giderilmesi ve defedilmesi çekme ve boşaltma yoluyla olur. Çekme en uzak, boşaltma en yakın yoldur. İkisi arasındaki fark şudur: Mad­de, dökülme veya yükselmeye henüz istikrar bulmamış biçimde bir etken ol­duğunda, çekilmeye muhtaçtır. Şayet yükseîmekteyse aşağıdan, dökülmüşse yukarıdan çekilir. Ama yerinde istikrar bulursa, en yakın yoldan boşaltılır. Madde üst organlara zarar verince aşağıdan, alt organlara zarar verince yu­karıdan çekilir, îstikrar bulursa, en yakın yerden boşaltılır. Bu yüzden Rasû-Iullah (s.a.) bazan omuzundan, bazan başından, bazan da ayağının dışından hacamat yaptırdı. Sıkıntı veren kan maddesini en yakın yerden boşaltırdı. Allah en iyisini bilir.

Kusma, mideyi temizler ve güçlendirir, görmeyi keskinleştirir, baş ağır­lığını giderir, böbrek yaralarına, mesaneye, cüzzam ve istiskaya, felç ve titre­me gibi müzmin hastalıklara faydalı olur, hayvanların dışkı bozukluğuna fayda verir.

Sağlıklıların bunu, birincinin eksik yaptığım, ikincinin telafi etmesi ve bu sebeple toplanan fazlalıkları temizlemek için, sıra gözetmeksizin ayda peş-peşe iki kere yapması gerekir. Çok kusma, mideye zarar verir ve fazlalıkları kabul etmesini sağlar, dişlere, göze ve kulağa zararlı olur, bazan damar çat­lamasına sebep olur. Boğazında şişliği, göğsünde zaafı, boynu ince, kanama­ya hazır olanın veya hemen kusamayanm bundan kaçınması gerekir.

Birçokları kusmayı, kötü bir şekilde yapar. Bu şekilde, yani mideyi ye­mekle doldurup sonra dışan atmakta birçok âfet vardır. İhtiyarlığı çabuklaş-tırır, kötü hastalıklara sebep olur, kusma alışkanlığı yaratır. Rutubetli iç or­ganlar ve karın zayıflığı veya kusanın zayıf oluşunda kusmak tehlikelidir.

En iyi vakti kış ve sonbahar değil, yaz ve ilkbahardır. Kusma durumun­da, gözleri yummak, karnı bağlamak ve boşalınca yüzü soğuk suyla yıkamak, hemen ardından biraz mustakâ (çam sakızı) suyuyla birlijcte elma suyu içmek gerekir. Gül suyu çok fayda verir.

Kusma, midenin üst tarafından boşaltır, alt tarafından çeker. İshal ise tam tersidir.

Hipokrat der ki: "Boşaltma, ilaçla olmaktan çok, yazın üst taraftan, kışın alt taraftan olmalıdır." [596] 


[595] Ahmed, 6/443; Tirmizî, 87; Ebu Davud, 4831; Dârakutnî, 1/57,238;Tahâvî, 1/347, 348; Hâkim, 1/426; Tirmizî dışında hepsi de: "Kustu ve orucunu bozdu." şeklinde verirken, Tirmizî, "Kustu ve abdest aldı." olarak verir. Ahmed'İn (6/449) Ebu'd-Derdâ'dan bir rivayetinde şöyle bir olay vardır: Rasûlullah (s.a.) kustu ve orucunu bozdu. Su gefirildi ve abdest aldı." Hâkim, İbn Mende ve Tirmizî bunu sahih görmüştür.

[596] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/353-356.


Konu Başlığı: Ynt: Kusarak boşaltma
Gönderen: Damla üzerinde 10 Mart 2014, 16:28:02
Allah vücumuzu sağlıklı , sıhhatli ve kötülüklerden korumayı nasip etsin..


Konu Başlığı: Ynt: Kusarak boşaltma
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 10 Mart 2014, 17:20:57
ALLAH vücumuzu sağlıklı , sıhhatli ve kötülüklerden korumayı nasip etsin..
amin