๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 10 Haziran 2011, 14:59:52



Konu Başlığı: Kuru üzüm
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 10 Haziran 2011, 14:59:52
37—Zebîb Kuru Üzüm:

 

Bununla ilgili iki hadis rivayet edilir. îkisi de sahih değildir. Birincisi "Kuru üzüm ne güzel yiyecektir; ağız kokusunu güzelleştirir ve balgamı eri tir.*' İkincisi de: "Kuru üzüm ne güzel yiyecektir; yorgunluğu giderir, sinir leri güçlendirir, öfkeyi söndürür, rengi yerine getirir, ağız kokusunu güzel leştirir." şeklindedir. Her ikisi de Hz. Peygamber'den (s.a.) sabit değildir

Kuru üzümün en kalitelisi iri ve tombul, kabuğu ince olanı, çekirdeğ küçük ve çıkarılmış olanıdır.

Kuru üzümün cirmi birinci derecede sıcak ve rutubetlidir, çekirdeği so ğuk ve kurudur. Elde edildiği yaş üzümün özelliğini gösterir. Tatlı olanı sı cak, ekşi olanı tutucu ve soğuktur. Beyaz olanı diğerlerinden daha tutucu dur. Etli kısmı yenildiğinde akciğer borusuna iyi gelir ve öksürüğe, böbret ve mesane ağrılarına karşı faydalıdır, mideyi kuvvetlendirir ve karnı yumu şatır.

Tatlı etli kısmı, yaş üzümden daha çok gıdalıdır. Kuru incir ayarında de ğildir. Olgunlaştırıcı, hazmettirici, (artık besinleri midede) tutucu, itidalle çö zümleyici özellikleri vardır. Genel olarak mide, karaciğer ve dalağı güçlendi rir; boğaz, göğüs, akciğer, böbrek ve mesane ağrılarına iyi gelir. En uygum çekirdeksiz yemektir.

Elverişli bir gıda verir, kuru hurmanın yaptığı gibi tıkanıklık yapmaz Çekirdeği ile birlikte yendiğinde mide, karaciğer ve dalak için daha yararl olur. Etli kısmı oynayan tırnakların üzerine yapıştırıldığı zaman, sökülmesi nİ hızlandırır.                                                   

Tatlı ve çekirdeksiz olanı rutubet ve balgamlı kimselere yararlıdır; kara­ciğeri geliştirir ve içerdiği özellikleriyle ona fayda verir.

Hafızaya faydası vardır. Zührî şöyle der: "Kim hadîs ezberlemek isti­yorsa, kuru üzüm yesin." Mansur, dedesi Abdullah b. Abbas'ın: "Kuru üzü­mün çekirdeği dert, etli kısmı devadır." dediğini zikrederdi. [101]


[101] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/45-46.